Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2011 15:51:26
Anadolu Sevgisi

Sen bizim daglari bilmezsin gülüm,
Hele boz dumanlar çekilsin de gör.
Her haftasi bayram,her günü dügün,
Hele yaylalara çikilsin da gör.

Bilmezsin ovalar nasildir bizde;
Kagnilar yollarda,yoncalar dizde...
Saydiklarim damla degil denizde,
Hele bir ekinler ekilsin de gör.

Görmedin sen bizim mavi sulari,
Karlar eriyince kirar yulari...
Köpük olur beyaz,sel olur sari;
Hele tastan tasa dökülsün de gör.

Sen bizim köyleri görmedin ki hiç,
Yollari toz,çamur,evleri kerpiç.
O kirli kabukta,o en temiz iç;
Hele bir yakindan bakilsin da gör.

Anlamaz,bilmezsin sen bizim halki,
Sevgiyi bulasin,yakina gel ki...
Kaliplar gerçegi göstermez belki
Gönül perdeleri sökülsün de gör.

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2011 16:01:30
HER GÜN YAŞAMAK

Işıklı günlerinde düşün,
memleketini, dostlarını, sevgilini,
onlarla kal, dinlen
...bırak kendinden bir şeyler,
bir mağlup akşamın mahzunluğu
silinsin gözlerinden.

Bir kavga sonunu unut.
sen maceralar peşinde değil,
umutsuz bir yolculukta değilsin.

Yaşamak sadece sevmektir, inan bana.
Sevmeyenler dünyamızda yaşamıyor.
Yaşamak suda, toprakta, insanlarda görünerek;
bir zeytin ağacı gibi.
Bir zeytin ağacı gibi, ne güzel
denize yakın olacaksın,
uzayan dallarında, yapraklarında ışık
ta derinlerde köklerin.
Bir zeytin ağacı gibi, bin yıl severek
yaşamak her gün...

Arif DAMAR

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 01 Mar 2011 16:35:14
İsimsiz Bir Aşk Şiiri

Senden her ayrıldığımda
Çılgınca dalgalanan bir insan denizinde
Annesini yitiren bir çocuğun
Ürkek hüznü çöker yüzüme.
Seninle her karşılaştığımda
Sabah kırağısıyla yıkanan çiçeklerin
Cemresi vurur gözlerime.
Seni tam bulduğum anda yitirmenin korkusu
Tam yitirdiğim anda bulmanın sevinci,
Seni treni kalkan bir yolcunu telaşı,
Seni ilk öyküsünü bitiren genç bir yazarın hevesi
Seni kayaları parçalayarak akan bir ırmağın deliliği,
Seni güneşin tembel bakışları altında
Uzanan başakların dinginliği,
Seni bayramlık için para biriktiren
Küçük bir çırağın sabırsızlığı,
Seni bilmem hangi zalim kurşunun
Kırdığı kanadına söz geçiremeyen
Göçmen kuşun çaresizliği,
Seni zorlu yıllardan sonra karşılaşan
Kavga arkadaşlarının neşesiyle,
Batarak kirpiklerime kadar gümüşten denizlere
Vur emriyle aranan bir kaçakmışsın gibi
Taşırım can evimin en saklı yerinde...

Ahmet Ümit

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 01 Mar 2011 18:20:03
kente kapandık kaldık tutanaklarla belli
sirk izlenimlerinden seçmen kütüklerinden
yüzlerimiz temmuzdan ötürü sallanır ve uzar
ve her köşe bir tuzaktır
birer darağacıdır her meydan saati
öğle vaktini kesinlikle gösteren
oysa hep güçlü dağları görmenin zamanıdır

çığlığım uzun uzun kalır içimde
yani güller giyinmiş bir adam nerde ben nerde
rüzgâr bir dirimi dört yöne bölerken tepelerde
ve gece duruşmasından yeni çıkmışken
sabahın terazisi eksik tartar gölgemi

artık öyle açık ki kuşkuya yer yok
kim gelirse gelsin acıya hep yer vardır
tutanaklarda duvar diplerinde ve bazı yerlerde
örneğin çukurova ve mekong köylerinde
acıdır ağacın gölgesini yapan
bunu herkes bilir

kutsal acı besleyen acı sütünü emiyoruz
yatıyoruz seninle terli döşeklerde
saati seninle kuruyoruz bir çalar saati
sen donatıyorsun kalbimizi
kalbimiz çoğu zaman yeterli ve ürkek
kendi çoğunluğunu kendi üreterek

kente kapandık kaldık iki cadde iki alan bir saat
mutsuzluk acıya varana kadar
artık yeminimiz bir tatar gölgesi gibi
öyle bir gölge ki belki çok dardır
kısa vakitlerinde aceleci akşamın

artık öyle açık ki kuşkuya yer yok
acıya hep yer vardır aramızda
dört cepli yeleğim aynı kolaylıkla taşır her şeyi
bozuk paraları da umutsuzluğu da
aynı kolaylıkla tutmuş gibi olurum
güneşin yedi renk ayasını

biliyor musun güçlü dağları görmenin zamanıdır
şimdi bir bağırsan çok iyi biliyorum
ya da üst üste silah atsan
kent tepinir belki bütün kuşlar uçar
belki değil mutlaka
ama
bir tanesi mutlaka kalır.

Acının Coğrafyası/Turgut Uyar

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 01 Mar 2011 18:43:33

ARARSAN


Dağ yolları gibiyizdir, uzağa düşeriz
Ararsan şiirin gurbetinde ara bizi.
Belki rüzgârımız ses verir bir dizeden,
Belki bir imgeye vurur düşlerimiz.

    ŞÜKRAN KURDAKUL


Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 01 Mar 2011 18:51:49
Adak
Sana şiirler okuyacağım, gitme 
Güneşler doğacak yalnızlığımdan 
Sana bir ışık getireceğim 
Büyük aydınlığımdan 

Sana bir dolu umut getireceğim 
Küçük ellerine sığmayacak 
Sana Afrika gecelerini getireceğim 
Sımsıcak 

Sana çiçekler getireceğim 
Bozulmuş güz bahçelerinden 
Sana bir serinlik getireceğim 
Yağmur tanelerinden 

Sana avuç avuç yıldız getireceğim 
Güneşimden başka 
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim 
Köpük köpük dalga dalga 

Sana bir rüzgar getireceğim 
Dağlardan, tepelerden 
Gitme, sana zamanı getireceğim 
Zamanın bittiği yerden


Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2011 19:10:38
Aldanma Cahilin Kuru Lafına

Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın kulu yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır

Kar suyundan süzen ceşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Diz diz eden her sineğin bal'olmaz
Peteksiz arının balı yalandır

İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşleği ameli hali yalandır

Cahil okur amma alim olamaz
Kamilik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır

aşık veysel

Çevrimdışı umran45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 520
  • 1.833
  • 520
  • 1.833
# 01 Mar 2011 21:24:54
 TERKEDEN

Kimdi kimdi kalan
Giden mi suçludur herzaman?
Ne zaman başlar ayrılıklar
Dostluklar biter ne zaman

Her geçen gün bir parça daha
Aldı götürdü bizden
Aynı kalmıyordu hiçbir şey
Değişiyordu her şey
kendiliğinden

Artık çözülmüştü ellerimiz
Artık bölünmüştü yüreğimiz
Birimiz söylemeliydi bunu
Ötekini incitmeden

Kimdi giden kimdi kalan
Aslında giden değil
Kalandır terkeden
Giden de
bu yüzden gitmiştir zaten

 Murathan MUNGAN
 

Çevrimdışı liff

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2011 21:26:00
KARA SEVDA

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlerde yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir.

Cahit Sıtkı Tarancı

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 01 Mar 2011 22:32:26
FEVKALADE MEMNUNUM DÜNYAYA GELDİĞİME

Fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime,
toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum.
Kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen
ve meçhulüm değilken güneşin yanında oyuncaklığı
dünya, inanılmayacak kadar büyüktür benim için.
Dünyayı dolaşmak,
görmediğim balıkları, yemişleri, yıldızları görmek isterdim.
Halbuki ben
yalnız yazılarda ve resimlerde yaptım Avrupa yolculuğumu.
Mavi pulu Asya'da damgalanmış
                                                  bir tek mektup bile almadım.
Ben ve bizim mahalle bakkalı
ikimiz de kuvvetle meçhulüz Amerika'da.
Fakat ne zarar,
Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride, her kilometrede dostum ve düşmanım var.
Dostlar ki bir kerre bile selâmlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.
Ve düşmanlar ki kanıma susamışlar
                                              kanlarına susamışım.
Benim kuvvetim :
bu büyük dünyada yalnız olmamaklığımdır.
Dünya ve insanları yüreğimde sır
                                ilmimde muamma değildirler.
Ben kurtarıp kellemi nida ve sual işaretlerinden,
büyük kavgada
                          açık ve endişesiz
                                                    girdim safıma.
Ve dışında bu safın
                    toprak ve sen
                             bana kâfi gelmiyorsunuz.
Halbuki sen harikulâde güzelsin
                             toprak sıcak ve güzeldir. 


Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.560
  • 42.758
  • 5.560
  • 42.758
# 01 Mar 2011 22:57:14
ÇOCUĞUMU YENİDEN YETİŞTİRMEM MÜMKÜN OLSAYDI 
Çocuğumu yeniden yetiştirmem mümkün olsaydı
 
Ona işaret parmağımı kaldırıp yasaklar koymak yerine,
 
Parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim.
 
Hatalarını daha az düzeltir, onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım.
 
Onu sadece gözlerimle izler, saat kısıtlamaları koymazdım.
 
Daha bilgili olmaya çalışır, daha çok şefkat gösterirdim.
 
Onunla daha çok yürüyüşlere çıkar, uçurtmalar uçururdum.
 
Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine, onunla oyun oynardım.
 
Onunla kırlarda koşar, yıldızları seyrederdim.
 
Onunla daha az çekişir, ona daha çok sarılırdım.
 
Önce benlik saygısı kazanmasını sağlar, sonra bir ev almaya çalışırdım.
 
Ona her zaman katı davranmaz, onu daha çok onaylar ve yüreklendirirdim.
 
Güç konusunda daha az ders verir,
 
Sevgi konusunda daha çok şey öğretirdim

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2011 23:02:55
ÇAĞRIŞIMLAR 

 Çok küçük bir yalanı
Çok büyük bir orantıda
Dinlediniz mi?

Çok büyük bir yalanı
Çok yalın bir doğrultuda
Söylediniz mi?

Gecikmiş bir gizlemi,
Birikmiş bir özlemi
Sakladınız mı?

Gelmeyecek bir gideni,
Olmayacak bir nedeni
Beklediniz mi?

Bir gerçeği erken,
Bir açlığı tokken
Anladınız mı?

Hep mi hep ölecekmiş gibi,
Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi
Yaşadınız mı?

Yalanı sürmeye sürmeye,
Yanlışı görmeye görmeye
Saklandınız mı?

Doğruluğun yönünde,
Doğruların önünde
Aklandınız mı?

Ortamsız bir yaşamda,
Yaşamsız bir ortamda
Harcandınız mı?

     Özdemir Asaf

Çevrimdışı smncn2009

  • B Grubu
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 01 Mar 2011 23:58:00
Baki Kalan

Sensiz giden trenler,
Ufuklarda kaybolan birer ümit
Nehir gibi akmıyor günler Heraklit Heraklit.
Zaman masal kuşlarına benziyor
Abûs, kocaman, sâkit.
Ve geceleri
Alnında dolaşır biteviye
Kirli, soğuk pençeleri.
Yıldızları söndürmüş fırtına
Batan bir gemidesin
Senden ne kalacak yarına
Kıyılardan imdat isteyen,sesin

Cemil Meriç

Çevrimdışı ajda35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.680
  • 33.292
  • 7.680
  • 33.292
# 02 Mar 2011 00:09:59
                   SİTEM
...

Ben ona sıkıntılı güz günlerinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim
Kırmak ...istememiştim duygu filizlerini
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek
Acıyı bile ters yüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde

Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda
Sıcacık bir sığınak olayım istemiştim
İnsanlar içinde üşüdükçe
Güvenle gelebileceği

Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince
Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim

Ben ona sabah olamasam da
Dingin bir ikindi olayım istemişimdir
Herşeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin
Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle
Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına
Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını
Dinlendireyim istemiştim
Üşütmek istememiştim.

Ben ona,sevgi bir büyük derin deniz
Ömür bir köpüktür demiştim dalgaların ucunda
Uçuşan kırılan dağlan çoğalan;
Mavi resimler çizerek nemli bir sesle
Kentin,yürüyüşüyle güzelleşen yollarına...
Ne köpüksüz deniz,ne denizsiz köpük olur
Ve kimse bilemez demiştim hangi kıyılara vuracağını...
Alıp o ak köpüğü avuçlarıma,zamansız
Öldürmek istememiştim,çarparak yüreğimin kayalarına...

Ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında
Gecikmiş... İnce... Güzel ve uzak...
Biraz da kendime istemiştim
Sevgi adına...

          Şükrü ERBAŞ

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 02 Mar 2011 00:37:42
bana neyi ver ve şarkı söyle

bana neyi ver ve şarkı söyle, çünkü şarkı varlığın/sonsuzluğun sırrıdır
ve neyin inlemeleri varlık sona erdiğinde bile devam eder

sen hiç saraylar yerine benim gibi ormanı evin saydın mı?
sen hiç dereler boyunca yürüyüp kayalara tırmandın mı?

sen hiç ıtırlara bürünüp nurla kurulandın mı?
sen hiç tan vaktinde havadan kadehlerle şarap içtin mi?

bana neyi ver ve şarkı söyle, çünkü şarkı en iyi ibadettir
ve neyin inlemeleri hayat sona erdiğinde bile devam eder

sen hiç ikindi vakti benim gibi asmaların arasında oturdun mu
dallar altın avizeler gibi sarkarken?

sen hiç geceleyin otları yatak tutup üstüne gökyüzünü örtündün mü
geleceği umursamadan, geçmişi hatırlamadan?

bana neyi ver ve şarkı söyle, çünkü şarkı gönüllerin dengesidir
ve neyin inlemeleri bütün günahlar tükendiğinde bile devam eder

bana neyi ver ve şarkı söyle, derdi devayı unut
çünkü insanlar suyla yazılmış satırlardan başka bir şey değildir


Halil CİBRAN

(   Bu şiirin şarkısı : Fairuz - Aatini Nay ) dinlemenizi tavsiye ederim

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK