Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.321
  • 4.164
  • 47.321
# 11 Eyl 2011 12:23:37
Bu geç vakit
bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedî,
göz gibi çıplak,
el gibi ağır
ve yıldızlar gibi pırıl pırıl
kelimeler.
Kelimelerin geldiler bana,
yüreğinden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni,
onlar : ana,
onlar : kadın
ve yoldaş olan...
Mahzundular, acıydılar, sevinçli, umutlu, kahramandılar,
kelimelerin insandılar...
                        Nazım Hikmet

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Eyl 2011 12:26:08
Ne güzel denilen bir yüze değil,
Sevdaya vurgundur benim bu gönlüm
Geceye mehtaba gündüze değil
Hayata bağlıdır kalpteki düğüm.

Göğsüme hangi renk saçlar yayılsa
Kalbimi saracak gölge aynıdır
O ruh Kâbe'de de secdeyi kılsa
Duanın gittiği ülke aynıdır...

--Nazım Hikmet--

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 11 Eyl 2011 23:02:37
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM


Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

Ahmet ARİF

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 12 Eyl 2011 12:10:40
Bir isim lazım şimdi bana

Duygulu gecelerin hazin çığlığında,
Sarılacak bedenime umarsızca.
Tatlı bir dokunuş olacak acılarıma,
bir isim lazım şimdi bana.

Sırt çevirmişken beslediğim umutlara,
Mutlu edecek bu kalbi bakışlarıyla.
Gülüşü yetecek belki ıssızlığıma,
Bir isim lazım şimdi bana.

Tatlı bir düşüm olacak hüzünlü akşamda,
Aşk sözcükleri dudağında, ve o ilkbaharımda.
Sevgiyi hissettirecek varlığıyla başucumda,
Bir isim lazım şimdi bana.

Yalnızlığımla çıkamazken sabaha,
Her şeyi unutturacak yaralı ruhuma.
Ve sevebilecek ta ki sonsuza,
Bir isim lazım şimdi bana,
Sevmek istiyorum onu daima.

Ufuk YILDIRIM

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 12 Eyl 2011 12:13:50
sessiz gemi

artık demir alma günü gelmişse zamandan meşhule giden bir gemi kalkar bu limandan

hiç yolcusu yokmuş gibi alır sessizce yol
salllanmaz o kalkışta ne mendil nede bir kol

rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli

biçare gönüller ne giden son gemidir bu !
hicranla hayatın nede son matemidir bu

dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
bilmezlerki giden sevgiler dönmeyecekler

bir çok gidenin her biri memnunki yerinden bir çok seneler geçti dönen yok seferinden



YazAR : YAHYA KEMAL

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 12 Eyl 2011 12:16:46

ÖZLEDİM SENİ..
 






özledim seni...
 ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
 beynimi uyuşturuyor özlemin...
 çok sık birlikte olmasak bile
 benimle olduğunu bilmenin
 bunca zamandır içimi ısıttığını
 yeni yeni anlıyorum
 Yokluğun,
 Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
 mütemadiyen bir boşluğa
 Sabahları seni okşayarak başlamaları
 aksamları her isi bir kenara koyup
 seninle baş başa konuşmaları...özledim seni...
 ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
 beynimi uyuşturuyor özlemin...
 çok sık birlikte olmasak bile
 benimle olduğunu bilmenin
 bunca zamandır içimi ısıttığını
 yeni yeni anlıyorum
 Yokluğun,
 Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
 mütemadiyen bir boşluğa
 Sabahları seni okşayarak başlamaları
 aksamları her isi bir kenara koyup
 seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
 oynaşmalarımızı,
 yürüyüşlerimizi,
 sevimli haşarılığını,
 çocuksu küskünlüğünü...
 Nasılda serttin başkalarına karşı
 beni savunurken;
 ve ne kadar yumuşak
 bir çift kısık gözle kendini
 ellerimin okşayışına bırakırken
 Gitmeni asla istemediğim halde
 buna mecbur olduğunu görmek
 ve sana bunları söylemeden
 ´´git artık´´ demek
 ´´beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
 kavuşacaksın mutluluğa´´
 demek sana nede zor
 seni görmemek ve belki yıllar sonra
 karsılaştığımızda
 bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
 yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....


 Ümit Yaşar OĞUZCAN

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eyl 2011 13:25:50

Çok güvendim galiba
Çok inandım...
Bir gittin ki
geride geleceklerini de götürecek kadar bitirdin !!
Boşluğunu doldururken yerine koyduğum her suretide sen sandım !

Gözlerine baktığımda kayboluşumun nedeni gözlerindir sanma..
Her insan kendini kaybolmus hisseder boşluğa bakınca !..

...ve yine bitti...

Ellerimi açıp arkama bakıyorum.

Ellerim bomboş kazandım sandıklarım kaybettiklerim

Hiçbir sey yapmamısım gibi hiç birşey yaşanmamış gibi
geçen yılı hatırlamak dahi istemiyorum.
Küçük ve fark edilmeyen baglantılar
Canımı sıkıyor ama
Yine söndü alevler işte...

Kaybedince baska insanlar mı oluruz?
Belki kazanınca bambaska kimlikler bu büründüğümüz?

Ama işte yine bitti yollar
Hayatım ise hala istedigim yerde degil.
Küçük bir nokta gibi silemedigim

Küçük bir Leke...

Durun uyandırmayın...
NasıLsa hepsi bitmek üzere karabasan rüyalarım bile...

Sadece
Uyandıgım zaman
Neler oLdugunu anlatın
Küçük bir oda içinde
Bütün hepsini kazıyın duvarlarıma büyük harflerle

...ve bir kenara atın "dün"ü hatırlatan düslerimi...

Ama sakın
Hayır durun...

...durun uyandırmayın...
Nasılsa hepsi bitmek üzere...
içimde bi ses yankı yankı

Doğrularımı Götürmeye Yeticek Kadar Yanlış Yapmadım Bu Hayatta...
Çok Sıkıştığım Yerde Boş Bıraktım Hep Soruları ...

Şimdi Bıraktığım Boşlukların Birindeyim Belki de...
Kimsenin Doğrusunu Götürmedim

Ben
Kimsenin yanlışı olmadım!
Yetmez mi?

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.098
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.098
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eyl 2011 14:46:12
Elimden gelen her şeyi yaptıktan sonra,
Sıra ayağımdan geleni yapmakta,
Gitmek mesela...
Sunay Akın

KIRIK KİBRİT
Her kapı eşiğinde
çocuk mezarı diye takıldığınız
45 numara ayakkabılarımla
içinde etleri çürüyen
bir çocuk cesedi taşıdığımı
nasıl da bildiniz

Hiçbir bardakta
dudak payı bırakmadınız bana
bir kaşık sesini
bile çok gördünüz
şekersiz içerek
çaylarınızı

Bakarak yürüdüm oysa balkonlara
göz göze
gelebilmek için
çamaşır ipinin arkasına astığı
iç çamaşırlarının
ıslaklığına sürünerek
kanaryasını güneşe çıkaran
bir kadınla

Yanıma yaklaşıp kibrit istediğinizde
ıssız bir adaya düşen
yalnız adamın
dumanı görülsün diye yaktığı
ateşiydi sizlere
uzattığım

Ve siz
her seferinizde
sigaranızı yaktınız
ama açıktan geçen gemiler gibi
yanınıza beni almadan
gittiniz!

Sunay Akın


Çevrimdışı thefalcon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 260
  • 1.109
  • 260
  • 1.109
# 12 Eyl 2011 17:37:11
ÖLÜNÜN ODASI

Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;
Yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş.
Sütbeyaz duvarlarda, çivilerin gölgesi;
... Artık ne bir çıtırtı, ne de bir ayak sesi…
Yatıyor yatağında, dimdik, upuzun, ölü;
Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü.
Bezin üstünde, ayak parmaklarının izi;
Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.
Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;
Gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana.
Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;
Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir ân kadar.
Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an;
Belli ki birden bire gitmiş çarpınamadan.
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm…




Necip Fazıl Kısakürek (1925)

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 13 Eyl 2011 01:27:42
Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece
   Behçet Necatigil

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 13 Eyl 2011 13:50:05
Kolaydır aslında nokta koymak biten cümlelere,

Zor olan başlamaktır söze.

Kolaydır kendini kandırmak,

Çünkü alışılmışlığı vardır yaşanılan sahteliklerin,

Zor olan bakabilmektir gerçeklere...

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Eyl 2011 20:54:13
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...

---Ataol Bahramoğlu---

Çevrimdışı ozlemo26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 396
  • 959
  • 396
  • 959
# 13 Eyl 2011 22:31:34
Yalan
 
 


Hadi gidiyorsun
Yürekten kan gidiyor,sen gidiyorsun
Hersey gidiyor
Gökte bulut,dağda kar,düzde kervan gidiyor
Solgun bir gül oluyor insan
Bir demet kar çiçegi ölüyor,sen gidiyorsun
Ne ucuz yaşıyorsun,ne kolay
Bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun
Bakma öyle
Ben kanıyorum sen üşüyorsun

Kolay değil bir yalan bu
Yaralayan koca bir yalan
Yalan işte
Sevdiğim yalan
Şarkılardan arta kalan ve sabah buğusu
Ve tarla faresi ve ekmek derdindeki isçi kalbi gibi
Yumuşacık sıcak bir yalan

Islak gözlerimle geçiyorum
Yaralı bir ceylanin kalbinden
Ceplerimde kül var
Bir yangından arta kalan

Sorduğum adreslerde kimse oturmuyor
Ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman
Heşsey bir yalan gibi yandığı zaman
Yalnız olduğunu anlıyor insan
Anladım ve geçtim
Yaralı bir ceylanin kalbinden

Aynamı kırdım, fotoğraflarımı yaktım
Nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı
Nasıl da umarsız

Su gördüm düşümde
Karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu
Ceplerimde kül vardı ve yanıyordu
Sonra sabah oluyor
Ve bir ceylan kalbinde alem ağlıyordu

"Hayır!" diyordu bir dağ köylüsü
Hiçbir sey için geç değil
Ve geç değil
Bir şey için hiçbir şey
Bir şey vardı öyleyse, bir şey
Beni çeken
Güneşin dağdağasından uzağa
Kocaman çayırlara çeken birşey
Gümrah ırmaklara
Sonra sıcağa sonra acıya
Sonra yaralarıma merhem olmaya kapıma dayanan
birşey

Tutsana beni bırakmasana
Olsun, yaralasana
Olsun, ağrısa da
Yalan da olsa kalsana

Dağ köylüsü, aşkın olduğu yerde ben varım
Sen olmasan da ben varım
Yağmur yağar, saçlarım filizlenir
Bir yıldız düşer omuzlarıma
Islık çalar, ıslanır,şarkılarımı söyler geçerim kapımdan
Camların buğusundan ve yağmurun kokusundan tanırlar beni
En iyi yalanlarını ben alırım onların
Adresler sorarım kimseler oturmaz orada
Ve kimseler olamaz ben sordukça

Dağ köylüsü
Şimdi gidersen
Şimdi git
Kalırsan şimdi

 
 
 
İbrahim Sadri 

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 14 Eyl 2011 10:32:38
Ne dedimse inanma
Seni değil kendimi aldatıyorum
Sen istediğin kadar
Varlığın ta kendisi ol
Ölümsüzlüğün ta kendisi
Ben günden güne yok olmaktayım
Bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana
Anlamıyor musun?
Gökyüzü güneş olsa
Sensiz karanlıktayım.

Ümit Yaşar Oğuzcan Ankara,1960
aşka dair nesirler kitabından...

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eyl 2011 10:39:17
İnsanlar geçiyor sokaklardan
Kendi ölüleri omuzlarında
Bir hayat nefes nefese, orman orman
İnsanlar geçiyor sokaklardan
Sevgiler taşmış, merhametler taş
Buram buram tütüyoruz taştan topraktan.

--Cahit Irgat--

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK