Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.411
  • 69.906
  • 3.411
  • 69.906
# 13 Haz 2015 21:55:07
KARAMELA

Yanık şekerim sert, hayatsa daha berbat,
İkisinin de aynı kâğıttan çıktığını unuturdum
Unutmasına da, ben tuttum birini sevdim,
Hayatı nasıl sevdiysem onu da öyle sevdim:
Tarçın kokulu kız, Carmen, Ay Carmela...
O nane likörüne bayılırdı ama, ben onu
Sıcacık bir kahvenin dumanına benzettim,
O da beni birine benzetmiş olmalı ki, tuttu
Aşk derdine düştü, şimdiyse terketme sevdasında!
Aşk dünyaya bizden önce gelmiş de erkenden
Açmış gibi dükkânını, onun kokusuyla tanıdım
Aktarları, acı sözlerini aşkın tuzu biberi saydım,
Onun huylarıyla karşılaştım eski tuhafiyelerde:
Aynalı Pasaj, Bonmarşe ve Altın Düğme...
Biri birine uymayan binbir huy, binbir çeşit,
Bir dükkâna rastladım duvar taş, kapı kilit,
Ne tatlı sözlerim açabildi ne iyi huylu şiirim,
Karemela dükkanı olduğunu en sonunda öğrendim!
Şimdi yanık şekerim sert, hayat ondan da berbat!

Ah karemela, şekerim, aşk tatlı da insanlar berbat!

Haydar Ergülen

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 14 Haz 2015 20:21:49
Şarkılar gönderiyorum yüreğine,
Mahsun birazda ağlamaklı şarkılar.
Sensiz dinleniyorsa eğer, eziktir tüm notalar.
Gözlerinde söylenmeli sevda şarkıları,
Yüreğindeki melekler vokal yapmalı..
Her bir mısra dileğinde kanatlanmalı,
Yapraklar nota olmalı, şarkılarla seni anmalı.
Bahar bahar çiçek çiçek..


Baharı yazdım gözlerinde,
Nisan yağmurları mutluluğuna sevindi..
Çiçekler sana açtı,
Ömrüne işlediler renkleri.
Gökkuşağı senin için taç oldu,
Yedi renge bezendi..
 
Dilek Kadıoğlu

Çevrimdışı mukru

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.564
  • 20.990
  • 2.564
  • 20.990
# 14 Haz 2015 23:20:28
Anlatamıyorum (Moro Romantico)   

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli Kanık

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 15 Haz 2015 20:02:51
ANNE

Nice günler kucağında yaşadım,
Ninniler söyledin, beni okşadım,
Her şeyim sendin, kolum kanadım,
Uzat ellerinden öpeyim anne.

Gözyaşlarını istiyor taşmak,
Evrende boştur, sensiz yaşamak,
Gurbete gidiyorum, son bir defa bak,
Uzat ellerinden öpeyim anne.

Abdulkadir KARADENİZ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 15 Haz 2015 21:57:59
Kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye,
Gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz,
Kaç yol arkadaşı?
Sürüyerek götürdüğümüz,dargın beraberlikleri saymazsak,
Ne kalıyor elimizde..?
Ölenler, terk edenler, bir de..
Telefonları, adresleri, kendileri değişenler !

Murathan MUNGAN

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 15 Haz 2015 22:02:04


         h.n.a.


DAVETİYE

Ey benito musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Duce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar… Bizim için savaş düğündür;
Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!
Şaheserler süngülerle yazılır ancak!
Çağrı Beğ’le Tuğrul Beğ’in kurduğu devlet
İtalyalı melezlerden üstündür elbet;
Bizim eski uşakları alda yanına
Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
Çelik zırhlı kartalları göklere saldır…
Fakat zafer sizin için söz ve masaldır…
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,
Biz güleriz cermenliğin kuduruşuna,
Tanıyoruz Atilla’dan beri cermeni,
Farklı mıdır prusyalı yahut ermeni?
Senin dostun cermanyaya biz Nemşe deriz,
Bir gün yine bec önünde düğün ederiz.
Söyle, kara gömlekliler etmesin keder;
Ölüm-dirim savaş bir gün mukadder!
Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanlı, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
Bu hayaller zamanları hızla aşmalı,
Gök Türklerle Romalılar karşılaşmalı!
Görmüyorsan gönlümüzün içini, körsün!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!
Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17′ye karşı 44 milyon az gelir.
Arnavudu yendim diye kendini avut,
Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çelik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak için büyük kan ister.
Damarında var mı senin böyle bol kanın?
Türk’ün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
Karşısında olmasaydı şanlı “Türk Budun”
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,
İnsan oğlu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılaşmalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur likörlerden ayranla kımız,
Karnerayı yere serer Tekirdağlımız.
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru…
Biz güleriz façyoların felsefesine,
Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?
Bizim yanık Fuzuli’miz engin bir deniz!
Karşısında bir göl kalır sizin danteniz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşık!
“General”ler “Paşa” larla atamaz aşık!..
Ey İtalyan başvekili! Ey musolini!
İki ırkın kabarmalı asırlık kini…
Hesabını göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli İtalyanların!
Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yaşasaydı Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacaktı, ne Floransa…
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
Haydi, hamle kafirindir… İlkönce sen gel
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burada tanklar yürümezse etme çok tasa;
Süngülerle çarpışmadır savaşta yasa.
Olma böyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi döğüşmek gerek!
Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atilla’nın ateşi var içimizde!
Kanije’nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadır Plevne’nin kırkbir askeri!
Edirne’de Şükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekçisi olan.

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.700
  • 73.143
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.700
  • 73.143
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Haz 2015 22:05:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye,
Gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz,
Kaç yol arkadaşı?
Sürüyerek götürdüğümüz,dargın beraberlikleri saymazsak,
Ne kalıyor elimizde..?
Ölenler, terk edenler, bir de..
Telefonları, adresleri, kendileri değişenler !

Murathan MUNGAN
++

Çevrimdışı mukru

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.564
  • 20.990
  • 2.564
  • 20.990
# 16 Haz 2015 13:01:51
      Ömrüm Diyorum

Üzgün bir çocuğun yalnızlığı
Kadar saydam kalabilseydim
Ömrüm derdim ömrüm nasıl da
Dolu geçmiştir ölebilirim artık
Ölüm hiç de ürkünç gelmiyor
Yaşanmışsa tüm yaşanacaklar
Acı yitiriyor anlamını ve renkler
Kül oluyor körleşirken gökboşluğu
Bu dünya dünya mıdır hani
Bildiğimiz o yamyam küresi
Ki apis öküzlerinin çekip durduğu
Bir cansıkıntısıydı önceleri
Hantal ve gürültücü bir tehdit
Gibi düşüyorken üstümüze
Alaycı bir gülüş takılıyor yalnız
Dudaklarımın hüzün kıvrımına
Ömrüm diyorum şimdi ömrüm
Üzgün bir çocuksun sen ve yalnız
Öyle kal çünkü bu dünyada
Sana en çok mutsuzluk yakışıyor

              Ahmet Telli
            -Çocuksun Sen-

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 16 Haz 2015 19:37:04
bir kuşla haber gönderdim

öğrensin dedim

ne biliyim ..bilsin istedim

kapıyı açmış..mektuba bakmış

tanımamış

ben de

yanlış adresmiş dedim

vazgeçtim..

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 16 Haz 2015 21:19:26
'Kimsenin konuşmadığı, bir dil gibiyim…
Kimsenin inanmadığı ,bir deli…
Yazarının bile ,okumadığı bir kitap…
Hiç çalmayan, bir şarkı…
Hiç sorulmayan, bir soru gibiyim…...
Kalabalıklar içinde, varım ama, yok gibiyim….''
Murathan Mungan

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 17 Haz 2015 07:58:22
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.
Sezai Karakoç

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 18 Haz 2015 23:13:59
Öyle sevdalar vardır, biter biter başlar;
Buruk tatlar vardır, ağızda sürüp giden;
Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
Ufkunuzda camları göksel konağının
Ve bir yaz akşamı buhurdan gibi tüten
Hanımellerinin morumsu buğusunda
Bekliyor bahçenize dönük balkonunda
Sarmaşık gülleri kokladıkça kırmızı
Hüzünler, japonfenerleri arasında.
Öyle günler var, öyle anlar, hiç bitmeyen!
Nasıl bir ışık emmişler ki sevginizden
Ansızın başka bir yüzle güzel, kopmuşlar
Büyük Irmak'tan, ayrı düşmüşler desteden
Yağmışlar ilkyaz yağmurlarınca ve özlem
Açmış yaban çiçeklerini tarlanızda.
Ölümsüz günler onlar, bir hiçle beslenen;
Zaman dışı güvercinler, uçma bilmeyen;
Uzay ötesi ovalar, ayak değmemiş;
Başka bir mevsim, başka bir dal, başka yemiş.


Esrir kim bassa o toprağa ve kim tatsa
O yemişten. Balla dolar testi, açılır
Açılmayan kilit, çiçeğe durur badem
Dolanır bilgelikle mutluluk yüreğe.
Ak bir bulut bekler üstünüzde havada
Kuşlar iner, devinme birden bitiverir
Çıt çıkmaz evrenden. İşte ortadasınız
Havuz, ağaç, deniz, ne varsa size göre.
İşte aydınlık size göre. Kısarsınız
Güneşi, gökyüzünü yakarsınız. Neden
Sonra, uzaklarda çektirilmiş bir resim
Gibi kalır aklınızda, gölgeniz, duru
Küçük bir bahçede susar gibi yaparak
Karşılıklı gizemlere daldığınız gün.



OKTAY RİFAT HOROZCU

Çevrimdışı birgün birçicek

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 310
  • 4.570
  • 310
  • 4.570
# 19 Haz 2015 13:42:59
   

YAŞAMAK

Yaşamak alışmaktır
İşportada satılan kadın geceliklerine

Alışmak manavlara doçentlik tezlerine
Alışmak yaşamaktır

Hep bu yeşilleri giy
Bu moru tak saçlarını topla da
Bunu sen de bilirsin
Alışmak yorulmaktır bakıp bakıp kendine

Yaşamak bir gün uyanmaktır
Bir gün birdenbire yalnız kalmaktır

Yaşamak alışmalardan sonra
Alıştığı her şeyle savaşmaktır


Afşar TİMUÇİN

 

Çevrimdışı birgün birçicek

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 310
  • 4.570
  • 310
  • 4.570
# 19 Haz 2015 13:44:54
Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup dururken kafamda bir güneşli duman,
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...


                                  N.H

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 19 Haz 2015 17:55:21

BAHANEM YOK

Şimdi bir bahanem var, karla kapandı yollar
Bahara erişirsem, yârim haberim yollar
Gel deme bana gelemem ben
Sevemem seni diyemem ben
Yok ki bahanem

Sen gülende dillerim susar, lâl olur
Sen gelende dizlerim düşer, râm olur
Sen sevende gözlerim yanar, kavrulur
Sevgilim gönül şâd olur



Şimdi bir bahanem var, kar boran kara dağlar
Bu tufan tükenirse, yârim yüreğim dağlar
Gel deme bana gelemem ben
Sevemem seni diyemem ben
Yok ki bahanem

Sen gülende dillerim susar, lâl olur
Sen gelende dizlerim düşer, râm olur
Sen sevende gözlerim yanar, kavrulur
Sevgilim gönül şâd olur

Mustafa Cihat

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK