Matematik Ve Türkçe Derslerinde İstediğimiz Başarıyı Neden Elde Edemiyoruz?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 23 Nis 2016 18:41:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
...
Türkçe'de başarızlığın temel nedeni kitap okuma alışkanlığı olmayan bir neslin yetişiyor olması.
Bu nedenle de ne okusa okuduğunu anlamayan bir nesil var.
Sınavların yoğunluğu nedeniyle test tekniğiyle düşünen daha doğrusu düşünemeyen yorum gücü kısıtlı her soruya kısa cevap veren öğrenciler yetişiyor maalesef.
SMS kültürü de Türkçe'nin en büyük katillerden bir tanesidir.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Özelde öğrencilerin, genelde hemen herkesin her soruya kısa cevaplar vermesi problemine çözüm önerime geçmeden 2 örnek vermek istiyorum.

1) Asansörün gelmesini beklerken, tanımadığım bir bayan, yanında 2-3 yaşlarında bir çocukla geldi. 
Asansörün gelmesini beklerken küçük çocuğa bakarak "Kaçıncı sınıfa gidiyorsun?" sorusunu yönelttim.
Çocuk annesinin arkasına doğru hafif bir hareket yaparken, cevap annesinden geldi:
- Henüz 3 yaşında, önümüzdeki sene ana okuluna  göndermeyi düşünüyoruz.
Tercih etmeme rağmen, asansör gelene kadar bayan ile sohbet ettim.
Bayan 2. katta inmeden önce son sözlerimiz şunlardı :

- Bu yaştaki çocuklar pek konuşmaz, çocuğu konuşmaya alıştırmak için kaçıncı sınıfa gittiğini sormuştum.
- Haklısınız, yabancılarla konuşmaya çekiniyor.

2) Yemekte misafirlerimiz var. Misafirlerimizden biri ergenlik çağında bir erkek çocuğu. Yemek servisi yapan kız kardeşim çocuğa bakarak :
- Çorba mı istersin yoksa yaprak sarma mı yersin?
Çocuğun annesi anında olaya dahil olur :
- Çorba koy, ağzına sebze girmez. Ne yaparsam yapayım sebze yediremiyorum.

Yaşınız kaç olursa olsun ebeveynlerinizin yanında size sorulan sorulara cevap vermeniz yasaktır. :)

Öğretim kurumlarında öğretimin ilk günü genel olarak tanışma merasimi günüdür.
Dershanede görev yaptığım dönemde tanışma olayında şöyle bir yöntem uyguluyordum.
Tahtaya aşağıdakilere benzer 10-15 soru yazıyordum.
- Adınız soyadınız
- Memleketiniz
- Öğrenim durumunuz
- Kaç kardeşsiniz?
- Hangi takımı tutuyorsunuz?
- Herhangi bir sporla uğraşıyor musunuz?
- Hangi tür müzikten hoşlanırsınız?
- Beğendiğiniz sanatçılar hangileridir?
- Şarkı söyler misiniz? Müzik aleti çalar mısınız?
- Hobiniz var mı?
- Evcil hayvanınız var mı?
- Çok yakın bir arkadaşınız (kankanız) var mı? Varsa özellikleri nelerdir?
- Issız bir adaya düşseydiniz yanınıza almak isteyeceğiniz 3 şey ne olurdu?
vs.
Öğrencilere sırayla, sanık sandalyesine (öğretmen masasının arkasındaki sandalye) oturarak, bu sorulardan İSTEDİKLERİNE cevap vererek kendilerini tanıtmalarını söylerdim.
(Sanık sandalyesine oturtmamın sebebi diğer öğrencilerle yüz yüze olmaları ve konuşurken ayakta durma sıkıntısı yaşamamalarıydı.)
Ben sınıfın uzak bir köşesinde dururdum.
En geç 2. cevapta oturan öğrencilerden laf atma türünden sohbet başlardı.
- Vay hemşo! Sivas'ın / Kayseri'nin / Yozgat'ın neresindensin?
- Demek sen de benim gibi üniversitenin arka kapısından çıkanlardansın :)
- 5 mi? Daha neler? O kadar kişi eve nasıl sığar?
- Helal sana! Yaşasın cim bom bom.
vs.
Sanık sandalyesindeki öğrenci, herhangi bir soruda laf atma / cevap verme sona erince kolayca tahtaya bakıp bir sonraki soruya geçerek sohbeti devam ettirebilirdi.
Sadece istediklerine cevap verebilecekleri konusunda yaptığım bilgilendirmeye rağmen tüm öğrenciler her bir soru için az çok bir şeyler söylerdi.
Bazı gruplarda tanışma faslı bütün gün devam ettiği halde sona ermezdi.

Kısa cevaplar verilen sohbetlerin önünde geçmek için benzeri uygulamalar yapılabilir.
Dikkat edilmesi gereken hususlar:
- Sohbet edecek kişilerin yüz yüze bakabilecek bir ortam olması
- Sohbetin başlangıç noktasını ve sürdürülebilmesi için gerekli hatırlatıcı bilgilerin herkesin görebileceği bir noktada (sınıfta en uygun yer tahtada) olması.
- Gerektiğinde sohbetin konu dışına çıkılmasını engelleyecek veya konunun can alıcı noktasına dokunulduğunda daha fazla tartışılması için yönlendirme yapacak kişi (öğretmen)

Örneğimizdeki uygulama bir kitap konusu / güncel bir olay / sohbete dahil olacak kişileri ilgilendiren bir durum üzerine yapılabilir.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.896
  • 512.895
  • 32.896
  • 512.895
# 23 Nis 2016 19:17:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Değerli arkadaşlar, sizleri hepimizin ortak sorunlarından birine birlikte çözüm aramaya davet ediyorum. :) 

Ülke olarak en büyük sorunlarımızdan biri öğrencilerimizin diğer derslere oranla matematik ve Türkçe derslerinde istediğimiz başarıyı gösterememesi.

Neden Matematik ve Türkçe derslerinde istediğimiz başarıya ulaşamıyoruz? :-\

İlkokuldan başlayıp üniversite sınavlarına kadar uzanan bu sorunun nedenleri, aksayan yönleri, çözüm yolları, sizlerin bu konuyla ilgili düşünce ve önerileriniz, yaşadığınız sıkıntılar nelerdir? Neler yapabiliriz, neler yapmalıyız?  Hangi teknik ve yöntemleri kullanmalıyız? Sorunun kaynağı ve çözüm yolları nelerdir? Gelin bu problemi birlikte çözelim. :)

Konuyla ilgili düşünce ve önerilerinizi, tecrübe ve paylaşımlarınızı bekliyoruz.


Konumuzu, diğer üyelerimizin de katılımını sağlamak amacıyla hatırlatmakta fayda var.

Konuyla ilgili düşünce ve önerilerinizi, tecrübe ve paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Çevrimdışı peugeot307

  • B Grubu
  • 2.730
  • 5.328
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.730
  • 5.328
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 23 Nis 2016 19:48:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Konumuzu, diğer üyelerimizin de katılımını sağlamak amacıyla hatırlatmakta fayda var.

Konuyla ilgili düşünce ve önerilerinizi, tecrübe ve paylaşımlarınızı bekliyoruz.
dersi özellikle matematiği ben elimden geldiğince oyunsallaştırarak öğretiyorum soyut kavramlarla çocuk öğrenemez somutlaştırarak yaratıcı drama yöntemlerini kullanarak anlatıyorum .Sonra konuya geçiyorum. Her öğretmenin bence drama kursuna veya hizmetici eğitim drama kursuna gidip bişeyler öğrenmesi lazım

Çevrimdışı kardia

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.440
  • 16.152
  • 3.440
  • 16.152
# 24 Nis 2016 14:16:55
Türkçe derslerindeki dil bilgisi konuları için bir ara konuyu anlatmayın, çocuğa bu kuralı hissettirin dönemi yaşadık. Hatta kuralın adını da söylemeyin, çocuk fark etsin. Tabi ben bu kurala uymuyorum. :) Bu kavramlar zaten çocuk için yabancı, soyut, bir de anlatmadan üzerinden geç sonra da sınavlarda en ince soyut haliyle sor ve başarı bekle. Bence bu mümkün değil.

Açık yüreklilikle bir fikrimi paylaşıyorum, bence bazı Türkçe sınavlarında sorulan soruların net bir cevabı yok aslında. :-\ Soruyu hazırlayan yazar, kişi, öğretmen o an için ne düşünüyorsa cevap ona göre şekillenebiliyor. Bazen iki, üç öğretmen bir araya gelip, bunu mu kastetti acaba, diyebiliyoruz. Böyle bir soruyu öğrencinin çözmesini beklemek ne kadar mantıklı.

Bence müfredatta birçok konunun daha net bir anlatımı ve belli sınırları olmalı. Belki bazı soyut kavramlar öncül bilgi gibi verilebilir ama asla sınavlarda belirleyici soru olarak karşısına çıkmamalı.

Çevrimdışı kardia

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.440
  • 16.152
  • 3.440
  • 16.152
# 24 Nis 2016 14:50:56
Çok üzgünüm ama yeni gelen nesil maalesef yorum yapamıyor. Bence matematik derslerindeki başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri bu. Üzerine birde yaşça küçük öğrencilerimiz olunca matematikte başarı sağlamak giderek güçleşiyor.

Çocuklar bir önceki soruda aynısını görmeyince "Biz bunu bilmiyoruz." diyorlar. Bir önceki örnekle birkaç soru öncesinde gördüğü örneğin arasında bağlantı kuramıyorlar. :(

Oyunlaştırma etkili bir yöntem olabilir ama belki ben beceremiyorum, mesela ikizkenar üçgende eş açılara ait kenarların birbirine eşit olduğunu oyunlaştıramıyorum. Bence bu ve buna benzer birçok konu doğrudan öğrenilmesi gereken bilgiler.

Çevrimdışı KAŞİF

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.725
  • 7.044
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.725
  • 7.044
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Nis 2016 12:32:18
Matematik dersinde ülkece milletçe toplumca yaşadığımız sıkıntının universitelerde tez konusu olması gerekiyor
Analitik düşünme yeteneği gelişmemiş . Önceden öğrendiği bilgiyi yeni oğrendiği ile sentezleyemiyor  . Düz mantıkla devam ediyorlar
Türkçe dersin de de sorun okuduğunu anlama anladığını ifade etmedeki başarısızlık
Bu işi neden başaramadığımızın bir an önce belirlenmesi ve gerekirse tüm kitapların yöntem ve tekniklerin değiştirilip geliştirilmesi gerekiyor
Bu bağlamda Ali Nesin in liseliler için yazdığı matematik kitabını merakla bekliyorum

Çevrimdışı askan4040

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.027
  • 1.607
  • 1.027
  • 1.607
# 28 Nis 2016 13:19:50
Bence ülkemizdeki meb de dahil genel sorun Yetkisi olanın bilgisi,bilgisi olanın da yetkisi yok. Öğretmenlerin fikrini almıyorlar çoğu zaman

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.452
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.452
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Nis 2016 13:22:32
El yazısı konusunda fikirlerimizi en güzel şekilde ifade ettik öğretmenim. Uygun değil, herkes el yazısı kullanmıyor , sürekliliği yok dedik.Ankette yani.   Ama açıklama yapıldı, el yazısı oturmuş,herşey güzel, aynen devam ???
Öğretmenler olarak çoğunluk aynı şeyi düşünmüyor mu yoksa bir gariplik mi var anketler güzelce incelenmiyor mu , bilemedim ???

Hani başka konularda da fikrimiz alınsa, değerlendirmeye alınır mı, orası belirsiz.

Çevrimdışı askan4040

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.027
  • 1.607
  • 1.027
  • 1.607
# 28 Nis 2016 13:32:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
El yazısı konusunda fikirlerimizi en güzel şekilde ifade ettik öğretmenim. Uygun değil, herkes el yazısı kullanmıyor , sürekliliği yok dedik.Ankette yani.   Ama açıklama yapıldı, el yazısı oturmuş,herşey güzel, aynen devam ???
Öğretmenler olarak çoğunluk aynı şeyi düşünmüyor mu yoksa bir gariplik mi var anketler güzelce incelenmiyor mu , bilemedim ???

Hani başka konularda da fikrimiz alınsa, değerlendirmeye alınır mı, orası belirsiz.
Evet hocam el yazısında çoğunluk hayır dedi.  Ama öğretmenler kendini geliştirsin özellikle branşcılar denildi. 4+4+4 de kimse istemiyo ama devam . Fikrimizin alınıp değerlendirilmesi dediğiniz gibi daha anlamlı Saygılar hocam

Çevrimdışı eraegtm

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.757
  • 30.011
  • 6.757
  • 30.011
# 09 May 2016 11:03:40
Müfredatın bize öngördüğü şekilde ders yapıyoruz. Yine de çocuklarımız anadilleri olan Türkçe dersinde özellikle sınavlarda yeteri kadar başarılı değiller.
Ortak sonuç olarak birçoğumuz temel problemin okuduğunu anlamama olduğunu belirtiyoruz.
Şahsi kanaatim Türkçe öğretimini yeniden gözden geçirmeliyiz. Özellikle ders kitaplarındaki mevcut metinlerle ne dilbilgisi ne de kendini ifade etme becerileri tam anlamıyla karşılığını buluyor.

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.699
  • 73.136
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.699
  • 73.136
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 May 2016 12:15:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Müfredatın bize öngördüğü şekilde ders yapıyoruz. Yine de çocuklarımız anadilleri olan Türkçe dersinde özellikle sınavlarda yeteri kadar başarılı değiller.
Ortak sonuç olarak birçoğumuz temel problemin okuduğunu anlamama olduğunu belirtiyoruz.
Şahsi kanaatim Türkçe öğretimini yeniden gözden geçirmeliyiz. Özellikle ders kitaplarındaki mevcut metinlerle ne dilbilgisi ne de kendini ifade etme becerileri tam anlamıyla karşılığını buluyor.
Türkçe derslerinde kanaatimce dilbilgisine yoğunluk veriyoruz.Anlama anlatım çalışmalarına daha fazla yoğunluk vermek gerekiyor.Ders kitaplarında da buna göre olması lazım ama maalesef buna uygun çalışmalar çok az.Teog sınavında soruların çoğu anlama ve anlatıma yönelik sorulardı.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK