bin yalnızlık kuşanır ellerim geceleribeklerim benim olan ne varsa uzaklık serpiştirmesin sessiz ve hazinüstünü örter uyku unutmak kokan vahaların acıdan eser yoknereye uçar söylenmeyen sözlerhangi kefeye ağır ödenmemiş bedelleri aşkınsabahladığımız gülün kıvrımlarıher kuyunun kaybedilmiş yusuf ları adınaelif ile vav aşkınaçoğul cümleler kurulmalı baş köşesineçağın cümle susuşlarınkış kıyamette kalmalı daha ömrümüzki ayaz vurmuş mislince künhüne varmalı yürekevimizin aşk uyusunuyusun ayrılıklar büyüsün özlem..yusufu kaybettik hüzün kuyularındayusuf gül oldu..züleyha kul oldu kadim zamanlarda.."
Saçının telindenKaşının yayindanÖzlem duyupGözyaşına sığınıyorsanYüreğime sığmayan sevdaŞiire sığar mı üstadımYürege düşen sevdanın,hasreti düşer gözlerden
Sen kelimelerim uçup gitmeden Koşup yetişip yazdığım cümle.. İncecik dualar mırıldanıyor dudakların.. Meneviş döşeli yollarda, nazik varlığın.. Şu hayat, şu da gönüllerimiz.. Ne kadar farklıyız, oysa benzemeliydik.. İçimizden akan nehirler, Dökülüyor yabancı sulara.. Biz ve dünya, beyaz ve siyah.. Bu tezattan, hangimiz sağ çıkacak.. Dikensiz gül olmak mı muradımız.. Yoksa herkese ve herşeye rağmen, Mertçe var olmak mı kavgamız.. Bu sokak lambası ışığında, yazdığım cümle.. Titrek ve zayıf, üşüyor ellerimde..
şiirler de susar...yoksa nasıl sevdalanırdımısralar buncadenize ve yağmura?..susuz bırakmaya gelmezsesi kurur sesli harflerin...çatlar dudakları dizelerin...ve işte o zaman;şiirler susar...
Şu an 4.545 kişi ve 350 üye var.