Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.560
  • 42.757
  • 5.560
  • 42.757
# 26 Şub 2011 21:55:53
HAYAT;
çetele tutmak değildir.
Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın,
çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek de değildir.
Kimi öptüğüni hangi sporu yaptığın,
kimlerin seni sevdiği de değildir.
Hayat ayakkabıların, saçın, derinin rengi de değildir.
Nerede yaşadığın veya hangi okulan gittiğinde değildir.
Aslında hayat, notlar , para, giysiler,
girmeyi başardığın yada başaramadığın okullarda değildir.

HAYAT,
Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk, şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine
sevgiyi koymaktır.
Hayat kıskançlığı yenmek,
önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ne demek istediğindir.
İnsanların sahip oldukları değil,
kendilerini olduğu gibi görmektir.
Herşeyden önemlisi, hayatı başkalarının
hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı
seçmektir.
İşte hayat bu seçimden ibarettir.

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 22:47:55
GEL

Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz
Gayri dünya bana aralandı gel
Derildi defterim artsız arasız
Üst üste dizildi sıralandı gel

Yâri görse idim haftada ayda
Sevip ayrılmaktan ne buldum fayda
Azrail göğsümde canım hay hayda
Ciğerimin başı yaralandı gel

Karac'oğlan der ki başa yazıldı
Gözüm yaşı ceyhun oldu süzüldü
Kefenim biçildi, kabrim kazıldı
Mezarımın üstü karalandı gel

KARACAOĞLAN

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Şub 2011 22:53:25
Kusura Bakma Dünya. ~
Kusura bakma dünya, biz seninle anlaşamıyoruz.
Ya ben sana fazla geliyorum,
Ya da sen benim hayallerim...e dar geliyorsun.
Ayır bizi hakim bey.
...Zaten görücü usulü evlendik.
Ne ona sordular bunu alır mısın? diye,
Ne de bana sordular dünya'ya gelir misin? diye...

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 26 Şub 2011 23:20:24
İyi bak kabına, olmasın delik,
Boşuna taşırsın gider gündelik.
Anında olmalı ettiğin iyilik,
Alem duysun diye inayet etme.

Kabe'den maksadın varmaktır yara,
Kör gibi taınma kara duvara,
Hızır'ı ararsan kendinde ara,
Bulamadığın gibi rezalet etme.

Muhabbet herkesin aklını çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez,
Alemden çekinme zarar gelmez,
Sen kendi kendine ihanet etme.

Şen şakrak gönlüne hicran dolmasın,
Gençliğin gülşeni gamla solmasın,
Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
Özünden çok büyük kabahat etme..

Neyzen Tevfik

Çevrimdışı gazili0606

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.533
  • 15.375
  • 6.533
  • 15.375
# 26 Şub 2011 23:55:20
Yaşamak

Kimi eskidiği için yaşar
Kimi yaşadıkça eskir
Ne tohumda keramet
Ne toprakta
Ne başakta
Marifet yaşamakta

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 27 Şub 2011 01:04:08
Üstüm kalsın!

Aynı suda ikinci kez yıkanmak imkânsız değil, boğulmakmış!”

Yalanlarınızın eline bakarken gözlerim, dürüstlüğünüzü bana gösterdiniz
Size inandım
Size hep, inanırdım!
Dürüsttünüz
Ve acımasız!
Öldürmeyi canıma ödül sayıp, beni kendi hatalarımla vurdunuz
Serseriliğimi, sessizliğinize dinleyici yaptınız
Sustunuz! Günlerce…
Konuşmadınız! Aylarca…
Daha yanacak yanımın kalmadığını anladığınız da, çıkıp geldiniz
İçimin içine…
Asıl yerinize, asilce oturdunuz
Gitmeleri silmiştiniz
Size inandım
Size, hep inanırdım!

“Aynı suda ikinci kez yıkanmak imkânsız değil, boğulmakmış!”

Gördüğüm yüzünüze, suların durgunluğunda bakmışım meğer
İlk gel-git’te gideceğinizi bildiğim halde
Kandım gelmenize
Kopardığım ilk fırtınada gittiniz, gelen dalganın gitmesini beklemeden gittiniz!
Her şeyinizi alıp da gittiniz
Hiç gelmemiş gibi, gittiniz!
“Bilmediniz”

Şüpheleriniz, beynimi kemirirken ‘senaryo yazıyorsun’ dediniz
Şüpheleriniz, içimi çürütürken ‘zaman’ dediniz
Şüpheleriniz, artık belimi bükerken, yüzüme kapılar çarptınız!
Beni, kendi gözümden düşürdünüz
Acı çekiyordum
Ne acı ki, acı çektiğimi canınızı yaktığımda anladınız
Ve daha acı ki, sizin canınız yanınca, benim canım daha çok yandı!

Ben kelime kelime kim’lere ulaşırken, ‘neden’ yoktu
Lügatinizde Sormadınız!
Nasıl’ın açıklaması, gereksiz bir tartışmanın açılışıydı sizin için
Çelişkisiz karakterinizle, içinizin rahatladığı son’a vardık
Sonuç: Dudaklarınız arasından çıkan sonsuz suskunluk…

“Şimdi”

Bu hiddet benim!
Kimse sahiplenmesin!
Bütün suçlar ‘yine’ benim!
Kimse, nezaketini araya verip, suçtan pay çıkarmasın kendine!
Nesnelerinizin, kelimelerinizin, zamanınızın, sevginizin ziyanlığına yanmayın!
Hasarı tespit edin yeter!
Bedelini, fazlasına canımı ekleyip ödeyeceğim!
Sıyrılıp çekilirken aranızdan, ‘üstüm kalsın’ diyebileceğim!
Meğer siz, nasıl da yetermişsiniz size!
Bilemedim…
Sağ olun, sizi sevmeme izin verdiğiniz için ve beni sevdiğiniz için…
Üstüm kalsın!

Kahraman TAZEOĞLU

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2011 09:45:29
HOŞÇAKAL

Sen hiç görmedin
Su vermeye benzedik
Plastik çiçeklere
Hiç görmedin

Sen hiç görmedin
Dans ettik durmadan
Kırık camlar üstünde

Sen öyle sana benzeyen her şey gibi
Erirken avuçlarında ben
Unutuyorum

Hoşçakal
Olacaklar sensiz olsun
Daha durmam boşluklarında ben
Unutuyorum

Sen hiç görmedin
Baştan böyle yazılmış
Yok kimsesi kimsenin
Hiç kimsenin

Sen hiç görmedin
Sonu baştan yazılmış
Bitti bitti bitti kelimelerim.

Sen öyle sana benzeyen her şey gibi
Erirken avuçlarında
Ben unutuyorum

Hoşçakal
Olacaklar sensiz olsun
Daha durmam boşluklarında ben
Unutuyorum

Hoşçakal
Olacaklar sensiz olsun
Daha durmam boşluklarında ben
Unutuyorum

Hoşçakal
Olacaklar sensiz olsun
Daha durmam boşluklarımda ben
Unutuyorum
Unutuyorum

Çevrimdışı ~Sükut-u HayaL~

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.081
  • 6.760
  • 4.081
  • 6.760
# 27 Şub 2011 11:36:40
YAZMAM DAHA AŞK ŞİİRİ

Oydu bir bakışta  tanıdım onu
Kuşlar bakımından uçarı
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
Nerden uzatmışsa tenha boynunu

Dünyanın en güzel kadını oydu
Saçlarını tarasa baştan başa rumeli
Otursa ama hiç oturmaz ki
Kan kadını rüzgardı atların
Hep andım ne yaşanır olduğunu

En çok neresi mi ağzıydı elbet
Bütün duyarlıklara ayarlı
Öpüşlerin türlüsünden elhamra
Sınırsız denizinde çarşafların
Bir gider bir gelirdi işlek ağzı

Ah şimdi benim gözlerim
Bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor
Bir kadın gömleği üstümde
Günün maviliği ondan
Gecenin horozu ondan

Cemal Süreya

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2011 12:07:35
Dünyanın size de bir kral gibi davranmasını istediğinizde,
Sadece bir aynanın karşına gidip, kendinize bakın...
...Ve o yüzün size ne dediğini görün...
Ne babanız, ne anneniz, ne de eşiniz,
O anda üzerinizde etkisi olan;
Söyledikleriyle hayatınızı etkileyen
Aynada size bakmakta olan kişi...
...
Ve sizin için harika bir dost ya da arkadaş diyebilirler,
Fakat aynadaki yüz, tam gözlerinin içine bakamıyorsanız,
İşe yaramazın biri olduğunuzu söylüyor.
Hoş tutmanız gereken kişi kendinizsiniz, boş verin gerisini,
Çünkü yolun sonuna kadar kendinizle gideceksiniz.
...
Aynadaki yüz dostunuzsa,
Geçtiniz demektir en zor sınavınızı.
Kandırabilirsiniz tüm dünyayı,
Ve geçerken yanlarından herkes sizi tebrik edebilir,
Fakat yolun sonundaki hediyeniz,
Kırık bir kalp ve gözyaşları olacaktır,
Eğer aynadaki yüzü aldattıysanız...

---Dale Wimbrow---

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2011 12:27:46
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var 
      
Yaşadıklarımdan ögrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel muzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
 

Ataol Behramoğlu   
 


Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2011 15:47:03
Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm

Vara vara vardım o kara taşa
Hasret ettin beni kavim gardaşa
Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm

Nice sultanları tahttan indirdin
Nicelerin gül benzini soldurdun
Niceleri gelmez yola gönderdin
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm

Karacoğlan der kondum göçülmez
Acıdır ecel şerbeti içilmez
Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
 
 
karacaoğlan

Çevrimdışı handsome

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.263
  • 3.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2011 15:50:42
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir ümit türküsü
Kar yağmış dağlara , bozulmamış örtüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerlerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum ,geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Beklesen de olur , beklemesen de
Ben bir gökkuruşum sırmalı kesende
Gecesi çok süren karlar buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa seni bana
Geleceğim diyorum,takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarımı aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtmem, ne olur takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri saracağım ben
Yeter ki bir çağır çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalarda geleceğim sana
On iki ayın birisinde,kesin takvim sorma bana
ıhlamurlar çiçek açtığı zaman

Bak işte notalar karıştı ,ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmur arsız
Ey benim yeni alfabemdeki kadim elif
Ne güzellik ,ne tad var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum biraz mühlet tanı bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Ihlamur çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sadığım ,sadığım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bahattin KARAKOÇ

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 27 Şub 2011 16:05:24
  VAY KURBAN

   Dağlarının, dağlarının ardı,
   Nazlıdır.
   Uçurum kıyısında incecik bir yol
   Gider dolana - dolana,
   Bir hastan vardır, umutsuz,
   Belki Ayşe, belki Elif
   Endamı kuytuda başak,
   Memesinin, memesinin altında,
   Bir sancı,
   Bir hayın bıçak...

   Ölüm bu,
   Fıkara ölümü
   Geldim, geliyorum demez.
   Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,
   Ya da seher, mahmurlukta,
   Bakarsın, olmuş olacak.
   Bir hastan vardı umutsuz,
   Hasreti uykularda,
   Hasreti soğuk sularda.
   Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
   İki mavi, kocaman korku çiçeği,
   Açar, derin kuyularda...

   Dağlarının, dağlarının ardı korkunçtur.
   Hiç akıl edip de düşünen var mı?
   Gün kimin hesabına tutar akşamı,
   Rahmetinden kim demlenir bulutun,
   Hayırlı evlat makina
   Nasıl canavar kesilir.
   Kurdun, karıncanın rızkını veren
   Toprak nasıl ayartılır,
   Yüz vermez topal öküze,
   Ve almaz koynuna kara sabanı.

   Sepetçioğlu'm kömür işçisidir,
   Mavzer değil, kürek tutar Urfalı Nazif
   Mal, haraç - mezattır,
   Can, pazar - pazar.
   Kırmızı, ak ve esmer,
   Yumuşak ve sert buğdaları
   Yaratan ellerin sahibidir bu,
   Kör boğaz, nafaka uğruna,
   Haldan düşmüş, tebdil gezer...

   Dağlarının, dağlarının ardı
   Nasıl anlatsam...
   Ağaçsız, kuşsuz, gölgesiz.
   Çırılçıplak,
   Vay kurban...
   "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda."
   Yiğitlik, sen cehennem olsan bile
   Fedayı kabul etmektir,
   Cennet yapabilmek için seni,
   Yoksul ve namuslu halka.
   Bu'dur ol hikayet,
   Ol kara sevda.

   Seni sevmek,
   Felsefedir kusursuz.
   İmandır, korkunç sabırlı.
   İp'in, kurşun'un rağmına,
   Yürür pervasız ve güzel.
   Sıradağları devirir,
   Akan suları çevirir,
   Alır yetimin hakkını,
   Buyurur, kitabınca...

   Gün ola, devran döne, umut yetişe,
   Dağlarının, dağlarının ardında,
   Değil öyle yoksulluklar, hasretler,
   Bir tek başak tanesi bile dargın kalmayacaktır,       
   Bir tek zeytin dalı bile yalnız...
   Sıkıysa yağmasın yağmur,
   Sıkıysa uyanmasın dağ.
   Bu yürek, ne güne vurur...
   Kaçar damarlarından karanlık,
   Kaçar, bir daha dönemez,
   Sunar koynunda yatandan,
   Hem de mutlulukla sunar
   Beynimizin ışığında yeraltı.

   Her mevsim daha genç, daha verimli,
   Sunar, pırıl - pırıl, sebil,
   Ömrünün en güzel aşk hasadını,
   Elimizin hünerinde yeryüzü.
   Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar,
   Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe
   Şafakla doğan işgücü.
   Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür,
   Ol kitapta böyle yazılıdır,
   Ol sevda, böyledir çünkü...

                      Ahmed ARİF

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Şub 2011 16:08:56
Ne hesabını veremeyeceğim bir günüm oldu ne de vicdanımı lekeleyen bir geçmişim.
Ne hissettiysem onu söyledim, onu yaşadım.
Yaşadığım bir tek andan bile pişmanlık duymadım.
Asla keşkelerim olmadı.
Hiçbir zaman kendimle vicdan mahkemesi yapmak zorunda kalmadım.
Karşıma bazen gerçek yüzler , bazen sahteler çıktı ama olsun ben yine sadece hislerimle yaşadım.
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim, ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim , sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim,bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım , bazen belki de kırdım.
Ama hata insana mahsustur dedim. Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yine de affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu. Ben aldanmadım.
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için...
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için...
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar.

---Can Yücel---

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 27 Şub 2011 18:50:01
DAVET. ..

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
Bilekler kan içinde, dişler kenetli
ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim!
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!

 NAZIM HİKMET

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK