Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı smncn2009

  • B Grubu
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 05 Mar 2011 21:38:21
Bayrak

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar!
Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim;
Yer yüzünde yer beğen:
Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim!

Arif Nihat Asya

Çevrimdışı gmzhmt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
# 05 Mar 2011 22:32:50
GİTMEK

Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

Öyle 'yanına almak istediği üç şey' falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.

Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız 'kalk gidelim',
öbür yanımız 'otur' diyor.

'Otur' diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?

'Sırtında yumurta küfesi olmak' diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler.

Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.

Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabii yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.

Ne mümkün!
Sabah 9, akşam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç,
Ama olsun... İstemek de güzel!

Can YÜCEL

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Mar 2011 23:07:26
----PAYANDA----
İçimden bir şeyler kopup gitti biliyorum..
Beni sonsuza dek sensiz bıraktı o bakışların
Artık sana ne sevgim kaldı ne de nefretim...
Anlamsız geliyor artık her kelimen bana
Hani seni kaybetme korkum vardı ya
O aslında öyle değilmiş, yeni anlıyorum
Onlar benim yanlızlık korkularımmış
Ama ben baştan beri yanlızım biliyorum..
Hayat daha başındayken gösteriyor azı dişlerini bana
Daha hiçbir huyunu bilmezken çarpıyor ayazını suratıma
Ne bekliyor ki benden?
Her güçlüğe rağmen ayakta kalmamı mı..
Eğer buysa istediği, yapamıyorum
Yapamadım biliyorum..
Her şey en başa dönecek biliyorum
Benim istediğim olacak...
Ne mi istiyorum ben?
Fazlasını bulayım derken beni seveni de kaybetmeyi,
Yanarcasına acı çekmeyi,
Sevdiğimi, başkalarını sararken görmeyi,
Tekrar onun gibisini bulamamayı ve bunun olamayacağını bilmeyi,
Onu defalarca özlemeyi,
Ama "geri dön, eski sen ol.." diyememeyi istiyorum ben..
Sensizliğin gerçekte ne olduğunu anlamayı,
Şu an yaptığımın ne kadar saçma olduğunu fark etmeyi
Senin değerini bilmeyi,
Sensiz bir hiç olduğumu anlamayı istiyorum ben..
Ve bunları istediğime bin pişman olmayı istiyorum ben..
Biliyorum aslında istemek değil bunlar
Bunlar tüm olacakları önceden görmek...
Biliyorum..
Ne kadar itiraz etsem de ben yine seni seviyorum..
Kopamıyorum senden..
Biliyorum...

--Sıla Kayacan----
Yine geldi gece, bekle geliyorum şimdi,
Fakat bu sefer fazla kalma rüyamda,
Senden ayrılamıyorum sonra,
Güneş doğuyor, ben seninle yaşıyorum hala.

Yıldızları gösterdin yine bana,
Ellerini uzattın gökyüzüne doğru,
Mavi gözlerinin ışıltısı yanında sönük kalsalar da,
Seni büyülemeye yetiyorlar, baksana.

Derin bir iç çekip bana sarıldın sonra,
Kapattın gözlerini, sıcak nefesin çarparken boynuma,
Aşkı hissediyor musun diye sorduğunda bana,
Güneş kalkmam için baskı yapıyordu saçlarıma.

Bittiğinde günün en güzel kısmı, saçlarım sıcacık olmuştu yastığımda,
Pencereden süzülen ışıklar göz kırpıyordu cesurca,
Senin kadar cesur olabilseydim, dedim güneşe bakarken,
Geceler bir çift mavi gözün ışıltısıyla aydınlamazdı, ben uyurken...

--Özlem Koçak--

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 05 Mar 2011 23:34:16
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalık duraklarda
Ya yurdun uzak bir yerinde
Kahve, otel köşesinde
Nereye gitse bu akşam vakti
Ellerini ceplerine sokuyor
Sigaralar, kâğıtlar
Arasından kayıyor usulca
Eğilip alıyorum, kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya da yalnız bir kızın
Sildiği dudak boyasında
Eşiğinde yine yorgun gecenin
Başını yastıklara koyunca.

Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
En çok güz ayları ve yağmur yağınca
Alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda.
Uzanıp alıyorum kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
Akşamlara gerili ağlara takılıyor
Yaralı hayvanlar gibi soluyor
Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
Yollar, ya da anılar boyunca.

Alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Behçet NECATİGİL

Çevrimdışı USTA

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 245
  • 599
  • 245
  • 599
# 06 Mar 2011 01:16:50
MEMLEKETİMİ SEVİYORUM
 
Memleketimi seviyorum :
Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.

Memleketim :
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
kurşun kubbeler ve fabrika bacaları
benim o kendi kendinden bile gizleyerek
sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.

Memleketim.
Memleketim ne kadar geniş :
dolaşmakla bitmez, tükenmez gibi geliyor insana.
Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum.
Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum
ve güneye
pamuk işleyenlere gitmek için
Toroslardan bir kerre olsun geçemedim diye
                                                                  utanıyorum.

Memleketim :
develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler,
kavak
          söğüt
                   ve kırmızı toprak.

Memleketim.
Çam ormanlarını, en tatlı suları ve dağ başı göllerini seven
                                                                                alabalık
                    ve onun yarım kiloluğu
                                  pulsuz, gümüş derisinde kızıltılarla
                                                       Bolu'nun Abant gölünde yüzer.

Memleketim :
Ankara ovasında keçiler :
kumral, ipekli, uzun kürklerin pırıldaması.
Yağlı, ağır fındığı Giresun'un.
Al yanakları mis gibi kokan Amasya elması,
zeytin
        incir
               kavun
ve renk renk
                      salkım salkım üzümler
ve sonra karasaban
ve sonra kara sığır
ve sonra : ileri, güzel, iyi
                                    her şeyi
                hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır,
çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
                                        yarı aç, yarı tok
                                                             yarı esir...
 



Nazım Hikmet Ran
 

Çevrimdışı USTA

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 245
  • 599
  • 245
  • 599
# 06 Mar 2011 01:19:41
Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu
Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu..

NECİP FAZIL KISAKÜREK



Çevrimdışı ajda35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.680
  • 33.292
  • 7.680
  • 33.292
# 06 Mar 2011 01:54:14
Bir izdivaçtan Sonra

Her akşam muhakkak tesadüfümüz,
Yolumun üstünde yine sen varsın.
Nedir bu sevinçle gülümseyen yüz,
Vefasız, galiba çok bahtiyarsın.

Sen beni aldat da bu aşk oynunda,
Git, başka birinin uyu koynunda.
Hiç şüphen olmasın güzel boynunda,
Aşkın vebali var, bir günahkarsın.

Uzaktan gülersin, gülümserim ben,
Bakışır geçeriz, bir şey demeden.
Bilmem ki bu garip gülümsemeden,
Ben ne kastederim, sen ne anlarsın?

Orhan Seyfi Orhon

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Mar 2011 01:57:45
Bütün Türk Gençliğine
I
Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset.
Sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın.
Sen bir insan değilsin; ne kemiksin ne de et;
Tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın.

Iztırap çek inleme... Ses çıkarmadan aşın.
Bir damlacık aksa da bir acizdir göz yaşın;
Yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın,
Tek başına dileğe doğru at salmalısın.

Ezilmekten çekinme ... Gerilemekten sakın!
İradenle olmalı bütün uzaklar yakın,
Dolu dizgin yaparken ülküne doğru akın,
Ateşe atılmalı, denize dalmalısın.

Ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan!
Bir kere düşün nedir seni dünyada tutan?
Mefkuresinden başka her varlığı unutan,
Kahramanlar gibi sen ebedi kalmalısın...


II
Sen ne elde ve dilde gezen billur bir sağrak,
Ne de sıska bir göğse takılan bir çiçeksin;
Seninde bu dünyada nasibin var savaşmak!...
Kayalarla güreşip dağlarda öleceksin.

Yoldaşlık ederekten gökte güneşle, ayla,
Aşarsın tepe, ırmak; yürürsün ova ,yayla...
Hayata ne biçimde geldinse bir borayla
Daha sert bir kasırga içinde biteceksin.

KIZIL ELMA uğruna kılıç çekince kından,
Bahtiyarlık denen şey artık geçmez yakından.
Mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından.
Belki öldükten sonra bir parça güleceksin.

Yüz paralık kurşunla gider “HAYAT” dediğin;
“ Tanrı yolu” uzaktır; erken kalk sıkı giyin.
Yazık, bütün ömrünce o kadar özlediğin
Güzel Kızıl Elma’na varmadan öleceksin.


III
Belki bir gün çöllerde kaybedersin eşini,
Belki bir gün ağlarsın kaçtı diye karına.
Işıksız kulübende boranın esişini
Dinleyerek çıkarsın bir ümitsiz yarına.

Gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca;
Namert bir el arkandan seni vurur kadınca;
Bir gün sabrın tükenir... Silahını kapınca
Haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına...

Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar,
Senin büyük derdinden başkaları ne anlar?
Vicdanını “Paris”e, “Moskova”ya satanlar,
Küfür diye bakarlar senin dualarına.

Hey arkadaş!.. Bu yolda bende coşkun bir selim,
Beraberiz seninle, işte elinde elim.
Seninle bu hayatın gel beraber gülelim,
Ölümüne , gamına, tipisine, karına...


IV
Atandan kalmış olan kılıcı iyi bile,
Onu bütün gücünle vuracaksın çağında.
Savaş... Bunu tadını ey Türk sen bulamazsın,
Ne sevgili yanında, ne baba ocağında...

Savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara,
Kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara...
Kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, ara
“Çanakkale” ufkunda, “Sakarya” toprağında.

Siyasette muhabbet... Hepsi yalan, palavra...
Doğru sözü “Kül Tegin” kitabesinde ara...
Lenin’den bahsederse karşında bir maskara,
Bir tebessüm belirsin sadece dudağında.

Yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!
Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar...
Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?
Ruhlarımız buluşur elbet “Tanrıdağı”nda...


V
Mukadderat isterse seni yoldan çevirsin ,
Sen hele bu yollarda yıpranarak aşın da,
Varsın bütün ömrünce bir an nasip olmasın,
Yorgunluğu gidermek serin bir su başında.

Bir gülüşten ne çıkar, ne çıkar ağlamaktan?
Kullar kancıklık eder, bela bulursun Hak’tan.
Gün olur ki bir yudum su ararsın bataktan,
Gün olur ki bir tutam tuz bulunmaz aşında.

Bir çığ gibi yürürsün bir lahza durmaksızın,
Bir ilahi kaynaktan geliyor çünkü hızın.
Duyguların ölmüştür... Tapınılan bir kızın,
Bir füsun bulamazsın gözlerinde, kaşında.

Iztırabı kanına kat da göz kırpmadan iç!
Varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç...
Bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç,
Bir şeyin olmayacak hatta mezar taşında....
 

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 06 Mar 2011 03:01:00
                SENİ SEVİYORUM

Seni seviyorum yani varsın
Hayat veren nefes gibi
...Tabiatıma şifasın

Unutmuyorum sana meylime sebep niyetimi
Seninle olmaya ne dualar ettiğimi
Unutmuyorum ilk hediyeni
Çiçeğin arıyı
Dünya’nın canlıyı unutmadığı gibi

Seni seviyorum
Yani seni kendim için
Kendimi senin için kalbime sarıyorum.
Seviyorum yani seninle büyümeye hazırım;
Seninle azalmaya
Seninle çoğalmaya
Yani hazırım bana düşen ne varsa yapmaya
Hazırım seninle yaşlanmaya

Seni seviyorum
Yani ses olalım istiyorum bizi taşıyan sözlere
Göz olalım istiyorum yolunu kaybeden düşlere
Seviyorum yani
Hayat saklambaç oynarken ruhumun bahçelerinde
Hep seninle sobelemek istiyorum
Sevgilim!
Kolay değil biliyorum ama inan
Kalpler engel aşandır gayretler delil olunca
Gece gündüzle bir candır
Gönüller şafak olunca

Avni ERKAN

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 06 Mar 2011 10:36:40
YÜREĞİN YETER Mİ?

Kendime kızarak seni azat etmek istiyorum
Sürmek istiyorum kendimi gönlünden
Seni ise benim olmadığım bir yere ebediyen

Ey naif yüreklim
Ben korkar oldum aşktan
Yüreğin yeter mi
Beni cesaretlendirmeye

Ne kadar şansızsın anlatamam
Saadeti hak ediyorken
Mutsuzluğu yaşatıyorum sana
Hakkın değil anlamıyorum
Korkuyorum aşktan
Yüreğin yeter mi
Beni cesaretlendirmeye

(ALINTI)

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 06 Mar 2011 10:37:55
GÖZPINARIM...

Kendime kızarak seni azat etmek istiyorum
Sürmek istiyorum kendimi gönlünden
Seni ise benim olmadığım bir yere ebediyen

Ey naif yüreklim
Ben korkar oldum aşktan
Yüreğin yeter mi
Beni cesaretlendirmeye

Ne kadar şansızsın anlatamam
Saadeti hak ediyorken
Mutsuzluğu yaşatıyorum sana
Hakkın değil anlamıyorum
Korkuyorum aşktan
Yüreğin yeter mi
Beni cesaretlendirmeye

Ali ALTINLI

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 06 Mar 2011 10:48:17
SENİ SEVMEK...

Seni sevmek bir kaynak suyundan kana kana içmek
Seni sevmek çisil çisil bir yağmurda ıslanmak
Seni sevmek aşıklar yolunda kol kola yürümek
Seni sevmek rüzgar olup saçlarını okşamak
Seni sevmek okyanusların maviliklerinde dolaşmak
Seni sevmek kömür karası gözlerine dalıp gitmek
Seni sevmek yağmurda ıslanmadan birlikte gezmek
Seni sevmek gözlerinde sonsuzluğu görmek
Seni sevmek seninle yaşayıp seninle ölmek
Seni sevmek bir sevgi şelalesinde arınmak
Seni sevmek bir nefes gibi sevgini solumak
Seni sevmek aşkların en güzeli sevgini hissetmek
Seni sevmek doğayı,kuşları güzel olan herşeyi sevebilmek

(alıntı)

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 06 Mar 2011 11:00:05
SON DEFA...

Nasılsın nasıl gitti?
Alıştın mı sen de?
Rahat mısın artık İstanbul'da?
Evlenmişsin, nasıl oldu?
Bulabildin mi sonunda?
Hep anlattığın o meşhur huzuru

İyiyim ben
Hep aynı şeyler işte
Uyku hapları
Yalan dolan gülümsemeler

İyiyim ben
Hem sen tanırsın beni
Ne yapsam ne söylesem
O geç kalmışlık hissi

Son defa görsem seni
Kaybolsam yüzünde
Son defa yenilsem sana
Hiç anlamasan da
Son defa benim olsan
Uyansam yanında.

İnan pek yeni bir şey yok.
Biraz yaşlandım tabi
Seyrekleşti biraz saçlarım

Bir bitmeyen gece bıraktın
Ve üç nokta düşürdün
Belli etmedim ben pek, tenhalaştım

Emre AYDIN

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 06 Mar 2011 11:02:02
YÜREĞİM MESKENDİR AŞKA...

Bana gülen o resmin hala koynumda
Hayalin aklımda
Yüreğim meskendir aşka beni sar
Gel bana zalim yar

Gültanem, birtanem
Hançer getir vur sinem
Senin için can verem
Sevdalım, muradım
Hançer getir vur kalbim
ömür yetim can yetim


Yüreğime gam doldu sana hasretten
Derdinle yandım ben
Dilime yar oldu bütün dualar
Gözlerim kan ağlar

ŞAHSENEM...

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 06 Mar 2011 11:02:18

SONBAHAR GELİYOR


Sonbahar geliyor serçe
Yuvanı ne yapacaksın?
Ayva çiçek açmadan önce.
Meyvelerin içi geçecek
Rüzgâr başka çeşit esecek
Yağmurlarla ıslanacaksın.

Halbuki ne kadar sıcaksın



    Cahit KÜLEBİ

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK