Öğretmenlere Hakaretler Haklı Mı? (yorumlarınız)

"Herkes kendine yakışanı yapar."

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tugçe hanım buradaki öğretmen ne yapar bilir misin sen?
diyorsun ki : en son hangi kıursa gittiniz?
Burada ne hayat kursu var, yaşama kursu var.

aslında buna yorum yapmamak en akıllıca iş galiba ama duramıyor ki insan..ne demiş şimdi bu?
hiç bir bölümü kazanamayıp öğretmen olan arkadaşlar!!! hay allahım ya! hiç bir liseye kabul edilmeyip anadolu öğretmen lisesine yazıldım mecburen ve yine sırf ünv okuyayım diye gittim eğitim fakültesine... şimdi de tek amacım memur olmak ve o yüzden sözleşmeli öğretmenliğe rağmen ders içi ve ders dışı her etkinliğe atlıyor, peşinden koşturuyor, yorgun, bitkin evime geliyor ve bu yazıyı okuyorum.. nasıl güzel duygular içerisindeyim anlatamam!!!
aklıma takılan bi şey var, bu berbat insanlar olmasaydı nasıl yazacaktı ki o okuduğumuz yazıları??? bu seneye kadar belki düşünürdüm acaba haklı mıdır diye ama şimdi görüyorum ki o 29 harfi öyle veya böyle öğretip, sana hayatı tanıtan insanın emeği ne parayla ne pulla ödenir...ben hiçbir öğretmenin bu işi sırf para için yapabileceğine inanmıyorum.

ben bu yazıyı yazanın insani değerlerini yitirmiş olmasından endişeliyim ya da bazı arkadaşların da dediği gibi sırf prim yapmak uğruna girmiş mevzuya...

düşünün bir kere yaşadığımız kültür televole kültürü adını alalı yıllar olmuş.hemen her kanalda birilerine hakaret eden, sataşan insanlar dolmuş ve en çok reytingi toplamış..

bizler biliriz ki bu toplumda her ne olursa olsun en saygın meslek öğretmenliktir. eğer ben köyde dolaşırken 80 yaşındaki amcam hala önünü ilikliyorsa bu saygı demektir...

yazıyı yazan zekiymiş ki en zayıf noktaya değinmiş. ama şöyle de bir saflık yapmış: öğretmenlerle ne laila çıkışında ne de bir gündüz programında polemiğe girmesi imkansız..
eğer baktıysanız o tvdeki programlara görmüşsünüzdür 50 yıllık eşini bırakıp gideni de 13 yaşındaki kızını taciz edeni de haklı gören bir kitle hali hazırda bulunmak zorunda... yani onu haklı görenleri geçelim ve susalım bence...

susmak en büyük erdemmiş...

dilerim allahtan ki ıslah eylesin böyle kullarını...

allah bizler sabır çevremizdekilere insaf ve de akıl fikir versin

SuSkUnLuĞuM AsAlEtİmDeNdİr

HeR LaFa VeReCeK CeVaBıM VaRdIr

AmA İlK ÖnCe BaKaRıM "LaF Mı DiYe"

SoNrAdA SöYLeYeNe BaKaRıM "AdAm Mı DiYe"

Ben de tamamen haksız diyemiyorum. Herkes gibi onun da haklı olduğu taraflar var. Genelleme yapma gafletinde ısrarcı olması üzücü tabii.
 

Bu gazeteciye sormak gerek, Bu ülkeyi yıllarca Robert, Amerikan Koleji, Fransız lisesi mezunu politikacılar yönetti de ne oldu? Onların yetiştirdiği politikacılarla ülkenin hali ortada, sayın çok bilmiş gazeteci... Şimdi sana bir başlarım...Altından kalkamazsın. Büyük lokma ye, boyundan büyük işlerle uğraşma. Öğretmenleri yeteri kadar derdi var. Senin gibi ruh hastaları ile ilgilenmiyoruz. Senin gibilerle ruh ve akıl hastalıkları ilgileniyor. Kendini tedavi ettirecek yeri bilmiyorsan, sana yardımcı olabiliriz.

Yazıyı bir kez daha okudum, bir iki ağır benzetmeden başka hakaret sayılabilecek bir şey göremedim. Başlıkta " Öğretmenlere Hakaretler Haklı mı ? " ( ki bu başlıkta bile hata var ) denilmiş ama yazara edilen hakaretlerden başka hakaret göremedim. Eleştiri mutlaka olmalıdır ki kalite artsın. Bu  ne tahammülsüzlük ? Öğretmenler bir ülkenin duyan kulağı, konuşan ağzı, düşünen beyni olmalıdır. Fikir beyan eden insanlara fikirle cevap verilmelidir. Aksi halde " Şimdi sana bir başlarım ... Altından kalkamazsın. " vs. tehditvari ve mesnetsiz cümleler kurmanın bir adım ötesine geçemeyiz. Kimsenin savunması değil derdim ya da birilerine cevap vermek ... Sadece düşüncelerimi yazmak istedim.

Bu kişiye göre öğretmen!

1- Bahsettiği sorunlar "Robert, Galatasaray, Amerikan veya Alman liseleri dışında" bir iki öğretmeni değil tüm öğretmenleri kapsamaktadır.

2- Öğretmenlerin TAMAMI imlayı bile bilmeyen kişilerdir.

3- Öğretmenlerin maddi kaygıları önemsizdir. Zaten bu öğretmenler verilen parayı haketmeyen kişilerdir. Niye önemsensin ki?

(Buraya not düşeyim geçenlerde "Niye öğretmen oldunuz?" konusunda velinin biri dalga geçerek "Günde 4 saat çalışıp o kadar para alıyorsunuz." diye yazmıştı. Bu veli de doğru söylüyor değil mi? Biz hem yatıp ayın 15'inde banka kuyruğuna giren, maaşı hak etmeyen hatta hatta devletin sırtında ....... insanlarız.)

4- Öğretmenlerin yine TAMAMI “sittres” altında değilmiş. Öğretmenlerin yaşadıklarının ne önemi var ki? Öğretmenlerin yolu kesilip öğrenciler tarafından dayak atıldığında niye önemseyelim ki? Ah o öğretmenler! hep aynılar. Kim bilir hangi saf, temiz genci dövüp hastanelik ettiler ki bu PAPAĞAN öğretmenler bi güzel dayak yediler.

5- O öğretmenler varya o öğretmenler.... Hayatta bir şey olamayan, elinden iş gelmeyen, devlete sığınıp yan gelip yatan sığıntı insanlardır. (Kusura bakmayın ama bu yazıda bunları görmek zor değil.)

6- Hele şu çalıkuşu hikayesi.... Kim ki onlar? Öğretmen jandarmanın bile gitmediği yere gitmiş! Hikaye.... Zorluk çekermiş! Hikaye... Köylüyle, onun bununla sorun yaşarmış! Hikaye.... Bunların hepsi hikaye... Hiçbirini önemsemeyin. Bu öğretmenler var ya bu öğretmenler....

Hepsi dayakçı, öğrencilerden nefret eden kişiler... Yan gelip yatarlar. Hiç birşey bilmezler. Bir de çalı kuşu hikayesi tuturmuşlar ki sormayın....


Neyse değerli öğretmenlerim bu konu iyice canımı sıktı. Uykusuz uykusuz yazamıyorum. Hepimiz bilmeliyiz ki bunun gibi kendini bilmez kişiler öğretmenlik mesleğini aşağıladıkça, bu aşağılamayı binlerce insanın kafasına alttan alttan yerleştirdikçe, saygınlığımız azaldıkça insani, milli, manevi değere sahip öğrenci yetiştiremeyiz. Saygılarımı sunarım. İyi geceler.

yazıyı yazan kişi(ismi lazım değil reklam yapıp ismini hafızalara kazımak yersiz.)bu yazıları yazabildiği için öğretmenlerine milyon kere teşekkür etmiştir herhalde.

yeniden dünyaya gelmek varsa ? yine öğretmen olurdum lafım sadece anlayana bakıpta görmeyene değil arkadaşlar

Bu kişiye göre öğretmen!

1- Bahsettiği sorunlar "Robert, Galatasaray, Amerikan veya Alman liseleri dışında" bir iki öğretmeni değil tüm öğretmenleri kapsamaktadır.

2- Öğretmenlerin TAMAMI imlayı bile bilmeyen kişilerdir.

3- Öğretmenlerin maddi kaygıları önemsizdir. Zaten bu öğretmenler verilen parayı haketmeyen kişilerdir. Niye önemsensin ki?

(Buraya not düşeyim geçenlerde "Niye öğretmen oldunuz?" konusunda velinin biri dalga geçerek "Günde 4 saat çalışıp o kadar para alıyorsunuz." diye yazmıştı. Bu veli de doğru söylüyor değil mi? Biz hem yatıp ayın 15'inde banka kuyruğuna giren, maaşı hak etmeyen hatta hatta devletin sırtında ....... insanlarız.)

4- Öğretmenlerin yine TAMAMI “sittres” altında değilmiş. Öğretmenlerin yaşadıklarının ne önemi var ki? Öğretmenlerin yolu kesilip öğrenciler tarafından dayak atıldığında niye önemseyelim ki? Ah o öğretmenler! hep aynılar. Kim bilir hangi saf, temiz genci dövüp hastanelik ettiler ki bu PAPAĞAN öğretmenler bi güzel dayak yediler.

5- O öğretmenler varya o öğretmenler.... Hayatta bir şey olamayan, elinden iş gelmeyen, devlete sığınıp yan gelip yatan sığıntı insanlardır. (Kusura bakmayın ama bu yazıda bunları görmek zor değil.)

6- Hele şu çalıkuşu hikayesi.... Kim ki onlar? Öğretmen jandarmanın bile gitmediği yere gitmiş! Hikaye.... Zorluk çekermiş! Hikaye... Köylüyle, onun bununla sorun yaşarmış! Hikaye.... Bunların hepsi hikaye... Hiçbirini önemsemeyin. Bu öğretmenler var ya bu öğretmenler....

Hepsi dayakçı, öğrencilerden nefret eden kişiler... Yan gelip yatarlar. Hiç birşey bilmezler. Bir de çalı kuşu hikayesi tuturmuşlar ki sormayın....


Neyse değerli öğretmenlerim bu konu iyice canımı sıktı. Uykusuz uykusuz yazamıyorum. Hepimiz bilmeliyiz ki bunun gibi kendini bilmez kişiler öğretmenlik mesleğini aşağıladıkça, bu aşağılamayı binlerce insanın kafasına alttan alttan yerleştirdikçe, saygınlığımız azaldıkça insani, milli, manevi değere sahip öğrenci yetiştiremeyiz. Saygılarımı sunarım. İyi geceler.

Değerlendirmeniz için teşekkürler Murat hocam,meyveli ağaç her zaman taşlanır..Bir de atalarımız ne güzel ifade etmişler değil mi?

"İt ürür,kervan yürür"...

Bahsettiği üniversite hocaları bu canlıya terbi
ye ve ahlak kavramını malesef öğretememiş. Suç bu canlıda değil bunu  ve bunun gibileri okuyarak hala o gazetede kalmasını sağlayanlarda...

Değerli arkadaşlar, yorumlarımızı burada yapmamızın bir faydası yok. Bu ismini bile anmak istemediğim şahsa mail atalım. Çalıştığı gazeteye mail atalım. Bu şahsın mail adresi:
tugce.baranotti@gmail.com

BENİM ATTIĞIM MAİL AŞAĞIDADIR.

Ben Mustafa GÜLEN. Karabük ilinde sınıf  öğretmenliği yapıyorum.  Türkiye'de yaklaşık 600.000 öğretmen var. Hepsinin de (sizin gibi düşünerek) aynı şekilde eğitim-öğretim vermesini beklemek saflık olur.Siz 2 gündür "kahraman olmak adına" öğretmenlere saldırmaya başladınız. Devam edin. Ben bir öğretmen olarak sizin bu söylediklerinizden alınmıyorum. Gocunduğum içinde size yazmıyorum. Amacım Türkiye'nin kırsal kesimlerinde öğretmenlik yapan meslektaşlarımın da haklarını korumak. Yoksa sizi muhatap aldığım yok. Köşenizde yazdığınız yazılar belli. Magazin, şarap haberleriniz okunmadığı için herkesin ilgi odağı olabilecek 3 gün süren bir yazı dizisi yazmışsınız. Belki o da bitince diğer mesleklere saldırmaya başlarsınız. Avukatlara, hakimlere, doktorlara, mühendislere vs. Öğretmenlere saldırmak, hakaret etmek çok kolay. Nasıl olsa öğretmenin koruyucusu yine kendisi. Topluma kötü örnek olan mankenlere, sanatçılara da aynı eleştirileri yapabilir miydiniz? Yapamazsınız, çünkü aranızda "ahbap-çavuş ilişkisi" vardır.Öğretmenlere saldırarak ününüze ün kattınız. Şahsiyet, onur çok önemlidir. Ben onurlu bir insanım. Onurlu bir meslekte çalışıyorum.Onurlu bir iş yaptığım için kendimle ve beni yetiştiren bütün öğretmenlerimle gurur duyuyorum. Sizi yetiştiren öğretmenler ne yazık ki bazı değerleri size aşılayamamışlar. Çünkü, genelleme yaparak bütün öğretmenleri kötüymüş gibi yazmak  şahsiyete, insanlığa ve bütün sayılabilecek ahlaki değerlere sığmaz. Gazetecilik de çok onurlu bir meslektir. Ama işini layıkıyla yaparsan.  Siz bu mesleği yapmaya yakışmıyorsunuz...