Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 24 Mar 2011 23:05:22
             REFAKATÇI

Saçlarin degmedi hiç ellerime
Ellerin olmadi hiç avucumda
Hastayım yatıyorum kaç zamandir
Hayalin refakatci bas ucumda

Mahser yerine döndü duygularim
Rüyasiz gecmez oldu uykularım
Hastayım, hasta yatıyorum güya
Birkaç dakikacık uyku bin rüya

Hayata rüyalarimla baglıyım
Rüyalar sacinin telinden ince
Senin olmadigin rüyalar kıyım
Kabus cennet olur seni görünce


Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 24 Mar 2011 23:18:09
GELİRSEM BİTER AŞK !!!..

Düş'tüm, dedim ..
Hayır dedi, kesince.
Düş olsan, fark etmezdim seni !

Sevgim sana güç veriyor mu, diye sordum.
Başını çevirdi, yüzünde kalmamış takatle.
Hayır dedi, inatla !
Öyle olsa, yıkılmazdım her 'Seni Seviyorum' deyişinde !

Özledin mi beni, dedim.
Sustu !
Nefesini en derinden aldı ve,
Özlenmez mi, dedi !

Git dedim !
Git !
Sen kalınca genişliyor bu dünya ve kayboluyorum uçsuz bucaksızlığında !
Hayır, dedi, sertçe!
Gidersem, kahraman olurum!
Kalırsam, senin!

Küserim, dedim, kırılgan çocukluğum sitemimde.
Hayır, dedi gülerek..
Küsmek, susmayı göze almaktır.
Ama sen korkarsın kendi sessizliğinden ve susamazsın!

Gel, dedim, o zaman!
sesim fısıltı gürültüsünde.
Gel..
Durdu!
Hayır, dedi,
GELİRSEM BİTER AŞK ..!! :(

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 25 Mar 2011 18:36:31
BİR ADIN KALMALI...
Bir adın kalmalı geriye,
bütün kırılmış ...şeylerin nihayetinde,
aynaların ardında sır yalnızlığın,
peşinde kuvvet evet nihayet,
bir adın kalmalı geriye,
bir de o kahreden gurbet,

sen say ki;
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri,
koynuma almadım ihaneti,
ve say ki bütün şiirler gözlerini,
bütün şarkılar saçlarını söylemedi,
hele nihavent,
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın,
içimin nehirlerinden evet yangın,
evet salaş yalvarmanın korkusunda, talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu,
evet nisyan,
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın,
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan,
biraz da hıçkırık tadı,
pencere önü menekşelerinde her akşam,

dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında
sır yalnızlığın peşinde
kuvvet evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken,
sevmek için çok geç....

                             Ahmet Hamdi Tanpınar

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 18:39:03
DÜŞÜNÜRKEN BULDUM KAYAYI

Düşünürken buldum kayayı.
Otlarla konuşmaktan geliyordum.
Ölü bir yaprak, adını unutmuş bir sokak,
sav dolu bir tümce, suçlu bir ırmak,
bir de partal bir kuş yürüyorduk.
Bir atlı karıncaydı yaşamak, onu yürüyorduk.
Bilirim sözcüklerin ulaştığı yere hiçbir şey erişemez.
İsa ile Karahisari'nin gömlekleri dikişsizdi.
Sözcükler bunu gördü.
(Ey görünmezlik! Elimden tut.
Gecede sözcüklerin ağırlığı daha bir artıyor.
Ve...
- Yazık, tümcemi tamamlayamayacağım. -)
Anlamdan hep kuşku duydum.
Evler odalardı, unuttum.
Dünya ki varlığının ayırdında değildir.
Trenler geçer yüzünden: Kendini varsayar.
Her şey, her şey konuşur evrende.
Evler, çocuklar, nehirler, coğrafya.
Nehirlerin vakti olmadığını okudum.
Coğrafya adına sevinmemiştir.
Anlam sıkıcıdır.
Günde üç kez aynada kendine bakar.
Yalnızlık saçar.
Anlamla ev yapılmaz.
Anladım ama yalnızlığım sürüyor.
Düşüncelerim yok benim.
Kaya bilir kaya olduğunu, ben bilmem.
Anladığımda yitirdim şiirimi.
O gün bugün bir akarsu gibi kocadım.

İlhan Berk

Çevrimdışı gokseldeniz34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.877
  • 3.718
  • 2.877
  • 3.718
# 25 Mar 2011 19:23:16
     ONUR DA AĞLAR

     Gözlerinin pınarında
     Bir bulut,
     Boşandı boşanacak
     Nerdeyse.
     Aklımdan geçenleri
     Okuyorsun su gibi.
     Dünya gördü
     Bizi boğazladılar...

     Tutma gözyaşlarını
     Onur da ağlar...
     Bırak yıkansın gökyüzü,
     Lacivert, yeşil, altın
     Işıkları günbatının.
     İşte şafaktayız gene
     Çırılçıplak
     Ve mavi.
     İşte sanki dağ yeli
     Ve işte sanki meltem...

     Kimse toz konduramaz
     Kesip attığımız tırnağa bile.         
     Sen en güzel kızısın
     Bütün galaksilerin
     Bense tözüyüm artık
     Akkor tözüyüm     
     Prometheus'u yakan
     Kara sevdanın...

     Ne alnımızda bir ayıp
     Ne koltuk altında
     Saklı haçımız
     Biz bu halkı sevdik
     Ve bu ülkeyi.
     İşte bağışlanmaz
     Korkunç suçumuz...
         
                             Ahmed ARİF

Çevrimdışı busenur

  • Uzman Üye
  • *****
  • 608
  • 1.874
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 608
  • 1.874
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 20:15:46
Anlarsın
Bir gece bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.

Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın.
Mavi bir gökyüzümüz olsunkanatlarımız
Dokunarak uçalım..

İnsanlardan buz gibi soğudum
İşte yalnız sen vardın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.

Cahit KÜLEBİ

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 20:53:43
kelimeler vardır yetmez bulduğun
boğazda düğüm , düğüm
yutmayı bilmez ,söylemeyi beceremezsin
ağzının içinde çırpınırda ;
dil ucunda can bulamaz.
işte öyle birşey
beden çakılıdırya kıpırtısız yerinde,
ruhun bir serseri gezgin giderya,
başına buyruk ,dinlemezya akıl, mantık
işte öyle birşey...seni sensiz yaşamak.

Çevrimdışı samurai

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 21:37:14
Çekmece

Büyüklerle ben yapamıyorum
çocuklar da almıyor beni oyunlarına
devlet dairesinde
yangından kurtarılmayacak
sıkışmış bir çekmece gibiyim
açılamıyorum sana

Kardeşiyle sokaklarda hep
bir örnek giydirilen sen
nasıl sevmezsin eşitliği
yürürken düşen çoraplarını
aynı hizaya getirmek için
annen değil miydi önünde diz çöken

Öpüşme sahnesinin tam ortasında
içeri girdiğin yazlık sinemanın
yer göstericisiyim
yürüyorsun fenerimin ışığında
yer: Kız Kulesi
ve sonu ayrılıkla bitecek
hüzünlü bir aşk filmini oynuyor
beyaz duvarında

Bir kez olsun çıkmazken ağzından
seni sevdiğimi
her gün söylememi yadırgama
bil ki bu şehirde
iskelenin verilmesini
beklemeden atlarım vapurlara

Son karesi gibi Red Kit'in
batan güneşe doğru
sürerken atımı
gitme kal demeni bekliyorum
ama yalnızca
rüzgar çekiştiriyor atkımı

Sunay Akın

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.526
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 21:52:59
ağır hasta

Üfleme bana anneciğim korkuyorum
Dua edip edip, geceleri.
Hastayım ama ne kadar güzel
Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri.

Niçin böyle örtmüşler üstümü
Çok muntazam, ki bana hüzün verir.
Ağarırken uzak rüzgarlar içinde
Oyuncaklar gibi şehir.

Gözlerim örtük fakat yüzümle görüyorum
Ağlıyorsun, nur gibi.
Beraber duyuyoruz yavaş ve tenha
Duvardaki resimlerle, nasibi.

Anneciğim, büyüyorum ben şimdi,
Büyüyor göllerde kamış.
Fakat değnekten atım nerde
Kardeşim su versin ona, susamış.

fazıl hüsnü dağlarca

Çevrimdışı liff

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.251
  • 13.081
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 22:01:01
Ya Gözlerim

Sevmedim diyebilirdim
Eğer inanacağını bilsem.
Ya gözlerim?
Onlara yalan söylemesini
Nasıl öğretsem?
 
Selma Erdeviren
 

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 22:01:22
ÜŞÜYORUM...

Bir coşku var içimde bu gün kipır kıpir
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda.
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşÄrak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane_kokuları arasında
Ruhumu,,dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şey
Güne ?gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir…ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde ?
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın!..
Beton çok soğuk üşüyorum...MUHSİN YAZICIOĞLU

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.097
  • 2.904
  • 12.097
# 25 Mar 2011 22:26:01
KENDİME ÖĞÜT
Uslanma hiç hep deli kal
Büyüme sakın çocuk kal
Es deli deli böyle kal
Son harmanında sevdanın
Tüken toz toz savrula kal
Suçüstü bulmalı ölüm
Ölürken de sevdalı kal ...

   

      
Aziz NESİN

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 22:27:24
ANNE OLMAK...
Anne olmak, umut etmek demektir...

Anne olmak, asla vazgeçmemek demektir...

Anne olmak, hesapsızca sevmek demektir...

Anne olmak, sorumluluk demektir...

Anne olmak, sadece kendini düşünmekten ömür boyu vazgeçmek demektir...

Anne olmak, her zaman yapacak işleri olmak demektir...

Anne olmak, dünyanın öbür ucunda da olsa çocuğunun sıkıntısını hissetmek demektir...

Anne olmak, kaç yaşına gelmiş olursa olsun çocuğunun aç olup olmadığından endişelenmek demektir...

Anne olmak, çocuğunu gördüğüne her defasında coşkuyla sevinmek demektir...

Anne olmak, uykusuz geceler demektir...

Anne olmak, sınav kapılarında beklemek, yeniden öğrenci olmak hatta asker olmak demektir...

Anne olmak, hayatı çocuğuyla birlikte yeniden yaşamak ve öğrenmek demektir...

Anne olmak, güçlü ve cesur olmak demektir...

Anne olmak, mutluluk demektir

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 22:28:01
Zindandan Mehmed'e Mektup

Zindan iki hece. Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, almazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün "maruzât"!
Çatık kaş... Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...
Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!

Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyada nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
İplik ki incecik, örer boşluğu

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

Necip Fazıl Kısakürek

bu muhteşem şiiri ibrahim sadrinin sesiyle dinlemenizi öneririm..

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.431
  • 177.430
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 25 Mar 2011 22:45:53
YAKARIŞ
Her şeyin bir senden olduğuna
İman ile inanmak ne güzel
Hamd-ü senalar ile uğruna
Çile çekmek ve yanmak ne güzel
Her yan taş duvar demir parmaklık
Ve kilitli kapım.
Bir başıma olsam ne çıkar ki
İlahi! Ben seninle varım...
Ulaşsa nur şavkın yıldızlarla
Her gece cemalin iner bir perdeden.
Aydınlanır ilahi ışığınla
Bu zindan şenlenir pencereden...
Bu demde benliğim huzurla dolar
Şükür sana ellerim hep havada.
Kahrına da lütfuna da razıyım!
Adalet bekliyorum her duada..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK