Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 23 Eki 2013 19:37:33
YOLLARIN SONU...

Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
kimsesiz itler bile gülecek halimize

Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalnız bir hatırsı kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.

İster düşün... Kendini ister hayale kaptır...
Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları.
Düştüğü yer uzakta “DİLEK” adlı bir saray.

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da “Kür şad” uzatarak elini;
“Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun! ” diyecek.

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 23 Eki 2013 19:42:21
NAAT

Seccaden kumlardı..
Devirlerden, diyarlardan
Gelip, göklerde buluşan
Ezanların vardı! .

Mescit mümin, minber mümin...
Taşardı kubbelerden tekbir,
Dolardı kubbelere “amin”..

Ve mübarek geceler dualarımız;
Geri gelmeyen dualardı...
Geceler ki pırıl pırıl
Kandillerin yanardı..

Kapına gelenler ya Muhammed,
- uzaktan, yakından –
Mümin döndüler kapından...

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;
İki dünyada aziz ümmet,
Muhammed ümmetiydi...

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Şimdi seni ananlar,
Anıyor ağlar gibi...
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi;
Düşkünlerin kanadıydın
Yoksulların sahibi..
Nerde kaldın ey resul,
Nerde kaldın ey nebi! ..

Günler ne günlerdi, ya
Muhammed! ..
Çağlar ne çağlardı;
Daha dünyaya gelmeden
Müminlerin vardı...
Ve bir gün ki gaflet
Çöller kadardı,

Halime’nin kucağında,
Abdullahın yetimi,
Amine’nin emaneti ağlardı..

Hatice’nin goncası
Aişe’nin gülüydün..
Ümmetin göz bebeği
Göklerinresulüydün..
Elçi geldin, elçiler gönderdin;
Ruhunu Allah’a; elini ümmetine verdin,
Beşiğin, yurdun, yuvan
Mekke’de bunalırsan;
Medine’ye göçerdin..
Biz,
Bu dünyadan nereye
Göçelim ya Muhammed!
Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
“ebu leheb öldü” diyorlar;

Ebu leheb ölmedi ya Muhammed!
Ebu cehil; kıt’alar dolaşıyor...

Neler duydu şu dünyada
Mevlidine hayran kulaklarımız;
Ne adlar ezberledi ey nebi!
Adına alışkın dudaklarımız..
Artık yolunu bilmiyor,
Artık yolunu unuttu
Ayaklarımız
Kabene siyahlar
Yakışmamıştır ya Muhammed!
Bugünkü kadar!

Hased gururla savaşta;
Gurur; kaf dağında derebeyi..

Onu da yaralarlar kanadından
Gelse bir şefkat meleği..
İyiliğin türbesine,
Türbedar oldu iyi..
Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya Muhammed yarına!
İyilikler getir, güzellikler getir
Adem oğullarına...

Şu gördüğün duvarlar ki
Kimi taiftir, kimi hayberdir...
Fethedemedik ya Muhammed
Senelerdir...

Ne doğruluk, ne doğru;
Ne iyilik, ne iyi;
Bahçende en güzel dal,
Unuttu yemiş vermeyi...
Günahın kursağında
Haramların peteği..

Bayram yaptı yabanlar
Semave’yi boşaltıp;
Save’yi dolduranlar
Atını hendeklerden – bir atlayışta –
Aşırdı aşıranlar..
Ağlasın yesrib!
Ağlasın selmanlar...

Gözleri perdeleyen toprak,
Yüzlere serptiğin topraktı...
Yere dökülmeyecekti ey nebi!
Yabanların gözünde kalacaktı!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Ne oldu ey bulut,
Gölgelediğin başlar?
Hatırında mı ey yol,
Bir aziz yolcuyla
Aşarak dağlar, taşlar
Kafile kafile, kervan kervan
Şimale giden yoldaşlar....

Uçsuz bucaksız çöllerde
Yine izler gelenlerin;
Yollar gideceklerindir....

Şu tekbir getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir.

Örümcek ne havada
Ne suda, ne yerdeydi
Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi

Şu kuytu cinlerin mi, perilerin yurdu mu,
Şu yuva ki bilinmez;
Kuşları hüdhüd müdür, güvercin mi
Kumru mu..
Kuşlarını bir sabah,
Medine’ye uçurdu mu..

Ey abva’da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın
En güzel gülü;
Hatıran uyusun çöllerin,
Ilık kumlarıyla örtülü..

Dinleyene hala
Çöller ses verir....
Yaleyl, susar,
Uğultular gelir...
Mersiye okur uhud,
Kaside söyler bedir;
Sen de bir hac günü
Başta muhammed, yanında
Ebu bekir,
Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü,
Destan yap ey şehir!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...

Vicdanlar sakat
Çıkmadan ya Muhammed yarına!
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel
Adem oğullarına...

Yüreklerden taşsın
Yine imanlar!
Itri, bestelesin tekbirini;
Evliya okusun kur’anlar..
Ve kur’anı göz nuruyla çoğaltsın
Kayışzade osmanlar...

Na’tını galib yazsın, mevlidini
Süleymanlar..
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin sinanlar..
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!

Gel ey Muhammed!
Bahardır
Dudaklar ardında saklı
“amin”lerimiz vardır..
Hacdan döner gibi gel..........
Miraçtan iner gibi gel...........
Bekliyoruz yıllardır!

Bulutlar kanat, ruzgar kanat;
Hızır kanat, cibril kanat,
Nisan kanat, bahar kanat;
Ayetlerini ezber bilen,
Yapraklar kanat...

Açılsın göklerin kapıları
Açılsın perdeler, kat kat..
Çöllere dökülsün yıldızlar,
Dizilsin yollarına
Yetimler, günahsızlar..
Çöl gecelerinden yanık
Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun;
Bilal-i habeşi sustuysa;
Ezanlarını davud okusun!

Konsun – yine - pervazlara
Güvercinler,
“hu hu” lara karışsın
Aminler,...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey fatihalar, yasinler...
 
Arif Nihat Asya

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 23 Eki 2013 19:44:07
AYNANIN İKİ YÜZÜ

Bir zirvede habire şiştikçe şişene bak
Bir tabanda her adım yıkılıp düşene bak
Bir ülke yansa bile yan gelip yatanlara
Bir yangın söndürmeye çarıksız koşana bak.

Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 23 Eki 2013 19:51:22
EY SEVGİLİ!

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim


Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome’nin Belkıs’ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca’da Emirgan’da
Kandilli’nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
SendEn ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

Sezai KARAKOÇ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 23 Eki 2013 19:55:40
BULAMAZSIN..

Bir kere inkâra düstün mü yavrum,
Kendini aşmaya yol bulamazsın.
Vehimler şüpheler bozar ruhunu,
Seni kaldıracak el bulamazsın...

Elbet dünya döner, bizde döneriz,
Bir müddet parıldar sonra söneriz...
Yükseklerden enginlere ineriz
Halinden anlayan dil bulamazsın.

Ömür akar gider yokluk gölüne
İnsanoğlu dümüş serap çölüne
Hayat benzer bir gecelik geline
Kendin gibi akan sel bulamazsın

Ektiğin tohumlar bir türlü bitmez
Müşkülü yenmeye bir ömür yetmez
Kuş olsan uçsan da yine kâr etmez
Arasan konacak dal bulamazsın...

Osman Yüksel Serdengeçti

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Eki 2013 23:08:16
Ne kâğıt yeter ne kalem
Mesut sanmam için kendimi.
Bunların hepsi.. Hepsi fasafiso.
Ne takayım , ne tekneyim.
Öyle bir yerde olmalıyım,
Öyle bir yerde olmalıyım ki,
Ne karpuz kabuğu gibi,
Ne ışık, ne sis, ne buğu gibi,
İnsan gibi…

Orhan Veli KANIK

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 24 Eki 2013 08:41:39
Ne bileyim ben
Kimdi Amerika' yı keşfeden
Ne eder beş kere beş
Güneyden mi kuzeyden mi doğardı güneş
Kaçıncı padişahtı Yavuz
Aylardan Nisan mı yoksa Temmuz
Ne bileyim nereye gider turnalar
Şeftali ne zaman çıkar
Bahçemde gül açmış ya da karanfil
Umurumda değil
Sabahlara dek kadeh elde
Aklım fikrim o güzelde ....


Cahit Sıtkı Tarancı

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 24 Eki 2013 16:34:17
 ÇUKUR

Bilerek mi yanına almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı çukuru

Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar

Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukuru

sunay akın

Çevrimdışı suphi55

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 111
  • 113
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 111
  • 113
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2013 21:31:40
O SÖNMEZ
derler ki
bölüşülecek mutluluk
çekinerek yürüyüp parmakuçlarında
avuçlarına düştü ilçenin
derler ki
kırlarda koşan küçük bir kız gibi
bir baklava dilimine açılmış istekli bir agız gibi
bal tadında yaşamaya başladı ilçe
derler ki
hayranlıkla kendinden geçmiş bir insan gibi
sevgiye ve sevince açıldı ilçe
ılık esintilerle çatıları okşadı neşe
ve çamurunu temizleyip yolların insanlarla kaynaştı
evlerin kapılarından şenliklerle gösterilerle
sıcak bir dost gibi girip çocuklarla oynaştı
derler ki
kozasınadan çıkan kelebek gibi
yeni doğmuş bir bebek gibi
kendini yönetmenin tadını usul usul
ellerine içirdi ilçedeki insanlar
derler ki
yazgıları avuçlarında
ocaktaki alev yapraktaki rüzgar gibiydi sesleri
ve başladı orkestra
yeni bir senfoninin ilk notalarını çalmaya
yarını koparıp almaya hazırlanıyordu insanlar
 
derler ki
yayılırken içerde ihanet kör dehliziyle
orkestranın şefini yitirdik
çatık bir kaş gibi gelen bir kalp kriziyle
 
derler ki
o bir çınardı
denizin ve dağın kavgasında
yetmişte de seksende de vardı
derlerki bir tarih göçmüştür onun göçüşüyle
 ERSİN ERGUN KELEŞ

Çevrimdışı ılgın01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.100
  • 6.273
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eki 2013 16:03:55

Bir Gün Baksam Ki Gelmişsin

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarında ilkbahar..

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Gülüşünde taze serin bir rüzgar
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar..

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Hasretin içimde sonsuzluk kadar.
Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz.
Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar.

Bir gün baksam ki gelmişsin..
Ne yüzünde bir gölge,ne dilinde sitem var.
Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm
Benim olmuş dünyalar. . .

 

Yavuz Bülent Bakiler
 

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eki 2013 20:02:13
SEVGİLERDE

sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.

bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı.

siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.

gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı.
                Behçet Necatigil

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 25 Eki 2013 21:19:21
       m.f.k.

AKINCI TÜRKÜLERİ

Tuna boylarında sıra selviler
 Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış;
Gül bahçelerinde baykuşlar öter...
Şu viranelikler eski bağlarmış!

Namaz-gâh bir otluk: Kalmamış taşı;
Çeşmelerden akan : Kanlı gözyaşı...
Orda bir güzei var, çatılmış kaşı;
Ak alnına kara çatkı bağlarmış!

Kırık minareden duyulmaz ozan..
 Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan.
 Bir inilti duydum, sandım bir ozan;
 Sesime ses veren karlı dağlarmış!

Söğüd dallarında hasta serçeler
 Eski akın destanını heceler..
 Tuna ağlıyormuş bâzı geceler:
 Göğsünde kefensiz şehîdier varmış!

Bozulan bağların üzümü acı;
Âsî köle kesmiş eski haracı;
Yine yedi kıral giymişler tacı...
Şahin yuvasını kargalar sarmış!

Haydi eski ozan, al sazı ele,
 Düşmanlar içine düşsün velvele.
 De ki: Hor bakmayın bu durgun sele;
 O, yetmiş bir kavme akın çıkarmış!

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Eki 2013 22:27:53

HÜZÜN YAĞMURLARI

 Yüreğine kezzap dökülmüş bir çağda
 Yaşıyoruz hayat ile ölüm kıskacında.
 Akrebin deldiği hicap elbisesinden
 Zehirli kanlar akıyor ruhlara.
 Nefretin ırmağında köpüren hayat ırmağından
 Kıpkızıl alevler saçılıyor bu çağa.

 Utanç ve kin uygarlığında
 Yolumuza kandil tutan erenler de gitti.
 Yok artık kainat kitabını aşkla okuyanlar!
 Çözüldü ayaklarımızın bağı.
İnsancıklar kör kuyuda oynuyor körebe,
 Bu kirli çağ , şimdi felakete gebe.

 Kirli yağmurla dökülüyor ülkeme.
 Nefret kokuları geliyor toprağın burnuna.
 Hüzün çığlıkları atıyor kardelenler!
 Zehirli sularda yüzüyor zambaklar.
 Kezzap dökülmüş yürekler kan kusuyor!
 Rotasını şaşırmış kalabalıklar susuyor…

Bir çöl yalnızlığında mahzun kalbim
 Rehberlik ediyor zıpkın yemiş aklıma.
 Hicret ediyor ak yüreğim kara acılara.
 Beyaz dualar yükseliyor
 Sigara küllerimin arasından.
 Sararmış aşklar dökülüyor baharlardan.

 Zulme râm olanlarla
 Acının künhüne eremeyenler içinde
 Hüznün adresi oluyor gönlüm.
 Yalnız sarı bir hüzün
 Ve siyah bir öfke sağıyorum
 Yürek memelerinden bu çağın!

 Bengisu arıyorum karanlık ruhlar içinde.
 Pusulası şaşkın ozanlar arasında
 Acının güldestesi oluyor kalbim.
 Sevda tutsak oluyor canevinde
 Baharı arıyorum kör ve sağır yüreklerde.
 Hüzün yağmurları dökülüyor bütün hücrelerime!

 Ahmet SEZGİN

Çevrimdışı kedicik26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eki 2013 16:36:11
yolcuyum yollara düştüm derdinle
bir ağaç dibinde gölgem seninle
öyle perişanım halimi bil de
şu yolcuya hancı olacaksan gel!!!!!!

b.gökçe

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Eki 2013 18:35:05
BİR ÇİÇEK

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
                                           
                                                             Cemal Süreya

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK