Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Kas 2010 18:45:29
SENİN RESMİNİ BEN YAPACAĞIM


Kimseler yapamaz senin resmini
Kıyıdan açılanın tanyerinden esenin
Aramasınlar seni renklerin atlıkarıncasında
Dayanmış tahta parmaklığa bir bağ taraçasında iklimler

Bizden en uzak gezegenin kederi
Aramasınlar seni uyaklarında ışıkla gölgenin
Sen oyunun dışındasın oylumların da yüzeylerinde
Bir yerlerde bir sevinç günün birinde fışkırır

Kimseler yapamaz senin resmini
Kıyıdan açılanın tan yerinden esenin
Sen kendi resmini kendin de yapamazsın
Gümüş kanatlı bir balık sıçrıyor enginde

Aynaların içine girip ötelere gitme boşu boşuna geceleri
Yitirilmiş erkekler gelir kadınlar koğuşuna geceleri
Sen kendi resmini kendin de yapamazsın
Bir açılıp bir kapanır kapılar yüreğinde

Senin resmini ben yapacağım...
 
nazım hikmet

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Kas 2010 18:49:10
BİR İLKBAHAR ŞİİRİNE BAŞLANGIÇ

Hava ne kadar güzel öğretmenim,
Yollar, ağaçlar, kuşlar ne kadar güzel.
Yeryüzü pırıl pırıl öğretmenim,
Gizlisi saklısı kalmamış dünyanın,
Nesi var nesi yoksa dökmüş ortaya
Bütün bitkiler, bütün hayvanlar, bütün taşlar
Sürüngenler, konglomeralar, serhaslar,
Hepsi, hepsi orada öğretmenim.
Ne olur biz de gidelim,
Burada kalsın kitaplar,
Burda kalsın iğneli karafatmalar,
Kollarından bacaklarından gerilmiş kurbağalar,
Burda kalsın hepsi.
Bomboş kalsın evler,okullar
Hapishaneler, hastaneler..
Öğretmenim, sevgili öğretmenim,
Sırtımıza alırız hastaları,
Kimbilir ne özlemişlerdir kırları.
Ya mahpuslar?
Ne sevinirler kim bilir,
Sarılıp sarılıp öperler adamı...


M. Cevdet ANDAY

Çevrimdışı gmzhmt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
# 25 Kas 2010 18:49:18
Bugün kederliyim,beterim bugün
Sesime ses değse çığlık oluyor.
Üşüyor toprak,taşlar üşüyor
Vuslatı yakın eden yollar üşüyor...

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Kas 2010 19:17:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bugün kederliyim,beterim bugün
Sesime ses değse çığlık oluyor.
Üşüyor toprak,taşlar üşüyor
Vuslatı yakın eden yollar üşüyor...

Değerli hocam, ben bu şiiri Onur Akın'dan zevkle ve defalarca şarkı olarak dinledim.Çok güzel bir yorum  ve çok güzel buğulu bir ses.Paylaşım için teşekkürler...

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 25 Kas 2010 20:08:20
 AY KARANLIK 

    Maviye
    Maviye çalar  gözlerin,
    Yangın mavisine
    Rüzgarda asi,
    Körsem,
    Senden gayrısına yoksam,       
    Bozuksam,
    Can benim, düş benim,
    Ellere nesi?
    Hadi gel,
    Ay karanlık...

    İtten aç,
    Yılandan çıplak,
    Vurgun ve bela
    Gelip durmuşsam kapına
    Var mı ki doymazlığım?
    İlle  de ille
    Sevmelerim,
    Sevmelerim gibisi?
    Oturmuş yazıcılar
    Fermanım yazar
    N'olur gel,
    Ay karanlık...

    Dört yanım puşt zulası,
    Dost yüzlü,
    Dost gülücüklü
    Cıgaramdan yanar.
    Alnım öperler,
    Suskun, hayın, çıyansı.
    Dört yanım puşt zulası,
    Dönerim dönerim çıkmaz.
    En leylim  gecede ölesim tutmuş,
    Etme gel,
    Ay karanlık...

                           Ahmed ARİF

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Kas 2010 21:46:09
         GÖNÜL
Yeter gönül yeter senden çektiğim
Avuca sığmadın ele sığmadın
Ömür boyu gözlerimden döktüğüm
Yağmura sığmadın sele sığmadın

Gönül senin ile gitmek zor imiş
Seni adım adım gütmek zor imiş
Seninle yolculuk etmek zor imiş
Dağlara taşlara yola sığmadın

Sen yoldaş değil de esir aradın
Esirin de oldum kusur aradın
Emellerin için asır aradın
Mevsime sığmadın yıla sığmadın

Sen bitmedin de ben artık bittim
Sazımla beraber peşinden gittim
Onu da derdine amade ettim
Perdeye sığmadın tele sığmadın

Hizmet ettim sana hizmet herşeyle
Sonunda kocalttın Arif’i böyle
Destan mı yazmadım şiir mi söyle
Kaleme sığmadın dile sığmadın

OZAN ARİF

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 25 Kas 2010 21:48:32
66. SONE

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e 
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

         
    William SHAKESPEARE

    Çeviri : Can YÜCEL

Çevrimdışı carkin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 257
  • 4.038
  • Öğretmen Adayı
  • 257
  • 4.038
  • Öğretmen Adayı
# 25 Kas 2010 21:55:12
Ölünün Odası

Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;
Yerde çıplak bir gömlek; korkusundan dirilmiş.
Sütbeyaz duvarlarda çivilerin gölgesi
Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi…
Yatıyor yatağında dimdik, upuzun, ölü;
Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü.
Bezin üstünde ayak parmaklarının izi;
Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.
Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;
Gözleri renkli bir cam; mıhlı ahşap tavana.
Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;
Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar.
Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an;
Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm

Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı carkin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 257
  • 4.038
  • Öğretmen Adayı
  • 257
  • 4.038
  • Öğretmen Adayı
# 25 Kas 2010 22:22:51
Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları
taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını sevmek kolaydır. Aslında
aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali
ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla
kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp sızmışken
...bile şefkatle okşayabilmektir. Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir.
Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını
öldürüyor diyebiliriz. Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk
verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde
olduğunun işaretidir ve huzur verir. Ütülediğin gömleğin ona ne kadar
çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini
hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip
olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan
vazgeçersin.
Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunu
keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek,
dolabı düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa, o
kadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın geceleri terlemediği
düşünülüyorsa, asla kavga edilmeyecek ve lavabo tamir
edilirken dahi gülüşüp öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir
evlilik değil, bir amerikan filmini yaşamaktır. Bu hayallerle yola
çıkıldığında, damat ilk gece gelinin saçlarından onbin firkete
sökmeye çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp
"s....m böyle kuaförü" diye söylendiğinde zaten evlilik sandıkları şey
çatırdamaya başlayacaktır. Evlilik; sadece aşk değildir.

Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak hesaba sahip mudilik,
ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık
ilişkisidir. Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına ayakta
tutamaz.
Âşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış akşamları evde
konyak içip geyik yapamayabilirsiniz. Hala canınız sıkıldığında onu
değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik.
Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter,
ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur. O aradaki sinir
evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. Tahammül
edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan
olduğuna inanacaklardır.
Zafer, direnenlerin olur.

CAN DÜNDAR

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Kas 2010 00:31:28
KADIN
Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
yeşil bir harman yerinde
...dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayâlimdir,
boynumda taşıdığım vebâlimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek , ne köçek, ne ayâl ne vebâl.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim, hayat arkadaşımdır...

Nâzım Hikmet RAN

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 26 Kas 2010 11:02:14
          Duvar Fotoğrafları
Hayat ağlıyordu gözlerimde.
Bir tek yüreğim vardı sahipsiz bana özel.
El eli tutmamış bakir toprağım.

N...e zamanki hayat gülmeye başladı gözlerimde.
Bekâretini kaybetmişti masum yüreğim.
O gün bugündür piyasa artık.
Ne giren belli, ne çıkan.
Bir beni tanıyorum.
O da kim artık ben bilmiyorum…
Zaman bile cevaplayamaz bu soruları
Sessizliğin içinde ben çığlıklar attığım sürece
Ve bu gürültünün içinde o sağır ve dilsiz olduğu sürece
Hep bir ucu boşta kalacak kelimelerin.
Kimi zaman sarkaçlarında boynunda ilmekle asılı.
Kimi yarım kalmış saatlerde boşlukta kaybolacak.
Oysa koskoca bir kara delik bu
Duygulara esaret yükleyen...

Kendime bile içimi dökemeyecek kadar düşmanken ben,
Etrafımda gelip geçenlerden
Ne isteyebilirim ki?
Sokakta ki üç kuruşluk insanlardan
Medet uman bir dilenciden ne farkım var.
Gün gelecek bu içimi döktüğüm kâğıtlar bile
Sırt döneceler bana.
Kim engel olabilir?

Sözcüklerimde boğuluyorum, cümlelerim labirent misali.
Okudukça yoruluyorum, okudukça kayboluyorum,
Yazdıkça geçmişe çekiliyorum.
Çekildikçe gözyaşlarım da boğuluyorum.
Defalarca okunup bir köşeye fırlatılmaktan,
Yüzümü eskitiyorum tozlu raflarda.
Unutmamaya terk edildi yüreğim.
Kader bağladı ben çözemedim bu ilmeği.
Her yeni bitişin sonunda yeni bir başlangıç,
Her başlangıcın sonunda yeni tükeniş eşlik etti.

Hayat hep ağlatmaya devam etti...
Bir tek bedenim kaldı fani dünya üzerinde.
Ne zaman hayat güldü gözlerimde.
Gözyaşına boğuldum sessizce.
Oysa sadece küçük bir tebessüm dilendim yaşamdan.
Nerden bilebilirdim o gülüşün ardındaki,
Acılı denizlerde can vereceğimi…

Yabancı bir el, yabancı bir ten,
Karanlık içinde birleşip kenetlendi birbirine.
Ve aydınlıkta yazmaya başladı şairler,
İşte bu kısa ömrün hazin hikayesini..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 26 Kas 2010 15:10:04

h.n.a.

TÜRKÇÜLÜK BAYRAĞI

Türk duygusu her Türkçüye en tatlı kımızdır;
Türk ülküsü candan da aziz bayrağımızdır.

Bayrak ki onun gölgesi Bozkurtları toplar;
Bayrak ki bütün kaybedilen yurtları toplar.

Nerden geliyor? Tanrıkut`un ordularından!
Lakin bize bir beyt okuyor kutlu yarından:

Darbeyle gönüllerde yatan ülkü silinmez!
Atsız yere düşmekle bu bayrak yere inmez!...

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 26 Kas 2010 16:40:00
delikanlım

iyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..

delikanlım!.
senin kafanın içi
yıldızlı karanlıklar
kadar
güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
yıldızlar ve senin kafan
kâinatın en mükemmel şeyidir.

delikanlım!.
sen ki, ya bir köşe başında
kan sızarak kaşından
gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin.
iyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha...

delikanlım!.
belki beni anladın,
belki anlamadın.
kesiyorum sözümü.

sevmek mükemmel iş delikanlım.
sev bakalım...
mademki kafanda ışıklı bir gece var,
benden izin sana,
sev sevebildiğin kadar.

Nazım HİKMET

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 26 Kas 2010 17:49:37
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM 
   Seni, anlatabilmek seni.
   İyi çocuklara, kahramanlara.
   Seni anlatabilmek seni,
   Namussuza, halden bilmeze,
   Kahpe yalana.

   Ard- arda kaç zemheri,
   Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
   Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...           
   Bir ben uyumadım,
   Kaç leylim bahar,
   Hasretinden prangalar eskittim.
   Saçlarına kan gülleri takayım,
   Bir o yana
   Bir bu yana...

   Seni bağırabilsem seni,
   Dipsiz kuyulara,
   Akan yıldıza,
   Bir kibrit çöpüne varana,
   Okyanusun en ıssız dalgasına
   Düşmüş bir kibrit çöpüne.

   Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
   Yitirmiş öpücükleri,
   Payı yok, apansız inen akşamlardan,
   Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
   Seni anlatabilsem seni...
   Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
   Üşüyorum, kapama gözlerini...

 AHMET ARİF

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 26 Kas 2010 18:05:56
Gönlümün tamamı isminin nakşına,
Düşlerimde düşlerim döndü şaşkına.
Şu garip aşığın garip aşkına,
Yare mi,derman mı,dert misin Ayşem?

Bu aşkı gönlümde sezemedim,
Bir türlü aşkından bezemedim,
Ne halini, ne halimi çözemedim,
Şarkı mı,şiir mi,sual misin Ayşem?

Gönlünden gönlüme ateş attın,
Düşlerimde dolandın, gözlerimde yattın.
Kalbimde büyüyüp, kalbime battın,
Yalnız son gecem,son hecem misin Ayşem?

Dünya kararsa rengi aklanmaz,
Kelimeler çoğalsa,ismi saklanmaz,
Dalları bağlansa kendi koklanmaz,
Lale mi,Sümbül mü,Gül müsün Ayşem?

Sensiz kalabalık yollara bakan,
Sensiz karanlık yolları yakan,
Sensiz boş boş yıllara akan,
Durgun başım,sondamla yaşım mısın Ayşem?

Gözlerim bulandı yolumu seçemedim,
Yolum kesikti,bir türlü geçemedim.
Kanatlanıp, kuş olup uçamadım ,
Mızrak mı,kurşun mu,tuzak mısın Ayşem?

Belki bir akşam koşarsın,
Belki gözyaşım olur akarsın,
Belki gönlümde gül olur açarsın,
Ya boynun büker, ya solarsın Ayşem.

Yollarıma salma engelleri artık.
Bugün halim yok, aklım karışık.
Zaman çok kısa, düşlerim darışık.
Dert vermeye alışık, dert misin Ayşem?

Bilki uzak bir yoldan gelmişim,
Yaralanmış ,yorulmuş kalmışım.
Sen gibi dermana muhtaç olmuşum,
Gözlerim yalan,sözlerimde yalanmı Ayşem?

Gözlerimden yaş akar bir çareye,
Seni ne inandırır bu yareye ?
Aşığın ateşinden kalan közler mi ?
Yanık bir yürek,kanlı bir gömlek ,
Yoksa bu yazılı sözler mi Ayşem?

(alıntı)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK