Öğretmenlere Hakaretler Haklı Mı? (yorumlarınız)

Çevrimdışı Fehaş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.128
  • 9.515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.128
  • 9.515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Ara 2007 17:58:31
benussa öğretmenim yazdıklarından okadar çok etkilendim ki..
29 yıllık öğrertmenlık hayatıma şöyle bir dönüp baktığımda acaba  senin gibi düşünen bir öğrencim oldu mu..  kim bilir kahrolurum.... ama düşünemiyorum.. yüreğimdeki bütün sevgiyle  öğerencilerimi  yetiştirdiğimi düşünüyorum..
"insan,  ancak sevdiğinden birşey öğrenir."
  İyi ki öğretmen olmuşsun ... 
  Yine de öğretmenlere hiç kimse hakaret etmesin...

Çevrimdışı KURTAGA

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 240
  • 43
  • 240
  • 43
# 09 Ara 2007 18:02:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
önce kızmıştım bu kadına. Hiç hatırlamadığım ilkokul öğretmenim geldi aklıma. Sevgisiz, donmuş yüreğiyle...
   Sonra idarecilerle ilgili olan bölümünü okuyunca...Yalan mı dedim...İşte bire-bir benim yaşadıklarım.
        yazarın kimliğine rağmen yazdıklarında gerçek payı olması çok acı...Bu topluma neler olduğunu düşünmek lazım aslında...

Öğretmenm duygularınıza katılırken bende sizin gibi içimizde bulunanlardan dolayı birazda olsa haklı demek zorundaym.
ben nasıl öğretmen olmaya karar verdim... oldukça başarılı bir öğrenciyken ilkokul dürdüncü sınıfta öğretmenimiz emekli oldu. ilçemizin disiplin ve sertliğiyle meşhur öğretmeni  Galip hoca oldu öğretmenimiz. korku salıyordu tüm arkadaşlarıma ve bana.
bir gün sınıfa girdi sinirliydi. korkmaya başladık. az sonra sırayla kaldırıp matematikten problemler sormaya başladı. tahtaya kalkan herkes dayağını yiyip oturuyordu.
sıra bana geldi benim matematiğim oldukca iyiydi bir çarpma işlemiydi basit. yapıyordum ki arkadan bir tekme tokat kafamı tahtaya vurup durmaya başladı. neye uğradığımı şaşırdım. ama doğru öğretmenim, diyecek oldum.
ulan bu çizgi böylemi çekilir diye bi daha girişti.
meğerse işlemi yaparken çizgiyi hafifte olsa eğri çizmişim.bu büyük suçu işlemişim.
 beni öldüresiye dövdü.
 tenefüs zili çaldı. bıraktı.bende sıraya yattım ağlıyordum. göz ucuyla öğretmenimin gözden kaybolmasını bekledim çantamı toparladım. çıktım giderken öğretmenler odasının kapısını açıp. bir gün öğretmen olup oğlunuda ben böyle döveceğim diye bağırdım.
ve kaçtım eve gittim..
on beş gün okula gitmedim. babam zorladığında ise okula diye çıkıp geziyor akşam üzeri eve dönüyordum. bir gün öğretmenim ve okul müdürü bizim eve geldiler beni alıp okula götürdüler. tekrar döndüm okula. ama hiç bir zaman eskisi gibi olmadı hiç bir şey. öğretmen olduğum gün aklımdaydı bu dayak olayı ve halada öyle desem...
12 aralık  benim göreve başlama yıldönümüm. ondokuz yıl oldu unutamadım. o yüzden biraz daha sevgi ve ilgi diyorum....

Çevrimdışı KURTAGA

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 240
  • 43
  • 240
  • 43
# 09 Ara 2007 18:08:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
           Trakyada bir ilçede askerlik yaptım.Paşanın (Tuğgeneral) karısının emrindeki mehmetcikleri sayayım: Koruma, şöför, özel terzi, aşçı, uşak, özel kuaför.Ve bu kadın bir öğretmendi.Acayip bir egosu vardı.Mesela kuaförü kesinlikle başkasının saçını kesemezdi.Sıkıysa bir gazeteci askeriyeye laf söylesin.Onlar kutsal meslekte bizse e... başıyız
Askerlik mesleğine hakaret etmek için neden burayı seçtiniz anlamadım. İçlerinde yanlış davranışlar yapanlar olması o mesleğin kutsallığını gölgelemez... Tıpkı  öğretmenlerin kişisel sorunlarından kaynaklanan hatalarının tüm öğretmenleri bağlamayacağı gibi.

Çevrimdışı dilemek

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 78
  • 74
  • 78
  • 74
# 09 Ara 2007 18:15:26
bu dışardan izlemeyle yermeyle yargılamayla olmuyo.sizin gibi zihniyeti kötü insanlar yüzünden öğretmenliğin itibarını attım bi kenara saygnlığı bile kalmadı artık.taşlamayı çok iyi biliyoruz milletçe ama iş yapmaya gelince çok kolay kurtuluş yollaı armayada meyilliyiz.ben artık nefret etmeye başladım  mesleğimden bu gibi insanların yüzünden.nedir bu kepazelik nedir bu gereksiz saçmalıklar.öğretmenler hiç bir şeye maruz kalmıyolar değilmi?velilerin kendi eksikliklerini kapatmak için öğretmene iftira attıklarını,onu yapamazsa seni sürdürürüm sana şunu yaparım sen benim kim olduğumu biliyonmu gibi tehditlerinin yanı sıra hala koltuk sevdası müdürlerin varolması ve kendi mesleğinde yapamadığı zoruna gittiği şeyleri  emrindeki öğretmenlere yaptırmaya çalışması,oda yetmiyormuş gibi konumunu kullanan idarecilerin öğretmenlere sarkıntılık yapması birine söylersende meslek hayatını bitiririm işni zorlaştırırım.nasıl olsa ben yırtarım daha önce yırttığım gibi demesi.... daha neler neler  gelsinle bunlara cevap versinler.ama yurdum öğretmeni hala her koşulda olmayan koşulda bile hala görevini yapmaya çalışıyor her tür olumsuzlklardan dolayı. daha iki hafta önce iki hafta önce öğrencinin  biri  öğretmenini elle taciz etmeye kalkıştı.ne oldu hiç birşey.öğrenci ya .yazık ona.ama o öğretmen hala o öğrencinin sınıfına girip  gözüne baka baka ders anlatmak zorunda olmasına rağmen öğrenci hala pişkince yüzüne gülüyor.şimdi söyleyin bana bunu yazan kişinin   eşine yapsaydı böyle bir şeyi  ne derdi acaba..çok merak ediyorum..o zaman öğrencilerimi taşlayacaktı böyle..allah insanı cahillerden kılmasın..

Çevrimdışı dilemek

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 78
  • 74
  • 78
  • 74
# 09 Ara 2007 18:21:00
Kurtaga hak veriyorum bende sana.böyle eğitimciler bence ihrac edilmeli meslekten ama şunu düşünmedende edmiyoum acaba o dayağı yemesen öğretmen değil başka bişey olabilirmiydin?yani ne bileyim matematiğin güçlü imiş mühendis dokto olabilirmiydin?

Çevrimdışı tekinsezen

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 141
  • 42
  • 141
  • 42
# 09 Ara 2007 18:30:19
yazılanları okuyunca çok sinirlendim hemde çok üzüldüm aceba herkes bu gazeteci parçası gibi mi düşünüyor.yorumlara bakınca bunu anladım.nasılbir cesaret bu kadının ki!?
burdan sendika başkanlarına sesleniyorum gerekenleri yapsınlar.bu kadına dava açıp cevabını versinler.
biraz ders çalışmak için açmıştım bilgisayarı ama ne hevesim kaldı ne şevkim.
Allah'tan korkmaz kuldan utanmaz diyorum.

Çevrimdışı ritimci77

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 172
  • 18
  • 172
  • 18
# 10 Ara 2007 00:07:26
bu yorumu apan şahsı okutan öğretmenim belki şuan da öğretipte eğitemediğin bu tuğçe nin yazılarını okumuyorsundur

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 10 Ara 2007 01:15:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bu kişiye göre öğretmen!

1- Bahsettiği sorunlar "Robert, Galatasaray, Amerikan veya Alman liseleri dışında" bir iki öğretmeni değil tüm öğretmenleri kapsamaktadır.

2- Öğretmenlerin TAMAMI imlayı bile bilmeyen kişilerdir.

3- Öğretmenlerin maddi kaygıları önemsizdir. Zaten bu öğretmenler verilen parayı haketmeyen kişilerdir. Niye önemsensin ki?

(Buraya not düşeyim geçenlerde "Niye öğretmen oldunuz?" konusunda velinin biri dalga geçerek "Günde 4 saat çalışıp o kadar para alıyorsunuz." diye yazmıştı. Bu veli de doğru söylüyor değil mi? Biz hem yatıp ayın 15'inde banka kuyruğuna giren, maaşı hak etmeyen hatta hatta devletin sırtında ....... insanlarız.)

4- Öğretmenlerin yine TAMAMI “sittres” altında değilmiş. Öğretmenlerin yaşadıklarının ne önemi var ki? Öğretmenlerin yolu kesilip öğrenciler tarafından dayak atıldığında niye önemseyelim ki? Ah o öğretmenler! hep aynılar. Kim bilir hangi saf, temiz genci dövüp hastanelik ettiler ki bu PAPAĞAN öğretmenler bi güzel dayak yediler.

5- O öğretmenler varya o öğretmenler.... Hayatta bir şey olamayan, elinden iş gelmeyen, devlete sığınıp yan gelip yatan sığıntı insanlardır. (Kusura bakmayın ama bu yazıda bunları görmek zor değil.)

6- Hele şu çalıkuşu hikayesi.... Kim ki onlar? Öğretmen jandarmanın bile gitmediği yere gitmiş! Hikaye.... Zorluk çekermiş! Hikaye... Köylüyle, onun bununla sorun yaşarmış! Hikaye.... Bunların hepsi hikaye... Hiçbirini önemsemeyin. Bu öğretmenler var ya bu öğretmenler....

Hepsi dayakçı, öğrencilerden nefret eden kişiler... Yan gelip yatarlar. Hiç birşey bilmezler. Bir de çalı kuşu hikayesi tuturmuşlar ki sormayın....


Neyse değerli öğretmenlerim bu konu iyice canımı sıktı. Uykusuz uykusuz yazamıyorum. Hepimiz bilmeliyiz ki bunun gibi kendini bilmez kişiler öğretmenlik mesleğini aşağıladıkça, bu aşağılamayı binlerce insanın kafasına alttan alttan yerleştirdikçe, saygınlığımız azaldıkça insani, milli, manevi değere sahip öğrenci yetiştiremeyiz. Saygılarımı sunarım. İyi geceler.

İçimiz rahat ya gerisini boşverelim; reklamın iyisi kötüsü olmaz genellemesini ve bunun verdiği haksız koltuk hazzını yaşatmayalım bu şahsa derim...

Çevrimdışı özerbayar

  • Yeni Üye
  • 6
  • 1
  • 6
  • 1
# 10 Ara 2007 01:19:25
????????  UNUTMAYALIM ,,,bizler şikayet eden değil; şikayet edilenleriz...

Çevrimdışı tunadilek

  • Üye
  • *
  • 30
  • 11
  • 30
  • 11
# 10 Ara 2007 02:46:19
Gazeteci Baran'ın yazılarındaki hınç açıkça hissediliyor. Eleştirilerini terbiye sınırlarını çok aşarak kaleme almış. Bence okurken insanları çileden çıkaran bu tavır. Yoksa iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır diye bir atasözü var. Hiçbir meslek erbabı sütten çıkmış ak kaşık değil, öğretmenler de. İşini bir kuyumcu inceliğiyle, bir derviş sabrıyla, engin sevgi ve hoşgörüsü ve de insanüstü çabalarıyla yerine getiren öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz. Ama hiç kimse çürük elmaları da görmezden gelmesin. Öğretmeninden okul ve il, ilçe yöneticilerine kadar. Şiddet ve sevgisizlik, takdir etmeme, hep eksik arama, bezdirme v.b olguları gerek öğrenciyken, gerekse öğretmenken yaşamadınız mı? Çevrenizde bunu yapanlara tanık olmadınız mı? Lütfen eğri oturup doğru konuşulsun. Benim rahmetli babam 1923 (cumhuriyetle yaşıt ! ) doğumlu idi. Şehir merkezinde doğup büyüdüğünden ilkokulu bitirdiğinde ortaokula gidebilme şansını yakalamış biri. Ne yazık ki ortaokulda bir öğretmeninden tamamen haksız yere yediği bir tokat yüzünden gurur meselesi yaparak okulu terketmiş. Her zaman okuyan, eğitime, bilgiye değer veren biri oldu ama cumhuriyetin ilk yıllarındaki az syıdaki okur yazar dikkate alındığında geleceğinin nasıl elinden alındığını bir düşünün. Babam hep çok adildi. Belki de daha çocukluk yıllarında kendine yapılan bu haksızlık onu çok etkilemişti. Çalıştığım bir okulda da ben oraya başlamadan önce yaşanan bir olayı anlatmak isterim özetle ; velilerin paralı, diplomalı ama cahilleri çocuklarının kapıcı ve kaloriferci çocuklarıyla sırada yan yana oturmalarından rahatsızlıklarını dile getirmişler okul müdürüne , okul müdürü de velilere değil ama öğretmenlere sınıflardaki bu tip durumlara karşı daha dikkatli olmaları konusunda ince ayar yapmış. Bana ırkçı Güney Afrika uygulaması gibi gelmişti duyduğumda. Kesinlikle işinin hakkını veren öğretmenleri tenzih ederek bunları yazdım.

Çevrimdışı kera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 296
  • 1.363
  • 296
  • 1.363
# 10 Ara 2007 03:36:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yazıyı bir kez daha okudum, bir iki ağır benzetmeden başka hakaret sayılabilecek bir şey göremedim. Başlıkta " Öğretmenlere Hakaretler Haklı mı ? " ( ki bu başlıkta bile hata var ) denilmiş ama yazara edilen hakaretlerden başka hakaret göremedim. Eleştiri mutlaka olmalıdır ki kalite artsın. Bu  ne tahammülsüzlük ? Öğretmenler bir ülkenin duyan kulağı, konuşan ağzı, düşünen beyni olmalıdır. Fikir beyan eden insanlara fikirle cevap verilmelidir. Aksi halde " Şimdi sana bir başlarım ... Altından kalkamazsın. " vs. tehditvari ve mesnetsiz cümleler kurmanın bir adım ötesine geçemeyiz. Kimsenin savunması değil derdim ya da birilerine cevap vermek ... Sadece düşüncelerimi yazmak istedim.





Size tamamen katılıyorum öğretmenim! Sizin yorumunuza kadar okudum ve yanlızca karşı saldırı gördüm. Bence yazılanları neredeyse haklı çıkaracak sözcükler var. Bu zihniyetle mi öğrenci eğitiyoruz? O zaman Tuğçe hanım haklı. Bizler kendimizi tekrar gözden geçirmeliyiz. Burda dikkatimi çeken yazarın öğretimden değil eğitimden söz etmesi öncelikle, tabii bunun için de öğretmenin tam donanmımlı olması gerekir. Hadi elimizi vijdanımıza koyup bir öz eleştiri yapalım!! Yeterli miyiz? Bunun için çaba harcıyor muyuz? Yoksa çeşitli bahanelerin arkasına mı saklanıyoruz. İnsanları anlayabiliyor ve hoşgörü gösterebiliyor muyuz. Ne lisede ne de çalıştığım okullarda öğretmenliğini çok beğendiğim biri olmadı. Bir tek orta okulda (son sınıfı tekrarlamak zorunda bırakıldım) Muhsin öğretmenim. kendisi Edebiyat öğretmeniydi. Ama ilkokulu ve orta okulu Almanya'da okudum. Sevmediğim yalnızca bir tane öğretmen oldu. Çok otoriter ve sertti. Hep azarlardı. Çocuk olduğumuzu unutur, büyük adam gibi davranmamızı beklerdi. Bakın burda sorun yabancı kökenli okullar değil. İnsana bakış açısı. Tuğçe hanımı da bu ülkenin öğretmenleri yetiştirdiyse ve Tuğçe hanım ilk fırsatta acımasızca bir kitleyi hedef alabiliyorsa bir yerlerde yanlış vardır. Bunu da öfkelenerek göremeyiz.Maaşımız az ve biz biliyoruz ki bir çok işi gönüllü yapıyoruz. Ama bunu eğer velilerimize gösteremiyorsak o zaman bu bizim ayıbımız. Hem hiç bir meslek gurubundan insanları sözlü eleştirmediniz mi? Öğretmenler odasında başedemedikleri öğrenci ve velilere ne hakaretler savrulduğunu işitmediniz mi? Ben çok işitiyorum ve hep soruyorum, neden öğretmen oldular eğer sevgi ve sabırları yoksa?

Çevrimdışı kera

  • Uzman Üye
  • *****
  • 296
  • 1.363
  • 296
  • 1.363
# 10 Ara 2007 03:51:25
Şu anda görev yaptığım okulda öğretmenlerin çoğu gelişmek için çaba harcıyor. Ama eksik olduklarını kabul etmek 2 yıllarını aldı. Hep biz biliyoruz , biz yapıyoruz diye bir adım ileriye gitmemişlerdi. Bilgisayara hiç elini sürmeyeceklerdi eğer e- okul omasaydı, eğer OGYE ve TEDEP olmasaydı. Öncelikle eksiklerimizi giderelim, çocukların gerçek ihtiyaçları nedir, hemfikir olalım. Bir okulda zümreler arası iyi bir çalışma olmalı. Ama her öğretmen kendi bildiğini yapıyor. Çoğu zaman da yalnızca sınav sonuçlarıyla ilgileniyor.
Oğlum 1. sınıfa başladı bu yıl. Ama okuma yazma dışında pek iyi alışkanlıklar kazanamadı. Büyük bir 'okumaya geçme' yarışı var. Ama sorumluluk geliştirme, oyun ve kuralları, kurallara uyma, arkadaşlarını tanıma, grup çalışması, el becerileri v.s. hep eksik. Ben çocuğumun böyle eğitilmesini istemiyorum. Ona 'yapmazsan kafanı kırarım' demiş. Hadi bakalım. Ben öğretmene bunu sorarken bile utanırım. Başedemiyor öğrencileriyle, kaç yıllık öğretmen. Hakarete ve azarlamaya başlıyor. Bunlar bilindik sahneler. Oysa iyi bir ders hazırladığımız zaman bunlara gerek kalmıyor. İşte bu da yüksek performans gerektiriyor. Ama bu bizi bir yerde aşıyor. Biz de haklıyız. Ama çözüm ne olmalı? Nasıl bir yol izlemeliyiz? Bizler böyle, birileri birşeyler yapsın diye hep bekleriz, ve o biri hep karşımızdaki kişiler olur ve bizden önce davranıp aleyhimizde iş yapar. Haksızsam, özür dilerim, bu da benim fikrim. Zaten uzun zamandır içime dert olan şeyler. Ayrıca mükemmele yakın olan öğretmenler de yok değil. Onlara buradan selamlar!

Çevrimdışı a.pınar şirin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 923
  • 465
  • 923
  • 465
# 10 Ara 2007 12:09:29
kız belli ki kompleksli.babası onu bahsettiği özel okullara yollayamamış o da kafayı devlet okullarındaki öğretmenlere takmış.Allah aşkına bizde okuduk.hangimizin okulunda tüm öğretmenler habire öğrenci dövüyordu.kabul ederim her okulda 1-2 tane öğretmen olmaması gereken insanlar olduğunu,fakat hepimizin akıl sağlığı bozukmuş gibi anlatılmamız hiç hoş değil.herhangi bir dava açılmamış mı?

Çevrimdışı erim_27

  • Üye
  • *
  • 10
  • 0
  • 10
  • 0
# 10 Ara 2007 12:38:13
belkide bu kişi kendini aydın sanıyordur gazetede köşe yazarı ya?söylenecek ve yazılacak çok şey var ama gerçekten o nu ciddiye alıpta bunları yazmayacağım...muhatap alınmazsa bence daha iyi olur diye düşünüyorum sizlerden tek ricam ona bu imkanı veren gazeteleri asla alıp okumamanız

Çevrimdışı erim_27

  • Üye
  • *
  • 10
  • 0
  • 10
  • 0
# 10 Ara 2007 12:43:48
bunun derdi sadece bir şekilde gündeme gelmek şimdi hayal kuruyordur kaç kişi beni mahkemeye verecek ben televizyonlara çıkıp açıklama yapacağım diye ve sözde aydın olacağım diye tepkiyi vatan  gazetesine verelim bence öyle bir yazıyı yayınladığı için

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK