Benim Babam
Mütavazı,yaşlı,yorgun bir köy aşığı,
Apacıktır magrur,sevgi dolu ve yumuşak kalpliliği,
Ekmekte katık yoksa,öyle yer yemegi,
İşte o benim babam benim.
Akıl,mantık hep yoluydu,
Erdemli kişilikle doluydu,
Dogrulugun sağ koluydu,
İşte o benim babam benim.
Haksızlıga,hep direnirdi,
Sevgi ve saygıda öbeklenirdi,
Dostluk,kardeşlikle donanırdı,
İşte o benim babam benim.
Canı ocagını tüttürüyor,
Yüzü gözümde hep özleniyor,
Derdim bu ama hayat böyle yapıyor,
İşte o benim babam benim.
Eziklikte, haksızlıkta hep dimdik durur,
Esarete hep o dipcik vurur,
Hak ettiği dilimi, ancak kendine yontturur,
İşte o benim babam benim.
Annem hastanelerde konakladı annem oldu,
Alt çamaşırlarımı gizli gizli kuruttu,
Her yaptıgını canevime borçsuz oturttu,
İşte o benim babam benim.
İlim irfanımız için çok uzaklara gidip didindi,
Kapkara saçlarına sayısız aklar serildi,
En kötüsü hastalanıp kaç kere ecel ipi gerildi,
İşte o benim babam benim.
Yaşlandı artık o bastonu elinde,
Agrıları baş gösteriyor vücudumun her yerinde,
Evlatlarına minnet etmez,bu onun kişiliğinde,
İşte o benim babam benim .
Yanlış hallerimizde çok döverdi,
Vurdugu her sille yerde,güller biterdi,
Şimdiki biz olmamız için,hep içinden severdi,
İşte o benim babam benim.
Tan yeri agartısında yaylasına gider,
Kendisini bu hale getiren tarlalarına şükreder,
Gavur yaylasının nimetlerini ilaç diye içine çeker,
Akşamın karanlıgında ancak evine döner,
İşte o benim babam benim.
Sevmez cemiyete boş yere konuşmayı,
Fikirlerine karşı olan herşeye bilir susmayı,
Yalan,dolanlı işlere,sever gençliğindeki gibi saldırmayı,
İşte o benim babam benim.
Aldıgım bir çok degerde ben oyum,gurur duyuyorum onunla,
Dagları delerim onun vereceği bana bir komutunla,
Bende bir babayım karşılaşacagım onun konumunla,
O adam gibi adam hep bizi yine taşır sağ koluyla,
İŞTE O BENİM BABAM BENİM.
Ibrahim Özdemir