Ana Sayfa
Dosyalar
Forum
Haberler
Giriş yap
Üye ol
Şifremi unuttum
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Kültürel Paylaşımlar
»
Sevdiğimiz Şiirler
Sayfa:
1
...
400
401
402
403
404
[
405
]
406
407
408
409
410
...
1538
Aşağı git
Sevdiğimiz Şiirler
pisi1308
Tecrübeli Üye
89
732
4. Sınıf Öğretmeni
89
732
4. Sınıf Öğretmeni
#
07 Mar 2011 11:33:44
Gözyaşı dökmeden ağlamanın
Zorluğunu bilirmisin?
Tüm mutluluğun hayallerde kaldığı anda
Hayal kurmanın bile yasak olduğu
Bu dünyada yaşamanın
Zorlugunu bilirmisin?
Sessiz haykırısların
Sessiz isyanların
Duyulmadığını bile bile
Sessiz kalmanın
Zorluğunu bilirmisin?
Sevilmekten yana
Tüm umutların bittiğini göre göre
Yinede beklemenin
Zorluğunu bilirmisin?
Tolstoyevski
B Grubu
24.726
258.568
3. Sınıf Öğretmeni
24.726
258.568
3. Sınıf Öğretmeni
#
07 Mar 2011 11:51:23
gizli aşk
Aklımdan bir türlü çıkmaz gülüşün
Her sabah önümden akar gidersin
...Bir ömre bedeldir ''Selam'' Deyişin
Ömrümü ardına takar gidersin..
Nereden bileceksin o gülüşünde
Bir hayat takılıp kalır peşinde
Her sabah yaktığın aşk ateşinde
Kalbimi yemiden yakar gidersin..
Hele o saçların, o hava, o naz
Dilimin ucunda ''Dur, bekle biraz''
Diyemem bir türlü, bir türlü olmaz
Sanki anlar gibi, bakar gidersin..
ali sönmez
seço58
Bilge Üye
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
#
07 Mar 2011 11:57:37
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi
Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair, yahut bir hükümdar gibi
Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi
Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim, saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi
Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi
----Sabahattin Ali---
aslı_80
Bilge Üye
2.080
12.052
Öğrenci Velisi
2.080
12.052
Öğrenci Velisi
#
07 Mar 2011 15:13:34
Bir küçük çiçekle kandırılabilirim şu sıralar.
Bir tek papatya, bir kır menekşesi ile örneğin
Bir kaç satır şiire tav olabilirim
Bir gamlık notayla artar sevincim
Bir parça güneşle kandırılabilirim şu sıralar
...Gündoğumu günbatımı fark etmez
Bir oturumluk deniz kenarına tav olabilirim
Rüzgarlar beni üşütmez
Bir kaç damla yağmurla kandırılabilirim şu sıralar
Üstelik şemsiyeler evde unutulmuş
Bir bardak sıcak çaya tav olabilirim
Üstüm başım henüz yeni kurutulmuş
Bir tutam sevgiyle kandırılabilirim şu sıralar
Fazlasına öykünmeden
Bir kaçamak bakışa tav olabilirim
Belki bugün, gün bitmeden
Yıllanmış bir şarap gibi olsam da yaş itibariye,
Hala bir cümlenin sıcaklığında,
Yakamozlar ay ışığıyla dans ederken,
Çılgın küçücük bir sözle, çocukluğuma
dönebilirim
Tanımadığım için çılgınlık denileni hala...
Bir çift gözle tanıştığım anda,
o gözlerin ışıltısında kendimden geçebilirim...
Büyümüş olmak yetmiyor işte...
Yaşamdan uzaklaştığım her gün, her an...
Her şey için hala kandırılabilirim,
Kimbilir belki de saksağan kuşlarının coşkusuyla
Yeniden sevebilirim...
Yalan da olsa bu sevda,
Yalnızca bir kaç dakikalığına ve hatta her tür yalana
Kanabilirim...
Sahte de olsa o sözü söyle bana
çünkü...
Bugün herşeye inanabilirim.
gokseldeniz34
Uzman Üye
2.877
3.719
2.877
3.719
#
07 Mar 2011 16:42:25
HAYATTA BEN EN ÇOK ANNEMİ SEVDİM
can yücel'e nazire
Ona göre baştan beri iflâh olmaz biriydim
Babam korkuydu bana, annem yürek serinliği
En sevdiği oğluydum -bana hep öyle gelirdi-
Uzun avcı öykülerini ilk ondan dinlemiştim
Hayatta ben en çok annemi sevdim
Sözümona büyümüştüm, ekmek getirirdim eve
Annem öldü, düşüyorum, koptu salıncağın ipi
Anahtarsız bir kilide benzediğim doğru şimdi
Saçlarına tırmanırdım tutunup yıldızlara
Kokusu kalmıştır diye kapandım odalara
Kıyamazdı bilirdim şiirler yazan oğluna
Sevgilim terkedince benden fazla ağlardı
İstiridyeydi annem, içinden inci çıkardı
Hergün daha da büyüyor yüreğimdeki yırtık
Annemi anılarda bile bulamıyorum artık
Babamın hemen ardından gitmesi gerekmezdi
Evinin badanasını yarım bırakıp erkenden
O gün bugündür bana gülden önce gelir diken
Dedim ya anahtarını yitirmiş bir kilidim
Hayatta ben en çok annemi sevdim
Abdülkadir BUDAK
__________________
Can Yücel'in "ben hayatta en çok babamı sevdim" şiirine karşılık olarak yazılmıştır.
___________________
ben de en çok annemi sevdim........
g.d.
eylulada1
Bilge Üye
4.164
47.321
4.164
47.321
#
07 Mar 2011 16:55:00
şehirlerinde şehirler kurdum
şehirlerinde
şehirler kurdum
sana
kimsesiz kalma
diye...
gittin mi
kurduğum şehre
yürüdün mü
sokaklarında
dalgın
seyrettin mi
gökyüzünü
umarsız..
doldu mu
daha bahar gelmeden
kır çiçeklerinin kokusu
nefesine...
daha bahar
gelmeden
geldi mi
göçmen kuşlar
uzak diyarlardan
aldın mı
haberini
martılardan
karabataklardan..
yol yol uzadı mı deniz
gözünde
uzaklara..
şehirlerinde
şehirler kurdum
sana
kimsesiz kalma
diye...
NURŞEN KAYGISIZ
akkaya33
Bilge Üye
2.105
12.724
2.105
12.724
#
07 Mar 2011 17:07:50
Kum
Bana yaşadığı kentin kumunu gönderen
Bir sevgilim vardı
Bense merak ederdim hep oranın rüzgarını
Uslu mu deli mi sürekli mi
Apansız mı çıkar gökte savurur
Yerden aldığını
Paylaştığımız kentler oldu sonra
Rüzgar usta ben acemi
Esti geçti bir hışımla geçti
Kum doldurdu gözlerimi
Gülten Akın
AYŞEGÜL59
Uzman Üye
475
2.580
475
2.580
#
07 Mar 2011 17:53:33
VASİYET
Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.
Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe'yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan.
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
- öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...
Nazım Hikmet Ran
canegt
Bilge Üye
2.904
12.100
2.904
12.100
#
07 Mar 2011 18:40:12
922 AĞUSTOS AYI
ve
KADINLARIMIZ
Ayın altında kağnılar gidiyordu.
Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru.
Toprak öyle bitip tükenmez,
dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişmiyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleriyle.
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık, kısacıktılar,
ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak,
toprak
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizliyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız :
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru.
Kuva-i Milliye Destanı'ndan..
NAZIM HİKMET RAN
gazili0606
Bilge Meclis Üyesi
6.634
15.520
6.634
15.520
#
07 Mar 2011 19:45:52
Umut Yaprakları
Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları
Sararıp dökülürken güz rüzgarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular...
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları
Özdemir Asaf
umran45
Uzman Üye
520
1.833
520
1.833
#
07 Mar 2011 20:35:16
DOSTLARI OLMALI İNSANIN
Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanlari gibi
Zaman zaman uğradığın
Yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli
Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiginde senin için ateşi yutabilen
Yolunu ısıtan ustan olmalı,
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
Sana verebilmeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini.
Oğuzkan BÖLÜKBAŞI
ozlemo26
Tecrübeli Üye
396
959
396
959
#
07 Mar 2011 21:47:49
MUTLULUK
Mutluluk avucunda tutacağın kuş değil
Mutluluk Kafdağında kuracağın düş değil
Mutluluk, gözlerimde bulacağın suç düş değil
İki iken, bir olmaktır mutluluk.
Mutluluk, gözlerinde yüreğini bulmaktır
Mutluluk, mesafesiz nefesini duymaktır
Mutluluk, itirazsız her emrine uymaktır
Vicdanınla uyuşmaktır mutluluk.
Mutluluk, aşka sadık, bir ceylanca sevilmek
Mutluluk, ela gözlü bir yar için delirmek
Mutluluk, yar uğrunda, ömrünü verebilmek
Rüyasında görülmektir mutluluk
Mutluluk, haksızlığa isyan edebilmektir
Mutluluk, bazan sözde, çapkın olabilmektir
Mutluluk, bir yürekte, Yağmur kalabilmektir
Gözünde, görülmektir mutluluk
seço58
Bilge Üye
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
#
07 Mar 2011 21:49:16
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı....
Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!
İnsanlar vardır; derin bir okyanus...
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi, Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya
İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici, aldatıcı
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.
İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu...
Yaklaşmaya gelmez, alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz.
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.
İnsanlar vardır; sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.
İnsanlar vardır; çeşit çeşit, tip tip.
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli, incelemeli, doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı...
İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan...
----Can Yücel----
AYNALI
Bilge Üye
3.281
21.087
3. Sınıf Öğretmeni
3.281
21.087
3. Sınıf Öğretmeni
#
07 Mar 2011 22:46:16
ANALAR
Garibin anası pencerelerden
Yanık türkülerle yollara bakar.
İncecik yüzünde her akşam üstü,
Çizgi çizgi, nokta nokta bir efkar.
Fakirin anası her sabah sessiz
Ağlar çocuğunun aç çıplak durduğuna...
Elleri koynunda kalır çaresiz,
Bin pişman doğduğuna, doğurduğuna.
Mahkumun anası susar, konuşmaz
Suçu kendisinde sanır.
Kaçar insanlardan, aydınlıklardan
Duvarlara bile baksa utanır.
Açılsa üstüm biraz duyar da gece yarısı
Kalkar yatağından gelir.
Bir mübarek el uzanır yorganıma usulca
Bilirim anamın elidir.
Bir merhamet, bir sıcaklık, bir gurur,
"Yavrum" diyen sesinde
Ve günde beş vakit nabzı vurur,
Beyaz tülbentinde seccadesinde
Karımın anası anama benzer,
Öylesine yakın duygulu, ince...
Özü sözü bir yayla gözesi kadar berrak
Oturacak yer bulamaz çıkıp yanına gelince,
Yüreği, destanlar gibi sımsıcak.
Ve alnım açıksa, başım dikse
Dirliğimiz varsa, mutluysam,
Yüzüme gülüyorsa böyle bu şehir...
Bir beyaz zambak gibi pırıl pırılsa yavrum
Ve yavrumsa sevdiren bana her şeyi bir bir
Bu mutluluk, bu düzen, bu bitmeyen aydınlık
Anasının yüzü suyu hürmetinedir.
Yavuz Bülent Bakiler
smncn2009
B Grubu
1.001
3.698
Birleştirilmiş Sınıf
1.001
3.698
Birleştirilmiş Sınıf
#
07 Mar 2011 22:50:11
Bence Sen De Şimdi Herkes Gibisin
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da iyice
Anladim ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin...
NAZIM HİKMET
Sayfa:
1
...
400
401
402
403
404
[
405
]
406
407
408
409
410
...
1538
Yukarı git
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Kültürel Paylaşımlar
»
Sevdiğimiz Şiirler
Gitmek istediğiniz yer:
=> Kültürel Paylaşımlar
Giriş yap
Üye ol
Her Şeyi Ara
Dosya Ara
Forum Son 100 Konu
Seminer Memlekette Alinabilecek Mi?
Okul Yöneticileri Odası
E-okul İşlemleri ( Nakil, Not Girişi, Sınıf Atlatma Vb.)
3. Sınıf Dokümanlar Günlüğü
1. Sınıf Öğretmenleri Günlüğü 2024-2025
2025 İliçi Atamalar
Son Eklenen Dosyalar
4. Sınıf Matematik Ters İşlem Problemleri (Zor) 12
4. Sınıf Matematik Topla Çıkar Bul Etkinliği 12
4. Sınıf Matematik Topla Çıkar Çarp Etkinliği 12
2. Sınıf Matematik Bölme Posteri (Pano İçin)
4. Sınıf Matematik Sayı Oluşturma Soruları 12
Şu an
3.657
kişi ve
203
üye var.
Aktif üyeler için tıklayınız.
Egitimhane.Com
©2006-2023
KVKK