Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

KALMADI
Kimseye kalmadı ahım
Yıkıldı , çöktü  tahtım.
Viran eden viran olur
Gülecek bir gün bahtım.
Dağlara duman inse
Bağlara yaman yağar.
Ey gönlüne saklanan  müjde
Geceden sehere doğar.
Güldün neden sormadılar
Gidişi hayra yormadılar
Adını boşa koymadılar.
Zamanı mekanla yaktın.

süper hocam. Gönlünüze sağlık..

Sessiz ve sekin ve dingin bir suyun başında oturan bir adamın düşüncelere dalışı sonrası duran zaman ile
 Bir gezginin içsel yolculuğundaki düşüncelere dalışı sonrası duran zaman arasındaki fark
 Ne derin bir farktır o

Sesine ses olsun
Gözüne ışık.
Uzaktan uzağa 
Çalınan ıslık mı
Başkasının  değerini arayan..
Çöl fırtınası
Şimşek şakısı
Yüreğe inerken kurşunlar.
Dünya mı sahte
Sahtelik mi dünya
Bir ucunda yangın
Ötekinde
Kanlı pembe rüya.
Kardeş nerede
Dost nerede
Yığılmış tonlarca haram
Pusuda her yerde.
Bir pula satılır bin erdem
Gayrısı yalan
İnmesin ar perden.
Kaç fidana can olur
Gözünden  aşkla inen..

nasıl dönmesin evren
başım bunca dönerken...

sabahlar kimin emanetidir kuşlara
kaç bahar sana uyanacak özlem..
o şiirler öyle üzgün unutulmaya gittiler
giden elini götürseydi yüreğinin üstüne anlayacaktı; yeri hala sımsıcak
her giden ömürden gitmeseydi
dünya adı vefasızlıkla anılmayacak.."

İnsan insanı eskitiyor mu yüreğinde?
Uyku daha ağır basıyor bedene
Yaşamaktan sıkıldığımız ya da
Köşe bucak kaçtığımız
Yazmıyor ders kitaplarında
Anlamamakla ısrarcı bir  ben/
Önemsememekte ısrarcı bir sen

Yorulduk.. yorduk hayatı
Eskici gibi kalpte yaşama sevinci
Unutmak insanın baş yazgısı
Dünya aşağı bir yer
Zihnimiz zifiri karanlık berisi
Aşk laftan beyaz sabah
saçları dağınık zamanlarda..''

İnsan insanı eskitiyor mu yüreğinde?
Uyku daha ağır basıyor bedene
Yaşamaktan sıkıldığımız ya da
Köşe bucak kaçtığımız
Yazmıyor ders kitaplarında
Anlamamakla ısrarcı bir  ben/
Önemsememekte ısrarcı bir sen

Yorulduk.. yorduk hayatı
Eskici gibi kalpte yaşama sevinci
Unutmak insanın baş yazgısı
Dünya aşağı bir yer
Zihnimiz zifiri karanlık berisi
Aşk laftan beyaz sabah
saçları dağınık zamanlarda..''

Yüreğinize sağlık öğretmenim.

Yüreğinize sağlık öğretmenim.

teşekkür ederim..okuyup hisseden yüreğinize sağlık öğretmenim

Ağaç köklerini salarken toprağa                              Her hücresini yenilemek ister baharda                      Hisler yaprak gibi titreşir                                             Esen rüzgarla                                                                      Sımsıkı tutunur düşmemek için ağaca                        Ağacında kendi hesabı vardır hayatla                       Yavaş yavaş sarartır yaprağı                                      Ve rüzgara rehin verir                                                    Kavuşmak için bahara                                                 Yaprak düşmüştür bir kere rüzgarın önüne              Savrulur bilinmez ki nereye...

Ey gönül çileler var;
Etrafı sarıyor uçurumlar.
Can direnmekte can yorgun
Harama meyledip helale dargın.
Ateş yakmakta düştüğü yeri
Nerede kardeşlik;Ben ileri..
Açılsın dalga dalga merhamet bayrağı
Kapattık bir aletle yakını ırağı..
Söz namustu,ehliyetti
Şahsi borçlar  topluma yetti..
Caydık hedefi yeni hedefler doğmakta
Küfrün bataklığında acizi boğmakta..

Üstümuze yapışıp kalan bir bakış
Bir yanış
Yabancılaşmadan
Yalancı çıkmadan
Oturup bı kahve icelim
Aynı acılarımızdan
Aynı sızılarımızdan...

insan bunca fanilikte yüreğin

 sesine iyi gelecek sonsuzu arıyor

aşk

susuzluğa iyi gelecek cümleler  kuşanıp

hayatın sesini kısmaya değer..

Ey gönül çileler var;
Etrafı sarıyor uçurumlar.
Can direnmekte can yorgun
Harama meyledip helale dargın.
Ateş yakmakta düştüğü yeri
Nerede kardeşlik;Ben ileri..
Açılsın dalga dalga merhamet bayrağı
Kapattık bir aletle yakını ırağı..
Söz namustu,ehliyetti
Şahsi borçlar  topluma yetti..
Caydık hedefi yeni hedefler doğmakta
Küfrün bataklığında acizi boğmakta..

Emeğinize sağlık hocam

şiirler geçiyor içimden katar katar...
her birini kuşların kanadına yüklemişim...
uçup gidiyor aklım...tutamıyorum...
şimdi...
bütün kelimelerle
içli/dışlı olmamın sebebi dahi sen iken...
kelimeler sen,
cümleler sen,
dizeler sen,
şiirler sen oluyorken...
ve;
öznesi sen olan cümlelerin
nesnesinde,
sıfatında,
o denli ağırlık varken...
sadece ''seviyorum'' fiili yetersiz kalıyorken...
 
kalbimde sakladığım sadece bir d/iz/e
tam da yüreğimin çekirdeğine
denk düştüğü için de...
söylesem ölürüm...
söylemesem ölürüm...

konuşurken nokta koymayacağım...
zira deliler ve aşıklar
üç noktayla konuşurlar...
beş gün önce birleştirdim iki açık denizi, dedim...
bana deli dediler...
oysa denizler büyümeli...
denizler birleşmeli...
çenede birleşen gözyaşları gibi...

bazen bir makine gibi
gözlerimiz baka kalır ya yaşların ardından...
zaten bir tek gözler baka kalır
bir şeylerin ardından...

''dünya batacakmış gibi olur...
gerekmez yaşamak için başkalarının ızdırabı...
gerekmez başka gözlerin su kanalları...
sarmaşıklar hiç kimselere sırnaşamaz...
kurumuş dudakları yaseminler saramaz...
rahmini yırtarken prematüre sabahlar...
çiçekler doğururken kadim toprak...
apansız bir kartalın hasadını yer kargalar...
sürgün yemiş istikametin ibresi mahşere kayar...''

evler akıl hastanelerine daha yakın olsa ya...
kim daha çok seviyorsa sevdiğiyle kalsa ya...
işte o zaman çıkar bir deli...
ve der ki; bu denizler birleşmeli...