Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Haz 2015 03:23:46
HİLÂLİN GÖZYAŞI

Ehlibeytin ruhudur Kerbela’da ağlayan!
Filistin’in çığlığıdır kalpleri dağlayan!


Kirletti mukaddeslerimizi haçlı eli!
Kaf Dağı’nda mı kaldı Rabb’e sevdalı deli?

Kalplerimize mesken tuttu binlerce ağıt!
Yas tutuyor dertlerimize kalem ve kâğıt!

Dünyayı sardı zulüm, kalleşlik ve hıyanet!
Sana kulluk edemedik yâ Rab, bizi affet!

Yüce kereminden gariplere inayet ver!
Sabır mülkümüz yıkıldı, bize metanet ver!

Şehitler, lâlenin aşkıyla yanıp coşuyor!
Cennet bağının en sevgilisine koşuyor!

Kurtuluşu müjdeliyor zifiri geceler!
Selahaddinleri bekliyor yetim bebeler!

Masum kalplere hilâlin gözyaşı akmakta!
Zafer ve kurtuluşa yıldızlar göz kırpmakta!

Elbet kurtulur boynu bükük Mescid-i Aksa!
Müslümanlardan birer damla gözyaşı aksa!

Ahmet SEZGİN

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 30 Haz 2015 09:32:03
Niye sarılalım ki!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık.
Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!


AZİZ NESİN

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.589
  • 28.976
  • 228.589
# 30 Haz 2015 09:43:12
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
Ne kapanan kapılar,
Ne yıldız kayması gecede,
Ne ceplerde tren tarifesi,
Ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
Duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık...
Şükrü Erbaş

Çevrimdışı ayas42

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 156
  • 1.076
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 156
  • 1.076
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Haz 2015 16:45:12
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama

Yarım saat erkene kurulsun saatin.

Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..

Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin...

Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin...

Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.

Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,

Çek kızarmış ekmek kokusunu içine,

Bak güzelim kahvaltının keyfine.

Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,

Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin..

Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile.

Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,

Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,

Ohhh şöyle bir hafifle

Bir güzel kahve ısmarla kendine,

seni mutlu eden sesi duymak için "alo "de

Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık

Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa...

Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak

Çiçek görürsen kokla ,köpek görürsen okşa ,

Çocuk görürsen yanağından makas al.

Sonra,şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,

Sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı,

Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?

Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?

Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara

Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..

Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak,

Yüzünde güller açtıracak.

Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..

Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..

Saklama tabakları, bardakları misafire

Sizden ala misafir mi var bu dünyada

Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,

Vazife yapar gibi hiç değil,

Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi,

Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..

Gece evinde, dostların olsun

Sohbetin yemeğin, kahkahan olsun..

Arkadaşım
hayat bu daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!
Can Yücel

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.589
  • 28.976
  • 228.589
# 30 Haz 2015 18:13:32
Kurd uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi.
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.
Lakin, aşk olsun ki, aldırmaz otlarmış eşek,
Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...
Hasmı, derken, çullanırmış yutmadan son lokmayı! ...
Bu hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin usluba sok:
Halimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.
Burnumuzdan tuttu düşman; biz boğaz kaydındayız;
Bir bakın: hala mı hala ihtiras ardındayız!
Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!
Davranın haykırmadan nakus-u izmihaliniz...
Öyle bir buhrana sapmıştır ki, zira, halimiz:
Zevke dalmak söyle dursun, vaktiniz yok mateme!
Davranın zira gülünç olduk bütün bir aleme,
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervah, intikam;
Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram! ...
Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa, istikbalinizden korkulur, pek korkulur.
M.Akif ERSOY

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 30 Haz 2015 19:50:19

                     Bırakma Ellerimi

Sensiz geçen günlerime bakıpta
Sensizliğe bir köprü atmak istedim
Belki o zaman birleşir ellerimiz diye
Sensiz olamayacağımı anladım ben
Sensiz yapamayacağımı…
Beklerim seni ben
Yeter ki sev beni sen,
Yeter ki bırakma beni…
Bir daha sevemem seni
Keşkelerle yaşamak istemiyorum
Bırakma beni… pişman etme sevdiğime…
Bir daha sevemem seni
Ne olur bırakma ellerimi…

Çevrimdışı mukru

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.564
  • 20.990
  • 2.564
  • 20.990
# 30 Haz 2015 20:00:58
 Hapishane Şarkısı 1


göklerde kartal gibiydim
kanatlarımdan vuruldum
mor çiçekli dal gibiydim
bahar vaktinde kırıldım

yar olmadı bana devir
her günüm bir başka zehir
hapishanelerde demir
parmaklıklara sarıldım

coşkundum pınarlar gibi
sarhoştum rüzgarlar gibi
ihtiyar çınarlar gibi
bir gün içinde devrildim

ekmeğim bahtımdan katı
bahtım düşmanımdan kötü
böyle kepaze hayatı
sürüklemekten yoruldum

kimseye soramadığım
doyunca saramadığım
görmesem duramadığım
nazlı yarimden ayrıldım
 
   Sabahattin Ali

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 01 Tem 2015 09:33:05

Dut Ağacı



Bu sabah doğup büyüdüğüm mahallenin sokaklarında dolaştım
Çocukluğumu tekrar yaşamak istedim bu sabah
Ve bir an keşke bugün Hiç olmasaymış diye düşündüm keşke
dün dün kalsaymış

Şu sağdaki iki katlı ev Nezahat hanımlarındı galiba
Yok yok bu Yekta beylerinki olmalıydı
Nezahat hanımlarınkinin yanı top oynadığımız boş arsaydı
İyi ama nerde boş arsa ya bakla tarlası peki taş mektep

Nerdeler kimler götürdü kimler çaldı o güzelim anıları
benden
Birden Rıza amcayı gördüm yine o dut ağacının altında
oturuyordu
Koştum ellerine sarıldım önce tanımadı sonra rıza amcanın
Sımsıcak ellerinde çocukluğumu yeniden yaşamaya başladım

Tam karşımızdaki evin üçüncü katında otururlardı
Ondört yaşında boyanmaya başladığından mahalleli
Sonunu iyi görmezdi doğrusu bu kız çok tango olmuş derlerdi

Evlenmiş iki sokak öteye taşınmışlar
Eskisi gibimi diye sordum
Eskisi gibiymiş biraz kilo almış o kadar olsun
Kim bilir kilolu olmak bile ne yakışmıştır ona zaten ne
yakışmazdı ki

Rengini beğenmedim bugün Rıza amca
Üstelik bayağı süzülmüşsün
Tabi gece hayatı içki sigara bakmıyorsunuz ki kendinize
İlahi Rıza amca
Birlikler umumi katipliğinden emekli oluvereli
Gecesi gündüzü bu dut ağacının altında geçerdi

Son üç sadrazamı ve
Cumhuriyetten bu yana bütün başvekilleri
Sırasıyla ezbere bilir bize de saydırırdı çocukluğumuzda
Hala hatırlıyor musun diye sordum
Hatırlıyor muyum hiç unutmamıştım ki

Bilekten bağlı açık sandaletler giyerdi
Nedense pek derin bir iz bıraktı
Bende bu sandaletler bir de
Kol altları genişçe oyulmuş pembe bulüzü
İlk sigarasını yakışımı hatırlıyorum da
Ne gururlanmıştım yarabbim
Nasıl bakmıştı gözlerime yıllar yılı bu bakışlarla yaşadım
Onlarla uyudum onlarla uyandım şimdi kim bilir
Hangi eller yakıyordur sigarasını
Oysa bu dut ağacının altında
Söz vermiştim söz söz söz hep lafta kaldı dedi Rıza amca

Yıkılmadık ev bırakmadılar mahallede evlerle beraber
Bahçeler de yok oldu
Bir şu dut ağacı kaldı onu da kesmeseler bari
Birden gözleri parladı
sahi sen televizyona filan çıkıyorsun dedi
Tabi ya seni dinlerler bir seferinde
Söyle çık pat pat söyle
Şu dut ağacını kesmesinler de

Aslında dizlerinde derman olsa nafa vekilini bile çıkarırdı
Rıza amca gençler ne güne duruyordu ki
Söz verdim Rıza amcaya
Dut ağacını kestirmeyeceğime söz verdim

Dünü bilmeden bugünü yaşamanın bedeli öylesine ağırdı ki
Yarını bugünden kurtarmak için hayatımda
İkinci kez söz verdim
Birinciyi tutamamıştım ama
İkinciyi tutacağıma söz vermiştim

"

B. Manço

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 01 Tem 2015 10:07:51
DEM BU DEM

Firkatin nariyle gönlüm yan olur, püryan olur,
Varlığın zevk-u sefadır, yokluğun giryan olur.
Ay yüzün gören gözlerim mest olur, hayran olur,
Yakma ey can, yakma kalbim ateş-i suzan olur.


Dem bu demdir, dem bu demdir,
Dem bu demdir, dem bu dem.

Bağ-ı aşka düşen aşık; bülbül-i nalan olur,
Can-ı bülbül ol gülşende, aşk ile devran olur,
Gül yüzün gören gözlerim mest olur, hayran olur,
Yakma ey can, yakma kalbim ah ile efgan olur.


Dem bu demdir, dem bu demdir,
Dem bu demdir, dem bu dem.

Vuslatın aşkiyle gönlüm şad olur, şadan olur,
Derdi-i aşkın neyleyim ki derdime derman olur,
Nur yüzün gören gözlerim mest olur, hayran olur,
Yakma ey can, yakma kalbim ateş-i viran olur.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.589
  • 28.976
  • 228.589
# 01 Tem 2015 10:12:42
Ben hep aynalardan geçerim doktor
Aynalar benden geçer.
Araf'tan bir sepet sarkıtırım aşağı,
Doluşur içine narin böcekler
Yaşamayı yeni öğrenmiş kelebekler
Üşüşür ben kalbimi sarkıtınca aşağı
Ben hep aynalardan geçerim doktor!

Günahları için ağlayan kim varsa
Kanatlarıyla okşar onu melekler

Çevrimdışı polyanna_

  • Aktif Üye
  • **
  • 83
  • 796
  • 83
  • 796
# 01 Tem 2015 11:13:05
TÜRKÜLER YANMAZ

Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
Bir türkü çığlıkla ateşe düştü
Kuytu bir köşede bir çiçek küstü
Döktü yaprağını boynunu büktü

Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz

Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
Bilmez misin ki türküler yanmaz
Günü gelir sanma hesap sorulmaz
Dayanır kapına pir sultan ölmez

Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz

Edip AKBAYRAM
(Kara bir 2 temmuz hatırası)

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 01 Tem 2015 11:24:18
Mahzun olma!


 

Öyle mahzûn olma
Tüketme umudunu
Kaldır başını
Ayak altına düşürdüğün...

Tertemiz gururunu
Kaldır yerden
Yakışmaz
İnsan olanın gönlüne
Umutsuzluk yakışmaz
İsyan insan'a yakışmaz

Olmadı belki istediğin
Belki gelmedi gözlediğin
Değmedi özüne
Ötelerdeki özlediğin

Öyle umarsız, öyle mahzûn olma
Hikmet güzeldedir, güzelliktedir
Olsa da olmasa da
Gelse de gelmese de
Değse de değmese de
Razı ol...

Güzelin vardır bir hikmeti
Güzelim vardır bir hikmeti

Razı ol ki senden razı olunsun
Razı ol ki Rıza makamına eresin

Öyle umarsız, öyle huzursuz kalma
Umduğun umduğunu vermiyorsa
Ummadığın belaya erme diyedir
Huzuru umulan da değil
Umduğunu veren de bulasın diyedir

Şimdi kaldır başını
Çünkü baş, yalnızca Allah'a eğilir
Şimdi kaldır hüznün örtüsünü
Kaldır umudunun üzerinden
Tut ucundan hamdın
Çek kendine kendine

Belki de umduğun
Bir Eyvallah ipinin ucunda
Övgü övgü parlayan
Bir Elhamdülillah'ta gizlidir...
 
 

Tolga Akpınar
 
 

Çevrimdışı adamişte

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 108
  • 933
  • 108
  • 933
# 01 Tem 2015 12:07:33
..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 01 Tem 2015 14:41:14


         h.n.a.


KADER

Dünyada gerçi olmadı bir şeyde kârımız
Ukbâda belki olsa gerek itibârımız.
Ağyâr gül kopardı dikenden demet demet,
Hâr oldu bağrımızda çiçek yüzlü yârımız.
Yükseldi arşa neşvesi dünun, esâfilin;
Toprakta gizli kaldı bizim âh ü zârımız.
Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için;
Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız.
Şâd olmamak olur mu, Kızıl Elma semtine
Bir gün dönerse râyet-i âli-tebârımız.
Hiçbir emel gönülde karâr etmiyor bugün,
Ermektedir, şitâya hazin sonbahârımız.
Hakanların dikilmeli Altay’da tuğları,
Varsın cihanda olmayagörsün mezârımız.

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Tem 2015 15:12:44
..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK