Öğretmenliğinizin İlk Gününü Hatırlıyor Musunuz?

           öğretmenliğimin ilk günü doğuda bir köy... köy halkı doğulu ama aslen Ankaralı... Ankara Haymana'dan gitmişler. bize aslen ankaralı olduklarını söylediler. çok kalabalık bir köy... henüz bütün okullar ilkokul iken ilçenin 2 okulu ilköğretim... birisi de bizim okul...
           sonradan öğrendiğimize göre öğretmenleri kaçmışlar. rivayet.. 10-12 öğretmeni varmış... ben gittiğimde 2 öğretmen gördüm. birisi ticaret lisesi öğretmeni, diğeri matematik. sınıf öğretmenliğine atanmışlar.  benden yarım dönem önce gelmişler... 15 tatilden sonra göreve başlamışlar. şubat dönemi ataması... onlar öyle söylüyor...
           ticaret lisesi mezunu olan müdürlüğe bakıyor... ben ise acemiyim... matematikci sadece matematik derslerine giriyor. bir de fen. diğeri türkçe, sosyal, beden... bana da 1. sınıfı verdiler... bir şeyler yanlış... yanlış olanı müdüre söyleyemiyorum... 3 öğretmeniz. 6,7,8. sınıflar da var.
           bir gün kaymakam beni çağırmış... acaba niye... ilçeye gittim. müdürlüğü sen alacaksın dedi... okula elimde yazı ile gittim... müdürlüğe bakan bana karşı köpürüyor... elinden müdürlük gittiği için... bana müdürlük niye verildi. hala anlamış değilim.
                 1.2.3. sınıfları ben aldım. 1. sınıflar 66 öğrenci. 1.2.3. sınf toplamı 200 kadar öğrenci... 4. sınıfı matematikciye, 5. sınıfı devrik müdüre verdim... 4. lerde çok kalabalık. 5. sınıflar da...  6.7.8. sınfları kapattım.
ne günlerdi...
HEY GİDİ GÜNLER HEY!!!...

Unutmak mümkünmü?Hey gidi günler heyyyyyyy.....

Konya'nın 175 km uzağında coğrafya derslerinde gördüğümüz cihanbeyli platosunda bir köy.kilometrelerce ağaçsız ,yeşilsiz git babam git yollar tabiiki toprak.
12 eylül 1996.
baykuş sesini sevebilir misiniz?Ben lojmanımın üzerini kaplayan söğüt ağacının dallarında bozkırın ayazında geceleri baykuş sesini bile sevmiştim.
konya da Türkçe bilmeyen 15+13+12+9+23 öğrencilerim.
Bir öğle arasında lojmanımın penceresinden öğrencilerimi seyrederken dillerini anlamadığımdan "Allah'ım birgün bana Türkçe küfür eden öğrencileri nasip et " diye dua etmiştim.

24 aralık salı 1996 kar diz boyu.Evleri tepede olan 1.sınıf öğrencilerimden birisi okula saat 10 olmasına rağmen gelmemişti.sordum komşu öğrencilere önlüğünü giymiştim bahçelerinde gördük dediler.
hava çok soğuk olduğunda sobanın başında toplardım öğrencilerimi.11'e doğru sınıfın kapısı gıcırdayarak yavaşça açıldı.elleri önlüğünün ceplerinde başı önde yanıma yaklaştı."Kızım nerede kaldın "diye sorduğumda
ellerini usulca ceplerinden çıkardı ve"hörtmenim sana yımırta getircektim bi tane vardı,bi da yımırtalasın diye bekledim ondan geç kaldım" elinin birinde sarı ve kocaman köy yumurtası birinde kırılmış sarısı parmaklarının arasından damlıyordu."gelirken düştüm de "dedi.
her şeye bedeldi o an .bana şimdi 50+50 zam verselerde etütler ,kurslar açtırsalarda o anı yaşatamazlar.o duamı da geri aldım. sağlam kalan yumurta hala ben de saklı durur.kimi geceler çıkarır çıkarır bakarım hayata küstüğüm anlarda.yeni öğrencilerime de anlatırım hikaye anlatır gibi. o öğrencimi merak eder dururum ama o anın anısına soramam nerede ne yapıyor şimdi.

1997 yılında Cizre de başlamıştım. o günü hiç unutamam 2. sınıfı vermişlerdi Ben Türkçe konuşuyordum.Ancak çoğu anlamıyordu. O zamana kadar dil sonunu bilmiyordum. Bayağı zor bir gündü. Orada çok güzel günlerim oldu. 5 yıl kaldım.

hatırlamamak düşünmemek en iyisi ben aman allahım Türkiye de böyle yerler var mı diye şaşkınken çocuklarda aynı şaşkınlıkla bu da kim diye bana bakıyorlardı zor günlerdi atlattık şu atama döneminde tek başına göreve başlayan öğretmenlerimin dana güzel anılarının olmasını diliyorum bir de metanet

şevket57 hocam ben de cizrede görev yaptım.siz hangi okuldaydınız?

Unutmak ne mümkün Kendimi bir dağ köyünde hem müdür, hem öğretmen, hem hizmetli olarak bulmuştum.Köy muhtarı elime okulun anahtarını verip,mezarlık manzaralı lojmanıma bıraktığında neye uğradığımı şaşırmıştım.Ama o ilk öğrencilerimin yeri hep başka olmuştur benim için.

Tekrar günaydın arkadaşlar,
ögretmenlikte ilk gününüzü hatırlıyor musunuz?

Erzurumda bir köy okulunda,ben,babam ve okulun tek ögretmeni.
Bana merakla bakan çocuklar,endişeli bir baba ve eşiyle ,
köyde  zor şartlarda yaşayan bir ögretmen,
birleştirilmiş sınıftayız,kapıda öylece duruyoruz.
Hadi bakalım dediler ,ilk dersini ver .

Tahtaya kocaman bir A  harfi yazdım,
hadi bakalım okuyun dedim
Hala akılımıza geldikçe güleriz,acemilik,şaşkınlık
diyelim

unutlur mu ya Çnkırının ilçesinin tek öğretmenli bir köyünde ailem beni bırakmış ve sabah okul için uyandığımda murat şimdi hayat başlıyor dediğim andı heyecanlı ve güzeldi ama hayata beni hazırlayan ilk gün diyebilirim

teşekkürler goboz ögretmenim ,24 saat engeli

 Erzurum da bir köy okulunda sadece 4 sıranın sığabildiği küçücük bir sınıfta öğretmenliğe merhaba dedim.Biraz şaşkınlık,biraz heyecan ve biraz da duygusallıkla farklı bir gündü.öğrenmem gereken çok şey olduğunu anladığım ve "ya ben öğretmen olacak kadar büyüdüm mü ? " dediğim bir gündü..dokunsalardı ağlayacaktım...

ya ben öğretmen olacak kadar büyüdüm mü ?  " dediğim bir gündü..

Birdenbire zor şartlar , agır ve önemli  sorumluluklar almak
sanıyorum ,hepimiz böyle düşündük, bulut86 ögretmenim,paylaşım için teşekkürler.

ya ben öğretmen olacak kadar büyüdüm mü ?  " dediğim bir gündü..

Birdenbire zor şartlar ve agır,önemli  sorumluluklar almak
sanıyorum ,hepimiz böyle düşündük, bulut86 ögretmenim,paylaşım için teşekkürler.

Sorumluluk duygusu gerçekten ağır bir yük...sizin paylaşımınız içinde teşekkürler öğretmenim (24 saat)

Gıcık bir müdürle karşılaştım ona inat Müdür oldum...

küçük derme çatma bir köy okuluydu... öğrencilerin hayranlık dolu bakışlarını unutamıyorum. ali, harun, edibe, asiye, hülya, saddam ve diğerleri... içim bir hoş olmuştu.