Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2011 15:13:22
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi

Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi

Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair, yahut bir hükümdar gibi

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi

Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim, saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi

Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi...


----Sebahattin Ali----

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2011 15:22:10
Adam Olmak
 
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana

düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
ne kazandım diye sevinir ,ne yıkıldım diye yerinir
ikisini de vermeyebilirsen eğer
söylediğin gerçeği büken düzenbaz
kandırabilir diye safları dert edinmezsen
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz
koyulabilirsen işe yeniden
döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu
yüreğine sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da herkesin
bırakıp gittiği noktaya
sen dayanabilirsen tek

herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşmanda incitemezse seni
ne küçümser nede büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyiyle dünya önüne serilir
üstelik oğlum ADAM OLDUN demektir.
 
Rudyard Kipling

 

Çevrimdışı mehtap55

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 133
  • 52
  • 133
  • 52
# 12 Şub 2011 15:24:59
Yangınlar
Kahpe fakları
Korku çığlıkları
Ve irin selleri aç yırtıcılar
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın
Bir cana bir,basa kalmışsın vay vay
Pusatsız duldasız üryan
Bir cana bir de basa..
Seher vakti leylim leylim
Cellât nişangâhlar aynasındasın
Oy sevmişem ben seni
Üsküdar'dan bu yan lo kimin yurdu
He canim
Çiçekdağı kıtlık kıran
Gül açmaz cağla dökmez
Vurur anlımı şakına vurur çakmaktaşı kayalarıyla
Küfrünü medetsiz Munzur
Sah murat suyu kan akar
Ve ben sairim...
Namus isçisiyim yani
Yürek isçisi
Korkusuz pazarlıksız
Kül elenmemiş
Ne salkım bir bakış
Resmin çekeyim,
Ne kinsiz bir rüzgar
mısra dökeyim,
Oy sevmisem ben seni!
Ve sen daha demincek
Yıllarda geçse demincek
Bıçaklanmış dal gibi ayrı düştüğüm
Ömrümüm sebebi ustam , sevgilim
Yaran derine gitmiş
Fitil tutmaz bilirim
Ama hesap dağlarladır
Umut dağlarla
Düşün uzay cağında bir ayağımız
Ham çarık kil çorapta olsa da biri
Düşün olasılık, atom fiziği
Ve bizi biz eden amansız sevda..
Atıp bir kıyıya iki zamanı
Yarinin çocukları gülleri için
Her birinin ayva tüyü için çilleri için
Koymuş postasını
Görmüş restini
He canim
Sen getir üstünü....
Oy Havar
Muhammed Isa askına
Yattığım ranza askına
Deeey dağları un eder ferhadın gürzü
Benim de bos yanım hançer yalımı
Ve zulamda kan ter içinde asi
He desem koparacak dizginlerini
Yediveren gül kardeşi bir arzu
Oy sevmisem ben seni !

Ahmed Arif

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 12 Şub 2011 18:36:16
MÜJGAN A AŞK ŞARKILARI

1
dinlerdim telâşlı kanûnlardan sarışın türkçeyi
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi
ürkek bir çilenti usulca yoklardı bahçeyi
nerde tâvus kuşları nerde müjgân'ın gençliği
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi

okşamak kumrallığını içimden uysal lambaların
beyhude ıslıklarını yakınlaşan sonbaharın
akşam tenhalığında birlikte duygulanmaların
saklı mutluluğuyla dalgından çok daha fazla dalgın
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi

bir parça son yalnızlığa öncekiler hazırlıktır
insan bırakmaz sevdiğini sevmek insanı bırakır
kalırsa gözlerinin elinde yaldızı belki kalır
ney üşür kanûn pırıldar udlar oldukça karanlıktır
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi

attila ilhan

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 12 Şub 2011 19:36:33
SAAT"

"Anne sıcak
Anne kum
Oku anne, yoruldum!..

Saatimiz kaç?
İkindi indi anne
Çöl sıcak
Bizi akşam haberlerine yetiştirmesinler!
Söyle onlara...
Gece güzel anne
Sen ve ben anne
Böyle güzel
Oku anne!
Ağrımız dinsin
Söyle,
Bir de melekler gelsin...

Rüzgar anne
Beni tut !
Dün dünde kaldı, hadi unut
Say ki;
İkimiz için bu dünya..!
Anne ışığa tut saçlarımı
Anne nura
Anne bir adım daha
Bakarsın sonrası
Sidretül münteha !..

Anne su !
Biraz su anne !..
Yanmış bir çocuğum ben;
Saçları kara,
Gözleri kömür,
Bizi bir ömür unuttular anne..!
Al beni koynuna!..
Sen aşktan da sıcaksın
Dünya kandırmadı beni !..
Kandırırsan;
Sen kandıracaksın...

Anne sıcak
Anne kum
Oku anne, yoruldum !..

Gün düşüyor,
Yol uzuyor..!
Ellerime masallar konuyor anne...
Kuşların isimlerini öğreten,
Sabretmeyi de öğretiyor!..
Ben toprağı seviyorum anne!
Gazeteler gibi aldatmıyor!
Büyük meydanlar, kuleler, heykeller gibi;
Üstüme düşmüyor...
Ben toprağı seviyorum anne!..
Bana beni anlatıyor...
Bir parça çamur anne,
Bir nutfe,
Sonrası 'elest'
Çocuğum işte!
Aklım bu kadar eriyor...

Anne ağlama, beni koruyan
Bütün yıldızları koruyor!..
Ne su karışıyor baldırana,
Ne baldıran şifa oluyor!
Her şey yerli yerinde duruyor...
Saat anne!
Galiba;
Saat geliyor!
Hadi dayan,
Dayan anne!..
Cennetin yolu buradan geçiyor...

Anne sıcak
Anne kum
Oku anne, yoruldum !..
Yoruldum..."

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2011 22:33:06
Bütün kapılar kapandı, dışardayım
Birden karşıma çıkmayın korkuyorum
Uykusuzum fena halde, sokaktayım
Karanlık bastırdı mı bozuluyorum

Fena bir yerimden koptuğum doğru
Kendimden çok fazla yaşamaktayım
Nereye bağlanacak bu işin sonu
Aslında ben kimim meraktayım
Bütün kapılar kapandı, sokaktayım...


----Attila İlhan----

Çevrimdışı gülnihal köse

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 99
  • 619
  • 99
  • 619
# 12 Şub 2011 22:47:27
       YATTIĞIM KAYA
Bu akşam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor
İçimde maziden kalma duygular
Ağla geri gelmez günlere diyor ..

Ey gönül gidenden ümidini kes
Kaçan bir hayale benziyor herkes
Sanki kulağıma gaipten bir ses
Mutluluklar kaldı mahşere diyor ..

Enginden engine eserken rüzgar
Bende bir yolculuk heyecanı var
Yattığım kayaya çarpan dalgalar
Çıkıver bir sonsuz sefere diyor ..
                     NECİP FAZIL KISAKÜREK

Çevrimdışı gülnihal köse

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 99
  • 619
  • 99
  • 619
# 12 Şub 2011 22:52:57
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
......
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
                              Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Şub 2011 23:24:27
"yüzlerce yarayla kaldım onca aşk ölüsü içinde
dinmedim, dinlemedim
yeniden bedenlendim
Dünyanın verdikleriyle
arttım eksildim.
Yazılmışın izinde
kalbimden önce
yaralarıma güvendim
Zamanı etimle değil, ruhumla bildim
Paha biçemem öğrendiklerime
bulut kadar muğlak
kanat kadar sade
kendinden uçmanın ilmine erdim
Hem ruhum hem bedenim telaşına
kaç gömlek dağlandı tende
sonuncusunu seninle giydim.
Gelirsen yolum genişler
gelmezsen hayalini severim
Yanmaktan korkmam
ben bu aşka sağ çıktığım yerlerden geldim.."

Murathan Mungan


Çevrimdışı umran45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 520
  • 1.833
  • 520
  • 1.833
# 13 Şub 2011 00:14:12
 SEVGİLİM...

Sevgilim,
Yetimim benim,

Aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken

Kapılar kapalı, dünya buzlu cam
Uyuşmuş gözlerimin önünde
Hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan

İkimizin yerine dinliyorum
Sevdiğin şarkıları
Siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
Gömleklerini, kazaklarını, kokunu
Senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
Gün boyu elimde kahve fincanı

Kapıyı açmıyorum
Telefonlara çıkmıyorum
Başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların

Sevgilim,
Yetimim benim,
Nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata
Öldüğünden haberi yok fotoğraflarının...

 Murathan MUNGAN

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 13 Şub 2011 09:42:18
yalnız ve sessizce çıkabilmek için en son yolculuğuna da
bin yelkenliye git kaybol okyanusun dağdağalı ufkunda
başkasının doğrularına ne kadar sahip çıkayım desen de sen
nasıl olsa öleceksin kendi yanlışlarının doğrusunda


............................. ..


önce deniz yaşlı bir güzelliktir bulur örtünür
sonra sokak lambaları daha solgun görünür
yaprak düşer sürahi üşür camlarda ilk yağmur damlaları
günler kısalıyor diye aldatma kendini
günler değil kısalan aslında senin ömründür.



ZİNCİRLEME RUBAİLER
Tutuklunun Günlüğü  , Attila İLHAN

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 13 Şub 2011 09:58:34
BELKİ YİNE GELİRİM

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler.

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
Ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
Tükürsek cinayet sayılıyor artık
Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların

Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
Tek yaprak bile kıpırdamıyor nedense
Ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
Alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
Kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
Ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
Okuduğum bütün kitaplar paramparça
Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler
Bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
Ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
Kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
Biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
Ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
Dizginlerini koparan bir at sanki bu
Soluk soluğa kalıyorum her sonbahar
Ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
Bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
Bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
Ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
Bir gün gelirsek hangi kent güzelleşmez
Şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
Geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
Sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü
İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün...


Ahmet TELLİ

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 13 Şub 2011 10:15:00
Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni

Sıcaklığını bulmalıyım
dokunuşlarını, kenetlenişi
Terimizle sulanmalı yeryüzü
güneş terimizle ışıldamalı sabah olunca

Apansız fırtınalar çıkmalı
sarsılmalıyım

Özlemek
yanında olmak isteğidir
gülüşünü görmek biraz da
Hiç özlemedim seni

Saçlarına gül takmam
bir ırmak gibi akıtırım ovaya
soluğunla yanar
dudaklarımın bozkırı

Akkor halindeki ufuk
bakır bir tel gibi eriyip gider
kraterler ortasında kalırım

Toprak yarılır birden
su kirlenir

Ürpertir bu coğrafya
bu serüven
ikimizi bir anda
yaşadığımı duyarım

Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni




AHMET TELLİ

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2011 13:00:41
Bir karanlığım ben,
İçimde her şeyi barındırabilen...
Herkesin korktuğu ürktüğü bir boşluğum ben
Herkesin gördüğü ama
Fark edemediği,
Orda bir yalnızlığım ben,
Herkesin içinde olan ama
İltifat edemediği...
Orda bir yerlerde bir hayatım ben
Herkesin sahip olduğu
Ama
Kimsenin değerini bilemediği...

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2011 13:16:42
De gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
İstanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!

de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!

göreceksin gülüm! Bekle!
hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak..
göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki
işte o vakit bana-doğrudur!-
şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!

bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kapli kitaplardan çıkartılacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!

--Küçük İskender--

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK