Matematik Ve Türkçe Derslerinde İstediğimiz Başarıyı Neden Elde Edemiyoruz?

Çevrimdışı mbuyar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:07:46
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Okumayı sevdirmek gerek.Peki bunu nasıl başaracağız?
Çocuklar okuma saatlerinde okudukları kitaba dalabiliyorlar mı?
Ya da kitaptaki karakterlerin yerine kendilerini koyarak okuyabiliyorlar mı?
Aldığım setlerdeki kitapların eğer sınavları yoksa ben kendim oturup 4 bölümden oluşan bir sınav hazırlıyorum.(çoktan seçmeli-boşluk doldurmalı-doğru-yanlış ve klasik sorular)
Bu sınavları yapabiliyorlar mı?Okuduklarını anlayabiliyorlar mı?
Sınıfta bu konuda başarı elde edebilmek için 2.sınıftan beri her hafta aynı kitaptan çocukları haftada iki kitaptan sınav yapıyorum.Okuduklarını anlama becerisi kazanabilsinler diye.Matematiğe de faydası oluyor.
Sizin yöntemde güzelmiş.Ben sonuna ödül koyuyorum.Ne kadar okuma , o kadar anlama ve başarı.Teşekkürler.

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.450
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.450
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:10:03
Sizce hikaye sınavlarının olumsuz etkisi oluyor mudur cocuk üzerinde?

Çevrimdışı php_korsan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.107
  • 14.680
  • 13.107
  • 14.680
# 21 Nis 2016 22:11:02
Ben hayatımda hiç türev görmedim.Nedir ne işe yarar bilmedim öğretmediler bile.Yarın sabah üniversite sınavına gireceğim.Kitabı açtım tam 4 saat sadece türev neymiş bakalım dedim 23 sene önce 2 tane soru çıkmıştı ve 1 tanesini yapmıştım.Şu anda 8 mayıs ales sınavına gireceğim.Matematik önyargılı bir ders olmuş.Çok özel bir kitap hazırlanmalı.Sayılar kısmını antremanlarla matematik kitabından çalıştım çıkan soruyu şimdi rahatlıkla yaparım.

Çevrimdışı seliali

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.869
  • 31.324
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.869
  • 31.324
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:14:34
Öğrencilere okumayı sevdirmek için öncelikle 1. Sınıfta heceleme tekniğinden uzak durulmalıdır.bütün algı isteyen göze heceleme emri verince okuma yavaşlıyor ve haliyle okuduğunu anlama da olmuyor.
Okuduğu kitaptan sınav olacağını bilen çocuk kitabı stres altında ve zorunluluk olarak okuyor . Bunu geçen yıl tecrübe ettim ve bu yıl hiç denemedim.
  Bunun yerine çok beğeneceklerini düşündüğüm kitaplardan güzel bir kitaplık oluşturduk.
 Kitap özeti çıkarma gibi bir zorunluluk getirmedim . Fikrime göre bu da stres altında bir okumaya yol açıyor . Bunun yerine kitaba yeni bir kapak tasarlana , bir bölümünü değiştirme , yazara mektup vs.. Gibi farklı etkinlikler yapıyoruz.
 Günün belirli saatinde süre kısıtlaması ile okuma saati yapmak ise yapılan araştırmalara göre çocuğu okumaktan soğutuyor. Kitap okumanın özel bir zamanı kısıtlı bir süresi olmamalı .
  Tüm bunları sene başından beri yapıyoruz ve miniklerimi teneffüse kitaplarıyla çıkarken görünce dünyalar benim oluyor. Hatta kendi aralarında okuma grupları oluşturup teneffüslerde bu gruplarla okuyorlar..
Nacizane görüşlerim...

Çevrimdışı mbuyar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:15:02
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İlkokulda matematik müfredatı çok ağır (özellikle 4.sınıf ). Konular yetişmiyor hiç bir zaman. Basite indirgenmeli konular. Geometride açılar, üçgenler gibi konular iyice sadeleştirilmeli. ;)
Yapılan anketlere ve görüşlerimizin alınmasını temel alarak; 2016-2017 Eğitim -öğretim sezonunda güzel gelişmeler olacağı kanaatindeyim.Sorunlar aynı,teşhisleriniz doğru.Bekleyip görelim.Teşekkürler öğretmenim.

Çevrimdışı eraegtm

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.717
  • 29.895
  • 6.717
  • 29.895
# 21 Nis 2016 22:20:19
Türkçe dersinde temel problem okuma alışkanlığı ve (küçük yaşlarda) anlamlı okuma eksikliğinden kaynaklanmakta. Okumanın bazen ceza olarak bile dikte edildiği bir toplumdan söz ediyoruz.
Müfredat kısmı ayrı bir facia. Bitişik eğik el yazısı yazmak için kıvranan minik eller, ilerleyen zamanlarda hiç ihtiyaç duymayacağını bile bile üstelik...

Matematik pek farklı değil aslında. Müfredat çok ağır, mevcut sınav sisteminin tamamında matematik büyük etken, haliyle ağır olan müfredata birde sınav sisteminin getirdiği yük eklenince çocuklarımız, gençlerimiz ne yapsın...

Çevrimdışı mbuyar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:20:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğrencilere okumayı sevdirmek için öncelikle 1. Sınıfta heceleme tekniğinden uzak durulmalıdır.bütün algı isteyen göze heceleme emri verince okuma yavaşlıyor ve haliyle okuduğunu anlama da olmuyor.
Okuduğu kitaptan sınav olacağını bilen çocuk kitabı stres altında ve zorunluluk olarak okuyor . Bunu geçen yıl tecrübe ettim ve bu yıl hiç denemedim.
  Bunun yerine çok beğeneceklerini düşündüğüm kitaplardan güzel bir kitaplık oluşturduk.
 Kitap özeti çıkarma gibi bir zorunluluk getirmedim . Fikrime göre bu da stres altında bir okumaya yol açıyor . Bunun yerine kitaba yeni bir kapak tasarlana , bir bölümünü değiştirme , yazara mektup vs.. Gibi farklı etkinlikler yapıyoruz.
 Günün belirli saatinde süre kısıtlaması ile okuma saati yapmak ise yapılan araştırmalara göre çocuğu okumaktan soğutuyor. Kitap okumanın özel bir zamanı kısıtlı bir süresi olmamalı .
  Tüm bunları sene başından beri yapıyoruz ve miniklerimi teneffüse kitaplarıyla çıkarken görünce dünyalar benim oluyor. Hatta kendi aralarında okuma grupları oluşturup teneffüslerde bu gruplarla okuyorlar..
Nacizane görüşlerim...
Zoru başarmışsınız öğretmenim,emeğinize sağlık.Benim gözlemimde harf yönteminden kaynaklanan sıkıntılar var.Fakat sizin gibi öğretmenlerimizin teknik ve yöntemiyle bu sıkıntılar aşılıyor.Paylaşımınız için teşekkürler.

Çevrimdışı tolunays

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 267
  • 555
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 267
  • 555
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:21:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sizce hikaye sınavlarının olumsuz etkisi oluyor mudur cocuk üzerinde?
Niçin olsun ki!

Çevrimdışı mbuyar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:27:03
Her halükarda okuma yapmalarını sağlıyorsunuz.Bu taktire şayan bir durum. Hikaye sınavlarının olumsuz etkisi ise, İşin sonunda vadettiğiniz ödül ve cezaya göre şekillenir.

Çevrimdışı mbuyar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 22:38:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türkçe dersinde temel problem okuma alışkanlığı ve (küçük yaşlarda) anlamlı okuma eksikliğinden kaynaklanmakta. Okumanın bazen ceza olarak bile dikte edildiği bir toplumdan söz ediyoruz.
Müfredat kısmı ayrı bir facia. Bitişik eğik el yazısı yazmak için kıvranan minik eller, ilerleyen zamanlarda hiç ihtiyaç duymayacağını bile bile üstelik...

Matematik pek farklı değil aslında. Müfredat çok ağır, mevcut sınav sisteminin tamamında matematik büyük etken, haliyle ağır olan müfredata birde sınav sisteminin getirdiği yük eklenince çocuklarımız, gençlerimiz ne yapsın...

Kısa ve öz sıkıntıları teşhis etmişsiniz.Teşekkürler

Çevrimdışı prenses duru

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 106
  • 129
  • Müdür Yardımcısı
  • 106
  • 129
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Nis 2016 22:40:45
Belki de haklısınız okudukları hikayelerden sınav olmaları çocukları strese sokuyor olabilir.Ama benim amacım anlayarak okuma sağlama.Ayrıntılara dikkat etme.Genelde klasik sorularım atasözleri ve deyimler oluyor.Bu sayede onları da yavaş yavaş öğrenmiş oluyorlar.
Ödül sistemim var ama ceza sistemim yok.Ceza verirsek sevmezler ki.
Hepsi aynı hikayeyi okuyunca resim dersinde de okudukları kitabı görselleştirmelerini istiyorum.Ya da birleşip drama şeklinde hikayeyi sınıfta canlandırıyorlar.Bunu yaparken çok eğleniyorlar.
Kitaptaki yazım yanlışlarını bulup sınıfta söylüyorlar.

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.908
  • 46.142
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.908
  • 46.142
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 23:19:12
   " eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.."  a.einstein
    hanemiz  "eğitimhane ".. ( bu arada hanemizin adının da nasıl konduğunu merak ettim..  ::) )
    karnedeki davranış notlarından özellikle de;
3. Kendini tanıma
İlgi, yetenek, becerilerinin farkında olma,
Zayıf yönlerini tanıma ve geliştirme,
Serbest zamanını etkin bir şekilde kullanma,
İstek ve ihtiyaçlarına göre amaçlarını belirleme.
6. Çözüm odaklı olma
Sorunları fark edip tanımlama,
Sorunun farklı çözümlerinin olabileceğine inanma,
Sorun üzerinde odaklanma,
Alternatif çözüm yolları geliştirme,
Sorunun çözümü için sorumluluk üstlenme.
    bunlar birleştiğinde, genelde öğretime ağırlık verildiği, çocuğun gelişimine/ kendini tanımasına/ çözümler üretmesine imkanlar tanınmadığı -- yalnızca öğretmen için geçerli değil bunlar, işin içinde aile ve çevre de var---  sonucuna ulaşılabilir... sonra da şu başarısızlık, öncelikle matematik & türkçe, sonra da diğer derslerden  çocukların peşine düşüyor işte... bunun yanısıra ders programlarının ağırlığı & zümreler/okullar /aileler arasındaki hırs/yarış da öğretimi ne yazık ki zorlaştırıp, korkutucu hale getiriyor..
   

Çevrimdışı mbuyar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.111
  • 45.200
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 23:44:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Belki de haklısınız okudukları hikayelerden sınav olmaları çocukları strese sokuyor olabilir.Ama benim amacım anlayarak okuma sağlama.Ayrıntılara dikkat etme.Genelde klasik sorularım atasözleri ve deyimler oluyor.Bu sayede onları da yavaş yavaş öğrenmiş oluyorlar.
Ödül sistemim var ama ceza sistemim yok.Ceza verirsek sevmezler ki.
Hepsi aynı hikayeyi okuyunca resim dersinde de okudukları kitabı görselleştirmelerini istiyorum.Ya da birleşip drama şeklinde hikayeyi sınıfta canlandırıyorlar.Bunu yaparken çok eğleniyorlar.
Kitaptaki yazım yanlışlarını bulup sınıfta söylüyorlar.
Hüküm çoğunluğa göre verilir. Yönteminizin sonuçlarını siz değerlendiriyorsunuz.Farklı bir uygulamama müfettiş bey itiraz edip olmaz dedi.Ben o yöntemim sayesinde hedeflerimin çoğuna ulaştım.Yöntemimi bırakmadım.Halen kullanıyorum. Sizi tebrik ediyor ve yeni uygulamalarınızı bekliyorum.Teşekkür ederim

Çevrimdışı fzk64

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 548
  • 1.919
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 548
  • 1.919
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2016 23:50:41
ben öğrencilerime heceleyerek okumayı öğrettim bende böyle öğrendim.3.sınıfı okutuyorum. 1 dk da en fazla198- enaz 117 kelime okuyor,kuzularım ve her hafta hikaye okuyorlar , hikaye haritası oluşturup sınıfta anlatıyorlar.daha sonra hikaye yazılısı oluyorlar hem test hemde klasik sorular var .matematik en sevdikleri ders sıkmadan bol bol işlem ve problem yapıyorlar.sonunda da yıldız alıyorlar.

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.271
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.271
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 22 Nis 2016 01:01:55
İsteniyor ki öğrenci okula gelsin ve bir şekilde zihnini çalıştırsın..
yazsın çizsin okusun problem çözsün..
dersin adı matematik olsun türkçe olsun maksat öğrencinin zihni illaki çalışsın zorlasın kendini..

ilkokul çocukları soyut düşünemez..
ilkokuldaki türkçe ve matematik müfredatının yarısı gereksiz..
türkçe dersinde çok fazla hikaye okutulmasını doğru bulmuyorum..
öğrenciler birçok hikayeyi anlayabilir ama anlamlandıramaz..
matematikten geometri dersi ilkokulda olmamalı..
matematik yerine fen teknoloji dersine ağırlık verilmeli..
sosyal bilgiler dersi kaldırılmalı..

günümüzde çocuklar ve yetişkinler evlerinde pc, tablet ve telefonları ile efendi köle ilişkisi içinde yaşıyorlar..
ilk okula gelen öğrenciler her gün en az 3 saat oyunlar, el işi etkinlikleri, sportif faaliyetler yapmalı..

ortaokul ve lise içinde müfredat güncellenip hafifletilmeli..
günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolay..zor olan bilgiyi üretmek..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK