Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Diyet yapıyorum...Ama aynı anda iki diyet yapıyorum,zira tek diyetle yeterince doymuyorum..

SEN
Ak teninle aydınlanırdı akşamlarım
Gözlerimde yığılırdı
Sevgi kokulu tümcelerin
Ezerek yüreğimin raylarını
Burcu burcu seni getirirdin
Özleminin üstüne,
Bir sigara sarardım hasretinden
Dumanıyla resmini çizerek
Avuturdum yüreğimi,
Sabırsız özlemlerimi
Doldurup sensizliğimi kadehlere
Uyutuncaya değin gözlerimi
İçerdim yalnızlığını
Anları donardı zihnimde
Senli zamanlarda ki hayatımın.
Bülbülü şakırdı dilimin
Sen varken yüreğimin.
Kalbimde durmaksızın çalan
Aşk plağımdın sen,
Tek şarkı çalınırdı
O zamanlar
‘Seni seviyorum.’
Sen ki ezerek yüreğimi,
İnanmadın sevgime,
Sorgulayarak amansızca.
Sana esir yüreğimi.
Pula çevirerek aşkında  ederimi.
Bir yalana terk ettin birlikteliği.

Söyle şimdi sen
Varla yok arasında.
Bir belirsizlik miydin gerçekten?
Aşkımız kesişmedi  yüreklerimiz de.
Bir zamanlar gelecek zamanda kurduğum cümlemdin ‘Sen’ ,
Yok bir  düşüm senden ala
Yüzünün izi durur yüreğimin kuytularında.
Hala bir sevda ulur bu dolunaylı akşamlarda.
Medcezirlerle geçen bu zaman
Koparıp sevdanı almış da aman.
Aklımda ayrılığın duruyor pek bi yaman,
Yokluğunla elimden iç çekerken bu zaman,
Karası görünür ufukta yalnızlığın.
Bu sevdanın son nefesi
Bu terkin kurbanı olur.

       M.ALAGÖZ   20.10.2008

Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini,neyin nesi belirsiz
Telaşlı,sevinçli,kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni,denizi uçakla ilk defa geçer gibi
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldanan bir şeyler gibi
Seviyorum seni yaşıyoruz çok şükür der gibi...
 

ayın kaybolduğu bu gecede ben seni ararım
yıldızlar aydınlatmasın dünyayı ben seni ararım
güneş doğmasın sabaha ben seni  ararım
karanlıktan bıktım artık ben seni ararım

                                                ü..z

Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep

Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb!!!

Benim kara haberim senindir
Eger leylan ölmus derseler, gelme sakin ıstanbula
Bulamazsinki beni buralarda
Bir bulut ol git ankaraya
Yag istedigin kadar topragima
Ben bizim bahçede olacam
Tam siyah kordonlu saatin yaninda
Ozaman bensiz dunyaya istedigin kadar bagirabilirsin
Sensiz bu dunyayi sevmiyorum, sevmiyorum, sevmiyorum diye
Ama simdi ne olursun gel
Leylan hayatta ve ıstanbulda
Nefes almakta zor gelecekmiydi birgün bana
Tek hayalim hissetigim su son nefeslerimi
Seninle alip vermek
Hissetigim su son nefeslerimi
Seninle alip vermek

NEREDE ŞİMDİ?

Kızıl şafaklara dayandı taze günlerim. Bütün yorgunluğuna karşın kapanmıyor gözlerim. Kim bilir daha ne kadar sorgulanacak bilinmezler zihinlerimizde. Daha kaç ayrılık sancısıyla kıvranacak yanlılığımız.

Yorgun ve kırgın düşler kalacak terkisinde anıların. Yarına dünden artan derinden gelen ahlar kalacak. Keşkeli cümlelerimde sıkça duyulacak belki adın. Geçecek önümüzden ömür treni katar katar ezerek yüreklerimizi. Ne duygular kalacak, ne de sabırsızlıkla beklediğimiz gelecek günlerimiz. Koca bir boşlukla gidecek yüreklerimi sıradaki istasyonlara.

Bağlayan ve ağlatan yanları olmayacak aşkın.haberi hazır kıta beklenen sevgili nerede şimdi? Yok yok yok ... Çokça birikti bu kelime bende. Güz güneşiyle ısıttığın aşkımızı, ekim ayalarının insafına terk edipte gittin. En güzel sözlerle sulamıştık taze sevgimizi. Nerelerde şimdi güzelliğine hayran kaldığım sevgili? Giderken bıraktığın kısır döngüde kaldım. Bir kuyuda bırakıp ta gittiğin aşkın üşüyor şimdi sensizliğin o ıslak yalnızlığında. Beni ne kadar  taşır bu beden bilemem, son kertesine dayandı yüreğim. Çarpılarak bölündüm anılar arasında, tüm soruların cevabı tekti sanki, ‘Sen’.

Bozuldu kimyası yaşantımın, mutluluğumu sen aldın acılar da bende kaldı. Nerede şimdi, gönül çelenim,  beni sevenim, kıymet bilenim? Yağmaz oldu yağmurları sevginin. Beni öyle bir halde bıraktın ki, çoraktı yalnızlık kuraktı sensizlik… içimde kanayan hasretimin son feriyle şunları yazacağım.

                                                                                             malagöz

“yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile

yaktın beni küle döndüm dumana döndüm

nasıl edem nere gidem dertli baş ile

bilemedim teli kırık kemana döndüm



canım aldın, can evimden vurdun ya sende

küstüm sana, faydası yok, geri dönsen de

sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın

sen de vicdansız çıktın ADIN BATSIN”


(İBRAHİM SADRİ ADIN BATSIN ŞİİRİNDEN BİR ALINTI)

 Bir kapı vardı, anahtarıını bulamadığım,
 Bir perde vardı arkasını göremediğim,
 Derken biraz kelam ben ve sen üzerine,
 Sonra sanki ne Sen kaldın, ne de Ben....
 

Seni çok seviyorum

Bana hayallerini anlat diyorsun
Hayallerim bitmez sen var oldukça
İçimde bin sevgi bin aşk büyüyor
Hayaller tükenmez sevda sonsuzsa
Bana hayallerini anlat diyorsun
Orada sen varsın bunu biliyorsun
Bana sonsuz aşkı yaşatıyorsun
Sevmeyi çok sevmeyi öğretiyorsun
Sevdaların en ölümsüzünü
Aşkların en güzelini yaşıyorum seninle
Ancak daldığım hayallerde
Dokunuyorum dokunuyorum mutluluğa
Ölümsüzleşiyor her şey çevremde

seni seviyorum

Bilmiyorum kaç yıl oldu sen gideli buralardan
Sanma unuttum sanma mutluyum, inan hâlâ seviyorum
Sanma unuttum sanma mutluyum deli gibi seviyorum
Dön sevgilim dön dön ne olur
Bekliyorum bekleyeceğim
Dön sevgilim dön dön ne olur
Bekliyorum bekleyeceğim

Sevemiyorum istemiyorum senin yerine hiç kimseyi
Sevemiyorum istemiyorum senden sonra hiç kimseyi
Bilmiyorum neredesin, hangi yaban ellerdesin
Aylar geçsede yıllar geçsede ölmeyecek bende sevgin

Dön sevgilim dön, dön ne olur
Bekliyorum bekleyeceğim
Dön sevgilim dön dön ne olur
Bekliyorum bekleyeceğim

Sevemiyorum istemiyorum senin yerine hiç kimseyi
Sevemiyorum istemiyorum senden sonra hiç kimseyi

Ayın güle Serenadı

l

ey imtiyazlı güzel, uyan derin uykudan
hatırla bülbüllerin divane olduğunu

dün sabah seni görüp çarpılmış gökte güneş
önce anlayamamış ona ne olduğunu

gönderince kalbime ışığını bu gece
bildim bütün aşkların bahane olduğunu

şimdi ben de garip bir haldeyim, biçareyim
şaşırdım ayın kime pervane olduğunu

ll
rüzgarı senin için öpüyor dudaklarım
bal rengine boyuyor yolları senin için

dehlizlerin dumanlı, küflü karanlığından
aydınlığa çekiyor kulları senin için

misk-ü amber kokuyor çölün kalbinde zaman
sim-ü zerle süslüyor kumları senin için

senin için ırmağa karışıyor denizler
can meyvesi kırıyor dalları senin için

lll
bülbül yine mey’ustu; vatan virandı gülüm
uğrunda hayallerim bile yıprandı gülüm

Mecnun dahi Leyla’yı anmaz oldu yürekten
güzeller güzeliydi; hani sultandı gülüm

yaşamak, sonsuzluğu tattı avuçlarından
ölüm tomurcuklandı; kabir uyandı gülüm

bir kafdağı kalmıştı varlığından bihaber
seni görünce, o da tutuşup yandı gülüm

 
 
Nurullah Genç
 

--------------------------------
ÖZLÜYORUM

Özlüyorum seni. Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum elini tutmayi sesini duymayi
Boynuna sarilip omuzunda aglamayi
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmistim
Girmez sanmistim hayalin beynime
Geceleri düslerimde
Gündüz baktigim heryerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kirmizi kirmiziligini unuttu
Mavi maviliginin farkinda degil
Beyaz yanliz sen giydiginde güzelligini haykiriyormus
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak
Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim
Sensiz seninle olmayi basaracagim
Sonun yaklastigini hissettigim gün
Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek
Seninle sonsuzluga kavusacagim

ALINTI