Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Dünle gün yoldas değil
Hepsi ikinciler icinde
Sürünme yürüme
Vakit varken erdemle eğil
Yüregi dar sokakları dar eyleme
Yansa yorulsa ah soyleme
Birikmis matemin
Taze yaraları sarilsin gayri
Kac bütün varsa
Hep ayrı ayrı..
Gitmez ayaklar,
Söylemez diller
Sen gözüne sahip
Kac sınav varsa
Renginden bilirler..

senin büyülü  hazanında  ellerinin
  unuttuğum  bir şeyler mi var..

  yağmur diliyorum  mesela...
  şiir gibi açılmıştır pencerende hayat

  sesin kaybolur  kayan yıldızlarda
  mavi penceresinde gün  boğulur..

  mevsimler dokunur boşluklarına
  uzaklık kıvrılır aramıza aşk  uyur..
 
 ayrılık ayrıldığımız yerde değildir artık
 kuytularda puslu sabahlarda okunur..

Çok güzel yazılar

Kısacık ömrüme upuzun kaderler biçecek
Gururu olmayan
Sevgiyi baş tacı edecek
Göğsünde saklayacak
Sabırla sevmeyi öğretecek
Ben senden annemin şefkatini istedim sadece...
İçimdeki tebessümü ve şefkati incitme ne olur...

Sevgi pınarından akan mutluluk olsun
Doldurduğun sevgi kadehleri de
Hiç boşalmasın
Taşsin yüreğin de ki aşk gibi
Sen mutlu yarınlara ilerlerken
Ben olayım yardımcın....

Gözlerinde tanıdık gelen bişeyler var
Bir pırıltı bir anlam
Çok uzaklara ait ama içinde hissettiğin
Gitmekle kalmak arası bir zamandan
Berrak suyun anlık bulanması gibi
Özünü bulması yeniden
Tüm bu geçişi gösterişsiz sunması
Çocuksu masumluğu saklayan sihir kutusu
Dalıverdiğin mevsim döngüsü
Kışta sımsıcak hissettiren
Bazense buz yazın ortası
Gözlerinden kalbime dolan bişeyler var
Dilimin ucuna gelen
Kifayetsiz kalması kelamın
Sustukça konuşur gibisin
Satırlarca okuduğum roman
İçimi titreten söz gibi
Sen gibi
Kış ayazında elimi de ısıtan kestane tadı
Soba başı mahmurluğunda
Burnuma dolan mandalina kokusu
Yaşadığım anlara tanıklık etmiş gibisin
Òyle yakın
İzafi mesafelere inat
Yanıbaşımda başımı yasladığım omuz
Bir filmin en içinde hissettiğin anından kopup gelen
Gözlerinde kimsede olmayan bişeyler var
Bir büyü bir sihir
Kaybolmam an meselesi.

Sustuğum anda
Bir şeyler düğümlenir boğazıma
Kaderim seni söylerken bana
Ben ise giderim başka diyarlara...
Çağır beni kaderim bu değil,
Senin gözlerin, benim suskunluğum
Her ne olursa olsun
Dön demeni bekliyorum.

Kalınca divan-ı deryadır içim
Çevir sayfalarını
Sayfa sayfa oku beni
Geçiver içimden divane-i deryamın satır satır

Sen sessiz geminin kaptanı
Ben yolcusu....
Hangi limanda duracagini bilmeyen,
Konusmayan kaptan
Izin ver inelim gemiden
Bu suskunluk her ikimize ziyan.
Bir gün fırtınalar koparsa eğer
İkimiz de savrulur gideriz
Hadi bir liman var uzakta
Birlikte inelim
Suskunluğumuzu bozalim.

Sessiz gemiler, sizsiz gemiler
Bizi bizden ayıran
Susan gemiler
Kaptanı kim ki bu gemilerin?
Sizi bizi olmayanlar
Bizi sizi bilmeyenler.
Alır götürür sizi bizden
Bizi sizden
Tek damla göz yaşı dökmeden
O kaptanlar kim???

Kalınca divan-ı deryadır içim
Çevir sayfalarını
Sayfa sayfa oku beni
Geçiver içimden divane-i deryamın satır satır

Sayfa sayfa okuma beni
Yeniden yaz beni
Kapat bendeki
Tozlu sayfaları.
Dün dün bugün Sen...

Dünle gün yoldas değil
Hepsi ikinciler icinde
Sürünme yürüme
Vakit varken erdemle eğil
Yüregi dar sokakları dar eyleme
Yansa yorulsa ah soyleme
Birikmis matemin
Taze yaraları sarilsin gayri
Kac bütün varsa
Hep ayrı ayrı..
Gitmez ayaklar,
Söylemez diller
Sen gözüne sahip
Kac sınav varsa
Renginden bilirler..

Dün dün dün
herşey Dün
Bir bak işte bugün
Yaşamak istemediğin gün
Dün dün diye diye
Gel Bugün o gün olsun
Doya doya Gün Bugün.

Sayfa sayfa okuma beni
Yeniden yaz beni
Kapat bendeki
Tozlu sayfaları.
Dün dün bugün Sen...

Ben seni okudum
Beni yaz gözlerine
Birazcık da yar okusun, okurken de uyusun...

BECERİKSİZ RESSAM

Ben beceriksiz bir ressamım.
Biraz olsun,
Renk katmak isterim
İnsanların hayatına.
Ya fırçam kırılır,
Ya tuval yırtılır... 

BECERİKSİZ RESSAM

Ben beceriksiz bir ressamım.
Biraz olsun,
Renk katmak isterim
İnsanların hayatına.
Ya fırçam kırılır,
Ya tuval yırtılır... 

Hayat ne kadar fırça darbeleriyle  üzse de
Ben renk vermedim
Onun siyah tuvaline
Beyaz imzamı atıp geçtim....