Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.429
  • 177.419
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.429
  • 177.419
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2010 22:54:01
Sevgi, el ele tutuşmaktır,
Sevgi, göz göze bakışmaktır.
Sevgi, bir kelebek,
Sevgi, bazen de bir çiçek.
Sevgi, hırlaşmak değil paylaşmak,
Sevgi, kavga değil aşkla yaklaşmak.
Sevgi, yürekte duyulan kıpırtı,
Sevgi, gözde görülen pırıltı.
Sevgi, yuva sıcağı,
Sevgi, ana kucaşı.
Sevgi, esirgemek, kollamak,
Sevgi, bir yetim saçı okşamak.
Sevgi, goncadır, gül olup açılan,
Sevgi, şekerdir, dillerden saçılan.
Sevgi, çevredir, yeşildir daldır,
Sevgi, sohbettir, muhabbettir baldır.
Sevgi, gönlü hoş tutan hece,
Sevgi, aydınlık, pırıl pırıl gece.
Sevgi, var ile yok arası,
Sevgi, iki kaşın arası.
Sevgi, nimet, aş ekmek,
Sevgi, bir türkü, bir gayde çekmek.
Sevgi, var olmak, var olanı bilmek,
Sevgi, haddini bilmek, kendine gelmek.
Sevgi, kul olmak, kulluk etmek,
Sevgi, Yaradan’a şükretmek.

Çevrimdışı B/A/B/A

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 90
  • 1.653
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 90
  • 1.653
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 15 Şub 2010 01:04:40
Yokluğunda konuşmadim
Hiçbir gülü koklamadim
Hasret vurdu taşti amma
inan sensiz ağlamadim gülüm

Yagmur yağdi islanmadim
Kar dokuldu uslanmadim
Hayalini yorgan yaptim
inan sensiz uyumadim gülüm

Oy gülüm gülüm
Mor dağlarda ay sumbülüm
Bu yer bu gök seni anar
Gel kalbimi aç gör gülüm

Senin sevdan ile yandim
Beden yandi tuzla sardim
Acin bile bir bambaşka
Gül yüzüne türkü yazdim gülüm

Gecelere gün bağladim
Uykulara can doğradim
Bil ki gözlerimi bile
Sensiz üst üste yummadim gülüm

Oy gülüm gülüm
Mor dağlarda ay sumbülüm
Bu yer bu gök seni anar
Gel kalbimi aç gör gülüm

alıntı

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 15 Şub 2010 18:43:46
SUSTUM...

Gözlerinde kalkarken son ayrılık treni;
Nereye böyle diye sormaman için sustum...
Beş paralık ettin ya sana meftun kalbimi;
Benden arta kalanı yormaman için sustum...

Böyle umut ederken son kurşunu sıktın ya;
Yerle – yeksan eyleyip hayalimi yıktın ya;
Gölgen oldum boşuna seveninden bıktın ya;
Mezarımın başında durmaman için sustum...

Her ayrılık sonunda birkaç damla akar ya;
Hani gülen gözlerin matem rengi takar ya;
Hani seven aşığın yaban olur bakar ya;
Silah gibi kaşınla vurmaman için sustum...

Katar katar dertlerin en başında benim ben;
Gökler ağlar sanırsın gözyaşında benim ben;
Keder olmuş yokluğun tektaşında benim ben;
Saati vuslatlara kurmaman için sustum...

Ağlıyor sevmediğin hep derinden derinden;
Diktiğimiz her gonca kurudu kederinden;
Sol yanımda taşınan çıktı artık yerinden;
Kanattığın yarayı sarmaman için sustum....

'Bin avcının vurduğu ceylanın yarasında;
Arayıp bulsan beni kaşla göz arasında!!..

Çevrimdışı YaZeL_

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 174
  • 781
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 174
  • 781
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Şub 2010 21:19:34
Özleyiş
Özledim... Yanıklık canıma değdi...
Özledim, yıllarca daha özlerim.
Hasret türkü olsa, ben onu çalsam,
Kırılıp giderdi nice sazlarım...

Yatın ümitlerim, uykuya yatın!
Bitin hasretlerim, tükenip bitin!
Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin;
Onunla dikleşir bütün düzlerim.

Yanımda sanrım, bakarım düştür;
Güldüm zannederken gözlerim yaştır.
Umduğum ne varsa hepside boştur;
Yinede bekliyor onu gözlerim.

Sazlar var: Durmadan gurbeti çalar;
Hayal var: Gözümü, gönlümü çeler.
İçimde bir bülbül şakıyıp çiler:
Özledim, yıllarca daha özlerim...
 

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı eseme

  • Uzman Üye
  • *****
  • 574
  • 787
  • 574
  • 787
# 15 Şub 2010 21:21:48
Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de

Aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece

Her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur

Sığındığım her yer adın...la anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
Bir de gülüşün eklenir kimliğime
AHMET TELLİ

Çevrimdışı eseme

  • Uzman Üye
  • *****
  • 574
  • 787
  • 574
  • 787
# 15 Şub 2010 21:27:28
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçları yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!

Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz!
Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç se...vmem
Konuş biraz!
Benim doğduğum köylerde
Kuzey rüzgârları eserdi,
Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
Öp biraz!
Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!
"Cahit KÜLEBİ"

Çevrimdışı çurtigin

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 356
  • 328
  • 356
  • 328
# 15 Şub 2010 23:26:26

SON BEKLEDİĞİM

Ufkumda bulutlar kümelerken kara bahtım,

Ben her gönül ufkunda doğan mavi sabahtım.

Devran bana taslarla zehir sundu da birden

Ben herkese bir neşe yarattım o zehirden.

Bir köprü kurup, zulmetin ardında, seherle,

Bildim gülüp eğlenmeyi ömrümce kederle.

Alnımdaki her çizgi beyaz bir gece saklar,

Bir başka şafaktır saçımın gördüğü aklar.

Farkım ne, emel kaynağı bir körpe çocuktan,

Mademki henüz gelmedi son yolcum ufuktan?

Ömrümce neden yılları zincir gibi çektim,

Mademki bir aşk uğruna can vermeyecektim?

Bir müjde taşır her gün uzaktan bana rüzgar;

Elbet gelecek, gelmedi, bir beklediğim var!

 

Son beklediğim gelmeden, ölsem de yüzünde,

Devran bulacak yar ile ağyarı hüzünde.

İsmim gezecek pembe dudaklarda elemle,

Gözler dolacak bir çocuk ölmüş gibi nemle,

Bir günde doğup can veren altın kelebekler,

Bizden daha genç bir şair öldü diyecekler

F.Nafiz ÇAMLIBEL

Çevrimdışı eseme

  • Uzman Üye
  • *****
  • 574
  • 787
  • 574
  • 787
# 16 Şub 2010 00:08:39
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu biriktirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim...
özdemir asaf

Çevrimdışı ErginCan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 597
  • 2.873
  • 597
  • 2.873
# 16 Şub 2010 00:17:47


CAN KURBAN

 
Bizim kapı dost kapısı

Girene canımız kurban.

Selâm muhabbet tapusu

Verene canımız kurban.

 

Nefisten soyunduk tül tül

Gitti beden, kaldı gönül

Özümüz bağ, sözümüz gül

Derene canımız kurban.

 

Uzadıkça hasret demi

Şefkat atı çiğner gem’i

Yaramıza sabır em’i

Sürene canımız kurban.

 

Hayat kilim, çile nakış

Dokuyoruz iniş, yokuş

Marifet mânâya bakış

Görene canımız kurban.

 

Kin marazdır, sevgi sanat

Yürekte kaynar her saat

Kimsesizlere kol, kanat

Gerene canımız kurban.


 Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 16 Şub 2010 18:37:28
üşüyorum beni düşün...


Dipsiz dipsiz kuyulara
Düşüyorum beni düşün
On ikiyi vurdu saat
Üşüyorum beni düşün

Gurbet elde kaldığıma
Duysan ağla öldüğüme
Sensiz nefes aldığıma
Şaşıyorum beni düşün

Ayrılık başa geleli
Yüreğim bin bir çileli
Yaralı bir kuş misali
Göçüyorum beni düşün

Dipsiz dipsiz kuyulara
Düşüyorum beni düşün
On ikiyi vurdu saat
Üşüyorum beni düşün

NUH KENİŞ ;)

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 16 Şub 2010 18:38:53
ÜSTÜM BAŞIM HASRET OLMUŞ...

Sonbaharın eli değmiş
Gül başını öne eğmiş
Özlemek mi ne kelime
Üstüm başım hasret olmuş

Güz yaprağı suya düşmüş
Düşmüş de yanmayı bilmiş
Özlemek mi o da neymiş
Üstüm başım hasret olmuş

İçimde sert eser rüzgar
Sesini dağlar da duyar
Özlemek mi dedin ey yar
Üstüm başım hasret olmuş


Aldığımız birkaç nefes
Kalır kursağımızda heves
Aşka vurulmuş da kafes
Üst başımız hasret olmuş

Sonbaharın eli değmiş
Gül başını öne eğmiş
Özlemek mi ne kelime
Üstüm başım hasret olmuş

NUH KENİŞ ;)

Çevrimdışı eseme

  • Uzman Üye
  • *****
  • 574
  • 787
  • 574
  • 787
# 16 Şub 2010 19:04:32
BEKLEYEN

Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,

Ben, peşine düşmüş bir canavarım!

İstersen dünyayı çağır imdada;

Sen varsın dünyada, bir de ben varım!



Seni korkutacak geçtiğin yollar,

Arkandan gelecek hep ayak sesim.

Sarıp vücudunu belirsiz kollar,

Enseni yakacak ateş nefesim.



Kimsesiz odanda kış geceleri,

İçin ürperdiği demler beni ...an!

De ki: Odur sarsan pencereleri,

De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!



Göğsümden havaya kattığım zehir,

Solduracak bir gül gibi ömrünü,

Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,

Bana kalacaksın yine son günü.



Ölürsün... Kapanır yollar geriye;

Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.

Varılmaz hayale işaret diye,

Toprağında bir taş olur, beklerim...

N.F.K

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 16 Şub 2010 20:40:29
BU ÇAĞRI SANADIR

Bir damla SU gönder bana
Eğer gönderebilirsen
Ana sütü gibi tertemiz olsun
Bir damlası Karadeniz
Bir damlası Akdeniz olsun

Bir avuç TOPRAK gönder bana
Edirne koksun, Ağrı koksun
Her zerresi burcu burcu
Türkiye koksun
Anadolu’dan çağrı koksun

Bir dilim EKMEK gönder bana
Yiyince lezzetini hissedeyim
Bereketini hissedeyim
Köy köy, tarla tarla
Memleketimi hissedeyim

Bir demet ÇİÇEK gönder bana
Renkleri;
Sarı, kırmızı, beyaz ve mavi olsun
Râyihâsı, estetiği
semâvi olsun

Bir tutam SEVDA gönder bana
Veysel Garani’nin, Yunus Emre’nin
Sevdasından olsun
Mevlâna’nın Mevlâ’sından olsun
Sevdâların hasından olsun

Bir RÜYA gönder bana
Yürürken, otururken
Güneşi, Ayı seyredeyim
Aradan kalksın tüm duvarlar
Mâverâyı seyredeyim

Bir damla ALINTERİ gönder bana
Yazdığın ŞİİRLERİ gönder bana
Okumaya ihtiyacım var...

 ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.085
  • 23.776
  • 5.085
  • 23.776
# 16 Şub 2010 22:03:22
SÜLEYMÂNİYE'DE BAYRAM SABAHI

 
Artarak gönlümün aydınlığı her sâniyede,
Bir mehâbetli sabâh oldu Süleymâniye'de.
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mâvileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her ân aradan.
Gecenin bitmeğe yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir.

Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garib âlem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayâletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayâlet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, îlâhi yapıya.
Tanrının mâbedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymâniye târih oluyor.

 
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allâh’ına bir böyle yapı.
En güzel mâbedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayâl ettiği mimârinin.
Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul’un ufkunda bu kudsi tepeyi;
Taşımış harcını gaazîleri, serdâriyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mimârıyle.
Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevî bir kapı açmış buradan gökyüzüne,

Tâ ki geçsin ezeli rahmete rûh orduları..
Bir neferdir bu zafer mâbedinin mimârı.
Ulu mâbed! Seni ancak bu sabâh anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla buğün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rü'yâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklimine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, imânı bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Büyük Allâh’ı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbir oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakarâtın büyüyen velvelesi,
Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi!

Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrâr alınan Tekbîr'i;
Ne kadar sâf idi sîmâsı bu mü'min neferin!
Kimdi? Bânisi mi, mîmâri mı ulvî eserin?
Tâ Malazgird ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yüzü dünyâda yiğit yüzlerinin en güzeli,
Çok büyük bir işi görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşıyan vârisi hem sâhibi o,
Görünür halka bu günlerde tesellî gibi o,
Hem bu toprakta buğün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde.

Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri.
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Çok yakından mı bu sesler, Çok uzaklardan mı?
Üsküdar’dan mı? Hisar'dan mı? Kavaklar'dan mı?
Bursa'dan, Konya'dan, İzmir’den, uzaktan uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;
Şimdi her merhaleden, Tâ Beyazıd'dan, Van'dan,
Aynı top sesleri birdir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mübârek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hatıralar ruzgarını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını.

Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosva’dan, Niğbolu'dan, Varna'dan, İstanbul’dan..
Anıyor her biri bir vak'ayı heybetle bu an;
Belgrad'dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar'dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra-dağlardan mı?

Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar'dan mı? Tunus’dan mı, Cezâyir'den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?

Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Tanrıya, Gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla berâber bulunan ervâhı.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.

                                            Yahya Kemal BEYATLI

Çevrimdışı eseme

  • Uzman Üye
  • *****
  • 574
  • 787
  • 574
  • 787
# 16 Şub 2010 22:21:07
Çırak Aranıyor
Elim sanata düşer usta
Dilim küfre, yüreğim acıya
Ölüm hep bana
Bana mı düşer usta?
Sevda ne yana düşer usta
Hicran ne yana
Yalnızlık hep bana
Bana mı düşer usta?
Gurbet ne yana düşer usta
Sıla ne yana
Hasret hep bana
Bana mı düşer usta?
"Refik DURBAŞ"

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK