Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 19 Mar 2011 23:37:43
KIRILGAN

Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.
MURATHAN MUNGAN

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 19 Mar 2011 23:56:52
Köle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri
için felsefe yapıyorlardı, çünkü
Ekmeklerini köleler veriyordu onlara;
Köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için
Felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini
Köle sahipleri veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya.

Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri
İçin ekmek yapıyorlardı, çünkü
Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara;
Felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri
İçin ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini
Felsefe veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya.

Felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin
Felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin
Ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi.
Ekmeğin sahipsiz felsefesini
Felsefenin sahipsiz ekmeği.
Ve yıkıldı gitti Likya.
Hala yeşil bir defne ormanı altında.    

   —Melih Cevdet Anday

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 19 Mar 2011 23:59:38
Saate bakmayı öğrenince herkes yaşlanır
İki kere iki dört edince ben de yaşlandım
Cam kenarında yolculuğa benzerdi yaşamak
Manzaralar ve sorular art arda birikince
Zordu yorgunluğu katlayıp bir yastık yapmak

Şimdi uzak bir yerde günleri çekiştiriyor kuşlar
O kuşlar kadar günlerin de ömrü çok kısa
Oysa benim ağacım yontulmak için fazla budaklı
Ellerimi havaya kaldırmam hiçbir yoklamada
Çünkü rehnetmem edersem fethederim bir kalbi
Kim gelirse yanıma kimin yeri varsa yanımda
Yaşayacak kadar eski bulur beni ölecek kadar yeni

Düşün, kırılan parmağını nasıl doğrultur insan
İşte öyle doğrultuyorum şimdi bu şiiri
Şairler kendinden bahsedecek kadar yalnızlar
Ölmek de bir dil alışkanlığı artık sevmek gibi
Kahvelerin hatırı kalmadı bunu cezveler iyi bilir
Kırık parmağa sorarsan yamandır dünyanın hali
Sessiz harflerden sakınmalı, susmak tehlikelidir    

—Mustafa Köneçoğlu

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 20 Mar 2011 02:22:54
Bu gün men seni gördüm,
Salam vermek istedim,
Yüzünü yana tutdun.
Soyle, yıllerden beri
Kalbimizin bir duyub
bir vurduğu yılleri,
sahi, ne tez unutdun?
Beş yıldır gozümüzden akan o kanli seller,
Bir selama deymedi?
Heç yüzüme bakmadan yanimdan nece gecdin?
Sen askin salamini qorkuyami deyisdin?
Yoksa sen oz ahdine, ilqarina ag oldun?
O qeder yakin iken, bu qeder uzaq oldun.
Sirin guluslerimiz, aci feganlarimiz
Bir selama deymedi?
Qaygili anlarimiz, qaygisiz anlarimiz
Bir salama deymedi?
Sen neyledin, bir dusun!
Yalniz şindi anladim; ahh, sen daha benim icin
Elyetmez bir ciceksen,
Yasanmis gunlerim tek geri donmeyeceksen!…
Kop ey tufan, es ey yel! Hezel olum, tokulum
Duz bes il yureyimde
Beslediyim mehebbet, bir selama deymedi.
Bir gunluk hesretime doze bilmeyen, gulum,
Bes ne oldu? Bu hesret bir selama deymedi?
Getdin, dalinca bakdim, can ayrildi canimdan,
Sen nece etinasiz ote bildin yanimdan?
Ah cekdim, basim uste yapraklar esdi, gulum,
Senin kalbin esmedi.
Arkana da bakmadin!
Niye senin yolunu mehebbetin kesmedi?…
Kazancimiz de, bumu?
Verilmeyen o selam elvedamiz oldu mu?
Sen mene zulm eyledin, mene zulm yarasir.
Bir selama deymeyen aşka ÖLÜM yarasir!

Bahtiyar Vahabzade

Çevrimdışı sanalizasyon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Mar 2011 04:42:48
Zaman durdu
Bir gurbet olmuşken Ankara yüreğimde
Ellerim tutuldu sanki dudaklarım kendime kilitlendi
Hoşçakal sevgilim
Yüreğim durdu
Ne de heyecanla çarpardı
Sana dokunurken ellerim
Tenin beni örterken sevgiyle
Hoşçakal sevgilim
Yaşam durdu kapanıyor gözlerime dünya
Nerede mavi mutluluklar
Nerede sevdamız ve yarın umutlarımız
Hoşçakal sevgilim
Zamanım doldu
Hep birşeyler vermeye çalıştım sana
Bir ömrümü yalnızca sevgi vererek geçirebilirdim
Ama sizin vermeye pek değil hiç vaktiniz olmadı
Hoşçakal sevgilim Hoşçakal sevgilim

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 20 Mar 2011 09:57:58
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu.

Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına
düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte.
Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan
başın ve gülen gözlerin vardı, ne güzeldiler

Sen bilmiyordun, ben seni seviyordum.

Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara,
vitrin camlarına kaldırımlara çarpıyordu. Geri döüyordu
çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum
herşeyi, her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı
oluyordun, birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun.
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Döemeçler geçiyor,
köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan suların
üzerinden atlıyorduk. Cesurduk Ufuk çizgisi maviydi,
gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller.

Ben seni seviyordum, bilmiyordun.

Sevinçlerim oluyordun arasıra, sen hiç bilmiyordun.
Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten
sonra yağmurlar yağdı serin haziran akşamları
Sonra bir gün uzaktan gördüm seni. Saçların
bana inat, başın her şeye meydan okuyarak.
İşte yine aynı Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi.
Değiştik sanıyordum.

Ve sen yine bilmiyordun.

(alıntı)

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 20 Mar 2011 09:59:08
BEN SUSTUM UZAKLARDAKİ YAR...

Bak ben sustum,sustum be belalim sustum
Dudaklarimin arasinda ki sarki,
Saclarimi oksayip giden rüzgar,
Yüregimin kaniyla yazdigim siirler,
Akan deryalar,nehirler sustu
Sustu be uzaktaki yar sustu
Hep konustumda ne oldu ki;
Bitkin,kirgin,perisan yasadim
Kanimla yazdim yüregime nakisladim
öyle cok sevdim ki seni
Sevdim de ne oldu ki;
Kara sapli bicak sirtimda yasadim
Sabahlara kadar inleyip,
Günesi göz yasimla selamladim
Hayallerime yazdim,düslerimde topladim
Yüregime koydum seni,
Yüregimin en derin yerine
Koydumda ne oldu ki;
Ben sustum sen söyle uzaktaki yar
Söylesene gönül yaram ben zaten hep susmadim mi
Bu dört duvar arasina hapsedilip,
Susmaya makkum edilmedim mi
Kizim diye sevmek hakkim degil mi
Seni hayal edip seni sensiz yasamadim mi
Duvardaki resmine bakip bu gözler ,
Kahir dolusu aglamadi mi
Ben sustum yigidim sen söyle ben sustum
Söylesene hasretim sana deyilmiy di;
Bu yalvarislar,bu yakarislar
Canim gibi sevmedim mi seni,
sevipte canima katmadim mi
Söyle be uzaktaki yar ;
Ismini dudaklarima hece yapmadim mi
ALLAH´imdan sonra ,sana tapmadim mi
Seni mavi bulutlara yazip ,
Düslerimde toplamadim mi.
Sana olan sevdami söyle ;
Yildizlara haykirmadim mi
Ben haykirdikca,yildizlarim bir bir kaymadi mi
Söyle düsmedimi yildizlarim düsüp kaybolmadi mi
Gök yüzü birden kararip ,
Simsekler cakip , kasirgalar kopmadi mi
Cehennem gibi yanan yüregimin üstüne,
Yagmurlar yagmadi mi,
Yagmurlarin yüregimi söndürmedigine sahit olmadin mi
Hep sana yanmadimi yüregim söyle yanmadi mi
Ben sustum be adamim ben sustum sen söyle ;
Ben zaten hapsedilip susmaya makkum edilmedim mi
Kirli bir gömlek gibi cikarilip atilmadim mi
Sabahi olmayan yorgun gecelerle hayalinle girmedim mi
Hep ayni iskenceyle sabahlari beklemedim mi
Söylesene birtanem sevdanla yüregimi daglamadim mi
Ayaz geceleri sensiz titreyerek bitirmedim mi
Söyle yarim ben sustum , ben zaten hep susmadim mi
Nemli kirpiklerimde sensiz geceleri öldürmedim mi
Yüregim sizlarken , yarali gönlüme kirilmadim mi
Yüregime hep ayni aci , hep ayni iskence dolmadi mi
taptimda sana ne oldu ki ;
Hep yikilip kahir dolusu agladim
Ayaz geceleri ugrunda titreyerek yasadim
Diz cöküp önünde avuc acip yalvardim
Yalvardimda sana ne oldu ki ;
Kalbinin dilencisi , yüreginin kölesi oldum be belalim
Ah!!! Ah!!! yüregim kaniyor , gözlerim agliyor
Tükendim be yigidim tükendim
Yoruldum , halim kalmadi , yikildim oldugum yere
Yikildim be delikanlim yikildim ,
Ben sustum be adamim ben sustum
Yemin ederim ki sustum
Gönlümden her seyi alip giden kasirga sustu
Hep söylemek istedigim o sarki var ya ;
Dudaklarimin arasindaki o sarki sustu
Penceremin camina vuran yagmur damlalari sustu
Yüregim sustu konusan dilim sustu
Ben sustum uzaktaki yar sen söyle
Ben sustum , sustum , sustum , sustum ,
SUSTUM

(alıntı)

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Mar 2011 11:00:06
Yaşadığımı işitmek istiyorum
Bir ses uzaktan yakından ya da içimden
Düşen yaprak örneğin
Kağıt hışırtısı olsun
Ya da eski tahtaları içten kemiren bir kurdun çıtırtısı
Bir inilti derinden
Damlayan su
Bir elektrik düğmesi çıt diye
Çok uzaklardan yankılanan duyulur duyulmaz
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir ses
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı görmek istiyorum
Bir ışık uzaktan yakından ya da içimden
Sesindeki pırıltıya
Gözündeki ışıltıya benzer
Bir kibrit çakımı
Bir yanıp sönse yeter
Sabahın yağan toz mavisi göğsünde çıplak
Ya da gün batımı pembesi dudak
Bir yıldırım hızında çizilsin
Bir şimşekçe yazılsın karanlığım
Bir fener ki uzaklığı bilinmeyen
Bir yıldız parlayıp sönen
Dişlerinin aydınlığını
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir ışık
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı duymak istiyorum
Bir ısı uzaktan yakından ya da içimden
Tenine ilk dokunduğum zamanki
Elini ilk tuttuğum
Yüreğimi kanatlandıran o titreşim
Kanı geçiyor kanıma sandığım
Öyle bir değdin ki varla yok arası
Ve yanarken ateşten ellerim
Yatak çarşafının apaklığında duyduğum serinlik
Ve sevgiyi sende bulduğum ilk
O ılıklığa değinmek yerine
Uzak düşlerde olsa da yeter
İçindeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir değini
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı koklamak istiyorum
Bir koku uzaktan yakından ya da kendimden
Kulak memelerinde şebboy
Saçlarında o koku
Ki öptükçe öpüldükçe büyüyen
Her yel estikçe getirir düşlerime
Koklarım çok uzaklardaki anılardan seviyi
Bir yel esmiş mi esmemiş mi
Bir kıpı dal oynasa
Bir yaprak kıpırdasa
Duyulur duyulmaz olsa da
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir koku
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı tatmak istiyorum
Bir tat ki uzaktan yakından ya da kendimden
Ağzımda dilimde damağımda
Bir buruksu mutluluk sandığım
Salt benim diye aldandığım
Kendi yalanlarıma kandığım
Arttı yaşadıkça duyduğum acı
Yitirmemek için o acıyı çoğaltırım
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir tat
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

AZİZ NESİN/

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 20 Mar 2011 11:04:24
İnsanlar
İnsanlar da ülkelere benziyor
Sınırları var, yüzölçümleri
Yasaları var
Bayrakları, ilkeleri
Kimi dağlık bir arazidir.
Kimi kıraç
Kimi bereketli
Kimi dardır
Kimi engin gözalabildiğince
Kiminin sınırlarından sıkı pasaport denetimiyle girilebilir.
Elini kolunu sallayarak girersin kiminden içeri
Sonuçta ne küçümse insanları kızım
Ne de önemse gereğinden çok
Ama anlamaya çalış
Nedir ve ne kadar genişleyebilir yüzölçümleri


Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.431
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Mar 2011 11:14:58
   
Çakıl

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde


Bedri Rahmi Eyüboğlu

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Mar 2011 11:25:57
..
Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
...Aramızdaki uzaklığın karanlığında..

Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni..
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az..
Ve zamanla..

Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında..
Görmüyoruz birbirimizi..
Usul usul sis iniyor..
Kopmuş yollara..
Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim sevgilim
Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..

Artık daha az seviyorum seni..
Unutur gibi..ölür gibi daha az..
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini..
Kolay değildi..
Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben..
Kaç acı birden imtihan etti beni..
Bir tek gece vardır insanın hayatında..
Ömür boyu sürer nöbeti..
Bu da öyleydi..
İyi ol..
Sağ ol..
Uzak ol..
Ama bir daha görme beni...

Murathan MUNGAN

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Mar 2011 12:21:25
Gurbet

Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
Ne söylemez, akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet!

Titrek parmağınla tutup tığını.
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda, emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet

Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk dertlerimi gözümde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet!..

Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 20 Mar 2011 12:27:47
SEN BEYAZ BİR KADINSIN

asıl büyük sarhoş benim
uzaktaki
ben ki tek damla şarap içmedim
ekmeğin beyaz zeytinin siyah
olduğunu biliyorum
asıl büyük sarhoş benim
uzaktaki
benim kusturucu sarhoşluğum
yoksulluğum

yüzüme bakmasan da
yağmura düşürsen de gözlerini
gözlerime bakmasan da ne kadar
o kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor
uykularımda nefesinin sıcaklığı
o kadar
hangi akşam kapımı çalan sen değilsin
sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
gözbebeklerimde duran
umutsuzlandığım her akşam
senin rüzgârın almıyor mu
uğultulu yorgunluğumu
yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman
ellerimden sımsıkı tutmuyor mu senin
iyimserliğin

ben bu tezgâhı kurdumsa senin için kurdum
senin için dokuduğum basma ve pazen
denizin yeşilinden süzdüğüm balık
göğün mavisinden çaldığım kuş
senin için
felsefe okudumsa
iktisat okudumsa gece yarıları
boğazım kurumuş içim bir kalabalık
sıcacık mısralar okudumsa yunus' dan
senin için okudum
geceyarıları

sen beyaz bir kadınsın
uzaktaki
GÖZLERİN AKLIMDAN ÇIKMIYOR
sen beyaz bir kadınsın
karanlıkları dinleyen
uzaktaki
sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda
yorgun başını
üşümüş yastığına koyuyor musun
uyuyor musun

ATTİLA İLHAN

Çevrimdışı galipkudalak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.129
  • 10.546
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Mar 2011 12:45:37
O ERLER Kİ ...
O erler ki, gönül fezasındalar,
Toprakta sürünme ezasındalar.

Yıldızları tesbih tesbih çeker de,
Namazda arka saf hizasındalar.

İçine nefs sızan ibadetlerin,
Bir biri ardınca kazasındalar.

Günü her dem dolup her dem başlayan,
Ezel senedin imzasındalar.

Bir ân yabancıya kaysa gözleri,
Bir ömür gözyaşı cezasındalar.

Her rengi silici aşk ötesinde renk;
O rengin kavuran beyasındalar.

Ne cennet tasası ve ne cehennem;
Sadece Allah ' ın rızasındalar. N.FAZIL

Çevrimdışı busenur

  • Uzman Üye
  • *****
  • 608
  • 1.874
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 608
  • 1.874
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Mar 2011 13:44:19
Aşk İki Kişiliktir

Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni, sevdiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiçbir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
                           Ataol Behramoğlu

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK