Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 08 Kas 2011 19:43:08
Yüreğimden Sustum Sana
senin
en çok kanattığın yerden susuyorum sana
yüreğimden!

ilk ihbarını gözlerin yapmıştı ihanetinin
sonra ellerin
sonra sözlerin
uzak diyarlara savruldum rüzgarınla
savrulduğum da sendin

güz sonrası gazele dönen dudaklarımı
bahara hasret bıraktın
yalnızlığımı içiyorum sana inat her gece
ve her kadehte gururum sarhoş ediyor beni
görmüyorsun

suskun yüreğim sağanak yağmurlara gebe
fırtına öncesi alçalan bulutlar gibi güne düşüyorum
gözlerimde çakan şimşekler kıyametin habercisi
bilmiyorsun

hep suçüstü yakalıyorsun beni
bileklerimde kanımın sıcaklığını hissedemiyorum
sımsıkı sarılman sanki bir tehdit
beni yaşatmak adına

şiirlerime yaslıyorum yorgun bedenimi
düşlerimden düşeceğim korkusu ile

bir namludan çıkan kurşun soğukluğunda
kelimeler biriktiriyorum cebimde
hepsi sana

bir düşün ardından yıkılıyor gövdem
yaşlı bir çınar gibi devriliyorum
keşkelerim ağırlaştıkça

düş izlerimi siliyorum nefesimle
benden bir iz kalmasın sende

düşlerimi unut
kokumu unut
dokunuşumu unut
buselerimi unut
gülüşümü unut
dünü unut
bu günü unut
yarın ben yokum
beni unut!

en çok kanattığın yerden susuyorum sana
yüreğimden
kalmadı bu sevdaya dair içimde
ne bir düş
ne de küçücük bir umut
susuyorum
ve sen
usul usul akıyorsun
gözlerimden

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Kas 2011 20:16:12
                SESSİZ GEMİ     
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
                               YAHYA KEMAL BEYATLI

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 Kas 2011 20:43:37
Göz Nurum

Güneşi verseler
Sevdamı yerseler
Yine de vazgeçmem
Dünyadan sürseler

Ben sensiz niderim
Sensizlik kederim
Ya sana can olur
Ya benden giderim

Bir ömür ararım
Değişmez kararım
Sen varsan ben varım
Göznurum

Ömrümün varı
Gönlümün narı
Gözümün nuru benim
Sen olmasan viran olur
Her anım her günüm

Uğur Işılak

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Kas 2011 21:49:21
SUSKUNUM SANA
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde
Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum
Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum
Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun
Adnan Yücel

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 Kas 2011 22:07:37
ALLAHAISMARLADIK  


Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!



Yavrusunun yoluna dalan bir dul bakışı,
Andırıyor ışıksız evinde pencereler.
Biraz yeşermek için beklesin artık kışı
Çağlayansız yamaçlar, suyu dinmiş dereler.



Bir sarı yaprak gibi düştü gönlüm yoluna,
Buğulu gözlerimden geçmediğin gün olmaz:
Benim kadar titremez hiç bir yiğit oğluna,
Hiç bir ana kızına bu kadar düşkün olmaz.



Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü,
Alnından öz kardeşim öpse ben irkilirim.
Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü,
Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim.



Gözlerimi gün gibi kamaştıran yüzünü,
Daha candan görürüm senden uzaklaşınca.
Sararırsın dönüşte görünce öksüzünü:
Bir gelinlik kız olur aşkım senin yaşınca.



Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!

 Faruk Nafiz Çamlıbel

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 09 Kas 2011 00:27:44
O şimdi ne yapıyor
şu anda şimdi, şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
... — hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!...—

O şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi?
Belki dizinde bir kedi yavrusu var,
okşuyor.
Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
— her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!...—
Ve ne düşünüyor
beni mi?
Yoksa
ne bileyim
fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
Yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?

O şimdi ne düşünüyor,
şu anda, şimdi, şimdi?...

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 09 Kas 2011 18:49:31

Cânı Kim Cânânı İçün Sevse Cânânın Sever


Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever

Her kimün âlemde mıkdârıncadur tab'ınde meyl
Men leb-i cânânumu Hızr Ab-ı Hayvânın sever

Başa dem düştükçe taksîr eylemez eyler meded
Ol sebebden muttasıl çeşmüm ciger kanın sever

Müşg-i Çîn âvâre olmuşdur vatandan men kimi
Hansı şûhun bilmezem zülf-i perîşânın sever

Şu ki ser-gerdân gezer başında vardur ki hevâ
Gâlibâ bir gül-ruhun serv-i hırâmânın sever

Akıbet rusvâ olub mey-tek düşer il ağzına
Kim ki bir ser-mest sâkî lâ'l-i handânın sever

N'olacakdur terk-i ışk etme Fuzûlî vehm edüb
Gâyeti derler ola bir bende sultânın sever
 
Şair Fuzuli

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 09 Kas 2011 18:53:12
Güzel Günler Göreceğiz


Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları, yalnız pazarları
Hani şimdi biz
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap: Zindan
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve, çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir
Hani şimdi biz
İnanın, güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz

Nazım Hikmet

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Kas 2011 19:28:48
ATAM


Bir yüz tanıdım, ruhuma nakşoldu zamanla,
Bir yüz ki bütün hatları şimşekle doluydu,
Ben yalnız onun resmine daldım heyecanlı,
Benden çocuğum yalnız onun şi'rini duydu.



Bir hüzne bürünmüştü cenazeyle düğünler,
Bir damla yaş olmuştu denizler gözümüzde.
Hasretle bakarken gecenin rengine günler,
Seyretti yanan gözlerimiz fecri o yüzde.



Tarih onun emriyle kımıldandı yerinden,
Birkaç yıla toplandı hemen birçok asırlar,
İsa eli geçmiş sanılır yurt üzerinden,
Gül bahçesi olmuş dün ayak bastığı yerler.



Ondan geliyor, her günümüz başka baharsa,
Ondandır, ufuklarda ne ürperme, ne gam var.
Kalbim nefesim dursa, düşüncem sona varsa,
Dünyayı unutsam da unutmam bir Atam var...
                               

~ Faruk Nafiz ÇAMLIBEL ~

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 11 Kas 2011 12:53:12
Hergün Biraz Daha Yoruyor Beni,
Hasretinle Başa Çıkamıyorum,
Hergece Bir Yerden Vuruyor Beni,
Sağ Salim Sabaha Çıkamıyorum,

Savaşta Geçirdim Sanki Bir Ayı,
Düşmandan Almadım Ben Bu Yarayı,
Giderken Verdiğin Tek Sigarayı,
Hatıradır diye yakamıyorum,

Vicdanın Halimi Hiç'mi Sormuyor,
Küsecek Ne Yaptım Aklım Ermiyor,
Zalimsin Demeye Dilim Varmıyor,
Tavrına Bir İsim Takamıyorum,

Yeterki Mektup Yaz Canımı Dile,
Yetmezse Uğrunda Çektiğim Çile,
Nazar Ddeğer Diye Resmine Bile,
BESMELE Çekmeden Bakamıyorum ..
 CEMAL SAFİ

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 11 Kas 2011 13:28:12
yaşlandık da ondan mı
susarak katlanıyoruz her mutsuzluğa
saatlendiriyoruz günü
bölüyoruz dakikalara
bir hiç oluncaya kadar bölüyoruz onu.
bölüyoruz yani bütün mutsuzluklara
bir yaprak saniyesi geçiyor usul usul
penceremizden
mavi mavi hatmiler parlıyor dışarıda
dışarıda küçük bahçemizde
ayak izleri gibi gökyüzünün
hatmiler
bırakıyoruz bu sessiz uyuma kendimizi
derken bir mavi damar, bir dudak büküş
iyi anlaşılamayan bir ses sokaktaki
çırpına çırpına yükselen duman
bir tutam saçın öne düşüşü
sanki bir sardunya bir yaz boyu ne kadarcık uzarsa
kaça alınırsa bir tükenmez kalem
doluyor içimize öyle
hayatın birdenbire anlaşılması gibi bir duygu gürültüsü
yağmur yağacak.
yaşını çoktan aştım orhan velinin
ölümle duruyorsa eğer yaşlanmak
onun bir sonbahar yağmuruna gömülü ölüsü
yağdı yağacak
''ölünce kirlerimizden temizlenir
ölünce biz de iyi adam oluruz...''
sade ve ince
dünyaya uzun parmaklarıyla dokundu dokunacak.

yorulduğun zaman söyle
susalım, hiç konuşmayalım istersen
sussak da, hiç konuşmasak da, sözlerin senin
açık denizler gibidir zaten elimde
her zaman ama her zaman bir kıyıyı sezdiren
hatırlıyorum da kelimelerini bir bir:
şairlerin flaşları kalpleridir
dışarıya da parlamalı biraz
kaldı ki ben içimde gezinmekten yoruldum
sensin, iyi anlarsın beni
gözlerine başka türlü bakıyorum
ben bütün gözlere başka türlü bakıyorum şimdi
nemli bir tülbent olup buğulanıyor
ve yaslı ve mahzun
ve devrilmiş bir boya kabı gibi de yoğun
memleketimin gözleri
yağmur yağacak.

öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
dam saçak demeyecek, yağacak
yağacak bir hışım gibi canevine kentin
kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
patladı patlayacak
alacak sonunda kendi rengini.

                                       Cemal Süreya

Çevrimdışı sessizsinema

  • Uzman Üye
  • *****
  • 982
  • 2.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 982
  • 2.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Kas 2011 20:48:31
Veda

Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!

Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgara salıver gitsin!
 
Necip Fazıl Kısakürek
 

Çevrimdışı tuqba38

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 53
  • 296
  • 53
  • 296
# 12 Kas 2011 01:11:27
.....
Kurumuş Yaprak Olsam
 Bir Çorak Toprak Olsam
İçmem Bir Yudum Senden
 Kerbelada Su Olsan !

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.274
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Kas 2011 18:19:28
Yollar

Varsın biraz da yollar çeksin benim cefamı
Artık verin çocuklar, artık verin asamı!.
Bir başka kâinata, bir başka yurda yol var;
Siz örtünün garipler siz örtünün abamı!
Yorgun düşüp uzandım altında asumanın;
Gölgende buldum ey dal bir anne ihtimamı.
Şahane manzaraydı dünya sınırlarında
Bir kubbenin rüku’u, bir zirvenin kıyamı.

Yükseklerinde ömrün dağlar, sular kovuklar:
Yükseklerin diliyle tekrar edin nidamı!
Dağlar lisana geldi, gökler lisana geldi;
Şerh oldu Mesnevi’den yıldız
Şerh oldu Mesnevi’den yıldızların kelamı.
Şeffaf mavinizden abdest alıp el açtım
Artık yakındayım, ey gökler, duyun duamı!
 
Arif Nihat Asya..

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 13 Kas 2011 20:40:14
Sen Karanlıktayken…

SEN KARANLIKTAYKEN BEN,
GECEYİ SEVİYORUM,

Senin olmadığın akşamlarda
Ömrüm kısalıyor sanki.
Onun için bu defa
Az kararttım geceyi.
Şimdi ne varlığın,
Ne yokluğun belli.
Bu bulanık siyah hava,
Seni gizlemek
Ve duymak için yeterli.

Sana dokunamadığım akşamlarda
Bedenim eriyor sanki.
Kendime yüklüyorum
Bu açlığın kabahatini.
Sanki varmışsın da
“Kızgınmışsın” biraz bana,
O bahaneyle uzak duruyormuşsun.
İstemiyorum
Saçlarının savrulmasını
Rüzgarda.
Bu sevdadan benim payıma düşen,
Zaten fazla.

Senin olmadığın akşamları
Takvimden siliyorum.
Ömür haneme niye yazsınlar ki
Yaşamadıklarımı?

Senin olmadığın akşamlarda
Fersiz yanıyor sokak lambaları.
Ve o geceler,
Topluyorlar dilencileri…
Ve her kahkaha meyhanelerden yükselen,
“Anama söver” gibi…

Bir, İstanbul değil,
Sensiz akşamlarda sanki
Bütün kentlerin tutuluyor dili.
Öyle gecelerde
Görmezlikten geliyorum
Çöp kamyonlarının kenti kirlettiğini…

Cinsiyetler kalkıyor, yüzler seçilmiyor,
Herkes, çarşı iznindeki
“Tek tip er” gibi.
Bir yakalasam yaka paça,
Zamanı durduracağım.
Işıklandırılmış vitrin camları
Ayna olup yüzüme çarpıyor.
Anladım;
Ben sensiz gecelerde yaşlanıyorum.
En ihtiyarı oluyorum bu kentin.
En bilgesi, en ağırbaşlısı…
Aşkın olgunlaştırdığı
Suskun bir dervişim şimdi.
Bir sorsalar rezil olacağım.
Ben senden başkasını bilmem ki.

Senin olmadığın akşamlarda,
Ben yapmışım sanki tüm dünyanın işini.
Yoruluyorum,
Sabaha çıkmayacakmışım gibi.
Kör olmak için yarı yarıya,
Gözümü arabaların farlarına dikiyorum.
Her kadını biraz
Sen zannediyorum.

Senin olmadığın akşamlarda ben,
O an adını anmıyorsam eğer,
Koskocaman susuyorum.

Senin olmadığın akşamlarda ben,
Siyaha boyayıp yüzümü,
Maske yapıp gecenin karanlığını,
Bir Affan Dede bulup
“Satın almak” istiyorum “çocukluğumu.”

Senin olmadığın akşamlarda
Geceler uzun sürüyor…
“Az karanlığım” gün ağarırken kapkara oluyor.
Gözlerimi kapıyorum,
Düşlerime emanet ediyorum seni…

Senin olmadığın akşamlarda
Daha uzun kalıyorsun bende böylece.
Senin olmadığın gecelerden uyandığımda
Dilimde hep aynı cümle:
Senin
Olduğun
Karanlığı,
Sensiz
Aydınlıktan
Daha çok seviyorum…

Tayfun TALİPOĞLU

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK