Malum şiir edebiyatın en fazla yazmaya yelteneninin olduğu bir türü... Aynı zamanda yazanı çok, okuyanı yazan sayısından daha az olan bir tür... Bu yüzden yayınevleri eğer tanınmış bir şairin değilse, şiir kitabı yayınlamaya pek yanaşmazlar, eğer sponsoru falan yok ise.
Eleştiri konusu bu değil tabi, laf şiirden açılınca girizgâhı böyle yapmak adettendir diye yazdım bunları.
Edebiyatla kitap editörlüğü (her türden), metin yazarlığı, kitap çevirisi ve amatör şiir-öykü yazma alanları üzerinden ilgili biri olarak eleştiri yapmak istediğimi belirteyim önce. Hoş, edebiyatla bunca ilgiliyken gittim Matematik okudum, o ayrı...
Biri yazdığınızı sesli okusaydı, "Dışarıda yağmur var" cümlesinin arkasından "şiir" geleceğini tahmin edemezdim. Zira metnin tamamı hikayeden bir kesit gibi... Şiir tadı aldığım tek bir imgesi var: "Yağmur toplamak." Bu imge de "yeni" değil; "güneş topla benim için" dizesinden aşina olunan bir imge...
Uzatmayayım... Yazdıklarınızı "karalama" olarak nitelemişsiniz. O yüzden "Bu yazılan şiir değil" demek istemiyorum ama yazmak bile tek başına müthiş bir eylemdir. Hele de duyguyla yazmak, tutkuyla yazmak... Yaza yaza, ama daha çok okuya okuya; hayatı demliye demliye daha iyi, özgün şeyler yazmak mümkün tabi.
"Okuyacak daha çok kitap, yazacak çok şey var" diyor ve selamlarımı gönderiyorum.
Günaydın bu arada.