Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı sylar4

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 115
  • 2.268
  • 115
  • 2.268
# 25 Tem 2014 02:21:27
Bu Aralar Gelsen

Bir kuş uçuyor,
Bir çiçek dalından kopuyor,
Bir çakıl taşı denizde sekiyor,
Dut ağacı meyvelerini döküyor,
Toprak yol, tozu dumana katıyor,
Tahta kapı, sövesinden kopayazıyor.
Kalbim çarpıyor,
İçim içime sığmıyor,
Sen geldin diye deliriyorum!

Tüm zamanlarımı seni beklemek için değerlendiriyorum.
Bir saniye boş vaktim yok.
Şimdi içeri girsen, hazırlıksız yakalayamazsın beni.
Hazırım, seni bekliyorum.
Bana ördüğün kazağım sırtımda… Atkım boynumda… Yaz kış çıkartamıyorum… Gelirde görürsün diye, bîtamam bekliyorum.
Dışarıda bir çıt çıksa, kapının ardında bitiyorum.

Biliyorum, vakitsiz zamanlarda iş çevirmeye bayılırsın.
Kışın, denize ayağını sokmaya… Yazın, boğazlı çizmelerini giymeye… Baharda somurtup durmaya… Bayılırsın biliyorum.
Terslik sen de mi; ben de mi… bilemiyorum.
Çok meraklısı da değilim zaten… Ben sadece seni seviyorum.
Ne tersliğe, ne de kim de olduğuna aldırmıyorum.
Benim canımı acıtan… İçimi bunaltan… Beni kederden kudurtan… Yanımda olmayışın şu an!
Telefona bakıyorum, çalmıyor.
Mutfaktaysan “bir su getir” diye bağırıyorum.
Su içmekliğim yok… seni sınıyorum.
İnsan günde elli bardak su içemez ya!
Hastayım biliyor musun?
Bilsen yanımda olurdun, şüphem yok.
Yalancıktan hastalanayım diyorum… Gelesin diye bir ateş çıksın benden… İnce hastalığa tutulmuş gibi öksüreyim… Elimi karnıma tutup ağlayayım istiyorum.
Sonra vazgeçiyorum… Çocukça şeyleri sevmezsin sen… Zaten biliyorum; bir evde bir kişi şımarır… Bizim evin şımarığı sensin.

Peki, ben ne olacağım?
Hastalanmak, şımarmak, seni sıkmak yok.
Peki, ben ne olacağım?
Kapı beklemekten, mutfak kollamaktan, telefon kurcalamaktan korkuyorum.
Aslında seni kaybetmekten korkuyorum.
Benden nefret ettiklerini anladığım en yakın arkadaşlarım… Bekleme diyorlar!
Bakar mısın, seni beklememeliymişim!
Gelmeyecekmişsin çünkü. Boş laf!
Sen beni ebediyen terk edebilir misin?
İçinde kocaman bir boşluk olmaz mı o zaman?
Anlamıyorlar işte bütün bunları, beni sevmediklerini yeni anladığım en yakın arkadaşlarım.
Ama sende bunca zamandır bir telefon olsa açsaydın ne olurdu?
Kızgınsın biliyorum, beni cezalandırıyorsun.
Ancak bu kadar yeter, ben dersimi aldım.
Bundan sonrası beni öldürmeye girer.
Arkamızdan dedikodu ediyorlar biliyor musun?
Güya sen başka biriyle delicesine sevişiyormuşsun!
Dedikoduları azdırma çabuk dön.
İçim sızlıyor, yalan olduğunu bildiğim halde… Yine kızma bana, yalan da insanın içini acıtabilir.
Gel yanıma, geç karşıma, “yok öyle şey” de bana.
Sana inanmaya yazgılıyım ben, meraklanma.


Ortalıkta benim için, “bu kız uğruna kafayı yedi” diyorlarmış, aldırma.
Kafayı yemedim ya, bu aralar gelsen hiç fena olmaz.
Bir kuş uçuyor,
Bir çiçek dalından kopuyor,
Bir çakıl taşı denizde sekiyor,
Ben sensin sanıyorum.
Millet beni deli sanıyor.
Bu aralar gelsen hiç fena olmaz.
 


İrfan Gürkan Çelebi

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 25 Tem 2014 02:30:43
BİRLİKTE YALNIZLIKLAR

Varlığın bir saldırma değilse yorulursun ölmekten
yaşamak dediğin anlamlı bir sıkıntı
ve yıkılmak elbette bir çocuk hırpalanınca

Hep alıngandır ağzındaki şarkılar
bir sabah yaz gümbürtüyle biter, böyle başlar uzaklık
söylenerek anlamaya başlarsın her sağanağı.

Şımarık kiraz ayı, yanında ipek bulundurur
sesin uzun olsun. Yoksa duygular kırışır
bir pusu gibi kurarlar seni.

Soyunuksun hayata. Gelmek gibi gidersin
aşk içinde biriktirirler seni. Aşk!
Yepyeni bir kalkışma. Kendini bu sıtmaya bağışla
buluşturan gökyüzünden.

Eteklerin şehla ama sen derinsin sevgilim
son yağmurda kuşlarını hızlandır.
Aşkla soğutulmuş gecelerdesin,
suya iniyor aklındaki geyikler
yaran durmadan açılıyor
ve oldukça gürültülü kapital

Bir elmadasın, çekirdeğin daha içerde.





Veysel ÇOLAK

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.418
  • 70.089
  • 3.418
  • 70.089
# 25 Tem 2014 02:43:39
Gözlerin İstanbul Oluyor Birden

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.

Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı Bekir Berkiten

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 27
  • 61
  • 27
  • 61
# 25 Tem 2014 04:50:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 Ben yazarken kalem kullanmam.Hangi renkte yazacağımı da kimseye sormam.'En iyi ben görürüm.'diyenler bile göremezler beni.
  Beni gördüğünde gözlerin açık gider.Ben çok yaşarım.Bana gelen eceli bile öldürmüşümdür belki.
  Ben gülmeyen yetimin yüzünde,haksızca öldürülen şehidin bedeninde,emeği çalınan işçinin alın terinde,gözden akan salyalar altındaki dul kadının tenindeki ahım.Hoşgörüsü yüzünden soykırıma uğrayıp,soykırımla suçlanan milletin bayrağındaki vatan ve millet aşkı kokan kıpkırmızı gülüm.O bayraktaki ay yıldızlı,bembeyaz,insanlık kokan gülüm.
  Kalem kullanırsam tutan eli iyi,kötü diye ayırmam.Kalemi tutan değişir belki...
  Bana fransız kalanlara bakmayın.Onlar benim yüksek sesimi duyamazlar.Çünkü sesim o kadar yüksektir ki bunu duyacak aleti bulamamışlardır.
  Ben onlara iyi öğretirim.Benden iyi öğretmen mi bulacaklar?Ama hiçbir zaman bana 'Öğretmenim' diyemeyecekler!
 

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.239
  • 230.438
  • 29.239
  • 230.438
# 25 Tem 2014 08:54:13
Dokunmadan da öldürebilir insan
Gözlerini dikip nişan almadan, hatta kapatarak gözlerini
Suç aleti olmaksızın hatta tek kelime konuşmaksızın da
Öldürebilir insan sevdiğini...
En sessiz cinayettir bu ve tanıksız
Çoğu zaman maktulü meçhul olur unutulur ölen...
Susmuş ve bakmamıştır arkasına kendisi bile tanık değildir
Ve suçsuzdur o kendi vicdanın da...
...
Dokunmadan da öldürebilir insan...
Harfleri bile alet etmeden cinayetine
Üstelik en güzel şekilde hatırlamak üzere seni
Bakmadan son haline vedasız veda mektupsuz giderek.
Korkusuzca ve en cesur haliyle
Kim bilir belkide dudağında bir gülümseme eşliğinde
Gidiyorken ve alet etmemişken cinayetine hiç bir şeyi
Kendi hafızasın da en mutlu anılar la öldürür terk ettiğini...
Her katil mutlaka döner cinayet mahalline
Denen şey de olmaz bu cinayette
Sadece maktul bilir nasıl bir cinayete kurban gittiğini
Katili olmayan maktulü meçhul bir cinayettir bu... A.Y .
Dokunmadan bakmadan
Suç aleti kullanmadan da öldürebilir insan sevdiğini...

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 25 Tem 2014 12:13:27
Buğu / Didem Madak
I
Ölü bir kelebeğim
Kuruttum kanatlarımı
Mavi bir bilyenin göbeğini öptüm
Her dehlize girdim, her sırra erdim.
... Çocuklar gibi ölmeyi bilmeden öldüm.

II
Ölümlüler ülkesinde bir terzi
İpek keser, sim diker geçmişe
Saçlarını örer yılların,
Ay bile fırlar sahneye o zaman
Canı acır, ama tango yapar yine de
Kayıp fotoğraflar bulunur ansızın
Hayatın ve yılların gizli deliklerinde.

III
Mezuniyet gecelerinden,
Bilenmiş bir bıçak gibi çekilirdi insan
O zaman kızlar oğlanlara bakar
Oğlanlar dere otu kokardı.
Yağmur yetmezdi kimseye
Başka tılsımlarla ıslanırdı herkes
Ayak bilekleri incecikti yüreklerin.
Dudaklar rumdu, gözler palikarya
Hayat inatla gamzelerini saklar
Çerçiler yine de ayna satardı.
Sabah after-shave sürünmezdi o zaman
Şaşırtıcı ve kamaştırıcı yanakları
Seksen derece limon kolonyası kokardı
Dün epridi,
Hayat ucuz ağlayan çocuk resmi!
Zaman mavi yün bir kazaktı sanki.

Not:
Mavi kelebek dün öldü
İzmir’de her şey bitti.
İspanya’ya gidiyorum.
Bir aşk mektubu yazmaya
ve iskambil kağıtlarını ateşe atmaya...

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Tem 2014 16:24:35
Bir Ayrılık Bir Yoksulluk

 Vara vara vardım ol kara taşa
 Hasret ettin beni kavim kardaşa
 Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
 Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

 Nice sultanları tahttan indirdi
 Nicesinin gül benzini soldurdu
 Nicelerin gelmez yola gönderdi
 Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

 Karacoğlan der ki kondum göçülmez
 Acıdır ecel şerbeti içilmez
 Üç derdim var birbirinden seçilmez
 Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

  KARACAOĞLAN

Çevrimdışı Wanted_01

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.448
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.448
  • 1.444
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Tem 2014 17:59:45
Sana geldim ben bugün” bir söz çıksa dilimden
Nazar kılıp fakire tutar mısın elimden?
Yapayalnız kalınca bir başıma ben kendim
Bir garipken mahşerde gelir misin Efendim?

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.704
  • 73.165
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.704
  • 73.165
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Tem 2014 23:52:08
  ALDANMA CAHİLİN KURU LAFINA
 Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın kulu yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır

Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Diz diz eden her sineğin bal'olmaz
Peteksiz arının balı yalandır

İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşleği ameli hali yalandır

Cahil okur amma alim olamaz
Kamillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır
                                               AŞIK VEYSEL

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 26 Tem 2014 00:46:33
MEMNUNUM DİYEMEM
Memnunum diyemem yaşadığıma,
Bana bir şey söylemiyor
Bu deniz parçası, bu taka.

Gün bitti, yollara düştü kahır
Ötme vapur, gelemem
Dört duvara sarılmışım.

Sarmadı gitti beni
Bu yandan çarklı dünya;
İki yakam bir araya gelmiyor
Ivırı zıvırı caba.

Parmak parmak çürüdü
Bir karış ömrüm,
Yalan şeyleri özlemişim, nâfile
Nâfile şiir yazmış, kahırla yıkanmışım,
Gülmüşüm söylemişim, boşvermişim her şeye,
Senin için yaşamışım insanoğlu, nâfile!



   

      

         
Cahit IRGAT


   

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.129
  • 24.167
  • 5.129
  • 24.167
# 26 Tem 2014 00:54:49
HANGİ AYRILIK?...........

Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan
zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?

Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?

Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?

Yusuf HAYALOĞLU

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 26 Tem 2014 10:00:55
ELDE VAR HÜZÜN

söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
               ziyade gülüşürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
        zamanlar değişti
               ayrılık girdi araya
                              hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
                                   elde var hüzün

o şehrâyin fakat çıkar mı akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam âşık incesaz
        kadehlerin mehtaba kaldırılması
                  adeta düğün
hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
                                         elde var hüzün








Attila İLHAN

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.239
  • 230.438
  • 29.239
  • 230.438
# 26 Tem 2014 16:33:26
Mutluluk nasıl çocuklaştırırsa,
Hüzün de öyle olgunlaştırır insanı.

Bu yüzden acıyla büyüyen çocuklar
Yaşıtlarından daha çabuk büyür ve
Daha doğru okurlar hayatı... (B.Gökçe)

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 26 Tem 2014 18:18:45
        h.n.a.


ÖZLEYİŞ

Özledim… Yanıklık canıma değdi…
Özledim, yıllarca daha özlerim.
Hasret türkü olsa, ben onu çalsam,
Kırılıp giderdi nice sazlarım…

Yatın ümitlerim, uykuya yatın!
Bitin hasretlerim, tükenip bitin!
Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin;
Onunla dikleşir bütün düzlerim.

Yanımda sanırım, bakarım düştür;
Güldüm zannederken gözlerim yaştır.
Umduğum ne varsa hepside boştur;
Yinede bekliyor onu gözlerim.

Sazlar var: Durmadan gurbeti çalar;
Hayal var: Gözümü, gönlümü çeler.
İçimde bir bülbül şakıyıp çiler:
Özledim, yıllarca daha özlerim…

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 28 Tem 2014 17:51:35
BAYRAMLIK 
 
Koyunlar keçiler ve koçlar için 
Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı 
Bu barış var ya, bu barış 
Cephedekiler için o kadar barış 
 
                 Can YÜCEL
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK