Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 07 Haz 2015 07:02:39
Dua
Biz,kısık sesleriz…minareleri,
Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allahım!
Mahyasızdır minareler…göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allahım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allahım!
Bize güç ver…
cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah’ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah’ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah’ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah’ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız;
Ve vatansız bırakma Allah’ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah’ım!

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 07 Haz 2015 09:14:12
BÜLBÜL
                            
Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım; Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı,
Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı.
Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hılkat kesilmiş lâl...
Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl
Muhîtin hâli "insâniyyet"in timsâlidir, sandım; Dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neden andım!

Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
0 müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu
Ki vâdiden bütün, yer yer, enînler çağlayıp durdu.
Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi; Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûya Sûr-i Mahşerdi!
 
-Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin; Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun; Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun,
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen.
Hazansız bir zemin isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın - kanadlandım mı - eb'âda; Hayâtın en muhayyel gayedir ahrâra dünyâda,
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil... Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda; Bugün bir hânmansız serseriyim öz diyârımda!
Ne husrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Serâpâ Garba çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
Hayâlimden geçerken şimdi, fikrim herc ü merc oldu,
SALÂHADDÎN-İ EYYÛBÎ'lerin, FATİH'lerin yurdu.
Ne zillettir ki: nâkûs inlesin beyninde OSMAN'ın; Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın!
Ne hicrandır ki: en şevketli bir mâzi serâp olsun; O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden YILDIRIM Hân'ın; Şenâatlerle çiğnensin muazzam Kabri ORHAN'ın!
Ne heybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın; Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem! (*)
 
 
                                                                                  

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 07 Haz 2015 15:16:38

OZAN YUSUF POLATOĞLU - EY GÖNÜL

Ha bugün, ha yarın tükenir ömür
Karar kıl, şu âlem fânî, ey gönül!..
Budur hayattaki en güzel umur
İncitme cânânı, cânı, ey gönül!..

Sabır kuşağını bağla beline
Ne güzeldir sahip olmak diline
Bırak el alemi kendi haline
Evvela sen, seni tanı, ey gönül!..

Bu bitsin, başlasın biri diyorsun
Yeşili bulunca sarı diyorsun
Şuna da ereyim bâri, diyorsun
Yok bu arzuların sonu, ey gönül!..

Su akar, nasibin almayan almaz
Avâre duranın testisi dolmaz
Sevmeyi bilmezsen, sevenin olmaz
Terk eyle hasedi, kini, ey gönül!..

Doğru değil her yapılan her olan
İyilik, hayattan geriye kalan
Zâlime de kalmaz, zulüm de yalan
Krallar sultanlar hani, ey gönül!..

POLATOĞLU, sözü sarf etme ya da
Bir konuş, pir konuş.. konuşma ya da
Bir eğri var.. bir de doğru dünyada
Daha olmadın mı kani, ey gönül!..

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 07 Haz 2015 15:21:13
SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı

BEHÇET NECATİGİL

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 07 Haz 2015 15:29:48
Tutuldum yar ben birine
Dermanımı tez de getir
Düştüm aşkta en derine
Fermanımı yazda getir

Baktığın yer yurdum olsun
Senin derdin derdim olsun
Yüce dağlar ardım olsun
Etrafımı gezde getir

Sende görsen gördüğümü
Nakış nakış ördüğümü
Bağladığım Kördüğümü
Çözer isen çözde getir

Kalmadı hayatın tadı
Hasret oldu yarin adı
Bırak artık yar inadı
Gururunu ezde getir

Ateş söndü kalan küldü
Diken battı gonca güldü
Seni seven aşık öldü
Kefen denen bezde getir

Ali DURMAZ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 07 Haz 2015 19:53:32
Bu günlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi...
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hadi kendimize razıyız diyelim,
Öteki de olmuyor;
Yani herşeyi yüzsütü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
Öbür yanımız "otur" diyor.
"O"tur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık...
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler,
Bir çocuk daha doğurmalar,
Borçlara girmeler,
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben;
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında.
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi taşımak" diye bir deyim vardır.
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin.
Kendi imalatımız küfeler...
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira!
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif denk olsa...
Gün içinde mesela;
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün?
Sabah 9 akşam 18...
Sonra başka mecburiyetler...
Sıkışıp kaldık...
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı bir ömür yani...
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba..
Ben her bahar aşık olmam
Ama her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç, ama olsun...
İstemek de güzel.
Can Yücel

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.411
  • 69.906
  • 3.411
  • 69.906
# 07 Haz 2015 21:30:05
Adınla Uyanmak

Adınla uyanmak her bir sabah.
Ne gökyüzüne, ne de evrene.
Bakışların bu aldanışlığı.
Gözlerimi yalnızca gözlerinle paylaşmak.

Adınla uyanmak her bir sabah.
Ne güvercinlerin,ne de martıların.
Duyulanlar hep uzakta.
Sesimi yalnızca sesinle paylaşmak.

Toygun Akpak

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 07 Haz 2015 23:11:46
Beni bulabilirsin belki...
Ama belki...
Güvercinlerin olduğu yerde;
Fatihte, Eyüpte veya Yenicamide...
Bir avuç yemi savururken havaya...
Sessizce ağlarken,
Veya. Bıraktığın yerde;
Bulabilmeyi hesapla...
İlla ki ölürüm...
Yokluğumu hesapla!

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.437
  • 177.461
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Haz 2015 23:38:29
Biz,kısık sesleriz...minareleri,
Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allahım!
Mahyasızdır minareler...göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allahım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allahım!
Bize güç ver...cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!
 Arif Nihat Asya

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.411
  • 69.906
  • 3.411
  • 69.906
# 07 Haz 2015 23:45:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Biz,kısık sesleriz...minareleri,
Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allahım!
Mahyasızdır minareler...göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allahım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allahım!
Bize güç ver...cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız; Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!
 Arif Nihat Asya

+ sonsuz öğretmenim

Çevrimdışı uyuzz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.562
  • 13.073
  • 2.562
  • 13.073
# 07 Haz 2015 23:49:14
Celladına aşık olmuşsa bir millet,
Ister ezan ister çan dinlet
Itiraz etmiyorsa Sürü gibi illet,
Müstehaktır ona her türlü zillet.

Ömer Hayyam

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 08 Haz 2015 01:45:04
İşte Gidiyorum

İşte gidiyorum
Birşey demeden
Arkamı dönmeden
Şikayet etmeden
Hiçbirşey almadan
Birşey vermeden
Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum

Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
Yürüyorum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır herbir Adımda
Ayak izim kalmadan gidiyorum

Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı
Bana kimse sen gibi sarılmadı
Işığımız sönmeden gidiyorum

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 08 Haz 2015 09:16:26

Hasret



Şu dumanlı doruklarda
Boz şahinler uçmaz gayrı
Gözelerden ağı çıkar
Alperenler içmez gayrı

Obam yurdum talan oldu
Destanlarım yalan oldu
Yollar birer yılan oldu
Kervanlarım geçmez gayrı

Hani mavi denizlerim
Üç kıtada nal izlerim
Kör mü oldu bu gözlerim
Çaşıtları seçmez gayrı
 
Dilaver Cebec

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.976
  • 228.591
  • 28.976
  • 228.591
# 08 Haz 2015 09:16:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Celladına aşık olmuşsa bir millet,
Ister ezan ister çan dinlet
Itiraz etmiyorsa Sürü gibi illet,
Müstehaktır ona her türlü zillet.

Ömer Hayyam

+++++

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 08 Haz 2015 19:16:35
Aşk


Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlarda gidiyorlar. Gitsinler
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullular
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi ki sevmek
Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bırakasalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük

Sonrası iyilik güzellik.




Cemal Süreya

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK