Nazım Hikmet Ran'ın Şiir Ve Sözleri

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Tem 2012 23:39:56
Anlayamadılar

Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...
Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye! ..
Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
ANLAYAMADILAR...
 
Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 00:00:18

Ağa Camii

 Havsalam almıyordu bu hazin hali önce
Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
 
Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
Allah'ımın ismini daha çok candan andım.
 
Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
Böyle sokaklarda ki, anası can verirken,
 
Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var...
Böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar,
 
En kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini,
Üstünde orospular yükseltiyor sesini.
 
Burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor,
Yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor.
 
Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,
Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu
 
Bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen
Bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen!
 
Ey bu caminin ruhu: Bize mucize göster
Mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer
 
Bir gün harap olmazsa Türkün kılıç kınıyla,
Baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla!

              Nazım Hikmet RAN(1902-1963)

      Nazım Hikmet 1902'de Selanik'te doğdu.Galatasaray Lisesini bitirdi.Deniz Harp Okulunda bir sene okuyup ayrıldı.İstiklal Harbi sıralarında Ankara ve Bolu'da çalıştı.Rusya'ya gönderildi.Moskova Üniversitesinde okuyup,1927'de Türkiye'ye kominist olarak döndü.
      Nazım Hikmet başlangıçta dindardı.1921'de yazdığı Ağa Camii şiiriyle 1922'de yazdığı Dergahın Kuyusu isimli şiiri buna delildir.

Çevrimdışı gülümseyinnn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.382
  • 12.029
  • 5.382
  • 12.029
# 09 Tem 2012 00:03:16
Anlayamadılar şiirini ilk defa burda okudum.
Teşekkürler hocam , nasıl da kaçmış gözümden...

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 00:05:11
Dergahın Kuyusu


-Büyük Babama
 ne içli bir dua, ne içten bir âh,
 uyuyor serviler altında dergâh!..
 kaç kere gönlümü dinledi bu yer.
 tek tük kandillerde yorgun alevler
 titriyor gecenin sert rüzgârıyla.
 gece sanki söner yıldızlarıyla
 gölgeli dergâhın dolmuş içine...
 bir inilti, bir ses... bu yalvarış ne?

 yarabbi, ne içten anıldı adın!..
 "ölmeden öl!" diyen bir itikadın
 gönülden duyarak ulu sesini,
 ruha şifa sunan felsefesini,
 biri zikrediyor dergâhta işte.
 göklere yükselen bu inleyişte
 elemi gizlidir bir âh u vâhın.
 çoktan dervişleri yattı dergâhın...
 bu yalvaran kimdir, kim bu zikreden?
 yoksa ağlıyor mu gönlüm bilmeden!
 gönül! bu inilti senden mi geldi?.
 hayır, işte o ses yine yükseldi,
 yine yalvarıyor, yine ağlıyor.
 gözümü dumandan eli bağlıyor
 içimde yakılan bir buhurdan ın...
 vuruşu duruyor kalbimde kanın.
 bir hayalet oldu yanan benliğim:
 bu kuvvetli ruh kim? bu zikreden kim?
 kim bu varlığımı kendine çeken?..
şimdi bir zulmet te gölge gibi ben
 o yalvaran sese ilerliyorum,
 "benliği ölmeden öldü!" diyorum...
 böyle yürüyerek geçtikçe her an,
 gitgide geliyor sesi yakından
 gitgide sinerken ben gölgelere
 yorgun ayaklarım çarptı bir yere.
 titredim bir taşa ânî temasla,
 ömrümde bu kadar korkmadım asla:
 sanki ta kalbimi bir bıçak yardı...
önümde bir küme karanlık vardı.
bütün varlığımı bir an unuttum,
 yavaşça eğilip o yeri tuttum.
 dergâh kuyusunun duvarıydı bu...
 yeniden benzimi sararttı korku.
 burdan geliyordu o iniltiler!
 gönülde titrerken şüpheli bir yer
 allaha yalvaran allahın adı
beynimin içinde bir uğuldadı.
sanki bir dakika çarpmadı kalbim...
 ey ulu allahım, ey ulu rabbim!
 kuyuda zikreden, ağlayan kimdi?
 içine eğildim... anladım şimdi:
 ism-i celâlini candan andıkça,
 yer yer yükselerek çalkalandıkça,
 kuyunun zulmette parlayan suyu...
 kuyu zikrediyor, ağlıyor kuyu!...


Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 00:37:45
Yaşamak Seni Sevmek Gibi...

Meydan yerinde kampana vurdu.
Nerdeyse koguşlarin kapilari kapanir.
Bu sefer hapislik uzun sürdü biraz:
8 yil...

Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim.
Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir.

1946
Nazım Hikmet RAN

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 09 Tem 2012 00:52:30
Sende, ben, imkansızlığı seviyorum, Fakat asla ümitsizliği değil...

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 10:16:02
AKREP GİBİSİN KARDEŞİM
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

NAZIM HİKMET RAN

Sesli dinlemek isterseniz..
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 09 Tem 2012 11:12:43
 
İkimiz

İkimiz de biliyoruz, sevgilim,
öğrettiler:
aç kalmayı, üşümeyi,
yorgunluğu ölesiye
ve birbirimizden ayrı düşmeyi.
Henüz öldürmek zorunda bırakılmadık
ve öldürülmek işi geçmedi başımızdan.

İkimiz de biliyoruz, sevgilim,
öğretebiliriz:
dövüşmeyi insanlarımız için
ve her gün biraz daha candan
biraz daha iyi
sevmeyi...

Nazım Hikmet
 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 11:14:27
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.

Nazım Hikmet RAN

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 09 Tem 2012 11:24:18
Bulutlar Adam Öldürmesin

Analardır adam eden adamı
aydınlıklardır önümüzde gider.
Sizi de bir ana doğurmadı mı?
Analara kıymayın efendiler.
          Bulutlar adam öldürmesin.

Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
          Bulutlar adam öldürmesin.

Gelinler aynada saçını tarar,
aynanın içinde birini arar.
Elbet böyle sizi de aradılar.
Gelinlere kıymayın efendiler.
          Bulutlar adam öldürmesin.

İhtiyarlıkta aklına insanın,
tatlı anıları gelmeli yalnız.
Yazıktır, ihtiyarlara kıymayın,
efendiler, siz de ihtiyarsınız.
          Bulutlar adam öldürmesin

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 11:26:53
Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye İşte ben onlardan değilim Ben sensiz de yaşarım; Ama seninle bir başka yaşarım...

Nazım Hikmet RAN

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 09 Tem 2012 11:42:24
Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden

Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 11:59:41
Yapraklara dallara, yeşillere, allara,
Nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
Yaprak dala, dal yeşile yaraşır,
Gayrı bundan böyle vermem seni ellere.
Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Tem 2012 15:07:57
ŞAŞIP KALMAK 
 
Sevebilirim,
hem de nasıl,
dile benden ne dilersen,
canımı, gözlerimi

Kızabilirim,
ağzım köpürmez,
ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında,
devenin öfkesi, kinciliği değil.

Anlayabilirim
çoğu kere burnumla,
yani en karanlığın, en uzaktakinin bile kokusunu alarak
ve döğüşebilirim,
doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum herşey için, herkes için,
yaşım başım buna engel değil,

ama gel gör ki çoktan unuttum şaşıp kalmayı.
Şaşkınlık, alabildiğine yuvarlak açık ve alabildiğine genç gözleriyle bırakıp gitti beni.
Yazık.

NAZIM HİKMET
 

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 09 Tem 2012 15:15:38
Türkiye işçi sınıfına selâm!

Selâm yaratana!

Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!

Bütün yemişler dallarınızdadır.

Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,

haklı günler, büyük günler,

gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,

ekmek, gül ve hürriyet günleri.

Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!

Paranın padişahlığını,

karanlığını yobazın

ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK