Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2011 19:05:53
Ben miyim bu şeylerin sahibi?
Kafamda bir çocuk var, meraksız.
İç âlemim oyuncaktan farksız;
Odam, içime bir ayna gibi.

Bir ışık oyunu var tavanda
Gölgeler seslerle birleşiyor
Ve bir karga beynimi deşiyor
Azaplar kemirdiğim bu anda.

Kardeşini öldürüyor Kaabil,
İçimde bir yalnızlık duygusu,
Ölüm kadar uzun yaz uykusu,
Sıkıntı ile geçilen sahil.

Bağlanıyor bir iple, bir sürü
Düşünce köyleri birbirine,
Çöküyor her şeyin üzerine
Hülyam boyunca kurduğum köprü.

Ve doluyor sessiz, ordularım,
Durmadan dinlenmeden odama.
Urbam içinde yatan adama
Hayretle bakıyor dört duvarım.

Kardeşini öldürüyor Kaabil,
Içimde bir yalnızlık duygusu,
Ölüm kadar uzun yaz uykusu,
Sıkıntı ile geçilen sahil.

Ve delirmenin tatlı vehmini
Sessizlik odama dolduruyor.
Kargam hâlâ başımda duruyor
Bulmak için beynin cehennemini.

Düşüp yatağın dalgalarına
Günlerce sürüyor bu yolculuk.
Durmadan akıtıyor bir oluk
Korkuyu sükutun mezarına.

Kardeşini öldürüyor Kaabil,
Içimde bir yalnızlık duygusu,
Ölüm kadar uzun yaz uykusu,
Sıkıntı ile geçilen sahil.

Dünyaya tek gelen insan gibi
Atılıyorum bir Hint dağına.
Giriyor kafamın darlığına
Kimsesiz dünyaların sahibi

Gidip gidip gelmede aynı his
Iskeleye ulaşmıyor çıma
Dikiliyor ansızın karşıma
Boynum kalınlığındaki ceviz.

Kardeşini öldürüyor Kaabil,
Içimde bir yalnızlık duygusu,
Ölüm kadar uzun yaz uykusu,
Sıkıntı ile geçilen sahil.

----Orhan Veli--

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 03 Mar 2011 19:30:25
HERKES VEYA BİRKAÇ KİŞİ

Yağmur herkese yağar
güneş ısıtır herkesi
mevsimler herkes içindir
yalnız çığ altında kalan
sele kapılan her zaman birkaç kişi

Herkes içindir aşk da ayrılık da
yalnızca birkaç kişi ölür acıdan
eskiden ölümle tartılırdı ayrılık
kiminin hayatı yalnızca unutkanlıktan

Her şey, herkes için değildir oysa
kimi hiçbir şey öğrenmez karanlıktan
yalnızlığı kullanmayı bilmez kimi
kimi ayrılamaz karanlıktan

Yağmur herkese yağar
ama çok az insan tutar yağmurun ellerini
onca şarkı onca film onca roman
ama sevmeye yetmez herkesin kalbi

Çığ altında kalan sele kapılan
aşktan ve acıdan ölen
birkaç kişi dünyayı başka bir yer yapmaya yeter
aslında onların hikâyesidir anlatılan
diğerleri dinler, seyreder, geçer gider

geçer gider herkes
hikâyelerdir geriye kalan.


Murathan MUNGAN

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 03 Mar 2011 19:33:20
İYİMSER BİR GÜL

Uyandım, seni düşündüm
Birdenbire duvar
Birdenbire gece yarısı

Sonra devriye parolası
Ve rüzgar
Ve birdenbire kalp ağrısı...

Uyandım, seni düşündüm
Ey yar
Ey göğsümün sol yarısı!

Su bulanınca
Meydanlarda sesin yırtılınca
Hiç dostun kalmayınca
Sarsılmış bir ömrün
Basamaklarında
Görüşüme gel ne olur
İyimser bir gül olsun
Dudaklarında...

Dert etme, iyiyim ben
Ara sıra mahşer
Ara sıra yaşama hırsı...

Sonra mazgal altı zulası
Ve mektuplar
Ve ara sıra hasret belası...

Dert etme, iyiyim ben
Ey yar
Ey hüznümün tütün sarısı...

Kan bulaşınca
Yangınlarda yüzün harlaşınca
Saçların tutuşunca
Zorlanmış bir hükmün
Tutanaklarından
Görüşüme gel ne olur
İyimser bir gül açsın
Yanaklarımda...


Yusuf HAYALOĞLU

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 03 Mar 2011 20:09:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
   TERSİNMELER
...............
gece
bir çakıltaşı operasıdır
kurbağaların söylediği

...........

ERDAL ALOVA


sanırım ilk defa erdal alova yer alıyor bu sayfalarda.. ayıp etmişiz. siz de iyi etmişsiniz.. çok güzel dizeler....

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 03 Mar 2011 20:11:06
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Aşk İki Kişiliktir

Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
...................
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Ataol Behramoğlu

ezginin günlüğünün son albümlerinde de var bu şiir bestelenmiş haliyle ve çok etkileyici... dinleyin..

Çevrimdışı pisi1308

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 89
  • 732
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 89
  • 732
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2011 21:20:53
Bir umut
Silinmek üzere olan ömrüme
Bir sebep
Yıkılmaya yüz tutmuş gönlüme
Bir sevgi
...Yokluğu çare bilen kalbime
Bir soluk
Ölümle pençeleşen çökmüş tenime
Bir cevap
Ağlarken gülen yüzüme
Bir ses ver
Severken susan şu gönlüme
Sev demedim
İste semde
Gel demedim
Beklesem de
Bak demedim
Özlesem de
Bir bakış aradım gizlice
O gözlere benziyor diye

Çevrimdışı pisi1308

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 89
  • 732
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 89
  • 732
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2011 21:41:36
İçim bir yangın yeridir benim
Ne pazarda satılır nede başka yerde bulunur
Kimi gözler seyre daldı bunu
Kime yürekler yüz çevirdi buna
Umutla hazan bir oldu bu anda
...Kan bulaştımı saf suya
Ozaman vakti gelmiştir susmanın..
Ben artık o pencerenin dış mandalıyım
Camdan seyrediyorum bu dünyayı
Olan bitene bir iç çekerek
Sessiz ve sensiz göç ediyorum

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2011 23:47:54
ÜŞÜYORUM
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..

Muhsin YAZICIOĞLU

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 04 Mar 2011 00:43:39
Yaşar Nabi Nayır Onar Mısra
 
Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam
Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.
 
Gözlerine yavaşça doldu akşam.
Ufuktaki lambanın fitilini kısarak
Benim içimde yaktı sanki grubu akşam,
Tutuşan bağrım için ne serin bir su akşam.
Gündüzden, gürültüden ve kâinattan ırak
Akşamı seyredeyim bakışlarında bırak.
 
Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 04 Mar 2011 16:01:08
    İNSAN VE EMEK

    Bir sergiyle geldi bahar
    Ne don vurur, ne meyve verir
    Öylece bir çiçek düşlemesi
    Ne güzel bir oyundur canım
    Taşlara bakan gözün çiçeği görmesi

    Benim memleketimde bugün
    Kırk elli bin liradır
    Resmin metrekaresi
    Ve dillere destandır canım
    Turan Erol beyazıyla Bodrum'un mavisi

    Bir gece kulübünde bugün
    Kırk bin, elli bin liradır
    Bir Zeki Müren dinletisi
    Ve elbette güzeldir canım
    Emeğin değerlendirilmesi

    Ama benim memleketimde bugün
    İnsan kanı sudan ucuz
    Oysa en güzel emek insanın kendisi
    Kolay mı kan uykularda kalkıp
    Ninniler söylemesi

    Belki bu nedenle, yazık
    Asılmış gibi durur
    Asılmış gibi kederinden
    Duvarlarımda resim
    Çalgılarımda müzik.

     RUHİ SU

 

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
# 04 Mar 2011 16:03:59
Sol yanım çok acıyor anne.

Merhaba anne,

Yine ben geldim.

Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali 'Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder' demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen,
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık Anne sağım neresi, solum neresi.
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde “şuram acıyor işte şuram” demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,

Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, “hadi yavrum sınıfa” dedi.
Bende ağladım,

Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
“Düştüm dizim çok acıyor” dedim. yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam 'Ben bilmem ki kızım' dedi.
“Bari okula sen götür” dedim.
'Kızım, iş' dedi.

Bende “banane dedim, ağladım.
'Kızım, ekmek' dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep 'annem beyazlara renkli çamaşır katmadan
yıkıyormuş' dedi.

Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne.
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,

Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,

Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.

Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,

Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim,

Anne çook.
..
 
 
Ayla Aydemir
 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 04 Mar 2011 16:09:00
GELMEDİN

gelmedin son hayal de yanıp yanıp kül oldu
bu deruni kavgada kırılan gönül oldu
şimdi menziller elem,yürek duman,sine çak
devleri mahkum eden hayatım şimdi helak
gelmedin yıldırımlar düştü hülyalarıma
nasıl kıydın be zalim masum rüyalarıma
sana doğru her adım neden hep ölüm sunar
seni her andığımda renk solar,desen yanar

hangi rüzgar sabırla böyle koşar ardından
hangi el nakış nakış gergef dokur ardından
susarsam anlatır mı seni göklere tarih
bensiz olur mu sabah güler mi kara talih
gelmedin koptu zincir parçalandı anılar
sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar
kalbimin pembe köşkü harab oldu gelmedin
bahçesinde açan gül turab oldu gelmedin
bil ki kıyamet kopsa bu ateş sönmeyecek
heyhat!şair mehtaba bir daha dönmeyecek

 NURULLAH GENÇ

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 04 Mar 2011 17:01:06
Evler yakılmasın bir daha,
Bombardıman uçakları gömülsün kuma.
Dolsun geceler tatlı düşlerle,
Cezasız olsun yaşamak.
Analar ağlamasın.
Kıymasın insan insana.
Versin kendini herkes bir işe.
Onur duysunlar yaptıklarından.
Elde etsin gençler istediğini,
Yaşlılar da hoş görsün.

Bertolt BRECHT

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 04 Mar 2011 17:25:00
Hep Kahır  
Dur ! bırak !
Kaynasın kahvenin suyu...
Bana istanbul’u anlat nasıldı?
Bana boğazı anlat nasıldı?
Haziran titreyişlerle,kaçak yağmurlar ardı.
Yıkanmış kurunur muydu o yedi tepe
Ana şefkati gibi sıcak güneşte...
Insanlar gülüyordu de,
Trende,vapurda,otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle
Hep kahır,hep kahır, hep kahır,...
Bıktım be...

Dur ! bırak !
Kalsın, açma televizyonu!
Bana istanbul’u anlat nasıldır?
şehirlerin şehrini anlat nasıldır?
Beyoğlu sırtlarından,yasak gözlerinle bakıp,
Köprüler, sarayburnu, minareler ve haliç’e...
Diyiverdin mi bir merhaba gizlice?
Insanlar gülüyordu de,
Trende, vapurda, otobüste,
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle...
Hep kahır, hep kahır, hep kahır,
Bıktım be...

Dur ! bırak !
Kımıldama,kal biraz öylece ne olur...
Kokun istanbul gibidir,
Gözlerin istanbul gecesi,
şimdi gel sarıl,sarıl bana kınalım.
Gök kubbenin altında orda da beraber.
çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali,
Hasretimin çölünde sanki bir pınar gibi...
Insanlar gülüyordu de,
Trende,vapurda,otobüste,
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle...
Hep kahır, hep kahır, hep kahır,
Bıktım be...

 Cem Karaca
 

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 04 Mar 2011 18:38:33
GÜLÜŞÜN YETER...

Gittiğin zamanda kaldı gözlerim
Sensiz yaşamakta körlükten beter
Anlamsızdır hala sensiz sözlerim
Söz olmasa bile gülüşün yeter

Kader defterinde ayrılık yazmış
Bizim sevmek için yaşımız azmış
Aşkın yüreğinde özlem de hazmış
Beklemek nafile gülüşün yeter

Kalp nedir bilmezken aşkı yaşattın
Neden beni böyle ateşe attın
Yanmak güzeldir de hasreti kattın
Kuruyan efile gülüşün yeter

Nice günler bende seni yaşadı
Uykum gece sende beni boşadı
Saat dakika hep seni kuşadı
Her an da sakile gülüşün yeter

Aklımda cevapsız kalan soru var
Sen gittikten sonra sevdin mi hiç yar
Çok zamandır bana bu korku senar
Korkan bu sefile gülüşün yeter

Sen yoktun ben tektim giden hayatta
Senden başka bir el tutmam sıratta
Yolculuk bitmez ki bir kaç fıratta
Bu yalnız nakile gülüşün yeter

Dilara Güney


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK