Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Sinen de saklanıp
Gülüşün de nefes almaktı niyetim..

Ne dost kalır ne arkadaş,
Sözün güzel olmaz ise.
Çürür için yavaş yavaş,
Özün güzel olmaz ise.

Cisim çürür isim kalır,
Nefsin galip gelmez ise.
Gök kubbede bir hoş seda,
Arza sevgi ektin ise.

Ömür bahçen hep tarumar,
Gönül gözün görmez ise.
Kışın yaza varmaz olur,
Yönün hakkı bulmaz ise.

Ben'ini ez biz'e ulaş,
Ömür gayen bildin ise.
Eni sonu bir top kumaş,
Musallada çimdin ise...

Ne dost kalır ne arkadaş,
Sözün güzel olmaz ise.
Çürür için yavaş yavaş,
Özün güzel olmaz ise.

Cisim çürür isim kalır,
Nefsin galip gelmez ise.
Gök kubbede bir hoş seda,
Arza sevgi ektin ise.

Ömür bahçen hep tarumar,
Gönül gözün görmez ise.
Kışın yaza varmaz olur,
Yönün hakkı bulmaz ise.

Ben'ini ez biz'e ulaş,
Ömür gayen bildin ise.
Eni sonu bir top kumaş,
Musallada çimdin ise...

Yüreğinize sağlık öğretmenim.Çok güzel anlatmışsınız.

Bir Müzik İçinde
Aklımda Bir Karış Düşünce,
Oynar Müziğin İçinde,
Rahatlama Özünde,
Düşündürür İnsanı Eğlence.

Melodiler Kulağımda,
Müzik Olunca Başımda,
Enerji Kopunca,
Patlar Bir Karış Havada.

Eşsiz Duyguları,
Heyecanlı Bakışları,
Çalar Enstürmanları,
Güzel Şarkıları.

Çölün vahaya  susaması
Yakub 'un  Yusuf 'a hasreti
Düşler kederli düşüşleri

Gezgin seni ayakta tutacak heybende ne var ?

kocaman bir bulut koskocaman...
yükselmekte olan güneşin önüne perde...
tülden gelinlik giymiş bir çocuk sevinciyle,
elindeki elma şekeriyle
lügatı dar bir çocuk...
kocamanı bol bir büyüklük onunki,
daha da izahı yok...
sevdadan bihaber gönlünde
yatan tek şey bir uçurtma,
ama rengarenk...
büyüdüğünde aşık olacağı o yürek gibi...
şimşek çaktığında göz alan o ışık kadar suçsuz,
sesinden önce gelmesi de bundan,
çarpmaması saygısından o yüreğe...
mevsimsiz kırlangıçlar gibi
kırmızı başlıklı bu hikayede
ne çiçekler ne kurt kalmış geriye...
bir tek küçük kız büyümüş şimdi
yüreği gözlerinde...

Sabah,gün,güneş
Hayata yeniden başla diyor.
Sevgiler umuda eş
Zamanın ucunda bekliyor.
Eli yüreğinde hastanın
Dili gözünde  bakanın
Zamanı hasım tutanın
Yolu felaha varmaz diyor.
Vakitte nakit  bitmesin
Burnunda hasret tütmesin
Senin olan ele gitmesin
İstiyorsan bekle diyor.

Laf taşıdılar incecik elekle
Üşüdüm sırtımda ki yelekle
Yıldızım hic barışmadı hayatla/felekle
Başımı dizlerine yaslasam
Saçımı okşar mısın?
Dizlerinde uyutur musun anne
Uyutur musun anne?

İçimi ısıtırken benliğin
Soğuk rüzgarlara göğüs gerdim.
Şimdi uzaklardasın diye
Yaz bile olmuş kışım...

Çöl insanları  sanrılara çağırıyor
Vahaya ulaşan suya eğiliyor
Ve insan suda suretini görüyor
Gezgin sen neyi görüyorsun ?
Hiçliği mi aşkı mı kendini mi ?

Kayıt dışı hayatta
Özlem sermaye
Şiirler nakit olmus
Bı fiyat bictik acılara
Yoksul,kıt kanaat geçinen yürek icin
Her masum bakışa
Gözyaşımíz elimizden alınmış
Mülteci bir hoşçakalı’ın ardından
Yurt edinmiş vedalar
Karbon kağıdı gibi…..

düşsüz; nasıl düş süzsün kirpiklerinin arasından?..
nasıl bulunur gerçek, düşlere uyanmadan!?..

Adı olup tadı olmayan dünya
Başını misafire eğer misin?
Selam verip gidecektik  güya
Bilmem onca çileye değer mısın?

Kervanlar yol alıp gittiler
Yolları  devirip çile ektiler
Büyükler acıyı yutarak çektiler
Ey hayat ebediyeti sever misin?

Sus gönül derken
Nasıl başarırsın çığlık atmayı
Kelimeler yetim kalmış
Anlatamıyor sendeki beni
Dışarısı mı soğuk kalbim mi
Buz gibi kesilirmiş ya yürek
Isınmak için inanmak gerek
İnsanlarda bunca maske vatken
Nasıl tanır kalp kalbi
Gece büründü sessizliğe
Kaybolma vakti

Suskunluğun
Masumluguna/derinliğine sığındım
Dilim bağlanmış
Gönlüm dağlanmış
İki yorgun
Bı fırtınada
Hoşçakal koyunda....