Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 22 Mar 2011 17:42:47
           HAYALLERİM HAYAL OLDU

ayrılmamız imkansızdı
nasıl sevdik birbirimizi
söz vermedik hiç biz birbirimize
bu hayat nasıl bir araya getirdi ikimizide
teselli yok bu aşkın
çaresizim biliyorum
ağlamadan çalamaz hiçbir saz
seni hala seviyorum
ölüyorum ölüyorum çaresizim biliyorum
ağlamadan çalamaz hiçbir saz
seni hala seviyorum
hayallerim hayal oldu
sence bu son revamıydı
hayallerim hayal oldu
bu son bu aşka revamıydı
söz vermedik hiç biz birbirimize
bu hayat nasıl bir araya getirdi ikimizide
teselli yok bu aşkın
çaresizim biliyorum
ağlamadan çalamaz hiçbir saz
seni hala seviyorum
ölüyorum ölüyorum çaresizim biliyorum
ağlamadan çalamaz hiçbir saz
seni hala seviyorum

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2011 18:11:24
EN AZINDAN ÜÇ DİL BİLECEKSİN
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Nenniler, masallar, küfürler de caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime arslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2011 20:05:15
ANNA
Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıylabaşlayan adamlarız anna.
büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.
sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız bir fabrikada hayatta kaldık sırf bu yüzden.
piyasaların hınçla dolu iniş çıkışlarına kalbimiz dayanıyor bir şekilde. kalbimiz derken, ilk gençliğimiz, sakalımız, bir kasetin iki yüzüne de ardarda kaydedip dinlediğimiz şarkımız diyorum aslında.
işte böyle yaşıyoruz ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor.
insaf et anna!


gidelim buradan.
senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.
hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
ölelim diyecektim az kalsın. ölmeyelim. hiç ölmeyelim anna.
sarılalım diyecektim az kalsın. içimden böyle şeyler de geçiyor işte. sarılalım, dudakların…
tamam sustum.

gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. şiir kalsın istersen, sadece otursak. oturmasan da olur benimle,sadece ellerimi tut. ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak.
yüzüme bak ama anna, yüzüme bak. gözlerime bak, gözlerimin içine bak.
gözlerim biraz karanlık. içinde cenkler, ayinler, kesik damarlar, kapıları yumruklayışlar, cipralexler, turgutlar, edipler,sezailer, siyahlar, beyazlar, uykusuzluklar, bitmeyen başağrıları, bildirilerin öfkesi, duvarlara uzun dalmışlıklar var.gözlerim biraz yorgun. içinde bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler…
bekleyişler anna. köylü çocukların parasız yatılı sonuçları mesela. nişanlısı askerde kızlar, kızı ölüm orucundaki baba,babası tersanede oğul, oğlu şizofren anne.

hepsini sayamam gerçi, utançlarım da var. ama geçecek hepsi, geçecek. şifalı gözlerin her şeyi iyi edecek.
gözlerimin içine bakmaktan korkma anna.
sen adımını attığın andan itibaren hira dinginliğine dönüşecek ortalık.

tarik tufan

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2011 20:12:39
BİZ BAŞKA SEVERDİK

biz başka severdik , o sebebten başka sevemedik
o yüzden hep puslu kaldı bakışlarımız
ve sakız fallarından ötesiydi aşka umudumuz
murekebi akmıştı tüm şiirlerimizin...
öyle kolay değildi ,yare yazıp yollamak
sigaranın son çöpüyle birlikte
ıslak şiirler yaktık çoğu vakit
tütün kokusuna sindi efkarımız
duvarlarımızın rütübetine karıştı gözyaşımız

öyle ulu orta değildi sevdalarımız
sevdiğimizin adına helal gelmesin diye
adının bile anca baş harfini yazabildik
şiir defterimizde, adımızın yanına
en yakın dostlarla bile konuşurken
bahsetmedik ondan ,hürmet ettiler
anladıkları kadar bildiler sevdamızı

önce uzaktan baktık hayli zaman
sonra dostların verdiği gazla
ve de yaşımızın verdiği delilikle
sevda türküleri eşliğinde
bir kaç mısra birşey karaladık
utana sıkıla altına iliştirdik
yaşamaya yüreğimizin yetipte
söylemeye cesaretimizin yetmediği
o iki kelimeyi ''Seni seviyorum ''
ve mahallenin en iyi sır tutan çocuğuna
bir çikolata ,bir gazoz parası...

gel dediğimizde ,istediğimiz yere gelecek değil
gel dediğinde ölüme gidecegimiz yari sevdik
mahallesinden geçerken kaldıramadık kafamızı
gören yanlış anlar da adına laf gelir diye
günlerce geçmediğimiz oldu sokağından
her gece düşümüzden geçen sevgilinin
bir kaç mektup belki bir iki mısra şiir
gözlerinin renginden bahsettiğimiz
en fazla ellerini tutabilmeyi hayal ettiğmiz
öylesine masum ,öylesine temiz...

kavuştuğumuzda kadrini kıymetini bildik
önce yar diye sonra çocuklarımıza ana diye sevdik
kavuşamamak oldu çoğu vakit kaderimiz
yarimi ellere gelin etmişlerde doldu gizlice gözlerimiz
arada bir sigaramızın dumanına değdi saçları yandık
gözlerimize ,gece mührü gözlerinin gölgesi düştü bazen
bir yerlerde adı geçince
içimizde bir yer sızladı inceden ,sustuk

kaybetmişliğe sitem ettiğimiz oldu bazen
duvarlarda yumruklarımzın izi kaldı
avuçlarımızda saçlarımız
ama kendimizeydi ahımız ya da eyvahımız
yine de o mutlu olsun istedik hep
en kızdığımızda bile dilden gönle inmedi bedduamız
sevdamız kadar büyük yandı oysa canımız


biz başka severdik , o sebebten başka sevemedik

Çevrimdışı bilalguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 988
  • 436
  • 988
  • 436
# 22 Mar 2011 20:13:27
sakarya

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 22 Mar 2011 20:26:51
VURDUN DA GİTTİN...

Senden sonra kalan hatıra ve izin
Boynumu büküp maziyi sildinde gittin
Rüyamda düşümde o mahsun yüzün
Yalandan yüzüme güldünde gittin...

Sevdin sandım gönül evime girdin
Yıkılmış halime birde sen vurdun
Tutunacak dalımdın onuda kırdın
Yalandan yüzüme güldünde gittin...

Tertemiz sevgiyle sevebilseydin
Sende kalbini bana verebilseydin
Madem çıkıp gitmek niyetindeydin
Ne diye aklımı aldında gittin...

Boşunamı ömrümü verdim ben sana
Yaptığın son iyilik bumuydu bana
Elveda demeden kaçtın uzağa
Sırtımdan vurdunda gülerek gittin...


SERKAN ERTAN

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 22 Mar 2011 20:53:48
ÖYLE YIKMA

öyle yıkma kendini
öyle mahsun, öyle garip...
nerede olursan ol
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne üstüne
tükür yüzüne celladın
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile
tırnak ile, diş ile
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni!

                         ahmet arif

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 22 Mar 2011 22:13:07
İNSAN Kİ HASRET KADAR


Aşksa:
sağır da olsa dile döner seslenir..
Düşse:
eni sonu suya düşer ıslanır...

Aşktan öte başka hangi tohum yeşerir
hangi dal sürgün verir ezildiği yerinden?

……………… (... Dolunaydı ... Dağların buğulandığı,
……………… toprağın yoncalandığı aydı... Öpsem,
……………… yaralanır sandığım
……………… çiçekler kadar körpeydi bahar…
……………… Bir yanım sazınca külhan,
……………… yağız, civan, atmaca;
……………… bir yanım nazınca uslu,
……………… suskun, ıssız, utangaç,
……………… savrulup savrulup sokaklara
……………… söylediğim şarkılar
……………… süsüydü ömrümüzün,
……………… yitince bulunmaz zenginliğimiz...
……………… Ne güzel günlerdi ah
……………… ne güzeldin gençliğim
……………… gönlümü tarih düşüp
……………… ömrümce yol gözledim,
……………… yazık ki sen beklemedin... )

İki derde yenik düştüm ne çare:
biri aşk
biri düşten düşe sızım sızım yüreğim...

Taşa çaldım derdimi,
taş çatladı kıvrım kıvrım kök verdim;
güle sardım kendimi,
gül kurudu derdim azdı yürüdü...

İnsan ki hasreti kadar:
belki bin sevda bin ayrılık
fakat
bir aşk bir intihar
bir ömre ancak sığar.

Nihat Behram

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 22 Mar 2011 22:56:57
Neşeli insanlar vardır
Gülücüklerini asla esirgemeyen bu insanlar...
Gülerler;neye niçin güldüklerini bilmeden
Acısını içine atan insan da güler,
Hayata isyanı olan insan da...

Sebebi olmayan bu boş gülüşler...
Bu boş gülüşlerdir insanın içini çürüten
Çürütüp insanı eritip bitiren,
Yüreğin yanmasıdır insanın gözlerinden dökülen...

çaresizliğin ve ümitsizliğin
Yalnızlığın ve umutsuzluğun
sessizliğin ve bekleyişin
Kalpteki yarattığı acıyı bilemezler...

Özlem vardır,hasret vardır...
Acı vardır hüzün vardır...
Gözlerden düşen her bir damlanın,
Gökteki yıldızlar kadar sebebi vardır...
Yürek Yanmadıkça sebepsiz yaşarmaz gözler...

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2011 23:00:13
Yalnızlıkla beslenen biriydim;
yalnızlığımı
alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz.
Yalnız kalamadığım her gün
gücümden bir şeyler alıp götürür.
Bununla övünmüyorum ama önemliydi benim için.
Odanın karanlığı
güneşti bana ..!!

Charles Bukowski

Çevrimdışı smncn2009

  • B Grubu
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.001
  • 3.698
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 22 Mar 2011 23:53:17
VEDA

Akşamı getiren sesleri dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin.
Saçlarımdan tutup kor gözlerinle
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin.

Güneşle köye in, beni bırak da
Küçüle küçüle kaybol ırakta.
Bu yolu dönerken arkana bak da
Köşede bir lahza kalıver gitsin.

Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgara salıver gitsin.

Necip Fazıl KISAKÜREK

Çevrimdışı dilek 64

  • Uzman Üye
  • *****
  • 295
  • 550
  • 295
  • 550
# 23 Mar 2011 09:44:58
SEVDİKLERİM
Göz içinde kara gözü severim
Allah'a çevrilmiş özü severim
Her halde sırıtan suratı değil
Yerinde kızaran yüzü severim

Alınlar içinde akı severim
Gönüller içinde pakı severim
Hep kendi adına çalışan değil
Muhtaca uzanan eli severim

Helalinden ise bolu severim
Erkekte bükülmez kolu severim
Sararmış kurumuş yaprağı değil
Yeşile bezenmiş dalı severim

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Mar 2011 10:02:24
Allahaısmarladık


Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git...
Bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!

Yavrusunun yoluna dalan bir dul bakışı
Andırıyor ışıksız evinde pencereler.
Biraz yeşermek için beklesin artık kışı
Çağlayansız yamaçlar,suyu dinmiş dereler.

Bir sarı yaprak gibi düştü gönlüm yoluna,
Buğulu gözlerimden geçmediğin gün olmaz:
Benim kadar titremez hiç bir yiğit oğluna,
Hiç bir ana kızına bu kadar düşkün olmaz.

Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü,
Alnından öz kardeşim öpse ben irkilirim.
Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü,
Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim.

Gözlerimi gün gibi kamaştıran yüzünü
Daha candan görürüm senden uzaklaşınca.
Sararırsın dönüşte görünce öksüzünü:
Bir gelinlik kız olur aşkım senin yaşınca.

Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
Bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!

faruk nafiz çamlıbel

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Mar 2011 10:38:11
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne 
Tuttum, ta içime oturttum seni 
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm 
İçtim yudum yudum güzelliğini 

Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette 
Bendeydi özlemlerin en korkuncu 
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, 
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu 

Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu 
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim 
Biri vardı ağlayan gecelerce 
Biri vardı sana tutkun; o bendim 

Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük 
En solmayan güller açtı içimde 
Ömrümü değerli kılan bir şeydin 
Sen benim boz bulanık gençliğimde 

Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya 
Bir çizgiye vardım seninle beraber 
Ve bir gün orada yitirdim seni 
Ben seni sevdim mi? Sevdim.... 

Ümit Yaşar

Çevrimdışı SnurS

  • Üye
  • *
  • 17
  • 24
  • 17
  • 24
# 23 Mar 2011 10:43:15
Sakarya Türküsü

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..


 
Necip Fazıl Kısakürek
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK