Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Haz 2015 17:15:32
.

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
# 26 Haz 2015 00:34:15
“Yokluğunda çok kitap okudum”
Bana birkaç hayati meseleyi ödünç ver kalbim
Görüş günlerinde seninle konuşabilmem için.
Kalbim neden ben?
Sırf sevinsin diye seni bir kere bile
Elinden tutup parka götürmedim.

Didem MADAK

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 26 Haz 2015 09:28:44
Sen sevdiklerinle uyu azize
Elemin de benimle uyuyor
Kimdir şimdi daha şanslı olan?
Seni benden alan mı?
Yasından bana bir gül bahçesi bırakan mı?


KADİR BAL

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Haz 2015 12:19:23
 :)

Çevrimdışı paptyaeylüler

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.071
  • 7.292
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Haz 2015 13:36:58
Olmadı, açar bir Zeki Müren şarkısı dinleriz.
Sonra
"gözlerin doğar gecelerime",
sonra
"bulamazsın benim gibi seveni",
sonra
"sen kimseyi sevemezsin".
"Unutamam seni" derken Paşamız
sorarım kendime unutamadım mı diye.
İnsan ezberlediklerini kolay unutamıyor.
Çarpım tablosundan farkın yok,
kolaysa sen unut iki kere ikinin dört ettiğini...
Ahmet BATMAN

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 26 Haz 2015 15:13:50
  SEN BENİM BEKLEDİĞİMSİN

Bir bilsen nasıl özledim seni
Yaşanmamış zamanları
Henüz açmamış çiçekleri
Gözyaşlarıyla ıslanmamış anıları…
Bir anlayabilsen sensizliğimi
Dudaklarını özledim
Seni sen gibi sevmelerin anlamını
Senin gibi hissetmeyi özledim
Sen gibi olmayı…

Öyle yalnızım ki sensiz;
Yaşanmış anılarımı da istiyorum seninle.
İçinde umutlarımın olduğu
Ve gönlüme sığdıramadığım mutlulukları…

Unutulmaz çocukluğumuzu
Koşmayı öğrendiğimiz patika yolları
Yıllar önce diktiğimiz fidanların meyvelerini
Seni sen yapan değerleri istiyorum…

Çölde suya hasret kalmış kadar susadım sana
Nasıl istiyorum bilsen bana yakın olmanı
Gel artık
Hayallerim ol, yaşa orda gönlünce
Gözlerime bak ve delice atan yüreğime.
Benim ol, umudum ol, her şeyim ol…

Sensizim
 Yalnızım bir tanem
 Yüreğim bir yangın seli
 Bir yarım yok; sensiz eksilerdeyim…

Bir bilebilsen nasıl özlediğimi
 Bir anlayabilsen
 Hasret kaldığım çiçekler gibisin.
 Sevdiğim, özlemimsin
 Sen benim, birlikte yaşlanmak istediğimsin.

Benim yanımda olabilseydin eğer
 Beni sana verir, seni kendime alırdım…
Öylesine yoruldum ki artık sensiz
 Buralarda yapayalnız, kimsesiz…

Seni düşünmekten uyuyamadım çok gece
 Sen gibi hasretim uykulara…

Keşke hiç tanımasaydım seni
 Böyle yakmazdı hasretin bedenimi.
 Adını sayıklamaktan yoruldum her gece
 Sensizim; hissedebiliyor musun?

Yorgunum sensiz
 Eksilerdeyim sensiz
 Yapayalnızım
 Sen benim beklediğimsin; anlıyor musun

Çevrimdışı zeynep59Ç

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 623
  • 2.035
  • 623
  • 2.035
# 26 Haz 2015 21:05:19
Bir yerlerde tıkanıp kaldıysa hayat, soluk almak güçleştiğinde,
Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,
Dağlara dönmeli yüzünü insan.
…
Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak;
Yeni insanlarla tanışmalı, yeni kesifler yapacak….
Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa,
Gerçekleştirmeyi denemeli!
Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını;
Zamanın bir nehir, kendisinin bir sal olup da,
O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.
Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,
Her aksam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,
Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri…
Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak önce inip
Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar, yüreğine takmalı güneş gözlüklerini;
Gördüğünü hissedebilmeli!
Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce,
Değerli olabilmeli hayat!
İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için!
Başkasının yerine koyabilmeli kendini;
Ağlayan birine “gül”, inleyen birine “sus” dememeli!
Ağlayana omuz, inleyene çâre olabilmeli!
Şu adâletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı.
Sevgisiz, soysuz kalarak!
Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,
Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine…
Güneşin doğusunu
seyretmeli arada bir, seher yeli okşamalı saçlarını…
Karda yağmurda sevincine, coşkusuna;
Fırtınada boranda öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!
Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir gencin düşlerinde geleceği;
Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli!
Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi,
Mutlu etmeden mutlu Olmayı beklememeli!
Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı;
Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için; kaçırmamalı!
Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması için,
Hiç çâresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin;
Ağlamayı bilmiyorsan, neşesizdir kahkahaların;
Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların…
Ne, herkesi düşünmekten kendini, ne kendini düşünmekten herkesi unutmamalı!
Bilmeli çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için…
Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,
Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!
Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere…
Hafızası olmalı insanın; hiç değilse, aynı hataları,aynı bahanelerle tekrarlamaması için!
Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!
Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!
Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;
Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki, hakkını verebilsin sevdiklerinin;
Zaman bulabilsin;
Bir teşekkür, bir elveda için…
Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer;
Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;
Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan!
Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi…
Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı…!

Can Dündar

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 27 Haz 2015 02:06:11
Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair
''Telgrafın tellerini kurşunlamalı''
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.
Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.
İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının.
Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan.
Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.
Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.
Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü
Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.
Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.
İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.
Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.
Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.
Erdem Beyazıt (1939 - 5 Temmuz 2008)

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 27 Haz 2015 17:00:28
                  ANLAR

  Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
  İkincisinde, daha çok hata yapardım.
  Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
  Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
  Çok az şeyi
  Ciddiyetle yapardım.
  Temizlik sorun bile olmazdı asla.
  Daha çok riske girerdim.
  Seyahat ederdim daha fazla.
 Daha çok güneş doğuşu izler,
 Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
 Görmediğim bir çok yere giderdim.
 Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
 Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
 Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım  
 Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım   olurdu.
 Farkında mısınız bilmem.
 Yaşam budur zaten.
 Anlar, sadece anlar.
 Siz de anı yaşayın.
 Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
 Gitmeyen insanlardandım ben.
 Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
 Eğer yeniden başlayabilseydim,
 İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
 Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
 Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
 Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
 Ama işte 85′indeyim ve biliyorum…
 ÖLÜYORUM…
                                                          Jorge Luis Borges //

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 27 Haz 2015 17:03:47
Hasret

Şu dumanlı doruklarda
Boz şahinler uçmaz gayrı
Gözelerden ağı çıkar
Alperenler içmez gayrı

Obam yurdum talan oldu
Destanlarım yalan oldu
Yollar birer yılan oldu
Kervanlarım geçmez gayrı

Hani mavi denizlerim
Üç kıtada nal izlerim
Kör mü oldu bu gözlerim
Çaşıtları seçmez gayrı

Dilaver Cebeci

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 27 Haz 2015 19:15:43
                 Bir Gün Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların öüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın hayal kurmayı; Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.


                                   Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı mukru

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.564
  • 20.990
  • 2.564
  • 20.990
# 27 Haz 2015 22:12:31
                 SEVİ ŞİİRİ

Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...

               Ümit Yaşar OĞUZCAN

Çevrimdışı oksijen41

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 328
  • 1.808
  • 328
  • 1.808
# 27 Haz 2015 22:49:46
Can Yaram

 Merhaba Can Yaram..
Birlikte yürüdüğümüz sahildeyim. Yalnızım.
Sigara içiyor ve sana bunları yazıyorum.
İlk olmayan ama en son olacak olan mektubum bu.
Gözlerine ilk baktığımda, yar’le bir olmuştum.
Yar’le bir olmak demek, acı çekmekti senin lügatında.
Elbet acı çekecektim.
Buna çoktan hazırdım.
Ama önemli olan değecek birinin olmasıydı.
Umulan ama bulunmayan değil…
Öyle inanmıştım ki mutlu olacağıma.
O kadar emindim ki kalbimin karşılık bulacağına.
Ama… maalesef, kaybedişlerin en acı olanı mutluluğa ramak kala olanıymış..
Kırık bir aynaya bakmak gibiydi seni sevmek.
Kalbim gülse de yüzüm kesikler içinde…
Durmadın gözlerimde.
Oysa razıydım yalana bile, seni bana getirecekse…
Ama sen benim hep kendime söylediğim fakat kendimi hiç inandıramadığım bir yalan olarak kaldın.
Aşk; yanlı bir tutumdu ve hep senden yanaydı.
Biliyordum; içinde "hoşça kal" saklayan bir gelişti seninkisi.
Belki de gelişin en başından bir gidişti.
Çünkü gidenler hep haklı kalıyor ve aşk acıdan yana çıkıyordu.
Yine de denemekten vazgeçmedim.
Seni hep sevdim. Her işte bir hayır vardır dedim.
Ama her hayrın da bir bedeli olduğunu bilemedim.
Ben bu bedeli gitmek zorunda kalarak ödüyorum şimdi.
Şimdi sende bitiyorum ya ben; beni kimseye söyleme!
Herkesin gözünde bir mecnun olmak değildi niyetim..
Neden yalnız kalmak, uzaklaşmak istiyorum biliyor musun?
Çünkü insanları iyi tanırım. Yalanı gözünden anlarım.
Yalanlar çok konuşur.
Yalancılar, kelimeleriyle açtıkları yaraları suskunluklarıyla örtüp giderler.
Daha da gidecekler. Çünkü herkes yalanlarıyla gider, ben inandığımla kalırım.
Kim bilir kimleri mutlu etmek adına beni üzdüler.
Ama olsun. Benim şiir açan papatyalarım vardı.
Onlara sarılmak beni yine ben yapardı.
Ya onlar? Boş ver! Bazı insanların doğumu bile kürtajdı!
Sen beni sevmesen de hiçbir zaman onlardan olmadın.
Sen başkaydın.
Senin asla bulamayacaklarını ben çoktan tüketmiş olsam da, ben sendeki masumiyete aşıktım.
Seninle ölmek çok kolaydı da senden sonra yaşamak bana haramdı.
Bunları bile bile atıyorum kendimi yalnızlığın koynuna.
Yalnızlık da neymiş, sensizliğin yanında?
Biliyorum..
Baktığım her yerde izlerin olacak.
Ama bil ki her yerde değilsin, benim için her yer sensin.
Bunları sana yazdım ama sen bunlar değilsin,
Sen; yazdıklarımdan çok öte, yazamadıklarımdan çok beridesin.
Bu çektiklerimizin acısı acaba neyin anısı?
Çok değil, uzun sevmeni istemiştim, nefesin yettiğince.
Ama sen baban gibi beni sevdin. Artık beni öyle de sevme..
Çünkü ben o eski ben olamam senden gidince..
Gözyaşlarıyla bile temizlenmiyor karşılıksız aşkın yürek lekesi.
Bu yüzden artık gitmeliyim. Yenildim!
Terk etmiyorum seni; sadece senden mahrum bırakıyorum kendimi.
Tıpkı senin de yapmak istediğin gibi..
Söz veriyorum! Sen hiç farkında olmasan da, seninle ilgili kurduğum hayalleri kimseyle yaşamayacağım, yaşayamam!
Ben seni bambaşka sevdim, başkalarını seni sevdiğim gibi sevmeyeceğim.
Bu mektubu sana kısa süre sonra vereceğim.
Yine hep isteyip de yapamadığımız gibi, içimizden kopan anlam veremediğimiz parçamız gibi, sarılamadan yanından gideceğim.
Giderken ardıma dönüp, bakıp bakmayacağını bilmediğim için sana el sallamadan gideceğim..
Geriye dönüp bakarsam zaten gidemem..
Birlikte oturduğumuz kafedeyim
Can Yaram..
Sigaramı yalnız içiyorum.
sigara bile yalnızlıkla içilir bundan böyle.
Ah be kader! Bir yerde bir yanlışlık var..
Hoşça kal Can Yaram..
Hoşça Kal..

Bukre kitabından / Kahraman TAZEOĞLU

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 27 Haz 2015 23:54:07
 - ÖZLÜ SÖZLER (ET-ETME)

İyiliğe niyet et! Yolcuya müsaade et!
Kurallara riâyet et! Mümine duâ et!
Büyüğe hürmet et! Çalışanı takdir et!
Sıkıntıya sabret! Başarıyı tebrik et!
Aza kanaat et! Mâzereti kabul et!
Sözünde sebat et! Her an tevekkül et!
Bildiğinle amel et! Bilmiyorsan arzet!
Hatanı kabul et! Hastayı ziyâret et!
Âmirine itaat et! Çocuğunu terbiye et!
Dâima ibâdet et! Kibirlenme, tevâzu et!
Yaramazsa defet! Evlendinse mesut et!
Varken tasarruf et! Herkese tebessüm et!
İlk önce iman et! Güvensen de kontrol et!
Zararı tazmin et! İnanmayana ispat et!
Âlimlerle sohbet et! Hayır için sarfet!
Akrabanı ziyaret et! Fakiri de gözet!
Nîmete şükret! Büyüğüne emretme!
Her an tevbe et! Boş şeyde ısrar etme!
Nefsine inat et! Câhille meşveret etme!
Sofrana dâvet et! Nefesi boşa tüketme!
Zararlıysa men et! Fazla bekletme!
Seviyorsan ifâde et! Etrafını kirletme!
Kâinâtı seyret! Kimseye lânet etme!
Kalpleri fethet! İmanında şüphe etme!
Misâfire ikram et! İnsanları katletme!
Muhtaca yardım et! Hayatını mahvetme!
Vaziyeti idâre et! Kimseye minnet etme!
Bilsen de istişâre et! Yasak yere park etme!
Tehlikeye dikkat et! Yüze karşı methetme!
Hakkı teslim et! Kimseye küfretme!
Unutacaksan kaydet! Kötülüğe meyletme!
Esirgeme lütfet! Malını boşa sarfetme!
Gariplere merhamet et! Kimseye bedduâ etme!
Kazanmaya gayret et! Sırrını da ifşâ etme!
Herşeyi merak etme!
Suçunu inkâr etme!
Şerefini kaybetme!
Vatanını terketme!
Emânete ihânet etme!
Hâlinden şikâyet etme!

Zenginsen ihyâ et!
Bize de duâ et!

Derleyen: Mehmet Koç

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 Haz 2015 00:22:33
.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK