Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Konuya yazılanlar Mesnevi'de yer alan bir hikayeyi aklıma getirdi. Öncelikle hikayeyi paylaşmak istiyorum.
Hintliler bir fili halka göstermek için getirip karanlık bir ahıra kapattılar.
Hayvanı görmek için o karanlık yere bir hayli adam toplandı. File ellerini sürmeye başladılar. Birisi eline hortumunu geçirdi:
- Fil bir oluğa benziyor, dedi.
Başka biri filin kulağını yakaladı:
- Fil, yelpaze gibi bir hayvan, dedi.
Filin ayağını yakalayan ise:
- Fil bir direğe benziyor, dedi.
Bir başkası da sırtına dokunmuştu:
- Fil, taht gibi, dedi.
Herkes filin neresine dokunduysa ona göre anlatmaya başladı. Herkesin elinde bir mum olsaydı, sözlerinde aykırılık kalmazdı.
Duyu gözü ele, avuca benzer, avuç bütün fili tutamaz ki. Bu gözü yum da hakiki göz kesil.
Toplumumuzun bazı özelliklerine odaklanarak yapılan yorumların sağlıklı olmayacağını düşünüyorum.
Konuyu genelden özele indirgersek daha verimli bir tartışma olacağına inanıyorum.Şöyle ki:
- Egitimhane üyeleri arasında (yeterli) diyalog mevcut mudur?
- Eğer yeterli bir diyalog yoksa bundan narsist bir topluluk olduğumuz çıkarımı yapılabilir mi?
- Farklı branştaki öğretmenler birbirleri ile diyalog içinde olduklarına inanıyorlar mı?
- İl merkezlerinde görev yapan forumdaşlar ile kırsal bölgede görev yapan forumdaşlar arasında (yeterli) diyalog mevcut mu? Değilse bunun sebebi ne olabilir?
- Eğitimhane yönetimi ile üyeler arasında güçlü bir diyalog var mıdır?
vs.