Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 13 Şub 2011 13:24:26
Tahirle Zühre Meselesi

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
  yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
   ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.


Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı gülnihal köse

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 99
  • 619
  • 99
  • 619
# 13 Şub 2011 14:29:39
TEK BAŞINALIK
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü biri
Ve hiçbirşey yapmamaya karar verdi

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir öteki
Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir üçüncü
Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü yüzbinler
Ve tek başınalıklarını sürdürdüler

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü milyonlar
Milyonlarcaydılar

Ve tek başınaydılar
Bu arada birileri
Onlar adına
Karar vermekteydi

Tek başına olduklarını sananlar
Topluca ortadan kaldırıldılar....
                               Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 13 Şub 2011 14:45:06
ESKİDEN...

Eskiden…
Sevdalar dağları aşardı…
Şimdi…
Dağlar sevdaları sardı…
Eskiden…
Sevdalar çölleri geçerdi…
Şimdi…
Çöller sevdaları sardı…

Eskiden…
Sevdalar diyar diyar gezerdi…
Şimdi..
Yollar sevdaları sardı…
Eskiden…
Sevdalar gönülleri yakardı…
Şimdi…
Gönüller küllere kaldı…

Eskiden…
Sevdalar kuşun kanadındaydı…
Şimdi…
Kuşlar sevdaları kaptı…
Eskiden…
Sevdalar gemileri yakardı…
Şimdi…
Gemiler limanları sardı…

Eskiden…
Sevdalar yarin kaşlarındaydı…
Şimdi…
Kaşların kökü kazıldı…
Eskiden…
Sevdalar yarin bakışlarındaydı…
Şimdi…
Lenslere takıldı..kaldı…

Eskiden…
Sevdalar anlamlıydı…
Şimdi…
Anlamlar anlamsız kaldı….

Fikret Turhan

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 13 Şub 2011 15:21:49
_________________________
 ASKER

    Uykusuz geceler bunlar
    dağ başlarında, nöbette.
    Uzakta, çok uzakta,
    tek tük ışıklarını seçtiğin şehir
    sokaklarında kısık sesle
    şarkılar söylediğin.

            Cevat ÇAPAN
____________________________

ÖĞÜT

  Okulda,anladıkça başaracaksın.
  Yaşamda,başardıkça anlayacaksın.
  Gelecek mutlu-mutsuz,inanmasan da;
  Gözlerin yaşardıkça anlayacaksın.

                Özdemir ASAF

_____________________________ _


AĞAÇLAR

Bilinmez biçimler çiziyor
Havada sesi..
Kimi çiçeğe durdu,
Güzellendi kimisi.

Çağları emziren toprak
Çöllenirken acıdan
Kimi kurudu kaldı.
Ölümü yendi kimisi.

    ŞÜKRAN KURDAKUL
__________________________

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 13 Şub 2011 15:48:26
Bugün pazar ve ben seni çok özledim




Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Bugün Pazar
Daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar
Daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular
Bugün Pazar
Ve ben seni çok özledim

Dışan çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak Pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlerine bakmak mağazaların
Sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martılara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
Hayatın gittiği yere...

Islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
Buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim

Tam böyle bir şey
Çiçeğe su yürümesi
Bebeğin ağlaması
Toprağın uyanması
Yağmurun yağması
Ateşin sıcağı
Bu Pazar sabahı
Tam böyle bir şey
Bir sabahçı kahvesine uğramak
Bir bardak çay
Taze dem kokusu
Hayatın atardamarlarında dolaşmak
Bölmeden şehrin uykusunu
Bir siir yazmak
Pazar bulmacasının boş karelerine
Şiirde tam da bunu anlatmak delice
Tam böyle bir şey
Hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz
Bir şiir yazmak
Bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek
Yağmurda ıslanmak
Ve ben seni çok özledim!.

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 13 Şub 2011 15:49:28
KONUŞSAM SESSİZLİK SUSSAM AYRILIK

resmin rehindir gurbetimde
gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin

alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana
sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına
konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana...

ve akşam, bir kez daha
saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara
"bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır":
çekmiyorsun!

akarsuları imrendiren yüzün de
sabahçı kahveler de biliyor
görüşmeyeli yorgunum
yıkık kentler kanadı sevinçlerimle
görüşmeyeli ya sen nasılsın
adım, adresim durur mu defterinde?
şimdi siirt'te koyun kokulu bir gecedeyim
beynimde iklimsiz papatyalar
ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde

sokakların gün batınca neden boşaldığını
ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum
konuşsam: sessizlik/gitsem: ayrılık

sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne
al bu çağrıları sulara göm, o uzak sulara
gurbetini rehnetme özlemimde...

YILMAZ ODABAŞI

Çevrimdışı van65

  • Uzman Üye
  • *****
  • 243
  • 979
  • 243
  • 979
# 13 Şub 2011 21:34:40
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
...yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi

kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
ardımızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın seni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

|Söz: Can Yücel

Çevrimdışı van65

  • Uzman Üye
  • *****
  • 243
  • 979
  • 243
  • 979
# 13 Şub 2011 21:35:29
Pazar Akşamları

Şimdi kılıksızım, fakat
Borçlarımı ödedikten sonra
...İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak
Ve ihtimal sen
Yine beni sevmeyeceksin.
Bununla beraber pazar akşamları
Sizin mahalleden geçerken,
Süslenmiş olarak,
Zannediyor musun ki ben de sana
Şimdiki kadar kıymet vereceğim ?Orhan Veli Kanık

Çevrimdışı gmzhmt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
# 13 Şub 2011 21:37:37
...
Alemin keyfi yerinde,
Yine maaşallah...
Bize de birgün kader güler,
Güler inşallah...
Böyle gelmiş,böyle gidecek,
Korkarım vallah...

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 13 Şub 2011 21:48:29
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
............
|Söz: Can Yücel


ezginin günlüğü bestesi olan bir şiir daha.. teşekkürler çok değerli paylaşıma...

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 13 Şub 2011 23:16:26
Alim Konuşuyorsa; Bilirim Susmasını ,
Zalim Konuşuyorsa; Bilirim Susmamasını !
Cahil Konuşuyorsa; Bilirim Susturmasını ,
Bilmediğim Konuda; Bilirim Konuşmamasını !..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 14 Şub 2011 11:04:35
n.f.k.

O’NA

Benim efendim!
Ben sana bendim!
Bir üfledin de
Yıkıldı bend’im.
Ben ki, denizdim,
Dağbaşı bendim
Şimdi sen oldun,
Âleme pendim.
Benim efendim!

Benim efendim,
Feza levendim!
Ölmemek neymiş;
Senden öğrendim.
Kayboldum sende,
Sende tükendim!
Sordum aynaya:
Hani ya kendim?
Benim efendim!


Benim efendim!
Emri yüklendim!
Dağlandım kalbden
Ve mühürlendim.
Askerin oldum,
Başta tülbendim;
Okum sadakta,
Elde kemendim.
Benim efendim.
1978

Çevrimdışı liff

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2011 13:04:39
Necid Çöllerinde...

Yâ Nebi...
Şu halime bak
Nasıl ki bağrı yanar gün kızınca sahranın,
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın.
Hârimi Pâkine can atmak istedim durdum,
Gerildi karşıma yıllarca ailem yurdum.
Tahammül et dediler, hangi bir zamana kadar,
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var.
Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak,
Önümde durmadı artık ne hanuman ne ocak.
Yıkıldı hepsi, ben aştım diyar-ı Sudan’ı,
Üç ay tihame deyip çiğnedim beyebanı.
Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada,
Yetişmeseydin eğer Ya Muhammed imdada.
Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin,
Akarsular gibi çağlardı her tarafta sesin.
İradem olduğu gündür senin iradene râm,
Bir an olsun yollarda durmak bana oldu haram.
Bütün hayakil-i hilkat ile hasbihal ettim,
Leyâle derdimi döktüm, cibali söylettim.
Yanıp tutuşmadan yummadım gözümü,
Nücuma sor ki bu kirpikler uyku görmüş mü?
Azab-ı Hecrine katlandım elli üç senedir,
Sonunda anlıma çarpan bu zalim örtü nedir?
Üç beş sineyi hicran içinde inleterek,
Çıkan yüreklere husran mı, merhamet mi gerek.
Demir nikabını kaldır mezarı pâkinden,
Bu hasta ruhumu artık, ayırma hakinden.
nedir o meşale, nurun mu ya Resulallah
Sükûn içinde bir an geçti, sonra kısa bir âh....



Mehmet Akif Ersoy

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 14 Şub 2011 13:15:33
BEN ARTIK KÜSÜM

beni de kırdılar içimde kırdılar
karanlık camlardan sular akıyordu
şimşekli bir boşlukta saat vurdu
beni de kırdılar belki yalnızdılar
belki onların da çocukluğu yoktu
bütün şarkılara kapalıydılar
bir genç kız değmemişti saçlarına


beni de kırdılar ben artık küsüm
yağmurları yağmıyor ağaçlarıma
sularından içmiyorum susadım ama
beni de kırdılar soğuk bir ölüm
çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma
oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm
bütün şarkılara kapalıydılar

Attila İLHAN

Çevrimdışı pisi1308

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 89
  • 732
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 89
  • 732
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2011 14:28:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
"
yaşamak değil beni bu telaş öldürecek" dediği gibi şairino telaşla bırakın paris yolunda ılık rüzgara taratmayı saçlarınızı,sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz,gözümüz saatte söyleştik hep,konuşur gibi seviştik yarışır gibi çalıştık,hep yetişilecek bir yerler vardı,aranacak adamlar,yapılacak işler... Bir sonraki günün telaşı,bir öncekinin terine karıştı.Başkalarının hayatı bizimkinbi aştı.Kör karanlıkta çalar saati yerine, kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu veya sevgili busesiyle uyanma düşlerini ha babam erteledik.20 li yaşlardayken 30 lara kurduk saatin alarmını 30 lardan sonra 40 lara
,belki sonra 50 lere. Lakin lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat,kuşlukta uyanma fırsatı sunduğunda size artık uyku girmez oluyor gözlerinize!doyasıya söyleşmek,telaşsız sevişmek için  bol zamana kavuştuğunuz da ,söyleşecek,sevişecek kimseler kalmıyor yanınızda.özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz.Günü gelip sandıktan çıkardığınızda bir de bakıyorsunuz ki tedavülden kalkmış...
ÖĞRETMENİM ÇOOOOOOK GÜZEL,HAYATIMIZ DA ÇOK GÜZEL ÖZETLENMİŞ TESEKKÜRLER PAYLAŞIMINIZA

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK