Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 17 Ara 2015 13:05:21
UNUTAMADIĞIM

   Açardın,
   Yalnızlığımda
   Mavi ve yeşil,
   Açardın.
   Tavşan kanı, kınalı - berrak.
   Yenerdim acıları, kahpelikleri...       

   Gitmek,
   Gözlerinde gitmek sürgüne.
   Yatmak,
   Gözlerinde yatmak zindanı
   Gözlerin hani?

   "To be or not to be" değil.
   "Cogito ergo sum" hiç değil...
   Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
   Durdurulmaz çığı
   Sonsuz akımı.

   İçmek,
   Gözlerinde içmek ayışığını.
   Varmak,
   Gözlerinde varmak can tılsımına.
   Gözlerin hani?

   Canımın gizlisinde bir can idin ki
   Kan değil sevdamız akardı geceye,
   Sıktıkça cellad,
   Kemendi...

   Duymak,
   Gözlerinde duymak üç - ağaçları
   Susmak,
   Gözlerinde susmak,
   Ustura gibi...
   Gözlerin hani?
 
                        Ahmed ARİF

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.879
  • 4.220
  • 53.879
# 17 Ara 2015 13:09:54
Bazen aşk gider ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın..

(Cemal Süreya)

Çevrimdışı karenia

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 91
  • 1.211
  • 91
  • 1.211
# 17 Ara 2015 13:30:09
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
UNUTAMADIĞIM

   Açardın,
   Yalnızlığımda
   Mavi ve yeşil,
   Açardın.
   Tavşan kanı, kınalı - berrak.
   Yenerdim acıları, kahpelikleri...       

   Gitmek,
   Gözlerinde gitmek sürgüne.
   Yatmak,
   Gözlerinde yatmak zindanı
   Gözlerin hani?

   "To be or not to be" değil.
   "Cogito ergo sum" hiç değil...
   Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
   Durdurulmaz çığı
   Sonsuz akımı.

   İçmek,
   Gözlerinde içmek ayışığını.
   Varmak,
   Gözlerinde varmak can tılsımına.
   Gözlerin hani?

   Canımın gizlisinde bir can idin ki
   Kan değil sevdamız akardı geceye,
   Sıktıkça cellad,
   Kemendi...

   Duymak,
   Gözlerinde duymak üç - ağaçları
   Susmak,
   Gözlerinde susmak,
   Ustura gibi...
   Gözlerin hani?
 
                        Ahmed ARİF
Ahmed arif +++

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.824
  • 227.518
  • 28.824
  • 227.518
# 17 Ara 2015 18:11:12
İnsan kısmı bir misafirhane,
Her sabah yeni birisi gelir.
Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik,
Aniden farkına varmak bir şeyin,
Hepsi beklenmedik misafir.
Hepsini karşılayıp eyle!
Evini vahşetle süpürüp,
Bütün mobilyalarını boşaltan
Bir kederler kalabalığı bile gelse.
Her geleni alnının akıyla misafir et.
Olur ki yeni bir zevk getirmek için
Boşalttılar evini.
Karanlık düşünce, utanç ve garez,
Hepsini gülerek karşıla kapıda
Ve buyur et içeri.
Minnettar ol her gelene
Kim gelirse gelsin.
Çünkü bunların her birisi
Öte taraftan bir kılavuz
Olarak gönderildi.
Mevlana Celaleddin-i Rumi

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.699
  • 73.134
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.699
  • 73.134
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Ara 2015 18:17:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İnsan kısmı bir misafirhane,
Her sabah yeni birisi gelir.
Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik,
Aniden farkına varmak bir şeyin,
Hepsi beklenmedik misafir.
Hepsini karşılayıp eyle!
Evini vahşetle süpürüp,
Bütün mobilyalarını boşaltan
Bir kederler kalabalığı bile gelse.
Her geleni alnının akıyla misafir et.
Olur ki yeni bir zevk getirmek için
Boşalttılar evini.
Karanlık düşünce, utanç ve garez,
Hepsini gülerek karşıla kapıda
Ve buyur et içeri.
Minnettar ol her gelene
Kim gelirse gelsin.
Çünkü bunların her birisi
Öte taraftan bir kılavuz
Olarak gönderildi.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
+sonsuz

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.824
  • 227.518
  • 28.824
  • 227.518
# 17 Ara 2015 23:13:51
Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabi, Farisiyi bilmem, dile minnet eylemem
Sırat-ı Mustakim üzere gözetirim Rahimi
İblisin talim ettiği yola minnet eylemem
Bir acayip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, Hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünya varına
Rızkımı veren Hüda dır kula minnet eylemem...
Nesimi

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 18 Ara 2015 11:21:31
Akşam Erken İner Mahpushaneye
Akşam erken iner mahpushaneye.
Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez, inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.

Akşam erken iner mahpushaneye.
İner, yedi kol demiri,
Yedi kapıya.
Birden, ağlamaklı olur bahçe.
Karşıda, duvar dibinde,
Üç dal gece sefası,
Üç kök hercai menekşe...

Aynı korkunç sevdadadır
Gökte bulut, dalda kaysı.
Başlar koymağa hapislik.
Karanlık can sıkıntısı...
"Kürdün Gelini"ni söyler maltada biri,
Bense volta'dayım ranza dibinde
Ve hep olmayacak şeyler kurarım,
Gülünç, acemi, çocuksu...

Vurulsam kaybolsam derim,
Çırılçıplak, bir kavgada,
Erkekçe olsun isterim,
Dostluk da, düşmanlık da.
Hiçbiri olmaz halbuki,
Geçer süngüler namluya.
Başlar gece devriyesi jandarmaların...

Hırsla çakarım kibriti,
İlk nefeste yarılanır cigaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye,
Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin,
Ama akşam erken iniyor mahpushaneye.
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya...

Ahmed Arif

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 18 Ara 2015 11:24:21
Otuzüç Kurşun
1.

Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van'da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari guvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...

Yiğitlik inkar gelinmez
Tek'e - tek doğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzuç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...

2.

Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alacakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı

Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yurekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.

Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!

Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yuceltilere...
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...

Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...

3.

Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...

Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...


4.

Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...

Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...


5.

Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...

Ahmed Arif

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 18 Ara 2015 11:28:43
Kadınlar
Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 18 Ara 2015 11:57:01
Orada
Beni düşünüyorsun
Hissettim bunu...
Bir şiddetli rüzgar gibi
Aşarak tepeleri
Geçerek boğazları
Ulaştı buraya
Geldi dokundu bana
Düşünmen beni.

Oruç Aruoba

Çevrimdışı karenia

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 91
  • 1.211
  • 91
  • 1.211
# 18 Ara 2015 12:04:37
Şu Feleğin İşine Bak Sözleri

Şu dağdaki gezene bak
Gözlerimin rengine bak
Hain gözlerin kan kan olmuş
Şu feleğin işine bak

Dağlarda talan olur mu
Dosta hiç yalan
Ölürsem duyan olur mu
Şu feleğin işine bak

Şu dağdaki gezene bak
Gözlerimin rengine bak
Seni vuran beni de vursun
Şu feleğin işine bak

Çevrimdışı tubilig01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.021
  • 4.423
  • 2.021
  • 4.423
# 18 Ara 2015 12:35:13
.....
Ben mehtabı arayan bir hayal bekçisiyim,
Ben korsan bir geminin mahzun kürekçisiyim,
Ben yaklaşan saati beklerim odalarda,
İhtilaller yaparım gözlerine dalar da...

                  Nurullah GENÇ

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 18 Ara 2015 12:40:27
Kederlisin biraz nedense
Çiçek açmalısın oysa
Bahçe olmalısın, suyu ısırmalısın
Bu kadar çok mahsur kalma siyah odalarda
Kaması böğründe bir kuğu gibi durma
Sen şarkılar söylemeli, tango yapmalısın
Bu yaz bol bol kiraz ye
Heveslerini diri tut.
Dinsin yüzünün gürültüsü
Bak yağmur esniyor
Hıçkırıyor güneş
Sen yüzünü sokaklarla yıka
Çocuklara şeker, aşklara kuş,
Arkadaşlığa kelebek ol
Göğe bak, ne güzel bir lunapark o
Bir çocuk gibi büzülmesin alt dudağın
Denizin sesini topla
Saksıdaki çiçeklere su ver
Islığını sev gövdenin
Sen uyu tenin uyumasın
Uçurumlar biriktirme ruhunda
Sevincin ve umudun ışığı hep şımartsın seni
Bir serçenin rüyası gülümsetsin kelimelerini
lirik ol, esrik ol, hayat ol
Çılgın mor yatıştırsın ruhunu
Öyle tenha durma, kahkahalar at turuncu
Yağmur iç, güneş ısır, ay çiğne
Şaraba değdir sesini
Islık çal mavi düşlerinin gölünde
Yüzdür beyaz kayığını
İçindeki çalışkan yıldız üşümesin
Çünkü boşluğun da zarif bir tadı var
Ve öpücüklerinle eğit
Yorgunluğun solgun sarısını
Sen benim çok gülüşlü kalbi güzel
Düş çocuğu arkadaşım değil misin
Bitsin artık şu güz sıkıntısı
Bak bahar geliyor..

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.879
  • 4.220
  • 53.879
# 18 Ara 2015 15:34:00
...

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 18 Ara 2015 18:00:39
Diyarbekir Kalesinden Notlar Ve Adiloş Bebenin Ninnisi
1.
Varamaz elim
Ayvasına, narına can dayanamazken,
Kırar boynumu yürürüm.
Kurdun, kuşun bileceği hal değil,
Sormayın hiç
Laaaaal...
Kara ferman çıkadursun yollara,
Yarin bahçesi tarumar,
Kan eder perçem

Olancası bir tutam can,
Kadasına, belasına sunduğum,
Ben öleydim loooy...
Elim boş,
Ayağım pusu.
Bir ben bileceğim oysa
Ne afat sevdim.
Bir de ağzı var dili yok
Diyarbekir Kalesi...

2.

Açar,
Kan kırmızı yediverenler
Ve kar yağar bir yandan,
Savrulur Karacadağ,
Savrulur zozan...
Bak, bıyığım buz tuttu,
Üşüyorum da
Zemheri de uzadıkça uzadı,
Seni, baharmışın gibi düşünüyorum,
Seni, Diyarbekir gibi,
Nelere, nelere baskın gelmez ki
Seni düşünmenin tadı...

3.

Hamravat suyu dondu,
Diclede dört parmak buz,
Biz kuyudan işliyoruz kaba - kacağa,
Çayı kardan demliyoruz.
Anam sır gibi saklar siyatiğini,
"Yel" der, "Baharın geçer".
Bacım, ikicanlı, ağır,
Güzel kızdır, bilirsin.
İlki bu, bir yandan saklı utanır
Ve bir yandan korkar
Ölürüm deyi.
Bir can daha çoğalacağız bu kış.
Bebeğim, neremde saklayım seni?
Hoş gelir,
Safa gelir,
Ahmed Arif'in yeğeni...

4.

Doğdun,
Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...

Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...

Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü.

Ahmed Arif

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK