Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı BlueMosque

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 808
  • 1.545
  • 808
  • 1.545
# 27 Eyl 2010 14:43:49
bela çiçeği

Alsancak garı'na devrildiler
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu

Hiç kimse tanımıyordu kimdiler
Gece garın saati bela çiçeği
Üçüncü mevki bir vagona bindiler
Anlaşıldı erkeğin gideceği
Bir şeyden vazgeçmiş gibiydiler
Bir türlü karısına bakamıyordu


Ayaküstü birer bafra içtiler
Gece garın saati bela çiçeği
Şimdiden bir yalnızlık içindeydiler
Karanlık gelmişi geleceği
Birdenbire sapsarı kesildiler
Vagonlar usul usul kımıldıyordu

attila ilhan

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 27 Eyl 2010 14:54:54
Yeşil Şiir
Baktıkça çoğalır yıldızlar gecede
Parmaklarınla sayılmaz;
Kimi duyulur, kimi duyulmaz,
Dinledikçe çoğalır gecede,
Sesler gelir,
Ya hızlıdan, ya yavaştan.

Her şey kendi dilince konuşur;
Karanlık örtse de üstünü
Gecede devam eder renk renk
Ağacın dalında, rüzgarda;
Her şey kendi rengince konuşur.

Gözlerini kapatır beklerdi;
Yaprağa benzer ellerini, avuçlarını uzatır,
Beklerdi işitinceye dek
Ağacın dalında, rüzgarda;
Yeşili duydu mu uyurdu
Rüyasında...
                 Can Yücel

Çevrimdışı mr_black19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 766
  • 1.408
  • Müdür Yardımcısı
  • 766
  • 1.408
  • Müdür Yardımcısı
# 27 Eyl 2010 14:58:30
Acındırma Şiiri

Sağda, solda izlerin var.
Zor oluyor bazen uyanmak.
'Zaman en iyi ilaç' derdi babam.
Toparlanmaya çalışıyorum.
Kendime yeni uğraşlar buldum;
şiir,
resim,
tiyatro,
sinema.
Seni yazıp,
seni boyuyorum.
Seni oynayıp,
seninle uyuyorum. 
 
Erhan Güleryüz
 
 

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 27 Eyl 2010 15:57:36
BEN SANA MECBURUM...


Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.

Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin...

(Attila İLHAN)

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 27 Eyl 2010 16:48:50

h.n.a.

YAŞAYAN TÜRKÇÜLERE AĞIT


Bir mahşere binlerce kader tutsağı gelmiş,
Titrek ve metin cümle adımlar ona doğru…
Gitmekte bütün kafile, meçhula yönemiş,
Nerden gelerek hangi karanlık sona doğru?

Her şey kopuyor istemeden kendi yerinden;
Herkes geliyor, sonra da herkes gidecektir,
Milyonlar asır geçse de arzın üzerinden
Bir kere giden bir daha ses vermeyecektir.

Meçhul kaderin çizdiği yoldan gideceksin;
Bilmem ki bu meçhulleri hep Tanrı mı yazmış?
Öyleyse bırak, ruh bütün işkenceyi çeksin,
Bin bir kere ölmeksizin insan yaşamazmış…

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eyl 2010 16:51:35
TOPAÇ
Hayır...
Küsmüyorum hayata,
Sandığınız gibi değil.
Biraz canım sıkkın hepsi bu...
Topacı elinden alınmış çocuk gibiyim
Özlüyorum sadece kaybettiğim oyunu...

Umutluyum ama!
İsterseniz bakın gözlerime, ışıl ışıl...
Hep güzel şeyler düşünüyorum.
Aydınlık yakın...
Biri tutuyor elimden, diyor ki sabret...
Ben de var olan şey mutsuzluk değil,
Bir parça sükunet...

......Sonra bahar gelecek!
Açacak gökyüzüm.
Yüreğimin kışı,
Güneşime diz çökecek.....
Gülüşlerim olacak benimde,
Neşeli çıkacak her daim sesim,
İçim sığmayacak içime.....

Güzel şey umut etmek...
Düşlemek yarınları...
Hemen arkasından sevmeler gelecek!
Küsmedim ki hayata...
Biraz canım sıkkın hepsi bu.
Durana dek dünya,
O topaç dönmeye devam edecek.....
                                       Okan SAVCI

Çevrimdışı pnrbydr

  • Uzman Üye
  • *****
  • 573
  • 1.692
  • 573
  • 1.692
# 27 Eyl 2010 17:29:12
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM

 
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
                    içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
                    ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
                        senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
                                     yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
                    biri sen
                    biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım.
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
                                bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?
İçimden bir şey :
                  belki diyor.

 

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 27 Eyl 2010 19:28:31
Kalbime Gömdüm,
Dün Gece SenIn ResmInI,
KüLe dÖndÜrdÜm,
SadEcE SenIn ResmInI deiL
KendImIdE küLé Cevİrdİm !
Dün Gece Resmini Ateşe AttIgImdA,
ALevLer SardI SEnI,
bEn bIr kEz dAhA sEnI kIskAndIm,
MazIyI kaLbImE qOmdUqum gIbI !
SenIdE qOmdum !
gOmdum Ama Ben SenIn DONMEM DEYİSİNLE
BİR KEZ DAHA ÖLDÜM

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eyl 2010 20:22:25
SABAHA KADAR.. .


Şu şairler sevgililerden beter;
Nedir bu adamlardan çektiğim?
Olur mu böyle, bütün bir geceyi
Bir mısranın mahremiyetinde geçirmek?

Dinle bakalım, işitebilir misin
Türküsünü damların, bacaların
Yahut da karıncaların buğday taşıdıklarını
Yuvalarına?

Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını
Kullanılmış kafiyeleri yollamak için,
Kapıma gelecek çöpçülerle,
Deniz kenarına?

Şeytan diyor ki: "Aç pencereyi;
Bağır, bağır, bağır; sabaha kadar."
 
orhan veli

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eyl 2010 21:57:10
ORDA BİR ÇOCUK... BURDA BEN

Bir ana gülümserken yorgun ve güzel
Yüreği müjdelerle tüy gibi hafiflerken,
Orda, bir çocuk doğar sımsıcak dünyamıza
Burda ben...

Dal nasıl, yaprak nasıl, ekin nasıl büyürse
Toprak nasıl uyanırsa bir incecik yağmurdan
Orda bir çocuk büyür yumak yumak bir nurdan,
Burda ben...

Koştuğu, atladığı, durduğu, uzandığı,
Düşüp kaldığı yerlerde gözbebeğim var.
Orda, toz-toprak içinde bir çocuk ağlar,
Burda ben...

Ne oyun oynamak ister, ne uyku ne su,
Ne elişi resimleri gönlünü alır.
Orda, bir uzak evde bir çocuk yetim kalır,
Burda ben...

Dokunsam, martı gibi uçup gidecek sanki,
Solgun yüzlü bir avuç kar.
Orda, bir gece yarısı, bir hasta çocuk sayıklar,
Burda ben...

Birden bire uyanır bir ana uykusundan,
Sapsarı bir korkuyla bakakalır nefessiz.
Orda, sabaha karşı bir çocuk ölür sessiz,
Burda ben...

 Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı in-anoguz

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 658
  • 1.427
  • 658
  • 1.427
# 27 Eyl 2010 22:27:58
                                  SİYAH
Siyahı bile seviyor insan,
Saçların olunca siyahı anlatan..
Her şekliyle gözümü bağlayan; saçların olsun..
Aşkı anladığını sanan,
Yalan söylüyor senin gözlerine bakmadan
Eşsiz rengiyle yüreğimi dağlayan
Gözlerin olsun..

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eyl 2010 23:41:54
TÜRK KIZI

Pınar başına geldi
Bir elinde güğümü;
Çattı yay kaşlarını
Görünce güldüğümü,
Bağlamıştı gönlümü
Saçlarının düğümü.
Bilmiyordum bu örgü
Acaba bir büğü mü?

Sordum: Nerdedir yerin?
Nedir senin değerin?
Yedi kıral vurulmuş,
Ne bu ceylan gözlerin?
Hangisine varırsın
Bu yedi ünlü erin?
Şöyle dedi bakarak
Göklere derin derin:

Kıralların taçları
Beni bağlar büğü mü?
Orduları açamaz
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü.
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türklüğümü...

Hüseyin Nihal ATSIZ

Çevrimdışı goboz

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 865
  • 1.620
  • 865
  • 1.620
# 28 Eyl 2010 00:38:42
GERİ GELEN MEKTUP

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

...Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.

Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.

Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil

Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı BlueMosque

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 808
  • 1.545
  • 808
  • 1.545
# 28 Eyl 2010 11:55:35
Gün Kararmasın Geldiğinde / Ahmet Telli

Güz yakmadan gülün pembesini
avuçlarımda o, sokul yanıma
gülüşünle ısınsın bedenim
ve dudaklarımda acılaşan ıslık
adınla çiçeklensin

Serçeler göçe dayanmaz bilirsin
ne özleyen bir bakış kalır
ne de sımsıcaklığın
sular donar yürek üşür
sende kalır seni yakan

Uçurumlar açılır yollarında
buharlaşır çiy damlaları
Terli bir kısrak gibi gel kapıma
savrulsun saçların
yastığım kekik koksun

Uzağı yakın et
pembeleşsin çarşafın
ölüm kapımın tokmağında
ayrılığı iyi bilirim
ferhat olmıyayım dağlarda

Ey gülün pembesi ile
bir gülümseyişi paylaşan
kar yağıyor yatağıma
avuçlarım kutuplara döndü
gün kararmasın geldiğinde

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 28 Eyl 2010 11:58:41
 Annesi olmayan çocuklara lütfen iyi davranalım,,ki öyle yaptığınıza eminim.Güzel bir şiir..........

            
                   SOL   YANIM    ACIYOR    ANNE


Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen,
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu
Şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde
Şuram acıyor işte şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
Bende ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam "Ben bilmem ki kızım" dedi.
Bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
Bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne. >>
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. >>
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim,
Anne çook...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK