Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı kedicik26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Şub 2014 23:10:59
Yüzümdeki çizgilerin her birisi bir şiir
Şimdi söyleyin bana, bana yaşlı mı denir ?
Sevdaları, özlemleri tenime yazmışım ben
Okudukça derinleşir, anladıkça silinir
Şimdi söyleyin bana, bana yaşlı mı denir ?
Her çizgi bir aşkın tesellisiymiş gibi
Her çizgi sevdanın garip cilvesi
Her çizgi hasretin hançer darbesi
Şimdi söyleyin bana, bana yaşlı mı denir ?
Hepsinde bir hikâyem var, çaresiz elvedalar
Bu yaz, bu kış, bu bahar, bunlar bütün acılar
Bu güz, bu kış, bu bahar, acı tatlı anılar
Konuşurlar hatıralar, birbiriyle dertleşir
Şimdi söyleyin bana, bana yaşlı mı denir ?

Aysel Gürel/Son Şiir

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.234
  • 5.138
  • 24.234
# 23 Şub 2014 19:25:01
BOZKIRDA KALAN SANCI..

O çocuklar birer birer gittiler...
Soylu sevda türküleri dudaklarında,
Saclarında kurt nefesi rüzgârlar,
O çocuklar birer birer gittiler...

Bir tamu karanlığı keleplenirken bozkıra
Kehkeşenlardan yıildız gibi indiler.
Tutuşturdular yeniden küllenmiş ocakları,
Bacalardan duman duman tüttüler...

Bir ögünç hil'ati gibi giydiler güzelliği
Ufuklara oturup dolunayı sevdiler.
Uzun,siyah kirpiklerinde seyyareler yanardı,
Ağ buluttan atlarla ta Sidre'ye yettiler...

Onlar,Oğuz mayası gök ışığın erleri,
Onlar,"Ülkü Çağı"nın bahadır melekleri...
Mor dağların göğsünde kaldı pençe izleri,
Haceru'l esved gözlerini gönlümüze resmettiler...

Eyvah biz kaldık Efsele safilinde!
Ahsen-i takvim üzre, onlar geçip gittiler...

Dilaver CEBECİ

Çevrimdışı agee

  • Aktif Üye
  • **
  • 6
  • 244
  • 6
  • 244
# 23 Şub 2014 19:29:53
birkez daha uğradığımız
cinayet yerine benziyor unutmak istediğimiz ne varsa
meğer ne çok biriktirmişim
unutmam gereken şeyleri...
duruşunu, şehla sesini mesela
yatağımda kalan sıcaklığını
yastıkta başının bıraktığı çukuru
en çokta bir yolculuğa çıkarken
dönüp dönüp sarılışını...

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.261
  • 230.616
  • 29.261
  • 230.616
# 23 Şub 2014 22:41:31
DOKUZ YÖNLÜ DERT

Açılmış çığırdan dosta gidemem,
Ayaklarım ize sığmaz.. ölürüm.
Yaşarım, duyarım, tarif edemem;
Düşüncem var, söze sığmaz.. ölürüm.

El alır, göz görür, iş çıkar işten;
Arsızlar doluyu doyurur boştan.
İki gün misafir gelse bir kıştan,
Doksan günlük yaza sığmaz.. ölürüm.

Kara çıkar, ak’ı derin eşince;
Gece uzun, uyku yoğun, düş ince..
Bir derdim var, yer götürmez düşünce;
Bir derdim var, yüze sığmaz.. ölürüm.

İriler “aşk” koydu açlığın adın;
Diriler pisledi ölümün tadın.
Zamana hükmeder üçbuçuk kadın,
Gördüklerim göze sığmaz.. ölürüm.

KARAKOǒum, bir sevdanın düşkünü,
Deli-dolu gerçek yaşar, düş günü.
Diriler var, çıplak gezer kış günü;
Ölüler var, beze sığmaz.. ölürüm.

ABDURRAHİM KARAKOÇ

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Şub 2014 23:03:15
Bir Kadın...

sana ey kanımda eriyen kadın
can nasıl dayansın, nasıl dayansın?
mezara çekmekse beni maksadın
önümde o siyah gözlerin yansın.

bir sütun alevsin, bir sütun duman,
yalnız seni görür gözünü yuman.
senden ateşine bir deva uman
bari gitsin kara toprağa kansın.

bir çukur solumda, bir taş sağımda
kabre girdiğim gün bu genç çağımda
öyle bir yüksel ki sen toprağımda
görenler ruhumu tütüyor sansın

 

Necip Fazıl Kısakürek
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Şub 2014 23:03:57
Resimler, Aynalar,Sesler, Ellerim

Resimler

Solsun mu ardında bütün resimler
Bir güz kalsın yollarında, bir de ben
Bu kambur feryadı hangi dert dinler
Döner mi, gelirken uzağa giden


Aynalar

Aradığımızdır bizi her kuşluk
Bitkin bir aynada buluşturan sel
Şimdi bir kalp için ağlayan boşluk
Mavi gözlerinden döküldü tel tel


Sesler

Kanar içten içe beynimde hayal
Ben kendi göğsüme saplarım kahrı
Ya ateş üfleyip yakmasın kaval
Ya da bir mezara girsin bu ağrı


Ellerim

Ellerim ürkektir ey avcı, küskün
Yavru bir ceylandır senin yurdunda
O esrarlı başın mağrur ve suskun
Göklere mi erdi, beni vurdun da

 

Nurullah Genç
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Şub 2014 00:04:51

Sitare

“Çeşmek Be-zen Sitare
 Ezmen Mekon Kenâre”

Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
 Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
 Kirpiklerin yüreğime batıyor
 Telaşlı bir kalabalığın ortasında
 Ayaküstü konuşuyoruz
 Nedimin nigehban nergisleri gibi
 Üstümüzde bütün nazarlar
 Çok utanıyorum Sitare
 Dün oturup hesap ettim
 Sen doğduğun zaman
 Ben bir askeri mektepte talebeymişim
 Sen bilmezsin Sitare
 Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
 Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
 Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
Bir derin uykuya atardım kendimi
 Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım

 Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
 Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
 Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

 Seninle konuşurken Sitare
 Aklıma yıldızlar dökülüyor
 Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
 Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
 Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
 Gökyüzü salkım salkım
 Zigguratlar tıklım tıklım
 Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
 Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
 Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
 Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
 Gözlerine baktığım zaman Sitare
 Bütün çöllere ay doğuyor
 Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays’ı Antere’yi A’şa’yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum
 Hangi vahaya gitsem çadırlar sökülmüş Sitare
 Çadırla su arasında bir cılga var
 O cılgada narin ayak izlerin var
 Durgun suya düşüp kalmış gözlerin var

 Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
 Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
 Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

 Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
 Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
 Biliyorum içinde bir sızı var
 Bıçak ağzı gibi bir sızı var
 Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan
 Züheyr’in Suad’ı gibi keremsiz kılan
 Kuzeyden güneye
 Güneyden kuzeye
 Heyy! Gidip geliyorum bu çöllerde
 Kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
 Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
 Geviş getiriyorlar ufka bakarak
 Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
 Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
 Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
 Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum

 Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
 Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
 Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

 Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
 Ve ikimizde ıslanıyoruz
 Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
 Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
 Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
 Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
 O şehirde sırılsıklam gezerdim
 Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
 Tapınaklar insanları safra gibi atardı
Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı
Bir gün bu şehrin kirli yağmurları alıp götürdü beni
 Gidip bir Uygur çadırında göğü dinledim
 Kara bulutlar kükrerken bir Kaşkar sabahında
 Oturup Aprunçur Tigin ile seni konuştuk
 Bakışlarımı sunuyorum, tereddütsüz alıyorsun
 Gizli bir tebessümle çağırıyorum, geliyorsun
 Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
 Umay gibi yumuşak huylum
 Nerden çıktın karşıma böyle
 Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
 Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
 Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
 Adam akıllı yorulmuşum
 Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
 Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
 Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
 Daha çok işimiz var” diyorum

 Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
 Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
 Yoksa dudakların mı anlayamıyorum

 Dilaver Cebeci
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Şub 2014 00:17:35
HATRINA DÜŞECEĞİM

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın Ağlayacak.!

Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
İliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın...!

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir Şiirimi mırıldanacaksın
Hıçkıracaksın..!

Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın..!

Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her şeyi
Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
Kıvranacaksın.!
                   NFK

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Şub 2014 00:30:43
Seni Sevmek

seni sevmek;
bir kilimde aşkı nakış nakış işlemek.
anlatmak deli sevdayı ilmek ilmek,
duyguları renk renk dokumak tek tek
siyahken seninle ağlamanın rengi
renkli dünyasında kilimin,
bembeyaz seninle gülmek
utançtan pembeye boyanır yanaklar
saçlara düşer aydınlık çehresi yeşilin

k ı r m ı z ı
aşkın rengi dudaklarda
zordur,dokumak kilime duyguları
her desende bir mana
köy kızı misali
dokurken ağlamak …

a n l a t ı l a m a y a n
duyguları gizlemek
seni saklamak
ne güzeldir
kilimin renkli nakışlarına
desen desen ilmek ilmek…

seni sevmek;
bulutlar gibi özgür olmak gökyüzünde
nefesinde rüzgârların savrulmak
Oradan oraya
en derinine duyguların…

kara bulut misali
çökünce hüzün simaya
yağmak sonra
yeryüzüne, denizlere, ırmaklara…
anlatmak duyguları
b e l k i
ağıt yakmak s e s s i z c e
beyaz bulut misali
gökyüzünde gezmek…

seni sevmek;
kitap misali her bir satırı bir bahçe
seni yaşamak sayfalar arasında
mısralar içinde yaşamak aşkı
tanımak seni
a n b e a n . . .

seni sevmek;
zirvedeki dağlara çıkıp haykırmak ovalara
özgürce yaşamak
en uç noktada
bir ceylan misali koşmak ormanda
su içmek belki bir nehirden
yorulan bir ceylanı okşamak
koşmak ormanda
korkusuz özgürce…
dost görünen yılanlara inat
sere serpe
koşmak, oynamak
sevmek seni
bir ceylan misali
g ü v e n m e k . . .

seni sevmek;
sükûtların en güzeli
haykırmak isterken delice
hayalde yaşamak
rüyada kalmak
hiç bitmesinlerde yaşamak.

anlatmak isterken
boğulmak hıçkırıklarda
s u s m a k
anlaşılmasın, bilinmesin diye
s a k l ı y d ı
en acıklı kelimelerde
anlatılması zor
yaşanması imkânsız
s u s a r k e n
a ğ l a m a k
için için…

seni sevmek demek
sen bende, ben sende
bu can bu bedende olduğu sürece
ölüm bizi ayırana dek
hayallerde olmak beraber..
yaşamak aşkı umutlarda
sonu vuslat olsa bile …

meyzem

Çevrimdışı kedicik26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 496
  • 3.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 24 Şub 2014 01:34:41
Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni,
Yazmak Sana Dair,
Sırtüstü Yatıp Seni Düşünmek...
Filanca Gün,
Falanca Yerde Söylediğin Söz...

Nazım Hikmet

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.234
  • 5.138
  • 24.234
# 24 Şub 2014 08:36:38
AYRILIK HEDİYESİ

Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben...

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun...
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun be... bu son olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken mazeretim olsun!

Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!
İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...

Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun...

Kafamı duvara vurmadan
Tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öylece durdurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun!
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be! ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken şikayetim olsun

Gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun
Her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun
İsterim sen de yan ömrüne hep ağla
Hep ağla bu benden son dua
Bu benden ayrılık hediyesi olsun

Yusuf HAYALOĞLU

Çevrimdışı uyuzz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.562
  • 13.073
  • 2.562
  • 13.073
# 24 Şub 2014 09:00:38
Sen Söylemeden de Biliyorum....

Seziyorum ki kaçacaksın..
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende

Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende
Anlıyorum ki ayrılacaksın
Cok yıkkınım yıkılamam
Ama rengini bırak bende

Duyumsuyorum ki yiteceksin
En büyük acım olacak
Ama ısını bırak bende

Ayrımsıyorum ki unutacaksın
Acı kurşun bir okyanus
Ama tadını bırak bende

Nasıl olsa gideceksin
Hakkım yok durdurmaya
Ama kendini bırak bende

Aziz Nesin....

Çevrimdışı irvin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 66
  • 312
  • 66
  • 312
# 24 Şub 2014 09:06:24
sokakta giderken, kendi kendime
gülümsediğimin farkına vardığım zaman
beni deli zannedeceklerini düşünüp
gülümsüyorum...

Çevrimdışı irvin

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 66
  • 312
  • 66
  • 312
# 24 Şub 2014 16:19:37
sevgilim,
yetimim benim,
aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken

kapılar kapalı, dünya buzlu cam
uyuşmuş gözlerimin önünde
hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan

ikimizin yerine dinliyorum
sevdiğin şarkıları
siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
gömleklerini, kazaklarını, kokunu
senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
gün boyu elimde kahve fincanı

kapıyı açmıyorum
telefonlara çıkmıyorum
başını bekliyorum geleceği olmayan hatıralarının

sevgilim,
yetimim benim,
nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata
öldüğünden haberi yok fotoğraflarının...

Çevrimdışı mavera44

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.801
  • 15.293
  • 4.801
  • 15.293
# 24 Şub 2014 18:11:56
Aykut Kuşkaya – Neredeydiniz

Çok ağlayıp, az güldünüz; üzüldünüz
Paramparça, darmadağın; bölündünüz
Sabır bitti, güç tükendi; yoruldunuz
Çağlar iken gürül gürül; duruldunuz
Şehirler dargın, yollar durgun; neredeydiniz
Hayallere dalıp dalıp, geciktiniz
Toprak dilsiz, gönül sessiz; neredeydiniz
İş işten geçti, ömür bitti; geciktiniz
Bir nefeste umutları söndürdünüz
Zaman sustu, baharlar gitti; çözüldünüz
Rüzgarlar esti, güller soldu; kurudunuz
Güzel günler dünde kaldı; unuttunuz

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK