Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Ara 2015 21:04:30
Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık..

Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık..

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef..

Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık..

Necip Fazıl..

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 13 Ara 2015 21:42:38
Mutluluğu aradığın sürece,
Mutlu olacak kadar olgun değilsindir,
Ve ulaşacak kadar her istediğine.
Kayıplara yakındığın sürece
Ve hedeflerin varsa durmadan yöneldiğin,
Bilemezsin huzur nedir diye.
Vazgeçersen şayet her arzudan,
Ne hedef, nede istek tanıyıp
Mutluluğu artık adıyla anmıyorsan,
O zaman olup bitenlerin akışına
Dayanamaz yüreğin ve ruhun erişir huzura..
 
Hermann Hesse

Çevrimdışı karenia

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 91
  • 1.211
  • 91
  • 1.211
# 14 Ara 2015 08:47:41
Sen Benim Hiçbir Şeyimsin

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz

Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak

Sen benim hiçbir şeyimsin

Attilâ İlhan

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.879
  • 4.220
  • 53.879
# 14 Ara 2015 08:48:37
...

Çevrimdışı frezyaa34

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 278
  • 2.741
  • 278
  • 2.741
# 14 Ara 2015 10:10:17
A     ş     k 

“Aşk, sabahlara kadar 
uyumamak değildir aslında. 
 
Her sabah uyandığında, 
yaşamaktan önce onun
gelmesiydi aklına.!”
 
Can YÜCEL

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 14 Ara 2015 13:28:39
aşktan söz ediyorum rahmet şarabından
kuraklığından aşkın, çöl serabından
bir parça hurmadan, zemzem suyundan
kederinden bahsediyorum elemin
Aşktan bahsediyorum ......

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.824
  • 227.518
  • 28.824
  • 227.518
# 14 Ara 2015 16:44:41
Bir şiir okursun,kapanır yaraların.Bir şiir yazarsın,damla damla sızar canın.İkisinde de kalp aralanır,bütün yaralar hatırlanır..

Çevrimdışı Gülirem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ara 2015 18:44:34
                   Arıyorum

Arıyorum Asrı saadetin devrini
Ashabı Kehf'in yanında olmak istiyorum
En karanlık bu devirde eşiğine başımı koymak
Ve senin için ağlamak ve erimek istiyorum

Her gece avuç açıp hıçkırıp dua etmek
Meleklerle tesbih edip onlarla secde etmek
Ve yine havzı kevser içerek rahmetine sığınmak
Yada bir taş, bir toprak, bir hiç olmak istiyorum

Cefa ile sabrı birlikte ver Allah’ım
Yanıp kavrulsam bile şeytana uymayayım
Hazreti Eyyub gibi yara olsa da her yanım
Sen daima dayanaksın, Sen daima vuslatım.

Çevrimdışı Ayperisi88

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.165
  • 17.379
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.165
  • 17.379
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ara 2015 19:10:10
Bana seni seviyorum deme,
Uykusuz gecelerde içemediğim çayimsin de,
Hasret kokan şiirlerimin kadinisin de,
Bu mavi sehirde tek eksiğim, beklediğimsin de...

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 14 Ara 2015 19:17:45
Gözlerim Gözlerinde

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir işik mi yanar?
Bakişlarinda beni dinlendiren bir şey var;
Kiyisindaymiş gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limaninda
Firtinalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yaninda...
Hiç yumma gözlerini, işigin eksilmesin,
Gündüzüm aydinligim, ipek böcegim benim!
Güz bahçemde açilmiş o son çiçegim benim!
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayirma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansiz, o kuytu gözlerini.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.824
  • 227.518
  • 28.824
  • 227.518
# 14 Ara 2015 19:54:46

Demedim mi?


Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana,
alsan başını,
yüz bin yıllık yere gitsen,
dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,
demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?
Sen bir balıksın demedim mi?
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi soğuturlar seni.
Oysa senin ateşin ben'im,
sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?
Kötü huylar edinirsin demedim mi?
Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?
 
Mevlana Celaleddin Rumi

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 15 Ara 2015 01:50:21
Yağız Gönüler, Mevsim Geçişi
.........................

Tıp genetik der, ben derim cinnetlik

Dinlediğim derdin yarısını söylemem

Zaten hayat herkese başka şarkı söyler

Hep bunlardan lansor’a müptela midem

 

Aç karnına günde iki ve otuz miligram

İşte elimdeki minik bomba, turuncu ömrüm

Çocukların hiç ulaşmaması gereken

Yerlerden çıkalı çok oluyor ölüm

 

Miyoptur gözüm ve biraz çalımlı sözüm

Sabırsız yorgunluk bu çağın hastalığı san

Bahane dediğin kalp gibi, herkeste var

Mezar yolunda tümsek bile olamayan insan

 

Saç kırıkları, kalp kırıkları, hep bir kırıklık

Şifahane derdik ne ara oldu hastane

Doktorun unuttuğu bir şey var, gönül

Reçeteyle sedye niye hep aynı renkte

 

Şimdi rahat içim, uşşakla bitirebilirim:

“Her mevsim içimden gelip geçersin.”

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.879
  • 4.220
  • 53.879
# 15 Ara 2015 09:25:38

Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
Sessizliği üstümüzden atamıyorduk
Bir saçak altında kararsız, yorgun
Saatlerce duruyorduk
Kimse görmüyordu bizi

Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Bir başka türlüydü bu insanlar
Sen bir başka türlüydün
Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
Gözlerin gözlerimde erimekteydi
Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
Beni bırakma diyordun

Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
Bir yalnızlık duyuyorduk
Ağlıyordun, ağlıyordun...

Cebeci İstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiş bir keman teli gibiydik

Ankara Kalesi'nde bir eski çalar saat
Bilmem kaça vuruyordu
Bir yağmur yağıyor inceden ince
İçimizdeki binbir düşünce
Harmanlar misali savruluyordu
Islanmış bir ceylan yavrusu gibi
Tiril tiril titriyordun
Gitsek gitsek diyordun.

Yüreğimin atışından deli gönlümce
Sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
Türküler söylüyordum
Ağlıyordun, ağlıyordun...

Şimdi, şimdi seni düşünüyorum
Cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
Paramparça düşmüş gönül ufkuma
İki yıldız gibi gözlerin
Gel Ey ciğerime saplanan hançer
Gel ey yüreğime oturmuş kurşun
Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
Gel artık
Ne olursun
 
Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 15 Ara 2015 13:24:36
Kalbimde yeise yer yok, leylaklar sarkar
Şapkamın kenarından, akşamüstleri kahır
Dolaşırım habire sokaklar kalbime çıkar

Nasıldır acının kalbine damlayışı söyle
Açılacağın bir deniz de yok senin, yürüsen
Peşinden gelir arsız kahır
Annenin yüzünü hatırlarsın bunaldıkça
Anneler, Allah gibi ancak bunaldıkça hatırlanır

Uğrak kahveler bulamazsın, birkaç aşina yüz
Yalnızlık heryerde yalnızlık
Sıcak bir bardak çay, heryerde çaydır

Ihlamur kokulu sokaklarına uyanamadığın
O çocuk berraklığındaki şehir
Sadece hatıralarında vardır
Ödeşecek bir şeyler ararsın ardında kalan
İlkgençyazlarda aşık olduğun kız
Şimdi mutlaka anadır

Yani güzel kardeşim, yaşadıklarımaza hayıflanmak
Düşündükçe çoğalacaktır
Ardımızda biriktikçe ukdenin veryansınları
Başımız beladadır

Bak, bahar geçiverdi kaldık yine
Bu kaçan kimbilir kaçıncı bahar
Anlamakla yoruluyorum bazan
İçimde acı bir hüzün var

Annemin yüzünü hatırlıyorum bunaldıkça
Ve Allah’ı.

İlhami Atmaca

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
# 15 Ara 2015 16:55:12
KURABİYE

Zaman zaman çok yalnızım Kalbiye
Arsız sarmaşıklar gibi her sabah
Bıkmadan tırmanıyorum güneşin tahta perdesine
Güneş tozlar püskürtüyor koca ağzından
Aslında hiçbir şey görülmüyor Kalbiye

Kalbim kocaman bir kelebekti Kalbiye
Bir elmasın içinde unutulmuş yıllar önce.
Pembe bir merhemle doğardı günler
Saçlarımı çözerdim, taze elmalar gibi soyardım bedenimi
Bahar, simit, salatalık, midye kokardı her yan
Dünya artık bir daha hiç
Bir okul çıkışı gibi kokmayacak mı?
Hayatın Kalbiye, o iri dudaklı çingenenin
Ellerini hiç tutamayacak mıyım bir daha?
Elmasın çatlarken çıkardığı sesi duyuyor musun,
Bedenime çarpan incilerin sesini?
Bir kadeh içindeki tozu üflüyor
Her şeyi bir veba salgını gibi hatırlayarak
Bekliyorum beklediğim neyse onu.
Zaman Kalbiye, zaman şimdi
Kalbimde habire uzayan minare

Zaman zaman çok yalnızım Kalbiye
Bugün ağlayarak kurabiye yerken,
Çay fincanında kendimi seyrederken
Çay beni içti, bende çayı Kalbiye
Ruhumdan çaylar aktı saatlerce
Aşık olduğu için kahve dökülüyordu terliklerine
Heinrich Böll'ün Palyaço'su
Mary onu bırakıp gitmişti, yalnızdı.
Sonra yosunun Latincedeki adı Laminarya'ydı...
İçimde gezinen salyangozun tırnakları
Her hatırladığım şey için bir santimetre uzuyor Kalbiye
Aslında hiç istemiyorum ama
Ne yapsam rutubetim sözlere bulaşıyor Kalbiye.

 Didem Madak

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK