Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı umran45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 520
  • 1.833
  • 520
  • 1.833
# 31 Oca 2011 23:26:53
 BENDEN ÖTE BENDEN ZİYADE

Bu akşam yine garip bir hüzün çöktü üstüme
Hücrem soğuk bir tek sen varsın düşlerimde
Demir kapı yine kapandı ağır ağır üzerime
Kelepçeler yine vuruldu kilit kilit yüreğime
Derin derin soluyorum seni gecelerce
Duvarlara kazıdım ismini her köşeye
Dudakların şeker gibiydi
Baldan öte baldan ziyade
Pembe pembe yanakların
Gülden öte gülden ziyade
Sabret gönül sabret
Sakın isyan etme
Bir gün elbet bitecek bu çile
İsyan etme
Dört kitaptan başlayalım istersen gel söze
Orda öyle bir isim var ki
Kuldan öte kuldan ziyade
O'nu düşün O'na sığın
O senden öte benden ziyade
Bir sabah elbet güneş de doğacak penceremde
Ama bil ki ateşin hala yanacak yüreğimde
Gözyaşlarım akıp gidecek
Selden öte selden ziyade
Bir canım var vereceğim
Baldan öte baldan ziyade
Sabret gönül sabret
Sakın isyan etme
Bir gün elbet bitecek bu çile
İsyan etme
Dört kitaptan başlayalım istersen gel söze
Orda öyle bir isim var ki
Kuldan öte kuldan ziyade
O'nu düşün O'na sığın
O senden öte benden ziyade
Bir ben var ki benim içimde
Benden öte benden ziyade
Bir sen var ki senin içinde
Senden öte senden ziyade
Bir ben var ki benim içimde
Benden öte benden ziyade
Bir sen var ki senin içinde
Senden öte senden ziyade

 Barış MANÇO
 Saygıyla anıyoruz...

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 Oca 2011 23:38:12
Aşk bir fidandır;
Gözyaşı ister ki, bu aşk fidanı, neşv ü nema bulsun ve serpilip gelişsin.

Aşk bir paylaşmadır;
Fedakarlık ister ki, bu vesileyle bu uğurda bütün geçilmez ve aşılmaz gibi görünen geçit ve patikalar bir bir aşılır.

Aşk, bir hasrettir ;
Sabır ister ki, bu kutlu sabır, sevgiliye vuslata gebedir.

Aşk bir imtihandır;
Dua ister ki, dua altından kalkılmayacak olan imtihanların bertaraf edilmesinde, maruz kalındığı takdirde ise o imtihandan alnı ak çıkma mevzuunda en büyük silah ve iksirdir.

Aşk bir bütünleşmedir;
Sevgilide fani olmayı ister ki, aşık, aşkının hakikat derecesini öğrenmek için sevgilisinden elini kesip kendisine göndermesini isteyen Leyla'ya "Kimin elini kime göndereyim?" diyen Mecnun misali maşukuyla bütünleşir ve artık o, vuslat aşkıyla her dem inleyip durur.

Aşk bir efendidir;
Sadakat ister ki, aşığın gözlerine başka hayallerin girmesi haramdır ve bu haramın irtikabı ise aşkın ölümü demektir.

Aşk bir mürşiddir;
İtaat ister ki, aşık gassalin elindeki meyyit gibi naslar çerçevesinde her meselede maşukunun isteklerine boyun eğer.

Aşk çile ve ızdırap yüklü uzun bir yoldur meveddet;
Gözyaşı, fedakarlık, sabır, dua, sevgilide fani olma, sadakat ve itaat ister...{Alıntı}

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 Oca 2011 23:38:40
Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde
Denizlere açıldı içimizden biri
Niçin gittiğini söylemeden.
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri.
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.
Bulacak sanıyordu yenilikleri.
Her an bir yeni su vardı,
Her yeni suda bir yeni an.
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.
Bitmiyordu köpüklerle renkler
Bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Dışında ne varsa yeni, ne varsa gerçek.
Yeni manzaralarla gelen yeni duygular
Hani, eski kelimelerle olmasa
İnsanın ömrünce devam edecek.
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun.
Anladı,ölmekle yaşamanın birleştiği noktada
Yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara
Yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin
Nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.
Anladı, bütün olmuşlarla olanların
Ve bütün olacakların
O kelimelerin içinde
Kendisine varmadan eskidiğini.

---ÖZDEMİR ASAF---

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2011 17:10:09
Siyah Gözlerin

Vurup yaralıyor gördüğü anda
Bir zalim silahtır siyah gözlerin
Böyle bir devirde böyle zamanda
Ne büyük günahtır siyah gözlerin

Tükenip giderken bir bir emekler
Sevdalı gönüller vuslatı bekler
Ayrılık ateşi doldu yürekler
Gelmeyen sabahtır siyah gözlerin

Ne ateşler yaktın gönül yurdumda
Bazen tam karşıma geçip durdun da
Kaç kere sırtımdan beni vurdun da
Sinemde bir ahtır siyah gözlerin

Gamın da çok, kederin de, tasan da
İnsaf yazılmaz mı senin yasanda
Yüzünü çevirip hiç bakmasan da
Dilde bir eyvahtır siyah gözlerin

Bazen bir şarkısın uşak tadında
Ne sırlar gizlidir senin adında
Başımı döndürdün her baktığında
Ömrüme semahtır siyah gözlerin

Anlatılmaz cümlelerle cemalin
Kusursuz bakışın, gülüşün, halin
Kırıp parçalıyor beni celelin
Katlime mübahtır siyah gözerin.

İdris Çağlar

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 01 Şub 2011 17:34:06
MAL BEYANI

1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitlis'te beş minare
4-Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bir palan, iki döken
8-Kastamonu'da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapaği
16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti
17-On sekiz saç biti
18-Biri ingilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmus bir taht
21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
23-Bi ayakkabı çekeceği
24-İki büyük taş kütlesi
25-Bir adet ağaç gölgesi
26-Üç kuş kanadı sesi
27-Bi sürü kedi köpek
28-Bi marmara denizi
29-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
30-Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu
31-Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili
32-Nakit 15 kuruş
33-Anne babadan kalma, yarısı yaşanmış bi ömür...

CAN YÜCEL

Çevrimdışı nirsen81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.463
  • 4.060
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.463
  • 4.060
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2011 18:46:25
YAŞAMAYA DAİR

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
                       bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
               yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
                        beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
                                    insanlar için ölebileceksin,
                        hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
                        hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
                        hem de en güzel en gerçek şeyin
                                      yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
           hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
           ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
                                      yaşamak yanı ağır bastığından.
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
              bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
                                en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
                               diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
                           yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
                        fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
                        belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
                                    yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
          hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
                       hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
                       yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
                       zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...

Nazım Hikmet Ran
 

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 01 Şub 2011 20:21:29
Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
                       bahçesinde ebruli
                                 hanımeli
                                           açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
                          hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
                         çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruli
                   hanımeli
                             açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
            yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
           bahçesinde ebruli
                     hanımeli
                               açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
                         hanımeli
                                   açan ev..


Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2011 20:33:00
Ne kadar zormuş bildiğini saklamak
Sevipte dilinde bir yalanla dolanmak
Herkesi düşman bilip tek ona inanmak
Çok sevilmeden az umutla yaşamak..

Kim çalsa geri getirir ruhumu
Baksalarda göremiyorlar doğrumu
Baştan bozulmuştu şimdide bozacaklar oyunumu
Kirletip geri verecekler çocukluğumu..

Kalkmak kadar zormuş istemeden düşmek
Anlamaktan yana çıkmıyor artık, bir şeyleri geri istemek
Zor olanda didinmeyi harf edinmekmiş yaşamayı bilmek
Öğrendiğini saklamakmış gözünü kör etmek..

Hayat koydular önüme, ben sadece yemeğim aşk olsun istemiştim
Korkmadan yağmurlara sevdiğim için greve gitmiştim
Açtım ama suyumu sevda edinip direnmiştim
Belki dayanırdım daha ama yarı yolda terk edilmiştim..

---Yunus Işçi---

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2011 21:32:42
BANA ÖZLEMİN KALDI

ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
senin o sulusepken, yeşil gözlerin var ya
gökleri denizin elinden aldı
fırtına delirdi; deniz bunaldı
kızıl tüylü kanatların firakını
çekti uzaklara resimlerini
bana özlemin kaldı

patikalar üstüne yazıverdin adımı
acımasız,her akşam çiğnedin feryadımı
ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
senin o sulusepken gözlerin var ya
sanki bir alev topu, yakar hayallerimi
her ikindi sonrası ruhumun toprağına
garip tohumlar gibi atarım ellerini

sana mahsun bir umut, desem mi bilmiyorum
sana çılgın bir bulut, desem mi bilmiyorum
derin bir uçurumda arıyorum kalbini
ya gel, ya beni unut, desem mi bilmiyorum

ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
senin o sulu sepken yeşil gözlerin var ya
rüyalarımı çaldı
sevda ırmağında sular alçaldı
son bahar uğradı yüreğimize
sararttı gülleri, yaseminleri
bana özlemin kaldı

NURULLAH GENÇ

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2011 21:38:24
Allah Versin

Ben fakir bir şairim güzelim,
Sense parayı, şöhreti seversin.
Sana vâdedecek hiçbir şeyim yok;
Allah versin!

Ben halk türkülerini severim,
Sense parayı, şöhreti seversin.
Yürüyüşün bile öylesine;
Allah versin!

Bizim ayağımız yerde, elimiz nasır,
Sense gökyüzünde uçup gidersin,
Eskisinden daha güzel olmuşsun;
Allah versin!

Yakışıyor sana, yukardan bakmak,
İsterdim ki, başın göklere ersin.
Gönül bu ya Kaf dağından kar ister;
Allah versin!

Ben fakir bir şairim güzelim,
Sense parayı, şöhreti seversin.
Sana vâdedecek hiçbir şeyim yok;
Allah versin!
  
Ahmet Tufan Şentürk
 

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 01 Şub 2011 21:51:06
Konuşsam Sessizlik Gitsem Ayrılık



Resmin rehindir gurbetimde.
Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin.

Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana.
Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına;
konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana...
Ve akşam, bir kez daha;
saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara!
“Bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır”:
Çekmiyorsun!

Akarsuları imrendiren yüzün de,
sabahçı kahveler de biliyor:
Görüşmeyeli yorgunum
yıkık kentler kanadı sevinçlerimle.
Görüşmeyeli ya sen nasılsın,
adım, adresim durur mu defterinde?

Şimdi Siirt'te koyun kokulu bir gecedeyim.
Beynimde iklimsiz papatyalar
ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde.
Sokakların gün batınca neden boşaldığını
ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum.
Konuşsam sessizlik/ gitsem ayrılık…

Sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne.
Al bu çağrıları sulara göm, o uzak sulara,
gurbetini rehnetme özlemimde…
 

Yılmaz Odabaşı

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2011 22:04:07
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

[ Cahit Sıtkı TARANCI ]

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2011 22:48:23
Birliğe Ulaş

Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım,
habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,
sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden
varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
insanlara karıl, insanlara,
insanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller,
ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
can nasıl koşar, bunu canlara iletir.
 
Mevlana Celaleddin Rumi
 

Çevrimdışı mihri zeynep

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 2.345
  • 203
  • 2.345
# 01 Şub 2011 23:52:45
Yatağımın kenarında oturuyor oğlum
Bir şiir okumamı istiyor benden
Gözümden bir damla yaş düşüyor yastığa
Korkuyla izliyor oğlum ve
"Ama baba diyor, bu gözyaşı, şiir değil"
Ona diyorum ki:
Büyüdüğün zaman oğlum
Arap şiir kitaplarını okuyunca
Sözcükle gözyaşının kardeş olduğunu göreceksin
Ve Arap şiirinin yalnızca
Parmaklar arasından çıkan
Bir damla gözyaşı olduğunu...

Nizar Kabbani

Çevrimdışı ecrinh

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.215
  • 9.778
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 Şub 2011 00:00:08
Öğretmen Olmak İstiyorum Öğretmenim

Öğretmen Olmak İstiyorum Öğretmenim
Tıpkı senin gibi güler yüzlü ve iyi niyetli
Bende senin gibi çok sevmeliyim öğrencilerimi
'Çocuklarım' diyebilmeliyim onlara sevgimi vermeliyim

Öğretmen olmak istiyorum öğretmenim
İleride anlatmak istiyorum seni öğrencilerime
Bende almak istiyorum o beyaz tebeşiri elime
Ama bu sefer öğrenci değil bir öğretmen olarak

Öğretmen olmak istiyorum öğretmenim
Giymek istiyorum şu sana çok yakışan o beyaz önlüğü
Anlatmak istiyorum öğrencilerime Mehmet Akif'i Mustafa Kemal Atatürk'ü
Söylemek istiyorum onlara Atam'ın en çok sevdiği türküyü

Öğretmen olmak istiyorum öğretmenim
Akşam düşünmek istiyorum evimde acaba sınavda ne sorsam diye
Bir tekrar yapmak istiyorum öğrencilerimle sınavdan önceki son dersimde
Ve sınav kağıdına bir kalp çizmek istiyorum 'başarılar canım' diye

Öğretmen olmak istiyorum öğretmenim
Senin gibi gülmek istiyorum öğrencilerimi her gördüğümde
Ben elimden geleni yapıyorum öğretmenim
Ve umarım ileride senin gibi anlayışlı bir öğretmen olur gelir elini öperim.....

Pınar ARSLAN

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK