Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 05 Tem 2015 14:25:20
Evin yalın hali
İster cüce, ister dev
Camlarında perde yok
Bomboş, ev.

Evin -i hali, sabah,
Geciktiniz haydi!
Uykuların tatlandığı sularda
Bırakacaksınız evi.

Evin -e hali, gün boyu,
Ha gayret emektar deve!
Sırtınızda yılların yorgunluğu
Akşam erkenden eve.

Evin -de hali, saadet,
Isınmak ocaktaki alevde
Sönmüş yıldızlara karşı
Işıklar varsa evde.

Evin -den hali, uzaksınız,
Hattâ içinde yaşarken
Aşkların, ölümlerin omzunda
Ayrılmak varken evden.

BEHÇET NECATİGİL

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 05 Tem 2015 14:30:12


         h.n.a.


ÖZLEYİŞ

Özledim… Yanıklık canıma değdi…
Özledim, yıllarca daha özlerim.
Hasret türkü olsa, ben onu çalsam,
Kırılıp giderdi nice sazlarım…
Yatın ümitlerim, uykuya yatın!
Bitin hasretlerim, tükenip bitin!
Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin;
Onunla dikleşir bütün düzlerim.

Yanımda sanrım, bakarım düştür;
Güldüm zannederken gözlerim yaştır.
Umduğum ne varsa hepside boştur;
Yinede bekliyor onu gözlerim.

Sazlar var: Durmadan gurbeti çalar;
Hayal var: Gözümü, gönlümü çeler.
İçimde bir bülbül şakıyıp çiler:
Özledim, yıllarca daha özlerim…

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.580
  • 28.976
  • 228.580
# 05 Tem 2015 15:29:32
Yâ Nebi...
Şu halime bak
Nasıl ki bağrı yanar gün kızınca sahranın,
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın.
Hârimi Pâkine can atmak istedim durdum,
Gerildi karşıma yıllarca ailem yurdum.
Tahammül et dediler, hangi bir zamana kadar,
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var.
Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak,
Önümde durmadı artık ne hanuman ne ocak.
Yıkıldı hepsi, ben aştım diyar-ı Sudan’ı,
Üç ay tihame deyip çiğnedim beyebanı.
Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada,
Yetişmeseydin eğer Ya Muhammed imdada.
Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin,
Akarsular gibi çağlardı her tarafta sesin.
İradem olduğu gündür senin iradene râm,
Bir an olsun yollarda durmak bana oldu haram.
Bütün hayakil-i hilkat ile hasbihal ettim,
Leyâle derdimi döktüm, cibali söylettim.
Yanıp tutuşmadan yummadım gözümü,
Nücuma sor ki bu kirpikler uyku görmüş mü?
Azab-ı Hecrine katlandım elli üç senedir,
Sonunda anlıma çarpan bu zalim örtü nedir?
Üç beş sineyi hicran içinde inleterek,
Çıkan yüreklere husran mı, merhamet mi gerek.
Demir nikabını kaldır mezarı pâkinden,
Bu hasta ruhumu artık, ayırma hakinden.
nedir o meşale, nurun mu ya Resulallah
Sükûn içinde bir an geçti, sonra kısa bir âh....
M.Akif ERSOY

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.580
  • 28.976
  • 228.580
# 05 Tem 2015 16:58:26
Annem;
Mükemmel bir kadındı kendisi.
Benim için en iyisini isterdi,
Ama onun için hayallerimin varlığı yoktu.
Ona bir şiir yazardım mesela
Ve o bunu hiç bilmezdi
Zaten bilse de okumazdı.
Annem bazen de başlı başına bir şiirdi.
Onun üzülüşleri benim ölümlerime denk düşerdi,
O ağlasa ben boğulurdum.
Ben ağlasam,
Mühim değil derdi,
Geçerdi.
Oysa annem bilmezdi
Geçmezdi
Ve üst üste yığılırdı içimde
Zaman zaman yıkıldırdım
Annem varken yokmuş gibi davranıp
Kendimi toplamıyı da öğrendim.
Özür dilerim anne,
Sana laik mutlu bir kız olamadım
Ve geçer dediğin hiçbir şey geçmedi
Büyüdü kızınla bak
Kocaman oldu.
Kocaman oldum anne,
Boyun kadar hayallerim var hala bilmediğin.
Babam;
Görünüşte taş,
Özünde pamuk olan adamları andırırdı bazen
Ve her iklimi barındırdı evimizde
Ben ise en çok kışları hatırlardım seneler sonra bile
Çünkü çok sert geçerdi
Çok yağmur yağardı göz bulutlarımdan.
Babam merhamet abidesi bir adamdı çoğu zaman,
Aza kalan zamanlarda ise dövüşe olan ilgisini anlatırdı bize
Üstelik uygulamalarıyla.
En çok da 'seni seviyorum.'
Cümlesini nasıl dile getireceğini merak ederdim onun
Çünkü ondan hiç duymadım.
Hakkını da yiyemem
Elinden geleni ardına koymazdı hayallerim gerçek olsun diye,
Bazen de ben beceriksizdim.
Ara sıra da elinden geleni yanağıma koyardı şiddetle
Ve başkalarının dediği gibi değil
Yüzümde hala bir gül bahçesi yok.
Çaresiz kaldığı anlar da çaresizliğini yüzüme vurmayı da dertleşmek Sayardı
Ve babam hiç bilmedi
Büyüdüm ben
Kocaman oldum
Hem de onun acıları sayesinde.
Söylemedin ama,
Ben de seni çok seviyorum baba.
Ben;
Annemi severken ondan gelecek ufak bir gülüşe
Kocaman açardım kucağımı büyük umutlarla,
En büyük hayalimi de onunla paylaşmalıydım aslında
Dinlemezden gelmeseydi zamanında.
Üzgünüm anne ölmek istememiştim genç yaşımda,
Ama yaşayarak seni daha fazla üzemezdim de
Ayıptı bu zaman da.
Babam da aşık olduğum ilk adamdı,
Ve son olacaktı bugünden sonra.
Üzgünüm baba,
Doktor olamadım ben,
öğretmen de
Ya da her neyse
Yazdım ben
Sen şiir oldun zamanla
Ben ölü...
ALINTIDIR

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 05 Tem 2015 18:34:51
Dildendir mutluluk, dildendir değer,
Dili olmayana insan mı derler!
İnsanda dilince değişir kader:
Ya yurda baş olur ya başı gider.
Çoğu faydasızdır, eyüsü özdür,
Asıl söz, bilerek söylenen sözdür
Kem söz, duyanları hep düşman eder,
Ederse insanı söz sultan eder.
Ne yumruktan, ne kılıçtan iz kalır,
İnsan ölür, arkasından söz kalır.
Söyle: doğru, güzel, öz sandığını,
Söyle: bildiğini, inandığını.
Söyle: inananlar gelsin izinden,
Canına mal olsa da dönme sözünden.
Kutadgu Bilig'den....
(Kutadgu Bilig, 11. yüzyıl Karahanlı Uygur Türklerinden Yusuf Has Hacib'in Doğu Karahanlı hükümdarı Tabgaç Uluğ Buğra Kara Han'a atfen yazdığı ve takdim ettiği Türkçe eserdir.)

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Tem 2015 01:27:55
Nereden Bileceksin

O eski hülyaların sahile vurduğunu
Yakama bir muamma taktığım gün hatırla
Gurbetin mahşerimde bir sıla bulduğunu
Dağlar gibi eriyip aktığım gün hatırla

Nereden bileceksin, şehrin sokaklarında
Kaybolan ışıkların gözlerim olduğunu
Her seher yüreğimde açan karanfillerin
Her akşam ellerimde sararıp solduğunu
Nereden bileceksin

Kim bilir, belki bir gün kapıma geleceksin
Siyah tüylü martılar yorgun pencerelerde
Benimle ağlayacak benimle güleceksin
Göğsümde ızdırabı Deniz fenerlerinin
Hayatımdan fışkıran hüzne gömüleceksin

Her şairin bir gülle bahtiyar olduğunu
Bir sana bir göklere baktığım gün hatırla
Gönlümün kahrın ile ihtiyar olduğunu
Sigaramı sessizce yaktığım gün hatırla

Bilemezsin içimde bir denizdir yaşamak
Sen denizin en uzak noktasında şen şakrak
Ben kırgın dalgalarla avunurum derinde
Gemilere yosunlu mendiller bağlayarak

Nereden bileceksin fesleğen köklerinin
Hercai bulutlardan bıkıp usandığını
Ansızın kayıveren yıldızların ardında
Vuslatı bekleyen bir kalbin yandığını
Nereden bileceksin

Yağmura boyun büken susuz topraklar gibi
Kim bilir belki bir gün kapıma geleceksin
Sinesinde bi-vefa bir sırrı saklar gibi
İnfazına yürüyen ölü tutsaklar gibi
Gözlerinin hicranlı yaşını sileceksin

Tatlı bir rayihanın göklere dolduğunu
Irmaklara karışıp aktığım gün hatırla
Gölgelerin ruhumu görüp kaybolduğunu
Mavi bir şimşek gibi çaktığım gün hatırla

Gülümse ve uzaklaş çünkü anlayamazsın
Bu kopan fırtınayı Yusuf'un yüreğinde
Koyu bir çaresizlik ayinidir yalnızlık
Züleyha'nın menekşe büyüyen gözlerinde

Nereden bileceksin kayalara tutunan
Devlerin birer birer vurulup öldüğünü
Rüyaları süsleyen eşsiz mücevherlerin
Bir dervişi görünce yere döküldüğünü
Nereden bileceksin

Kim bilir belki bir gün kapıma geleceksin
Kollarında rüzgarlı bir deprem karanlığı
Kapı aralığında sessizce gireceksin
Işıldayan bu gönül şahikası önünde
El pençe divan durup sen de eğileceksin

Bülbülün lalezardan neden kovulduğunu
Bu hayal zindanını yıktığım gün hatırla
Balığın susuz kalıp suda boğulduğunu
Acılar evreninden çıktığım gün hatırla

   Nurullah Genç

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Tem 2015 01:29:05
KADERİM OLMANI NE ÇOK İSTERDİM


Bir güne seninle başlamak ne hoş olurdu
İlk sevgi sözünü senden duymak
Gözlerine bakarak sabahı karşılamak
Sevgi çaylarını seninle yudumlamak
Kaderim olmanı ne çok isterdim

Geceler benim olmalıydı yanında
Huzurla yatarken seyredebilmeliydim
Sen uyurken, ne masumdur uykular
Kıymetini bilirsen, rüyalarımda olmalısın
Kaderim olmanı ne çok isterdim

Uyandığında bıraktığım gülleri bulmalıydın
Başına taç yapmalıydım papatyalardan
Yatağında gelinciler beyaz çarşaf üzerine
Sevgiyle serpilmiş gelincik tarlası gibi
Kaderim olmanı ne çok isterdim

Gözlerin karası yakmalıydı içimi
Ellerin okşamalıydı tenimi
Sarmaşık gibi sarmalıydı kolların
Kokun bedenimde kalmalıydı
Kaderim olmanı ne çok isterdim

Hasret olmasaydı pencerede bekleyen
Ellerim semada dua ederken
Sendin tanrıdan dileğim
Ölmeden bir görsem bir sesini duyabilsem
Bütün emelimdi ölüme giderken
Kaderim olmanı ne çok isterdim

Son dileğin nedir diye sorsalar
Seni diler seni isterdim
Son bir kez seni seviyorum diye bilmek için
Seni seviyorum seni seviyorum
Sen beni aramasanda..

Hayrunisa ŞENEL

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Tem 2015 01:30:51
Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair

``Telgrafın tellerini kurşunlamalı’’ Öyle değildi bu türkü bilirim
 Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
 Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
 Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
 Haberler bilirim mektuplar bilirim.

 Gamdan dağlar kurmalıyım
 Kayaları kelimeler olan
 Kırk ikindi saymalıyım
 Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
 Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
 Baştan ayağa ıslanmalıyım
 Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.

 İçimde kaynayan bir mahşer var
 Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
 Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
 Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
 Birden alıverirler kara haberini
 Okul dönüşü bir trafik kazasında
 Can veren oğullarının.

 Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
 Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
 Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
 Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
 Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
 Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
 Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
 İsyanın kapkara sularına dalan.

 Nice akşamlar bilirim ki
 Karanlığını
 Bir millet hastanesinde
 Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
 Başını kalorifer borularına gömmüş
 Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
 Haber sormaya korkan
 Genç kızların yüreğinden almıştır.

 Bir de baharlar bilirim
 Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
 Anadolu bozkırlarında
 İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
 Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
 Cesur otobüs pencerelerinden
 Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
 Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
 Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
 Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
 Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.

 Yazlar bilirim memleketime özgü
 Yiğit köy delikanlılarının
 İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
 Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
 Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
 Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
 Mavzerinin demirini alnına dayamış
 Yüreği susuzluktan bunalan
 İçinden mahpushane çeşmeleri akan
 Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
 Apansız silahına davranan
 Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
 Yazlar bilirim memleketime özgü

 Güzler bilirim ülkeme dair
 Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
 Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
 Kalbim gibi
 Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
 Titreyen kenar mahalle çocukları
 Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
 Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

 Kadınlar bilirim ülkeme ait
 Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
 Göğüsleri Çukurova gibi münbit
 Dağ gibi otururlar evlerinde
 Limanlar gemileri nasıl beklerse
 Öyle beklerler erkeklerini
 Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

 İsyan şiirleri bilirim sonra
 Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
 Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
 Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
 Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
 Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.

 Müslüman yürekler bilirim daha
 Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
 Eller bilirim haşin hoyrat mert
 Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
 Her kırışığı sorulacak bir hesabı
 Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

 Bütün bunların üstüne
 Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
 Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
 Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
 Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
 Can kuşum, umudum, canım sevgilim.

 Erdem Bayazıt

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.411
  • 69.899
  • 3.411
  • 69.899
# 06 Tem 2015 05:19:05
ANLAR

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM...

Jorge Luis BORGES

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 06 Tem 2015 09:26:33
--------------------------------

aşk herkesi kırar biraz,
eksilmesin acısı şükret.
varsın ağlasın dalda kiraz
herkes kendine sürgün biraz.


çocuk gülüşün dünden bir yara
aşk bize sıla.
günler gelir ve büyürüz elbet
aşk bize gurbet

ay ışığı dalgakıran
yarada tuz aşktan kalan.
ayışığı tende bıçak
giden sürgün kalan kaçak


aşk bize sıla
aşk bize gurbet.


kapansın yarası şu gecenin
ayrılıklar örtsün üstünü
kimim kimsemdir ah gözlerim
gidecek yeri yok kimsenin.

çocuk gülüşün...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.580
  • 28.976
  • 228.580
# 06 Tem 2015 09:45:55
DİLİM KELAM İLE DARILDI BİRAZ
Bazan sözler yetmez hal arzetmeye,
Dilim kelam ile darıldı biraz.
Ayak da yoruldu yola gitmeye,
Çok yürüdü sanki yoruldu biraz
Ömrüm masivayla bitti erdi
Gönlümün kandili söndü feridi
Gürül gürül akan deli nehirdi
Coşkun akar idi duruldu biraz
Kurudu umudumun yeşil dalı
Açılmadan soldu sevdamın gülü
Derdin denizinde ömrümün salı
Gönüle sitemler sarıldı biraz
Derdi -meramımı anlatamadım
Sevdamı k/aleme söyletemedim
DİVANE gönlümü eyletemedim
Ondan canım böyle daraldı biraz
SEMANUR DİLEK

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 06 Tem 2015 13:23:11
.

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 06 Tem 2015 14:34:01
.

Çevrimdışı mukru

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.564
  • 20.990
  • 2.564
  • 20.990
# 06 Tem 2015 14:55:35
~~~

Çevrimdışı sylar4

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 115
  • 2.268
  • 115
  • 2.268
# 06 Tem 2015 16:04:17
Bana dünyâda ne yer kaldı, emîn ol, ne de yâr;
Ararım göçmek için başka zemin, başka diyâr.
Bunalan rûhuma ister bir uzun boylu sefer,
Yaşamaktan ne çıkar günlerim oldukça heder?
Bir güler çehre sezip güldüğü yoktur yüzümün;
Geceden farkını görmüş değilim gündüzümün.
Seneler var ki harâb olmadığım gün bilmem;
Gezerim abdala çıkmış gibi sersem sersem.
...
Mehmet Akif Ersoy

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK