Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Çevrimdışı aysegoceri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.553
  • 1.920
  • 3.553
  • 1.920
# 19 Eyl 2008 18:15:16
ya düşüverirsen gözümün bebeğinden....KORKUYORUM....

Çevrimdışı melf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.424
  • 3.512
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.424
  • 3.512
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 19 Eyl 2008 22:50:06
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... 
   
  Can Yücel

harika

Çevrimdışı neco2702

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 198
  • 19
  • 198
  • 19
# 20 Eyl 2008 15:08:52
”KARANLIK;BİR DAMLA GÖZYAŞIDIR ASLINDA…”/ Birazdan akşam olacak…Henüz batmadan bulutların ardına gizlenmiş bir kış güneşi eşliğinde;geceye hazırlanıyor yaşamlar…Ağaçlar yapraklarını indiriyor,sokaktaki hayvanlar geceyi geçirecek kuytu bir köşe ararlarken,hızlı adımlarla sağa sola giden insanlar ise eve taze ve sıcak ekmek götürebilme telaşındalar…Gökyüzü;dumana boğulmuş garip bir gri renkten, yavaş yavaş siyaha doğru geçiyor…Akşam daha sert esmeyi düşünen rüzgar;şimdilik bir köşede oturmuş bekliyor..Güneşin insanlar üzerinde anlatılmaz bir güven ve huzur veren etkisi vardır.Karanlık bastırdıkça;bu hisler yavaş yavaş kaybolur ve genellikle akşamları sevmez insanlar.Sanki;güneşin batışı ile birlikte tüm kötülüklerde sokaklara çıkıyormuş gibi bir garip ürperti hisseder insan…Pencereden bakmak bile gündüz gibi keyifli değildir.Gündüzleri keyifle seyrettiğiniz bir çok yer;ya siyahın herhangi bir tonu olmuş ve kaybolmuş yada sade bir ışık olup kendini aydınlatmaya koyulmuştur...Dalgası saçlarınıza vurmuş bir rüzgar eşliğinde çıkarsınız balkona....Bedeninizi hafif bir ürperti sarmıştır.Uçsuz bucaksız karanlıklara bakmak boğar insanı.Çünkü;özlemleri,hasretleri,köşede unutulmuş keşkeleri,pişmanlıkları hatırlatır.Ve yüreğinize hafif bir meltem hüznü eser ve istemeden de olsa gökyüzüne bakarsınız.Bir müddet yıldızlara şaşar,sonra içeri girersiniz...Dünya gibi;yüreğimizin de gecesi ve gündüzü vardır.Yüreğimizin karanlık yanları hep gecelerde ortaya çıkar.Tarifi ve çoğu zaman sebebi olmayan bir hüzün eşlik eder insanlara,özellikle de yalnızlara…En duygusal şiirler,en güzel şarkılar hep gece yazılmıştır;kaybolmuş geleceğe dair hayaller eşliğinde...Sessizliğe bürünmüş kentin bomboş sokakları gibi gece de yalnızdır aslında;bitmeyen dertler karanlığında…Geceler;insanların hayatı ve iç hesaplaşmasıdır.Kendilerini dinledikleri,iç çekerek uzaklara daldıkları zaman dilimidir…GECELER;HOYRAT KALMIŞ BİR YABAN GÜLÜ GİBİDİR…HASRETLERİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMÜŞ İNSANLARIN GÖZYAŞIDIR…İNSANLARIN VİCDANLARIYLA HESAPLAŞMASI,HER YÜREĞİN İÇTEN İÇE YALNIZ KALMASIDIR…

Çevrimdışı midyatlı

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 122
  • 12
  • 122
  • 12
# 20 Eyl 2008 15:52:41
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!

Çevrimdışı neco2702

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 198
  • 19
  • 198
  • 19
# 20 Eyl 2008 15:54:43
“YAŞANMAMIŞ BİR HAYATIN ÖYKÜSÜ… “ /// Yapraklarına sevda yazılmış bir hayatın öyküsüdür bu. Üzeri karlarla örtülmüş, bağrı alevler içinde... Bir kenara bırakıp kışların soğuğunu, hayatın korkusunu; doğacağı günleri beklemiş, doğmuş fakat sonunda doğduğu güneşle yok olmuş bir çiçeğin öyküsü bu… Bir kardelenin öyküsü bu… Toprağına umut serpilmiş dağların birinde; yalnız bir kardelen varmış. Karların altından çıkıp sessiz sakin yaşarmış. Pek hırçınmış kardelen, bir o kadar da duygusal… Sevmek bir yalanmış ona göre, aşk ise bir hayal… Dik başlıymış kardelen; meydan okurmuş kışlara,karlara,boranlara,fırtınalara… Esir etmiş kendini esrarlı bakışlara… Nasıl olmuş derseniz anlatayım sizlere. Gerçektir her satırı inanın bu sözlere… Her şeyden habersiz selam vermiş hayata bir gün kardelen. Açınca gözlerini yeni bir merhabayla, olacaklardan habersiz bakınırken doğaya; kenetlenmiş gözleri aniden bir noktaya.Bir krizantem çiçeğiymiş karşısında görünen; sevgi bahçelerinde kışlara inat büyüyen… Gönül vermiş kardelen; güzel krizanteme. Sebep olmuş bu sevgi hep keder ve mateme… Anlatmadan, anlatamadan yaşamış sevgisini böyle bir süre kardelen. Sığdıramayacağını anlayınca sevgiyi bir ömre; umut dolu bir günde anlatmış sevgisini, tanıtmış güzel krizanteme kendisini… Krizantem biraz zaman istemiş. Kardelenin ömrü kısa oysa, ama o bunu bilmezmiş… Kardelen; umutları tüketmeden epeyce bir beklemiş ve bir gün krizantem kardelene “ Evet “ demiş. Mutlu olmuş kardelen ve onu daha çok sevmiş. Ona göre bu rüya ömür boyu sürermiş. Kardelen krizantemle yaşlanmak istiyormuş. Ama; güzel krizantemin buna pek de niyeti yokmuş… Ve; ne yazık bu mutluluk ömür boyu sürmemiş, krizantem bir gün acı haberi vermiş. Ayrılmak istiyormuş krizantem kardelenden… Mahrum kalmış kardelen bir parçacık sevgiden. Oysa ne büyük ümitler beslemiş yüreğinde. Kaybetmemiş ümitlerini, saklamış en derinde… Ama gün gelmiş içindeki umutlar gibi erimeye başlamış karlar da. Sona yaklaşıyormuş; gelmiş çünkü ilkbahar… Kardeleni yaşatan içindeki umutlar; yok olup gitmiş bir gün eriyince karlar… Tüm sevgisi yüreğinde; kapamış gözlerini, krizantemi severek geçirmiş ömrünün son demini… Beyaz dağlardan kopan bir çığ gibidir bu sevgi; hep bir kardelen kokusunda yaşayacaktır belki… BAZI SEVGİLER VARDIR Kİ; ANLATILMAZ SÖZLERLE. YAŞAMAK GEREK ONLARI BİR KARDELEN YÜREĞİYLE...

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 20 Eyl 2008 20:44:27
Senden emanet yaralı düşler...
koynuma zindan gecelerden...
Senden emanet ki sensizlik...
senden öte.
Şimdi yoksun ya
ben hiç sensiz kalmadım ki,
Senden sonra.
 

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 20 Eyl 2008 20:45:42
geceler;hoyrat Kalmış Bir Yaban Gülü Gibidir…hasretlerin Önünde Diz Çökmüş İnsanların Gözyaşıdır…insanların Vicdanlarıyla Hesaplaşması,her Yüreğin İçten İçe Yalnız Kalmasıdır…

Çevrimdışı ayl52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 347
  • 249
  • 347
  • 249
# 21 Eyl 2008 02:07:43
............................. .............
yapabilirsen.......
 bir sevda kur yüreğinde,
başı ben,ortası ben,sonu ben
sorularıyla cevapları birbirine düşman olmayan,
bırak gerçek yenilsin,
zaman sadece seni göstersin
 yapabilirsen...........
............................. ..ayla erbay

Çevrimdışı neco2702

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 198
  • 19
  • 198
  • 19
# 21 Eyl 2008 17:48:46
SEN YOKTUN!!! Basit bir yalnızlık değildi benimkisi... Tutup yakamdan isyana sürükleyen, Arkamdan sinsice gelip uçuruma iten, Belgisizlikte kaybedip ölüme çeken bir yanlızlıktı. Çünkü SEN... YOKTUN…//// Gece uykuları ile kavgalıyız artık… Uzun zaman oldu seni göstermeyeli, Bütün uykularım kâbuslara gebe gittiğinden beri, Sabah yine seni aradı yaşlarıyla uyanan gözlerim, Yatağımda ki boşluğuna uzandı ellerim. Ama SEN... YOKTUN…//// Boş kaldırımlar ayak izlerine, Yokluğundan üşüyen sesim sesine hasret... Bütün köşe başlarına bekçi ettim kendimi, Bütün caddelere yağdım geceleri, Adım adım, sokak sokak aradım seni, Ama SEN... YOKTUN…//// Geçmişime baktım başımı dik tutmak için, Senin olduğun anları ve anıları topladım yakmak için, Sen geçmişim oldun, kaybolan kendim, Sen an(ı)larım oldun, yanan yüreğim... Ve silkelenip attım umutsuzluğu, Kafamı kaldırıp etrafıma, Geçmişi yakıp bugüne baktım, Ama SEN... YOKTUN…/// Ve işte son günüm, Bütün bu sensizliğe veda ettim, Seni de, sevgimi de kendimle toprağa gömdüm, Sana veremediğim bir ruhum kalmıştı ya, Kalanımla mezarımın etrafına baktım. HERKES VARDI, GÖLGEM VARDI, HAYALİN VARDI, AMA SEN… YOKTUN… YOKTUN…

Çevrimdışı midyatlı

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 122
  • 12
  • 122
  • 12
# 21 Eyl 2008 18:35:45
Yoksun ya
Gençliğimin deli rüzgarları da yok
Ve yoksul düş baharlarım
Neler kalmadı ki sende
Çaresizlik karabasanlarının çıkmazları
Avuntuzus saplantıların açmazları
Deli düşler

Yoksun ya
Kim anlar şimdi bu yüreği
Sensizlikte ne yapılır bilmem ki
Aşkın tepelerinden böyle apansız düşmedim

Ilık tebesusumler vaktine beş kala solan
Kahkahalar gibiyim
Yarısında yutulmuş
Sevinç çığlıkları dolu boğazım

Seni özlemeyi bile yakıştıramıyorum kendime

Yoksun ya
Buruşturulup atılmış mektuplar gibiyim
İçimdeki yürek boşluğuna yoldaş
Gülüşüm bükülü kaldı dudağımda
Sana sargın kalmak vardı gül yüzlü
Bu aşkın üstü
Böyle örtülür müydü

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 22 Eyl 2008 16:44:59
Kimi insan otların,kimi insan balıkların çeşidini
 bilir;ben ayrılıkların...

Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını;
 ben hasretlerin...

                                                 N.H.R

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 22 Eyl 2008 19:29:17
Kapanıyorken perde sızımı selamlamak için kendimle yer değiştiriyorum:

Sen giderken acemi ve küskün anılarım vardı bu şehirde. Şimdi sen yoksun ya, çıkardım aklımdan anılarımı.
 
 
 
 

Çevrimdışı ayl52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 347
  • 249
  • 347
  • 249
# 22 Eyl 2008 23:51:45
Hepimizin ‘kabuk kadın kimlikler’i var. Dışarıdan bakınca görünen rollerimiz, isimlerimiz ve sıfatlarımız. Anne, eş, genç kız, evli, dul,… öğretmen, doktor, gazeteci…, iyi kadın, kötü kadın… Zahiride biriken sıfatlarımız. Bir de içimizde saklı özlemlerimiz, yük gibi taşıdığımız geçmişlerimiz, bir türlü ulaşamadığımız geleceklerimiz var, yaşayamadığımız hayatlar ve aşklar. Konuşmadıkça, konuşulmadıkça çözülmüyor düğüm

  demiş yazar ..yazmadıkça yazılmadıkça da çözülemiyor düğüm , içinizde büyüyor kimlikler kaç kadın şair ve yazar var ki .çok az kadın kabuk kimliklerinden sıyrılabiliyor .Damgalar hazır, toplumun elinde feminist en düşük dozlusu.zordur kadınlara şair ya da yazar olabilmek,zor,kaçımız sıyrılabiliyoruz kadın kabuk kimliklerinden?

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 23 Eyl 2008 15:28:06
Kendi uydurduğun bir yalanı söylemek,
başka bir ağızdan işitilip tekrarlanmış bir
gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir.
Birinci ihtimalde sen bir insansın,ikincisinde ise
bir papağandan hiç farkın yoktur.

                                Kurtlar Vadisi

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 23 Eyl 2008 16:23:14
GeceniN eN SiyahınDa, uMuduN BittiĞi YerdeĞiM.. KöşeYi DönseM öLüoM, DüZ GitseM HayaT.. GölgeleR iÇindeyiM...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK