Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 18 Mar 2011 19:20:11

FEVKALADE MEMNUNUM DÜNYAYA GELDİĞİME


Fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime,
toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum.
Kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen
ve meçhulüm değilken güneşin yanında oyuncaklığı
dünya, inanılmayacak kadar büyüktür benim için.
Dünyayı dolaşmak,
görmediğim balıkları, yemişleri, yıldızları görmek isterdim.
Halbuki ben
yalnız yazılarda ve resimlerde yaptım Avrupa yolculuğumu.
Mavi pulu Asya'da damgalanmış
bir tek mektup bile almadım.
Ben ve bizim mahalle bakkalı
ikimiz de kuvvetle meçhulüz Amerika'da.
Fakat ne zarar,
Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride, her kilometrede dostum ve düşmanım var.
Dostlar ki bir kerre bile selâmlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.

Ve düşmanlar ki kanıma susamışlar
kanlarına susamışım.
Benim kuvvetim :
bu büyük dünyada yalnız olmamaklığımdır.
Dünya ve insanları yüreğimde sır
ilmimde muamma değildirler.
Ben kurtarıp kellemi nida ve sual işaretlerinden,
büyük kavgada
açık ve endişesiz
girdim safıma.
Ve dışında bu safın
toprak ve sen
bana kâfi gelmiyorsunuz.
Halbuki sen harikulâde güzelsin
toprak sıcak ve güzeldir.


Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 18 Mar 2011 19:38:50
DENİZ TÜRKÜSÜ

Deniz dediğin bir tarladır
Gülü gül, dikeni diken, tohumu tohum
Toprak gibi verimli, toprak gibi cömert
Betine bereketine kurban olduğum

Deniz dediğin bir tarladır
Uçsuz bucaksız bir tarla
Göbeği insanlarla kesilmiş
Çilesi insanlarla

Deniz dediğin bir tarladır
Sözü pek, eli ağır
Dost gibi güldürür insanı
Dost gibi ağlatır.

Deniz dediğin bir tarladır
Anadır, babadır, kardeştir
İnsan eline hasret
İnsan eli değer değmez ürperir
Binbir yerinden çatlar sevincinden
Nesi var, nesi yok çıkarır verir,
İnsan eli değmemiş denizlere bir damla alınteri
Bulutlar dolusu rahmetten mübarektir.

Deniz dediğin bir tarladır
Bulutlar, güneşler dibindedir
Geceler gündüzler dibindedir
Yıldızlar mevsimler dibindedir

Zifiri karanlık güller açılır dibinde
Bağlar, bahçeler kat kat, katmer katmer, deste deste
Bağlar, bahçeler zifir karanlık güller
İnsan eline hasret beklemekte.

Deniz dediğin bir tarladır
Kapılar açılır içinde kapılar
Bitip tükenmeyen bereket kapıları
Balıklar akıp gider bölük bölük tabur tabur
Alı al moru mor sarısı sarı.

...
Deniz dediğin bir tarladır
Üstünde başı boş rüzgâr
Gönlünce at oynatır
Üstünde bir avuç tuzlu köpük
İçinde milyonlarca yürek
Milyonlarca öpücük
Bir insan eli arar konacak
Bir insan eli muhkem, sıcak

Hey benim
Boydan boya cömert denizlerle çevrili
Güzel memleketim
Bu yaz tenha denizlerinde yıkandım
İnsan eli değmemiş ormanlar gibi vahşi
Dağ başında unutulmuş küçük kundaklar gibi yetim.


  Bedri Rahmi Eyüboğlu

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 18 Mar 2011 20:55:15
TAŞINIYORUM...

Bu gün kafam bozuk
Formunda değil
Elimde kalemim düşünüyorum
Bu sokaklar tatmin etmedi beni
Yarın başka yere taşınıyorum

Kaldığım bir kaç hafta
Yıl geldi bana
Damlayan göz yaşlarımdı
Sel geldi bana
Buralarda yaşamak zor geldi bana
Yarın başka yere taşınıyorum

(alıntı)

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 18 Mar 2011 21:07:13
YAŞAMIN TARİFİNİ BEN YAPAMAM
Yaşamın tarifini ben yapamam
ama öyle uzun ki yaşam
yarısı otuzbeş değil
ve yaşam o ki
otuzbeş garanti değil
Değmez bir an yada bir ömür
yaşanmışlığın tadı
yıllarla ölçülü değil.

Ülkü Odabaş 1975 - 1996
Habere giderken kendisi haber olan stajyer muhabire.
Ruhu şad olsun.
 

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 18 Mar 2011 21:34:10
Bence Malumdur

Dikenin
kalbime battigi bir sonbahar gunudur
sen elini bulutlarin icinde gezdirirsin
bulutlar senin gozlerinin ustunde yururler
icini kurtlar kemirir
bence malumdur
bugulanmis camlarin arkasinda masmavi yuzun
senin atesler icinde oldugun
bence malumdur
ellerin muhakkak cocuk elleridir
hep kimsenin bilmedigi turkuler dusunursun
onlar neden daima okul turkuleridir
suleymanciktan bahseder
kara toprakta acik yesil bir yildiz gibi akip giden
suleymanciktan
ve karinca yuvalarindan bahseder
isiksiz komursuz karinca yuvalarindan
gokyuzunde kizil bir hilalin kaydigini gorursun
sen ansizin gokyuzunde gorunursun
gozlerinin rengi
bence malumdur
elinde degildir aksam serinliginde usursun
eylul'den itibaren geceler hazindir uzundur
sokaklar yorulur uykuya varip gelirler
sokaklarin ustune bulutlar gelirler
bulutlarin ustune yildizlarin gozleri gelir
bir yildiz bir yildizin ardinca gider
yildizlarin kaybolduklari yer
bence malumdur
karanlikta bir seyler kopar dagilir
uzaktan yabanci sesler duyulur
sen elini bulutlarin icnde gezdirirsin
elin hayalerimi dagitir
bilirsin
sen elini bulutlarin icinde gezdirirsin

Attila İlhan

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 18 Mar 2011 23:28:19
Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.

Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 19 Mar 2011 11:27:06
YETMEZ Mİ?

Aşk seni harab etmez mi?
Takatını tüketmez mi?
Sendeki ateş bitmez mi?
Yetmez mi gönül, yetmez mi?

Aşkına yoktur enzade,
Aklını aldı o taze,
Aleme oldun kepaze,
Yetmez mi gönül, yetmez mi?

Yar yoluna baktırdığın,
Uykusuz bıraktırdığın,
Aşk yüzünden çektirdiğin,
Yetmez mi gönül, yetmez mi?

Hangi derdimi sayayım?
Aşka nasıl dayanayım?
Yandım, daha mı yanayım?
Yetmez mi gönül, yetmez mi?

Göğsümde tıkanır sesim,
Yok yaşama hevesim;
Ben bir dermansız bikesim.
Yetmez mi gönül, yetmez mi?


             Sabahattin ALİ

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 19 Mar 2011 11:31:01
bir gönülde iki sevda olmaz
yalan!
olabilir!
şehrinde soğuk yağmurların
gece otel odasında sırtüstü yatıyorum
gözlerim tavana dikili
bulutlar geçiyor tavandan
ıslak asfaltı geçen kamyonlar gibi ağır
ve sağda uzakta
ak bir yapı
yüz katlı belki
tepesinde altın iğne parlıyor.
bulutlar geçiyor tavandan
karpuz kayıkları gibi güneş yüklü bulutlar
oturmuşum cumbaya
yüzüme suların ışığı düşüyor
bir ırmak kıyısında mıyım
bir deniz kıyısında mı?
o tepsideki ne
o güllü tepsideki
yer çileği mi kara dut mu?
fulya tarlasında mıyım
karlı kayın ormanın da mı?
gülüp ağlıyor sevdiğim kadınlar
iki dilde

dostlar nasıl bir araya geldiniz?
birbirinizi tanımazsınız.
nerde bekliyorsunuz beni?
beyazıt' ta çınarlı kahve' de mi gorki parkında mı?
şehrinde soğuk yağmurların
gece otel odasında sırtüstü yatıyorum
gözlerim yanıyor gözlerim alabildiğine açık
bir hava çalındı
armonikle başladı utla bitti.
içimde sarmaş dolaş karmakarışıktı
büyük uzak iki şehrin hasreti.


fırlamak yataktan koşmak altında yağmurun
istasyona koşmak
---- sür kardeşim makinist
götür beni oraya.
--- nereye?

NAZIM HİKMET

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 19 Mar 2011 11:33:51
Sık sık gelme aklıma,
Düşüncen gitsin, kendin gel.
Denize dökülmek isteyen bir ırmağım,
Ben yokken benimle konuşma.
                        Süreyya Berfe

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 19 Mar 2011 18:37:00
   Özledim
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Bugün Pazar
Daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar
Daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular
Bugün Pazar
Ve ben seni çok özledim
Dışan çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak Pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlerine bakmak mağazaların
Sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martılara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
Hayatın gittiği yere
Islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
Buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim
Tam böyle bir şey
Çiçeğe su yürümesi
Bebeğin ağlaması
Toprağın uyanması
Yağmurun yağması
Ateşin sıcağı
Bu Pazar sabahı
Tam böyle bir şey
Bir sabahçı kahvesine uğramak
Bir bardak çay
Taze dem kokusu
Hayatın atardamarlarında dolaşmak
Bölmeden şehrin uykusunu
Bir siir yazmak
Pazar bulmacasının boş karelerine
Şiirde tam da bunu anlatmak delice
Tam böyle bir şey
Hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz
Bir şiir yazmak
Bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek
Yağmurda ıslanmak
Ve ben seni çok özledim
             İbrahim Sadri
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 19 Mar 2011 19:53:23
MAVİ GEZİ

Mavi gezi bir ağaçtır
Dalları deniz.
Mavi gezi bir bahçedir
Gülleri deniz.
Mavi gezi bir gelindir
Telleri deniz.
Mavi gezi bir beşiktir
Bebeği deniz.
Bebeğimin:
gözleri deniz
elleri deniz
dişleri deniz.
Mavi gezi bir rüyadır
görülmemiş.
Mavi gezi bir cennettir
ellenmemiş
dillenmemiş.
Mavi gezi bir masaldır
söylenmemiş
yazılmamış
çizilmemiş.

Mavi gezi bir mavidir, adı yok.
Ağam sensiz bu mavinin tadı yok.
Ağlamak yok, sızlamak yok mavi var
Dünya boyunca yürek dolusu
İman boyunca Allah dolusu
Otur çakıllarını boya mavi yavrusu
Hey betine bereketine, kalınlığına
Etine buduna kurban olduğum, dibi görünen su.
Bir kızım olursa adı DURUSU.


     Bedri Rahmi EYÜBOĞLU

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 19 Mar 2011 19:56:48
UTANDIM SEVGİMDEN AŞKIMDAN VE ÖZLEMİMDEN...

Sensiz gecelerde, senli düşlerle dolu gecelerimizi aradım. Yüreğimin en ıssız sensiz anında yine yağmur yağıyordu yine ağlıyordu gökyüzü. Yağmurun karşı konulmaz davetimi, sensiz kurak yüreğimin hasretlerimiydi içimdeki ateşi söndürme çabasımıydı nedeni bilmiyorum ama attım kendimi yine sokaklara.

Renkli tabelalar geçtim. Işıklı davetkar reklamlar. Üstümü ıslayıp geçen otomobiller. İçimdeki hüzün kaçırdı tüm renklerinden gecenin. Gerçekten bumuydu gecenin rengi gecenin kendisi.

Yüreğim dar geldi şehrin kalabalıklarına. Issızlığına yürüdüm arka mahalle sokaklarında.
Tepeden tırnağa sırılsıklam geceyi aradım bulsam seni soracaktım hangi rengindesin diye.

Seni bulsam içimi ısıtacaktım, yaralarımı saracaktım, seni sevecektim, ağladığında gözyaşlarını durduramasamda seninle ağlayacak, mutlu edemesemde mutlu olman için varolacak, yaralıysan
yaralarını saracak, seni sevecektim.

Gecenin en karanlık anıydı, yağmurun en sevdalı damlaları düşerken bir ağacın gövdesine yaslandım.
Az ilerde başka bir ağacın altında ki başka bir gece sakini ilişti gözlerime. Nasılda sarılmıştı sevgililerine.
Bir eli birini sımsıkı tutarken diğer eli bir diğeri ile birlikte yanıyordu. İkisinede haksızlık etmeden bir onu bir onu öpüp duruyordu soğuktan morarmış dudakları. Bir nefes sigarasından bir yudum şaraptan.

Ona baktığımı farketti ki kalktı bana doğru yürümeye başladı. Sevgililerinden ayrılmadan.

Karşımda oturup hiç seslenmeden sevgilisini uzattı. Hiç utanmadım hiç çekinmedim şişenin dibindeki son damlaları içerken. Bir boş şişeye baktım bir davetsiz misafirime. Ceplerimi yoklayıp ilk elime gelen banknotu uzattım. Yüzü ansızın asıldı. Ve ben utandım.
Kalkıp az ilerdeki sabahçı bir büfeden iki şişe şarap kaptım. Koşarak geldim. Uzattım.
Yine gülümsedi gözleri. Hiç konuşmadan yarılanmıştı şişeler. Birazdan gecede şişelerde bitecekti.

Gece dedim. Gece nerde ?

Asıldı yine yüzü

Gece ben dedi.

Anlamadım

Gece ben gece sen dedi yine.

Anlamadınsa gel dedi. Kalkıp yürümeye başladık ıssız lambasız sokaklarda.

Bir inşaatın zemin katında teneke bir kutuda yanan ateşin etrafında toplanmış insanları çocukları gösterdi.

Sanırım sevgililerinin yada sevdiklerinin kokuları vardı ellerindeki poşetlerde koklayıp duruyor kokladıkça mutlu oluyor yada intihar ediyorlardı sevdiklerinin hasretinden yada varolması gerekenin olmayışına kahırdan veya insanoldukları için hakları olanı tekrardan haketmelerini istedikleri için

Gece dedi işte gece

Yine yürümeye başladık koşar adım.

Renkli caddelere dönmüştük. Karşı kaldırımda yolun kenarında duran pahalı bir otomobil içindeki müşteri adayıyla sıkı pazarlıktaki kadını gösterdi. işte gece dedi.

Caddenin karşısındaki bir gece klübünden çıkan yaşlı çirkin demeye dilimin varmadığı bir adamı ve kolundaki daha yirmisine basmamış körpe kızı gösterdi işte gece dedi.

Utandım düşlerimdeki geceden.
Utandım aşkımdan sevgimden
Utandım özlemlerimden
Utandım EN ÇOKTA KENDİMDEN VE İNSANLIĞIMDAN…!!!

(ALINTI)

Çevrimdışı ingiliz_musat

  • Yeni Üye
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
# 19 Mar 2011 20:14:33
Hatay'ın neresindensiniz hocam?

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Mar 2011 21:08:41
Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından
Bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen
Geçtiği yeri
Yavaş yavaş çıktım içimden.
Dokundum
Yavaş yavaş acıya,kuvarsa,şiire
Yavaş yavaş tarttım suyu,
Anladım nedir ağırlık
kokular
Coğrafya.
Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzenini
gördüm
Sessizliğin dümdüzlüğünü gördüm
Yinelemedi gördüğüm hiçbir şey
Böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana
İnsanlaştırdım yavaş yavaş dışımı
Böyle karıştım kalabalıklara
Kalabalıklaştım böylece...

İlhan Berk

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 19 Mar 2011 21:24:23
Gülüşün Eklenir Kimliğime

Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de

Aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece

Her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur

Sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
Bir de gülüşün eklenir kimliğime.

Ahmet Telli

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK