Öğretmenin Karizması

bana göre kim kravatı takıp ben öğretmenim derse o daha çok saygı görüyo insanların gözünde. ama kravatsız olunca fazla bi pozitifliği kalmıyo ne yazık ki. nasrettin hoca hesabı ye kravatım ye

ben hala öğretmenliğin saygın bir meslek olarak görüldüğüne inanıyorum.özellikle köylerde öğretmeni bambaşka görüyorlar ve her yöndeen yardımcı oluyorlar.karizma olarak düşünmek bencede yanlış kutsallık herşeyin ötesinde bu bizze yeter bana kalırsa.beklenti içinde olursak bu konuda hayal kırıklığı yaşayabiliriz.

öğretmenin karizması yok bence öğretmen genelde şefkatli iyi halktan biri sıradan olark görülüyor.ben de öyle görüyorum

arkadaşlar  bu eğitimi özlleştirme projesinin ilk denemesi öğretmenleri toplumunönüne atarak yıpratmak istiyorlar lütfen hep bereber olun yapılcak tepkilerde siyasi amaç  ve fark gözetmeden bunların karşınıda dik durun ve onların attığı yeme gelmeyin bu halk okulları elinden alınnınca çok ağlar .bunu herkeze anlatın siz değerli öğretmenlerimizin tabi toplumdaki saygısı en üst düzeydedir.ve herkesizin sizi dinleyeceğini biliyorum .
Bu projenin ikinci aşamasındaki türk okullarını özelleştirmek ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek vardır.bu konuda hepinizi uyarıyorum
Böylece avrupalılaşam serüvenimizin en önemli halkasıda tamamlanacaktır kutlu olsun
istilaya karşı en çok direnen kesimin öğretmenler olduğunu arkadaşlarıma bakarak biliyorum bu direnci kırmanın yolu bizi bir birimize düşürmek ve halkn gözünde küçük düşürücü haberler yapmak bunun için medyada üzerine düşün görevi layıkıyla yapmakta
sen öyle hayat dolu ol ki
seni öldürmeye gelenler sende hayat bulsun
saygılarımla

öğretmen maaşlarını gayri safi milli hasılaya  oranlayarak hesaplamışlar kendi maaşlarınıda öyle hasaplasınlar ya kaç bin euro alıyılarmış bizde görelim.bizimki böyleyse doktor ,mühendis, hemşire,imam ,millet vekili maaşlarını bu hesapla bilmeyi çok istarim.
ayrıca ikide bir bizim mesai saatlarini gündeme getiriyorlar 3 ay tatil yapıyormuşuz.8-15 çalışıyomuşuz .falan hatta dersler 40 dk çarpı 6 eşittir 240 dk mesai yapıyomuş.
Tenefüsler ,sabah en az yarım saat önce okul bahçesinde sınıfımızın başında bulunmamız,nöbet tutmamız.her akşam eve soru götürmemiz ,her akşan evde bir sonraki gün çalışmamız ,saatlerce internette çocuklara yayarlı birşey aramamız hiç önemli değil.onları babalarının hayrına yapıyoruz.
en son fen sorularımı hazırlamak için tam 6 saat çalıştığımı belirtmek istiyorum.
hiç bir meslek grubu akşam evine iş götürmüyor ama öğretmenler evdede okuldaki öğrencileri için birşeyler yapmakla meşgul hatta bunun yüzünden her gün hanımla kavgamız var.fazla mesai yapan her memur ücretini çatır çatır alıyor polis,doktor,mühendis vs. arziye çıkan tazminatını alıyor müfettiş vs. ben evde köpek gibi çalışacam sonrada şukadar mesain varmış yok yav sen ne akıllısın bakan ve görmeyen bakan

AZ GELİŞMİŞ ÜLKEMİN GERİ KALMIŞ YÖNETİCİLERİ ALSANA OECD RAPORU NE OLUR BUNU Bİ OKUSANIZ
Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) 3. verimlilik raporunu yayınladı. Rapora göre Türkiye, OECD ülkeleri arasında verimliliği en düşük ülke oldu. Rapora göre Türkiye'de büyüme verimliliğe dayanmıyor ve mevcut kaynakların eksik ve kötü kullanılmasından dolayı yeterince yeni iş, istihdam ve gelir yaratılamıyor. Bu durum, gelir dağılımındaki bozulmanın giderilmesine ve büyümenin sağlıklı ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulmasına engel teşkil ediyor. Raporda, Türkiye'de toplam faktör verimliliğinin 1972-1991'de büyümeye katkısının yüzde 9.5, 1992-2000 döneminde ise yüzde 2.1 olduğu vurgulanırken, batıda girdilerin büyümedeki payının yüzde 30-40 civarında olduğu bildiriliyor.

AZ GELİŞMİŞ ÜLKEMİN GERİ KALMIŞ YÖNETİCİLERİ ALSANA OECD RAPORU NE OLUR BUNU Bİ OKUSANIZ
OECD ÜLKELERİ KAMU KURULUŞLARINDAKİ İSRAF DURUMU
Kamu kuruluşlarındaki israfın büyüklüğü dikkate alınarak Dünya
Ekonomik Forumu tarafından 30 OECD ülkesi arasında 2003 yılı sonu
itibariyle yapılan değerlendirmede; kamu kuruluşlarında en az israf
yapan ülke Finlandiya iken, en çok israfın olduğu ülke ise Türkiye
olarak belirlenmiş olup, OECD ülkelerinin kamu harcamalarında en az
israftan en fazla israfa doğru sıralaması şöyle tesbit edilmiştir:
1. Finlandiya
………
…..
30. Türkiye
OECD ÜLKELERİ KAMU KURULUŞLARINDAKİ VERİMLİLİK
DURUMU
Kamu kuruluşlarındaki verimlilik dikkate Uluslar arası Yönetim
Geliştirme Enstitüsü tarafından 30 OECD ülkesi arasında 2002 yılı
sonu itibariyle yapılan değerlendirmede; kamu kuruluşları en verimli
olan ülke Finlandiya iken, en çok verimsizliğin olduğu ülke ise Polonya
iken, verimlilikte sondan ikinci olan ise Türkiye olarak belirlenmiş olup,
OECD ülkelerinin kamu harcamalarında en verimli olandan en az
verimli olana doğru sıralaması şöyle tesbit edilmiştir:
1. Finlandiya
………
29. Türkiye
30. Polonya

bu ülkeyi ben mi yönetiyom çok muhterem müdür,burokrat, bakan ,milletvekili ,başbakan ....vs

Bu konuda zaten yeterince yazilip cizilmis ama bazi arkadaslarin da dedikleri gibi sayginligimizi korumak bizim elimizde.
Eger biz kendimize, yaptigimiz ise saygi duyuyorsak kisacasi dik bir durus sergileyebiliyorsak baskalari da ister istemez saygi duyacaklardir. Yok eger sikayet ve serzenislerle cikiyorsak milletin karsisina elbette ortamda saygi diye birsey kalmaz.

bence öğretmen 8-10 yıl öncesine kadar öğretmendi. şimdi bişey olamazsan öğretmen ol mantığı var. Okuma- yazma bilmeyen bir velim bile "kızımın okumasını istiyorum hiç bişey olmazsa bari bir öğretmen olur" dedi. Hayatında okul yüzü görmemiş biri.
Ayrıca eve iş götürdüğümüze bende katılıyorum. Okula gelen her veli yada ziyaretçi Allah yardımcınız olsun çocuklarla uğraşmak zor diyor. Evde 1 çocuğa tahammül edemezler ama biz sınıfta 50siyle, nöbette 500üyle uğraşırız. Tabi görünüşte sınıfa girip oturuyoruz.
Maaşları fazla diyenler neden birleştirilmiş 5 sınıf okutana 5 kat maaş verme fikrini öne sürmüyor.
Meclistekiler toplantılara bile katılmadan8 milyar alıyorlar.
Ben bu ülkeye hakkımı helal etmiyorum-etmeyeceğim

Bence Öğretmene Saygı Kavramı Yok.insanlar Bizlere Çocuklarının Bekçileri Gibi Bakıyor.

Sevgili Hocam,
Bizim milletimizin 15-20 yıllık bir hastalığı var. Medya onun adına düşünür karar verir. Bizim millet Meclisimizin gibi onar ve onu savunur.
 NEDEN Mİ?
1) Geçmişte Almanlarla müttefiktik, şimdi düşman
2) I. dünya SAvaşında Fransızlarla müttefiktik, sonra düşman
3) O zaman biz dünya için yok gibiydik, Atatürk le beraber hızlı ilerleme ve gelişme gösterdik, Amerika hemen yanımıza geldi (1950) ama onunla dostluğumuz hiç bitmedi. O bizi çok sevdi. O dünya devi oldu. Biz köleleiştirildik. Şimdi yetimiz. Kapıların açılmasınbı bekleriz. Ta 1960 tan bu yana.
SAĞOLSUN 1950 den bu yana bizi yönetenler 

bencede öğretmenler çok krizma yapıyorlar:D:D:d

 o eskidendi hocalarım.şimdi işler değişti.veli sana çocuğunun bakıcısı,(ha bir de çocuğun 24 saati senden sorulur )müdür  sinirlendiğinde potansiyel rahatlatıcı,halk ise sürekli yatıpta çok maaş alan memur gözüyle bakıyor.yanlışım varsa düzeltin .ben öyle gözlemledim.kendi öğretmenlerimi hatırlıyorum.biz karşılarında sevgi karışımı bir saygıyla zor konuşurduk.ailemiz desen baba sözü öğretmen sözünden sonra gelirdi.şimdi...