Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ayteking

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.027
  • 20.884
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.027
  • 20.884
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2010 12:08:49
Eski Bir Sonbahar


Sonbahardı... Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyord
Bize yaklaşıyordu

Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu...
Havada bir serinlik... Tatlı bir hayal gibi...
Torak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin;
O nağme mesafeyi, zamanı aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.

Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla...
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
H.N.A.

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 28 Eyl 2010 15:10:22
HAYATTA BEN EN ÇOK BABAMI SEVDİM...
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek –
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.


Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! –
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.


Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a,
Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
                                   CAN YÜCEL

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 28 Eyl 2010 16:08:43
Sonu Yok Bu Yokluğun...

Hayallerimden köprüler kurdum ulaşmak için sana,
Gökkuşağından yollar yaptım allı yeşilli.
Sen gelirsin diye bekledim hep, gelmedin...
Senin kokunu taşıdı kanatlarında martılar,
Senin ismini fısıldadı rüzgâr,
Gözlerini aradım sonsuz mavide...
Olmadı, nereye baksam yoklar.
Karanlık çökecek birazdan,
Güneş köşesine çekilecek.
Yıkılacak köprülerim bir bir
Sanma ki unuttum seni.
Sanma ki benim gibi, sevdam da fani.
Fakat bilirsin,
Gökkuşakları güneşle yaşıyor
Ve olmayınca gözyaşlarım, olmayınca güneş
Onlar da tıpkı benim gibi
Yokluğa mahkûm kalıyor.
İşte batıyor güneş, martılar saklanıyor,
Ama ben hâlâ buradayım
Yani buradayım dediysem anla işte,
Sensizliğin herhangi bir yerinde,
Yalnızlığının kıyısına vurmuş bir dalgayım.


Bu sefer iskeleler inşa ediyorum sana,
Yüreğin kadar temiz, bembeyaz gemiler...
Kırlangıçlarda, direklerde gözcüler.
Dürbün yok ellerinde, kâğıtlar ve kalemler
Şiirler yazıyorlar sana, şiirler okuyorlar
En güzel dörtlükleri, en güzel kelimeleri
Senin adınla süslüyorlar.
Yunuslar ezberliyor her bir dizeyi,
Sonra okyanuslara yol alıyorlar,
Seni arıyorlar her batıkta.
Her denizkızına seni soruyorlar,
Karabataklar ak umutlar çıkarıyor denizlerden,
Yüreğime bir gamzelik umut saçıyorlar.
Ama sen bir türlü yoksun,
Kim bilir belki sen bile kendini arıyorsun
Ya da soluk soluğa kalmışsın, kan ter içinde
Kendinden kaçıyorsun.
Olsun, yine de günün birinde bulursam seni
Ve tutabilirsem ellerinden,
Hiçbir şairin yazamayacağı
Kelimeler dökülecek dudaklarımdan.
Ve sen, canım!
Hep baki kalacaksın.
Eğer her sevdanın bir bedeli olmalıysa,
Ben hazırım, at beni yüreğinin zindanlarına
Yeter ki senden uzak olmasın!..

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2010 16:12:20
FENA ÇOCUK


mektepten kaçıyorsun,
kuş tutuyorsun,
deniz kenarına gidip
fena çocuklarla konuşuyorsun,
duvarlara fena resimler yapıyorsun
bir şey değil,
beni de baştan çıkaracaksın,
sen ne fena çocuksun.
 
orhan veli

Çevrimdışı yelcin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.875
  • 5.220
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.875
  • 5.220
  • Müdür Yardımcısı
# 28 Eyl 2010 17:46:45
Akıncı Türküleri

Tuna boylarında sıra selviler
Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış;
Gül bahçelerinde baykuşlar öter...
Şu viranelikler eski bağlarmış!

Namaz-gâh bir otluk: Kalmamış taşı;
Çeşmelerden akan : Kanlı gözyaşı...
Orda bir güzei var, çatılmış kaşı;
Ak alnına kara çatkı bağlarmış!

Kırık minareden duyulmaz ozan..
Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan.
Bir inilti duydum, sandım bir ozan;
Sesime ses veren karlı dağlarmış!

Söğüd dallarında hasta serçeler
Eski akın destanını heceler..
Tuna ağlıyormuş bâzı geceler:
Göğsünde kefensiz şehîdier varmış!

Bozulan bağların üzümü acı;
Âsî köle kesmiş eski haracı;
Yine yedi kıral giymişler tacı...
Şahin yuvasını kargalar sarmış!

Haydi eski ozan, al sazı ele,
Düşmanlar içine düşsün velvele.
De ki: Hor bakmayın bu durgun sele;
O, yetmiş bir kavme akın çıkarmış!
               MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 28 Eyl 2010 19:34:01
SEN BENİMSİN...

sen benimsin…
Çünkü; Emeğimsin,…
Ellerimle yaptığım ekmek kadar sevgi verdiğimsin…
Sen benimsin….
Çünkü; Değer verdiğim,çaba sarfettigimsin,adam ettigimsinn..…
Sen benimsin………….
Çünkü; geç geldiğinde merak ettiğimsin,umutla bekledigimsinn…
Yanaklarımdaki gamzesin…..
Gülümsün,gülücüğümsün….
En ufak şeydeki tebessümümsün…
Sen benimsin…
Çünkü; gelmediğinde ,dört gözle bekledigimsinn…
Mum ışığında oturduğum,
Kanepenin üzerinde sabahladığımsın..
Sen benimsin…
Çünkü; söz verdiğim,söz verenimsin…..
Ellerini tuttuğumda hala ilk günkü gibi heyecanlandığımsın……
Bir anlık kızgınlığım,
Kızdığımdan dolayı kendimi affedemedigimsinn..
Sensiz geçen her saniyeye lanet ettiğimsin……
Sen benimsin….
Çünkü;elimsin,ekmeğimsin…
Verdiğim yaşam savaşımsın..
Amacımsın,ulaşmaya çalıştığım hedefimsin….
Her saniye düşündüğümsün..
Sen benimsin..
Çünkü; erimsin,erkeğimsin..…
Her şeyinle benimsin…
Yada her şeyinle seninim………….
Sen benimsin…
Çünkü; beklediğimsin,gelişimi bekleyensin…
Hayallerimde mutlulukla beklediğimsin…..
Sen benimsin…
Çünkü; dünümdün,bugünümsün,yarınım olacaksın….
Sen benimsin…
Çünkü; oturup ALLAHA yalvardığımsın…
Dualarımda bahsettiğim..…
Her yerde gururla anlattığımsın..
Ölümüne sevdigimsinn…
Sen benimsin…
Çünkü;tek dilediğimsin….
Umudumsun,huzurumsun.…
Saygımsın,kendime olan güvenimsin,hayata bakış açımsın….
Varoluş sebebimsin..
Sen benimsin…
Her şeyden önemlisi
BEN SENİNİMM…….

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 28 Eyl 2010 19:46:55
BENİ UNUTMA...

yoksun yoksun yanımda,
geçecek demiştin ya,
geçmedi duruyor hala,

yoksun yoksun yanımda,
bu puslu kalanlarda ,
yoksun yanımda

unutma beni unutma,
unutma beni unutma...

Çevrimdışı mr_black19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 766
  • 1.408
  • Müdür Yardımcısı
  • 766
  • 1.408
  • Müdür Yardımcısı
# 28 Eyl 2010 21:00:54
Kirlenmeyen Kelimeler

Gözlerinin kiracısıyken.
Hep istedim ev sahibi olmayı.
Oraya giden kimse geri dönmedi dediler.
Geri dönmekten vazgeçip geldim.
Hayır desen bile artık buralıyım.
Anlamıyor musun?
Güzel bir kıza okunacak şiirlerin
Hiçbiri gelmiyor aklıma.
Sen olunca dinleyen.
Aklın engelliyor beni.
Senin başkalığını anladığımı nasıl anlatırım.
Rahat konuşamıyorum seninle.
Çünkü bulamıyorum kirlenmeyen kelimeleri

Ceyhun Yılmaz

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.351
  • 35.796
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.351
  • 35.796
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2010 21:58:01
Zindandan Mehmed'e Mektup

Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.

Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!

Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

(1961) 
 
Necip Fazıl Kısakürek
 

Çevrimdışı samurai

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eyl 2010 23:52:42
Anadolu

Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun?

Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?

Ahmed Arif

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 Eyl 2010 13:10:46
Kalbim

Kalbim
Neden hep olmazlarda
Neden hep çıkmaz sokaklarda
Kalbim
Dayanmak artık kolay değil
Bırakacak gibisin yarı yolda

Sevdin olmadı
Bir dünya istedin kardeşçe
Olamadı..
 
Fikret Kızılok

Çevrimdışı mr_black19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 766
  • 1.408
  • Müdür Yardımcısı
  • 766
  • 1.408
  • Müdür Yardımcısı
# 29 Eyl 2010 14:04:26
Cennet düşlerin gerçek olduğu yermiş,
öyleyse;
Bir randevumuz daha var sevgilim.           :)  :)

Ceyhun YILMAZ

Çevrimdışı BlueMosque

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 808
  • 1.545
  • 808
  • 1.545
# 29 Eyl 2010 14:09:11
özletiyor seni bu yağmurlar...ahmet telli

Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle

Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün

Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

Tarih de kekemeleşiyor bazan
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini

Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir

Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan

Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

Çevrimdışı goboz

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 865
  • 1.620
  • 865
  • 1.620
# 29 Eyl 2010 14:09:22
Eylül

Memleket havalarından bir haber ver,
Eylül yağmuru nasıl düşer toprağa?
Kemah’ın kapalı dar yollarında
Hangi kuş hatıra çizdi dal uçlarına?

Yanıp sönen mavi ışıklarla kaybolan Yusuf
Geri döndü mü yurduna?
Ya Viranşehirli Yakup, Çaykaralı Musa?
Onlarda döndü mü yurduna? ...

Hani sen;
Aşkı bir üveyikten satın almıştın Sadri.
Ne oldu ona?
Bıçak kesmez oldu ağzını...
Susar oldun, yazmaz oldun daha...
Oysa yüreğimizi koymuştuk ortaya.
Hani, taşırdı be usta!

Bak yine bir Eylül havası var Sadri,
İkibin’e doğru 97 Mart’ında.
O gün doğan İsmail bugün delikanlı çağında
İlkbaharda sonbahar, bu nedir usta?

Maltepe cigarasının adı mı var bugün?
Üç bardak çayın hatırımı kaldı?
Tornacının yanında çıraktı dayın,
O günlerden yüzünde eser mi kaldı?
Gel yine bir gurbet türküsü uçuralım.
Munzur’dan İstanbul’a
Fırat’ın suyundan bulgur aşına
Serin göze başından Eylül ayına.
Üç gurbet türküsü tutturalım
Dostluk adına...

Bilirsin sende de bende de
Eylül’ün acı bir tadı vardı.
Şiire Eylül dediysek
Elbet;
Bir maksadı vardı.
Elbet  
  
Bedirhan Gökçe
 

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 29 Eyl 2010 17:04:51
ANLADIM...

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği
acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...

(Can Yücel)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK