olamaz olur mu beş parmağın beşi de bir değil çalışkanla tembel efendiyle saygısız aynı kefeye konmuyor. ama hepsini de çook seviyoruz değil mi.
elbette ki yapiyorum; her ogrenciyi ilgi ve yetegine gore degerlendirip, her birine farkli yaklasiyorum; ihtiyac duyduklari kadar motive edip, kimine az kimine cok ilgi gosterek dengede tutmaya calisiyorum...
ancak baslikta kastedilen, 'ogrenci merkezli egitim ve aktif ogrenme ile coklu zeka kurami' kavramlarinda belirtilen 'pozitif ayrimcilik' degil; toplumun her ogesinde gordugumuz ama gormek istemedigimiz ya da genelde gormezlikten geldigimiz 'negatif ayrim'. yani dislama, ezme, kirma, incitme, bezdirme, kusturme, ve toplumdan soyutlama...
tabiki de boyle bir ayrim yapmiyoruz; enazindan bilincli olarak yapmiyoruz, kaciniyoruz... malesef bunu beceremeyen ogretmenlerimiz de var....
objektif yonumuzu her ortam ve kosulda gosterebilmeliyiz... hernekadar bazen imkansiz gibi gozukse de...
saygilar...