ETKİLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VE ÖĞRENCİLERE KAZANDIRMA YOLLARI
Öğrenme; davranışlarımızda, tutumlarımızda ve zihnimizde meydana gelen sürekli değişikliklerdir. İnsanın öğrenme düzeyi ve öğrenme hızı farklı sebeplerden dolayı etkilenmektedir. Öğrenmemizi etkileyen belli başlı faktörler, zeka seviyesi, ilgiler ve meraklar, öğrencinin başarı arzusu, sınıfların kalabalıklığı, öğrenilen konunun zor olup olmaması ve konunun sunuluş biçimi, öğretmenin kalitesi, öğretmenin öğretim yöntemi ve nihayet ders çalışma yöntemleridir.
Bir dersi en iyi şekilde öğrenmek için o dersi düzenli aralıklarla çalışmanın mı, yoksa sınavdan önce topluca çalışmanın mı öğrenmeyi kolaylaştırdığı sorusu sorulabilir. Düzenli olarak yapılan çalışmada edinilen bilgilerin daha akılda kalıcı olduğu, topluca çalışılarak elde edinilen bilgilerin ise akılda tutulmadığı söylenebilir.
Ders çalışırken neyi nereye kadar öğrendiğimizden haberdar edilmemiz öğrenmeyi kolaylaştırmaktadır.Bu nedenle ders kitaplarında her bölüm sonundaki soruların cevaplandırılması, o konu hakkındaki bilgi seviyemizi öğrenmemize yardımcı olacaktır. Önceki konuların öğrenilmesi, sonraki konuların öğrenilmesini basitleştirmektedir.
Beş duyu organımızın katıldığı öğrenme durumları, öğrenmenin en etkin olduğu durumlardır. Bu nedenle “yaparak ve yaşayarak” edinilen öğrenme tecrübeleri, en kalıcı bilgileri sağlar. Okuduğumuz konuların kendi kelime ve cümlelerimizle ve sesli olarak tekrarlanması öğrenmemizi kolaylaştırır.
Çalışma sırasında konuların özetinin çıkarılması, hatırda tutmayı kolaylaştırmakta ve konunun bütününü görmemizi sağlamaktadır.
Öğrenci, öğrenme sırasında kullandığı yöntemlerle öğrenmeyi basitleştirebilir veya zorlaştırabilir. Ders çalışma yöntemi veya alışkanlığı okul başarısını etkileyen belirleyici özelliktir. Aynı şartlarda olduğu halde, etkin ders çalışma alışkanlıklarına sahip bir kısım gençler diğerlerine göre daha başarılı olmaktadırlar. Faydalı ve verimli ders çalışma alışkanlıkları her öğrenci tarafından öğrenilebilir ve okuldaki başarı arttırılabilir.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAK İÇİN GEREKEN YOLLAR
1. Derse başlamadan önce ve ders çalışma sırasında gösterdiğiniz davranışları ve alışkanlıklarımızı gözden geçirmek, kendimizi tanımak.
2. Çalışacağımız süreyi önceden iyi bir şekilde planlamak; bunu yaparken çalışılması gereken konuları belirlemek ve bunları sosyal dersler (tarih, coğrafya, edebiyat gibi), fen dersleri (matematik, fizik, kimya gibi) ve uygulamalı dersler (müzik, resim gibi) gruplara ayırmak.
3. Çalışacağınız dersleri planlarken, okuma yolu ile öğrenilecek tarih, edebiyat, sosyoloji gibi derslere çalışmanın başında yer vermek uygundur. Çalışmanın başında zihin yorulmadan sosyal konuların okunması faydalıdır.
4. Her okuma dersinden sonra bir fen dersinin çalışması, öğrenmede kolaylık sağlar. Benzer konuların ard arda çalışılması zihni yorar.
5. Her gün ders çalışmak için belirli bir zaman ayırmalı ve zor öğrenilen derslere daha çok zaman verilmelidir. Çalışma zamanı yavaş yavaş arttırılmalıdır.
6. Ödevlerin çalışmanın en sonunda yapılması, öğrencilerin tekrar edilmesini sağlayacağından, yararlıdır.
7. Sürekli ders çalışmak, her zaman iyi öğrenmeye yol açmaz. Çalışmanın yanında, dinlendirici boş zaman uğraşlarına ve spora da yer vermek, bireyi uyumlu ve daha başarılı yapar. Bu nedenle ders çalışma programlarının aralarına boş zaman etkinliklerini de koymak faydalıdır.
8. Verimli ders çalışmada en yararlı sürelerin birer saatlik süreler olduğu söylenebilir. Örneğin, 40-50 dakikalık çalışmadan sonra 10 dakikalık tekrar yapmak çalışmanın bitiminde ise 10-15 dakika dinlenme zamanı ayırmak faydalıdır. Çalışma ortamının uygun şekilde düzenlenmesi gerekir.
9. Çalışma yerinin ışığı, ısısı, gürültülü veya az gürültülü olması, çalışırken dikkatimizi ve derse olan ilgimizi etkilememektedir. Ders çalışırken müzik dinlemek öğrenmeyi güçleştirmektedir.
10. Oturma yerinin çok rahat olması, çalışırken kaykılarak oturmak veya yatarak çalışma, dikkatimizi azaltıp, başka yönlere çevirir.
11. Ders çalışmak için belirli bir yer ayırmalı ve burası sadece çalışma için kullanılmalıdır. Ders çalışmak için devamlı bir yeriniz yoksa, çalışılan yerin başka çağırışımlar yapacak şekilde olmasını önlemek gerekir. Yemek masasında veya yattığınız odada çalışırsanız, yemek yemeyi veya uyumayı çağrıştıracak ipuçlarını ortadan kaldırmanız gerekir.
12. Çalışmaya başlamadan önce gerekli araç ve gereçleri hazırlayın. Ders başından gerekli araçları almak için kalktığınızda, aynı noktadan çalışmaya başlayamazsınız.
13. Dersiniz bitmeden önce çalışma isteğiniz azalmış ise, çalışmanıza son vermeyin. Bazı kurallar geliştirin ve buna uyun: “Beş sayfa daha okuyup, kalkacağım” gibi. Ondan sonra, bir süre çalışma yerinden ayrılın.
14. Çalışma sırasında kendinize küçük ödüller koyun. İlgi ve dikkatiniz azalmış ise, okuduğunuz konuyu bitirince, hoşlandığınız bir işi yaparak kendinizi ödüllendireceğinize dair söz verin. Örnek:”çalıştığım bölümü bitirince, bir meyve yiyeceğim” veya “şu üç sayfayı bitirmeden çay içmeyeceğim”, gibi.
15. Okuduklarımızı kendi kelime ve cümlelerimizle ifade etmemiz öğrenmeye aktif olarak katılmayı ve daha etkin öğrenmeyi sağlar.
16. Çalıştığınız dersle ilgili, sınavda çıkabilecek soruları tahmin etmeye çalışın. Sorular:
a. Tanımlama isteyen sorular
b. Konu veya kavramların ayrı veya benzer taraflarını yazma isteyen sorular
c. Öğrenilen bilgilerin yeni durumlara uygulanmasını isteyen sorular gibi ayrılabilir.
17. Öğrendiklerinizin aynı gün tekrarı yararlı olduğu gibi, aralıklı tekrar da önemlidir. Çünkü, kullanılmayan bilgiler unutulur.
18. Sınavlardaki başarısızlık çalışmayı zevksiz bir şekil haline getirebilir. Bu durumda çalışma davranışlarımız üzerinde kontrolümüzü kaybetmeden planlı çalışmaya devam etmeliyiz. Çalışmak, başarıya ulaşmanın birinci yoludur.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YOLLARI
Öğrenme istek ve arzusunu taşımayan, ve öğrenmenin gerekliliğine inanmayan hiçbir öğrenciye hiçbir ders aracı, hiçbir öğretmen yardımcı olamaz. Arzu ve istek olmadığı zaman ilgi ve dikkat kolayca dağılır. Bu da başarıyı etkileyen en önemli engeldir.
Ancak, bazı öğrenciler yeterince istekli olmalarına, gayret göstermelerine karşın beklenilen başarıyı gösterememektedirler. Bu durum, çok büyük bir ölçüde çalışma yöntemini bilememekten kaynaklanmaktadır. Verimli ders çalışma yollarını öğrenen ortalama bir öğrenci, zamanını ve enerjisini en verimli bir şekilde kullanarak başarılı olabilecektir.
Her şeyden önce çalışma saatlerinizi bir programa bağlamalısınız. Bu, zamanı en ekonomik biçimde kullanmanızı sağlayacaktır. Bu program, ne zaman çalışacağınızı, ne zaman dinleneceğinizi, ne zaman kitap okuyacağınızı, ne zaman eğleneceğinizi size söyleyecektir.
Böyle bir programınız yoksa eğlenmeye, gezmeye ve dinlenmeye - istemeseniz bile - çok zaman ayırdığınızı göreceksiniz. Bu nedenle kendinize en uygun programı büyüklerimize de danışarak hazırlamanız gerekir.
Program hazırlarken bir oturumluk çalışma süresinin uzunluğu, öğrencinin yaşı, kapasitesi, dersin türü göz önüne alınarak ayarlanmalıdır. Bu süre öğrencinin en uzun dikkatli algı süresi ölçülerek belirlenmelidir. Bu süreden sonra çok kısa bir mola verilmelidir.
Mola uzun, çalışma süresi kısa olursa öğrenilen konuların unutulması ve sonraki öğrenileceklerle ilişkilendirilmesi sorunu yaşanır. Özellikle de bütünlük gösteren konuların çalışılmasında buna çok dikkat edilmelidir. Ancak mola verilmeden yoğun çalışmanın da sağlıklı bir çalışma olmadığı bilinmelidir.
Verimli ders çalışabilmek için size ait bir çalışma ortamınız olmalıdır . Bu çalışma ortamının aydınlanma, ısınma gibi fiziki koşullarının iyi düzenlenmiş olması; kaynak kitap, sözlük, cetvel gibi eğitim araçlarının her an elinizin altında bulunması gerekir.
Bunlardan birini aramaya kalkmak derse olan ilginizi dağıtabilir. Bunun dışında çalışma ortamında olmaması gerekenler de vardır; resim, poster, biblo, gazete, oyuncak gibi nesneler sizi çalışma ortamından alıp başka yerlere götürebilir.
Özellikle bağıntılı, ön koşullu dersleri çalışılırken bilinmesi gereken temel konular öğrenilemeden yapılan çalışmaların verimli sonuç vermeyeceği unutulmamalıdır. Bu temelsiz bina kurmaya kalkmak demektir.
En önemli ancak göz ardı edilen etkenlerden biri de hızlı ve doğru okuma alışkanlığı edinmektir. Bu alışkanlığın tekniğini öğreten kitaplar, kurumlar bulunmaktadır. Ayrıca size kalan zamanlarda çeşitli türden kitaplar okumak hem bu yönünüzü hem de algılama ve yorumlama gücünüzü geliştirecektir.
Öğrenmede tekrarın önemi büyüktür. Tam olarak anlaşılmamış, netleşmemiş konular tekrar çalışılmalı, çalışılırken hatırlatıcı kısa notlar alınmalıdır.
Anlayarak, kavrayarak öğrenme ezbere dayalı öğrenmeden hem daha kolay hem daha kalıcıdır. Üstelik bu şekilde öğrendiklerinizi kolaylıkla yaşantınıza da aktarabilirsiniz. Anlayarak kavrayarak öğrenmek, ne öğrendiğini, niçin öğrendiğini sorgulayarak öğrenmek demektir.
En verimli ders masa başında çalışılır. Kaykılarak, yatarak ders çalışmak en kısa sürede sizi gevşetecek, ders çalışma isteğinizi yok edecektir.
Sevgili öğrenciler unutmayınız ki anneniz, babanız ya da öğretmeniniz için ders çalışmıyorsunuz. Çalışmanın yararını ya da çalışmamanın zararını kendiniz göreceksiniz. Gelecek sizin geleceğiniz. Yarınların bugünlerden kurulduğunu sakın unutmayınız. 21. Yüzyılın her yönüyle seçkin bir bireyi olmak ya da olmamak... Seçim sizin
NASIL ÇALIŞMALI
“Başarıya giden yol çok çalışmaktan geçmez.”
Geçmişte başarılı olmak için öne sürülen reçete “ çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak” veya “çok çalışmak” şeklindeydi.
Oysa günümüzde “çok çalışmak” yerini “etkili çalışma” ya bırakmıştır. “Etkili çalışmak” zamanı belirlenmiş amaçlar ve saptanmış öncelikler doğrultusunda programlı olarak kullanmaktır.
Etkili çalışma programı içerisinde eğlenmeye, dinlenmeye, aileye, sevdiklerine zaman ayırmaya ve hobilere daima zaman vardır.
Öğrencilerin başarılı olabilmesi için;
- Çok çalışmak değil etkili çalışılması
- Amacın açık ve net bir tanımının yapılmış olması
- Kişinin buna inanması
- Ve bu amaca uygun yıllık, aylık ve haftalık programların düzenlenmesi şarttır.
Amacına zaman ayırmayan kişi “amaç sahibi” değil “hayal sahibi”dir.
Amaçlar davranışları başlatır, sonuçlar bu davranışları sürdürür.
Amacını açık seçik belirlememiş kişi dümensiz gemiye benzer. Gemi sürekli yol alır, içindekiler bir şey yaptıklarını sanırlar, ancak geminin akıbeti şansa ve kadere kalmıştır. Bu gemi kayalara çarparak parçalanacağı gibi, hiç ilgisiz bir limana da gidebilir.
Kişi amacını belirlemeli, belirlediği amacına ulaşacağına inanarak çalışmalıdır. Her insan belirlediği amacına ulaşamayabilir. Amaçlarına ulaşanlar mutlaka inanmış kişilerdir.
Başarılı Kişiler;
- Güçlerinin, niteliklerinin ve yeteneklerinin sınırını bilen, sahip olduğu olanaklardan haberdar olan,
- Zamanlarını amaçları için planlı ve düzenli olarak kullanan, önemli ile önemsizi birbirinden ayıran,
- Koşullardan şikayet etmek, pişmanlık duymak ve hayıflanmak yerine önündeki problemi nasıl çözeceğine bakan,
- Dünyayı ve komşuları değiştirmek yerine kendini değiştirme gayreti içinde olan,
- Sebepleri kendi dışında değil, kendi içinde arayan,
- Sonucunu değiştiremeyeceği durumları kabul edip, problemlerini çözmek için yeni alternatifler yönelen,
- Sabırlı, kendine güvenen, gerçekçi, yaşama umutla bağlı olan kişilerdi