Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2010 21:40:44
Ha gözlerinle müezzini aramışsın boş şerefede
Ha Ankara'daki madara yöneticileri!
Onlar da bulmuşlar birer Amerikan mikrofonu
Oturdukları yerden okuyorlar ezanlarını...
Can Yücel ‎.
Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm
Değdi yorgunluğuma
Bi ölüm kaldıydı onu da gördüm
Beni pişman etmedi doğduğuma..
Can Yücel

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 06 Ara 2010 21:41:15
DAYANILMAZ

Gözlerini ölüm bürüdü onların

korkulu rüyalarda uyanıyorlar uykularından.

 

Günden güne daha cana yakın

günden güne daha yaşanacak hale gelsin diye

her gün daha sağlam

daha usta

daha kahraman ellerle onarılan yeryüzü

eskisinden dar geliyor onlara

eskisinden düşman.

 

Ne günün ilk ışığı

ne balık sürülerinin ışıldaması suda

ne güneşe uzanan dal ferahlık vermiyor içlerine.

Çalınan insan emeği yaşatmaz oldu

korkulu rüyalarla uyanarak uykularından

korkunç kararlar verdiler.

 

Karşı koymazsak eğer

tehlikededir günlük ekmeğimiz

bacamızın tütmesi tehlikededir

evimiz, aşkımız, çocuğumuz

pencerede saksı

kitap sevgisi, insan sevgisi tehlikededir.

 

Gözlerini ölüm bürüdü onların

uyumak, uyanmak tehlikededir,

tehlikededir çiçek koklamak

bardakta su, ateşte yemek bahçede güneş

tehlikededir.

 

Tehlikededir gözbebeklerimiz

Adana'nın pamuğunu yabancılar işliyor

dokuma tezgahları tehlikededir.

İzmir'in üzümü, fındığı Giresun'un

Samsun'un tütünü tehlikededir.

Kapanıyor fabrikalar birer birer

varımız yoğumuz tehlikededir.

 

Fakat korkunç kararlara ve tehlikelere aldırış etmeden

boy atan başakların şarkısı devam eder

topraktan güneşe avaz avaz.

Çatlayan tohumdaki yaşamak arzusu

her zaman galip,

her zaman hür,

dağlardan akan suyun sevinci her zaman genç,

delikanlı kabına sığmaz...

 

 

Dayanılmaz

çocuğunu emziren ananın şefkatine

-yırtıcı, derin-

hilelere, ölümlere karşı gelir

memedeki çocuğun iştahı,

kudreti sonsuz,

dayanılmaz.

 

 

Ve sen gözbebeğim

sen erkek sesinle

"İşsiz kalmasın insanlar, öldürmeyelim birbirimizi." dersin

milyonların içinden milyonlardan ve gün ışığından uzağa götürülür,

işkence görür,

hapis yatar,

sürgün edilirsin;

sevilecek şeyler değilse de bunlar DAYANILIR...

 

 

Halbuki günden güne yaşanacak hale gelen yeryüzünde

toprağın ve insanoğlunun ümitle yarattığı her şey

çatlayan tohum,

akan su,

ana şefkati,

çocuk iştahı,

insan tahammülü,

hayatı öven şiir,

kardeşliği söyleyen şarkı,

mücadele eden resim,

ve emekçinin yüreği,elleri, hasreti

harbe ve ölüme karşıdır

DAYANILMAZ...

 

Arif DAMAR

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.870
  • 94.624
  • 10.870
  • 94.624
# 06 Ara 2010 21:50:46
LEBLEBİ
 

Nasıl ayrılır 
ürkeklik 
ayakları ilk kez 
bir mısır tarlasına 
değen kargadan 
Ne zaman 
karar verir rüzgar 
fırıldakla oynamayı bırakıp 
kızların eteklerini 
uçuşturmaya 
Ne yazar 
anı defterine 
kuru bir tarlaya 
ilk düşen yağmur damlacığı 
Akıllı çocuğun 
bilgisayarıdır leblebi 
siz hiç anlamadınız mı 
leb denmeden 
bir şeyleri ... 
         
     Sunay AKIN

 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2010 21:56:54
KARA GÖZLÜM EFKARLANMA GÜL GAYRİ

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri!
İbibikler, öter ötmez ordayım.
Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri! '
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.

Ah çekerim resmine her bakışta!
Bir mahzunluk var o boyun büküşte.
Emin ol ki, her sigara yakışta,
Sanki, duman tüter tütmez ordayım...

Mor dağlara, karargahlar kurulur;
Eteğinde bölük bölük durulur...
On dakika istirahat verilir;
Tüfekleri çatar çatmaz ordayım! ..

Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde;
Sabır, sebat etmez gönül yurdunda!
Akşam olur, tepelerin ardında,
Daha güneş batar batmaz ordayım...

Aramıza dağlar girmiş koskoca!
Meraklanma, gönlüm dağlardan yüce...
Bir gün değil, beş gün değil, her gece,
Yatağıma yatar yatmaz ordayım...

Bahar geldi; koyun, kuzu koklaştı,
İki aşık, senelerdir bekleşti...
Kara gözlüm, düğün dernek yaklaştı;
Vatan borcu biter bitmez ordayım!

 BEKİR SITKI ERDOĞAN

Çevrimdışı umran45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 520
  • 1.833
  • 520
  • 1.833
# 06 Ara 2010 22:02:48
 KEŞKE

Deniz kokulu taşlar döşenmişti yollara
Ben bile bilmiyordum nerde ayrıldık
söndür küllenmiş sözcüklerini geçmiş zaman
sararan firezleri geç
yorumu gökyüzüne bırakılmış uçurtmalı tepeleri
uzun bir yol için aldığın ne varsa bırak ardında
saklayabilseydim dalgın bakışlarımı böyle zamanlar için
saçlarını taradığım sular,rüzgar ve karanlık
bak adın yazılı yeşim taşından örülü duvarda!

 Murathan MUNGAN

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 06 Ara 2010 22:14:24
ÖZETLİYOR BU YAĞMURLAR SENİ..

Burada yağmur yağıyor,
Aralıksız yağıyor günlerdir.
...
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel, ilk otobüsle.

Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün,

Bir yağmur damlası olup,
Düşüyor yapraklarına gülün.

Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin.

Anılarını yitiriyor sokaklar,
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları,

Tarih de kekemeleşiyor bazen,
Ki o zaman aşktır tek bilici.

Aşksa yürümek gibi bir şey,
Duyabilmek kuşların gelişini,

Anısı bizsek eğer bu kentin,
Unuttuğu türküler bizsek,

Acıyı rehin bırakıp bir güle,
Anımsatmalıyız bunları bir bir

Sonra yürümeliyiz seninle.
Sokaklara caddelere çıkmalıyız,

Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan,

Burada yağmur yağıyor ama sen,

Şemsiyeni almadan gel yine de.

Özletiyor bu çılgın sağanak seni.

Sırılsıklam özletiyor biliyor musun ?



Ahmet TELLİ

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 06 Ara 2010 22:45:24
BÜYÜK SIR
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki hep okşansın
Diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına.
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiğin ayna gibi.
Zaman sensin, uyuyan sen
Şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan, bir bıçak gibi...
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu mavi çanaklarda kan gibi
Durdurulmuş zamanın işkencesi
Ah bu daha beter işkence hiç mi hiç giderilmemiş istekten
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler
Asıl demek istediğim bu.

Hazzın ötesinde sevgim
Hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün
Sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın.
......

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
Korkuyorum senden.

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.

ARAGON

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 06 Ara 2010 22:47:12
ÇOCUKLARIMA

Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalamamalı senin gibi güzel

Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek

De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı

Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış

Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler

Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar


Aziz NESİN

Çevrimdışı kut35ege

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 63
  • 188
  • 63
  • 188
# 06 Ara 2010 23:21:00
Bizim oralarda hüzün
geceleyin gündüzün
göğüslerde dağlanır
gözlerde oyalanır
Ağaç olur dallanır
Düşlerde dalgalanır
Yenilen hüzündür, içilen hüzün
geceleyin gündüzün

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 07 Ara 2010 00:09:55
SERENAD

Yeşil pencerenden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.

Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.

Şeffaf damlalarla titreyen, ağır
Koncanın altında bükülmüş her sak.
Seninçin dallardan süzülen ıtır,
Seninçin karanfil, yasemin zambak...

Bir kuş sesi gelir dudaklarından;
Gözlerin, gönlümde açan nergisler.
Düşen öpüşlerdir dudaklarından
Mor akasyalarda ürperen seher.

Pencerenden bir gül attığın zaman
Işıkla dolacak kalbimin içi.
Geçiyorum mevsim gibi kapından
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.

Ahmet Muhip DRANAS

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 07 Ara 2010 00:12:43
ARKADAŞIM BADEM AĞACI

Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Açarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hemde bilerek kandırıldığımızı
Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza
Koo desinler bize şaşkın
Sonu gelmesede hiç bir aşkın
Açalım yinede çiçeklerimizi
Senden yanayım arkadaşım
Havanı bulunca aç çiçeklerini
Nasıl açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez kış olmaz
Bakarsın sevdan düş olmaz
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini sen de bu güzel havaya

 Aziz NESİN

Çevrimdışı mihri zeynep

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 2.345
  • 203
  • 2.345
# 07 Ara 2010 13:45:03
Ben Aklımı Gözlerine Takmışım

Çocukların bir masala kandığı gibi
Ben de senin sözlerine kanmışım
Güneşin yeryüzünü yaktığı gibi
Ben de senin gözlerinde yanmışım

Gel bulut ol, yağ da biraz ıslandır
Al başımı dizlerine yaslandır
Delirmişim sev de beni uslandır
Ben aklımı gözlerine takmışım

Geceme ay, gündüzüme biraz güneş sal
Gururunla yaşam olur sen hep böyle kal
Sermayem sevgimdir canım, onu da sen al
Ben de seni şu yüreğime salmışım
Ben aklımı gözlerine takmışım…
   
Ali Ekber Eren şarkısı

Çevrimdışı mihri zeynep

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 2.345
  • 203
  • 2.345
# 07 Ara 2010 13:51:18
     Yar Olmadın
Vurduğun her yerden gül biter sanma
Sen beni ilk defa yaralamadın.
Ben sana kul köle olurdum amma,
Sen bana bir günlük yar olamadın.
Bu kadar yüklenmek var mı susana,
Yerimde olup da çıldırmasana.
Ben gönül köşkümü açtım da sana
Sen sokak kapını aralamadın.
Hançerle mavzerle yıkılmazdım da
Süründüm aklımı senle bozdum da,
Ben sana yüzlerce roman yazdım da
Sen bana bir satır karalamadın
On bin de bir kula kısmet olsam da
Kadrimi bilmedin nimet olsam da
Ben senin bağına rahmet olsam da
Sen benim dağıma kar olamadın.
Kalplere şifalar sunan meyvaydım
Her keyfe kedere derde devaydım
Ben senin bahtına gülen ayvaydım
Sen bana ağlayan nar olamadın.
Yıllara mal oldu gözümden düşmen
Ey şimdi aynayla kavgalı düşman
Her zaman mahçupsun her zaman pişman
Sen kendi kendine yar olamadın.
Cemal Safi

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 07 Ara 2010 15:09:11

n.f.k.

Bir ebedî mahrumluk, kalan bu hikâyeden;
Git, git, bir çıkmaz sokak, o varılmaz gayeden...

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 07 Ara 2010 15:10:51

h.n.a.


ESKİ BİR SONBAHAR

Sonbahardı... Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu.
Bize yaklaşıyordu.
Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu...
Havada bir serinlik...
Tatlı bir hayal gibi...
Toprak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu senin;
O nağme mesafeyi, zaman aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.
Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla...
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK