Beni yemeğe çağırmayın,ya!
Canım hiç bişey istemiyor...Bugün vallahi başım dönüyor!?
_Hastayım...
Boğazıma dokundukça lokmalar, boğazım değil anne,kalbim ağrıyor...
Beynim ellerime düşmüş...Gözlerim ağrıyor.
Bana ne senin pişirdiğin fasülyeden,pilavdan!?
Bana ne kiraadan,akmayan sudan...
Ben diyemiyorum...Diyemiyorum işte!
......................
Babam:
-Dershane nasıl gidiyor oğlum?
Sorular...O çok bilmiş hocalar...Doğrular-yanlışlar-netler..
-İyi gidiyo babacığım!
İyi giden bişey yok ki?
İyi olan sizsiniz...Dışardaki komşu,babam,annem,küçük kardeşim...Herşey.
Hava güzelmiş,bakın nefes almıyorum..sizin olsun.
Güneş ne kadar güzelmiş...Şemsiyemi verin...O da sizin olsun.
Bahar gelmiş,her tarafta toprak kokusu...Burnumu sıkıyorum.Kokuların hepsi sizin olsun.
Ya ben hastayım...Hasta!
Diyemiyorum...ki...
Ben sınıfa gelen kıza...
_Hasan kapıya bak oğlum, zil çalıyo! Hasan!Hasan!
Bak hasan...Git hasan...Aç hasan.Hasan,hasan....Hasaaaaan!
..........
-Hoş geldiniz!
Aman Allah'ım O ya! Evet O.Sen nerden geldin ya!Bizim üst kata taşıcaklarmış.Taşınacaklarmış
.Buraya gelmiş.Gelmiş..Nereden gelmiş!?
gitmiş,gelmiş.
......
-Anneciğim,turp gibiyim.Nasılda acık mışım?Ya kuru fasülyenin hepsini bitirdiniz mi?
-Babacığım denemede ikinci olmuşum!
-Bugün hava ne kadar güzel!Allahıııım!