Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı ajda35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.680
  • 33.292
  • 7.680
  • 33.292
# 08 Kas 2008 23:19:50
EVET  ÖĞRETMENİM (Mehmet'in Şiiri)

Sana çiçek getirdim dikkatini çekmek için,
Her sabah karşıladım;
Bir gülücük görmek için, selam durdum en önde;
Bir günaydın bekledim:
Okan'a gülümsedin; sanki beni görmedin...
Seni sevdim öğretmenim yine de seni sevdim,
Bisikletim olsaydı inan sana verirdim...
Sabah kırağıda geldim,
Buzda karda hep geldim;
Çok üşüdüm öğretmenim üşümüşsün demedin...
Didem hastalanmış Didem dedin Şebnem dedin,
Züleyha’yı Tolga’yı her fırsatta seversin...
Hasta oldum bilerek,
Bunu hiç fark etmedin...
Sevgini kazanmayı bir tek ben beceremedim...
Kapılarda bekledim, tahtayı hep ben sildim;
Bazen ayağa kalktım, kimi zaman eğildim,
Gözümden yaş aktı bazen,
Kendi kendime sildim,
Sana yakın olmayı bir tek ben beceremedim...
Yedi binlere kadar yazın dedin,
Parmaklarım tutuldu yazmaktan vazgeçmedim...
Defterine baktın Aytuğ ile Figen'in,
Dokuz yaprak doldurdum ödevimi görmedin...
Şiir verdin Nalan’a, Zühal'in resmini övdün,
Süreyya'ya güven verdin, beni hiç mi sevmedin?
Gücensem de öğretmenim. hiç kızmadım,
Renk vermedim:
Arka sıradaki Mehmet; seni seven Mehmet'in...

                                 Şiir : Saim METİN












Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 08 Kas 2008 23:36:55
BESMELE
Her gün biraz daha yoruyor beni,
Hasretinle başa çıkamıyorum.
Her gece bir yerden vuruyor beni,
Sağ salim sabaha çıkamıyorum...

Savaşta geçirdim sanki bir ayı,
Düşmandan almadım ben bu yarayı,
Giderken verdiğin tek sigarayı,
Hatıradır diye yakamıyorum...

Vicdanın halimi hiç mi sormuyor?
Küsecek ne yaptım, aklım ermiyor!
Zalimsin demeye dilim varmıyor,
Tavrına bir isim takamıyorum...

Yeter ki mektup yaz canımı dile!
Yetmezse uğrunda çektiğim çile!
Nazar değer diye resmine bile
Besmele çekmeden bakamıyorum...
  CEMAL SAFİ

Çevrimdışı Erdem-

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 61
  • 169
  • 61
  • 169
# 09 Kas 2008 12:01:07
Ajda öğretmenim teşekkürler.

Çevrimdışı ayl52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 347
  • 249
  • 347
  • 249
# 09 Kas 2008 12:22:12
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?


Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
 
Cemal Süreya 

Çevrimdışı tuba86250

  • Uzman Üye
  • *****
  • 572
  • 277
  • 572
  • 277
# 09 Kas 2008 12:56:37
          EY SEVGİLİ   
 
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süregi
Bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
 
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüregime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yoruldugum ayakabilarimdan degil
Ayaklarimdan belli
 
Lambalar egri
Aynalar akrep melegi
Zaman çarpilmis atin son hayali
Ev miras degil mirasin hayaleti
Ey gönlümün dogurdugu
Büyüttügü emzirdigi
Kus tüyünden
Ve kus südünden
Geceler ve gündüzlerde
Insanliga anit gibi yükselttigi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünüm benim
 
Bütün siirlerde söyledigim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandim Salome'nin Belkis'in
Bosunaydi saklamaya çalismam öylesine asikarsin bellisin
Kuslar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devsirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini
Ey gönüllerin en yumusagi en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
 
Yillar geçti sapan ölümsüz iz birakti toprakta
Yildizlara uzanip hep seni sordum gece yarilarinda
Çati katlarinda bodrum katlarinda
Gölgendi gecemi aydinlatan essiz lamba
Hep Kanlica'da Emirgan'da
Kandilli'nin kursuni safaklarinda
Seninle söylesip durdum bir ömrün baharinda yazinda
simdi onun birdenbire gelen sonbaharinda
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
Ey çagdas Kudüs (Meryem)
Ey sirrini gönlünde tasiyan Misir (Züleyha)
Ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
 
Daglarin yikilisini gördüm bir Venüs bardaginda
Köle gibi satildim pazarlar pazarinda
Günesin sarardigini gördüm Konstantin duvarinda
Senin hayallerinle yandim düslerin civarinda
Gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda
Ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda
Verilmemis hesaplarin korkusuyla
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünüm benim
 
Ülkendeki kuslardan ne haber vardir
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir
Ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir
Yoktanda vardan da ötede bir Var vardir
Hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir
O sarkiya özenip söylenecek misralar vardir
Sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir
Ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir
Yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir
Sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir
Gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim.

SEZAİ KARAKOÇ

Çevrimdışı bicibici

  • Üye
  • *
  • 11
  • 2
  • 11
  • 2
# 09 Kas 2008 17:51:56
Yoksun Ya   

Yoksun ya
Gençliğimin deli rüzgarları da yok
Ve yoksul düş baharlarım
Neler kalmadı ki sende
Çaresizlik karabasanlarının çıkmazları
Avuntuzus saplantıların açmazları
Deli düşler

Yoksun ya
Kim anlar şimdi bu yüreği
Sensizlikte ne yapılır bilmem ki
Aşkın tepelerinden böyle apansız düşmedim

Ilık tebesusumler vaktine beş kala solan
Kahkahalar gibiyim
Yarısında yutulmuş
Sevinç çığlıkları dolu boğazım

Seni özlemeyi bile yakıştıramıyorum kendime

Yoksun ya
Buruşturulup atılmış mektuplar gibiyim
İçimdeki yürek boşluğuna yoldaş
Gülüşüm bükülü kaldı dudağımda
Sana sargın kalmak vardı gül yüzlü
Bu aşkın üstü
Böyle örtülür müydü
 
Kahraman Tazeoğlu

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 10 Kas 2008 13:59:44
MUSTAFA KEMAL


Dağ başını efkâr almış,
Gümüş dere durmaz ağlar.
Gözyaşından kana kesmiş gözlerim
Ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar,
Ağlar ağlar cihan ağlar.
Mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür.
Altmış üç ilimiz altmış üç yetim.
Yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
Her geçen seni bizden parça parça götürür.
Mustafa'm Mustafa kemal'im.

Diz dövdüm
Gözlerim şavkı aktı Sakarya'nın suyuna
Sakarya'nın suları nâmın söyleşir.
Hemşehrim Sakarya öksüz Sakarya
Ankara'dan uçan kuşlar
Kemal'im der günler günü çağrışır.
Kahrolur bulutlara karışır
Gök bulut yaşmak bulut
Uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
Divan durmuş bekleşir
Mustafa'm Mustafa kemal'im

Nasıl böyle varıp geldin hoş geldin
Çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
Şol yüzünde güneş südü sıcaklık
Ellerinden öperim Mustafa kemal
Senin dalın yaprağın biz senin fidanların
Biz bunları yapmadık
Sen elbette bilirsin bilirsin Mustafa kemal
Elsiz ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa kemal
Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler
Çün buyurdun kesenleri astılar.
Sen uyudun asılanlar dirildi.
Mustafa'm Mustafa kemal'im


Karalar kuşanmış Karadeniz akmam diyor.
Dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor.
Bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru.
Yattığı yer nur olsun Mustafa kemal.
Ben ölümden korkmam diyor.
Korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu.
Değirmen döndü dolandı yıllar oldu.
Bir kusur işledik bağışlar mı kim bilir.
O bize öğretmedi kazan kaldırmasını.
Günahı vebali öğretenin boynuna.
Erdirip oldurana ana avrat sövmesini
Yüreğim kırıldı kanım kurudu.
Var git Karadeniz var git başımdan
Mızıka çalındı düğün mü sandın
Bir yol koyup gideni gelir mi sandın
Mustafa'm Mustafa kemal'im

Ankara'nın taşına bak
Tut ki baktım uzar gider efkârım
Çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
Gözlerimin yaşına bak.
Ankara kalesi'nde Rasattepe’de
Bir akça şahan gezer dolanır
Yaşın yaşın mezarını aranır.
Şu dünyanın işine bak.
Mustafa'm Mustafa  kemal'im.

Atilla İlhan

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 12 Kas 2008 13:46:44
UYUMAK İSTİYORUM

İki yıldız arası göğe asılı hamak…
Uyku , uyku…Zamansız ve mekânsız,uyumak.
Uyumak istiyorum;başım bir cenk meydanı;
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradan’ı.
İlgisizlik,her şeyden kesilmiş ilgisizlik;
Bilmeyiş ki,en büyük ilme denk bilgisizlik.
Usandım boş yere hep gitmeler,gelmelerden;
Bırakın uyuyayım,yandım kelimelerden!

Göz kapaklarımda gün,kapkara bir kızıllık;
Kulağımda tarihin çıkrık sesi,bin yıllık.
Bir yurt ki bu,diriler ölü,ölüler diri;
Raflarda toza batmış Peygamberden bildiri.
Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım;
Bir dilim kuru ekmek;acı suya banayım!
Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla!
Yaşaya dursun insan , hayat dediği zanla…
n.f.k

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 14 Kas 2008 12:26:30
Doğa güzeldir;

Hiç çirkin doğa gördünüz mü? Siz.

Örneğin sizle Ağaçlardan konuşalım.



Ağaçların en güzeli kimine göre kayındır,

Kimine göre Çam’dır, Kavaktır,

Kimine göre Cevizdir, Kestanedir.



Ağaçların en güzeli

Yaprağı konuşan

Çiçeği kokandır.



Toprağı tutandır

İçindeki Can’ı yele savurandır

Ağaçların en güzeli.



Ağaçların en güzeli

Kollarıyla gökyüzünü kucaklayandır.

Kurda kuşa yuva olandır.



Ağaçların en güzeli

Toprağına kökten bağlı

Kıpırdamadan, yerinden, Dimdik ölümüne Hür olandır!

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.582
  • 42.874
  • 5.582
  • 42.874
# 15 Kas 2008 23:19:32
24 Kasım İçin

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.141
  • 2.620
  • 6.141
# 15 Kas 2008 23:42:18
DESEM Kİ

Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

 CAHİT SITKI TARANCI

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 16 Kas 2008 11:47:22
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sitedeki şiirler kısmına eklemek için kendi yazdığınız veya beğendiğiniz şiirleri buraya yazabilirsiniz. Şiir sayısı yeterli olunca seçim yapıp en güzel birkaçını siteye ekleyelim. Ne dersiniz?


  Sevgili  Murat;
 Forumda  açtığınız  'Sevdiğiniz  Şiirler' başlıklı  bölüme  katılımın  en  üst  seviyede  olduğunu  gördüm.
  Katılımcı  dostların  şiirlerini
baskıya  vererek  kitaplaştıramaz mıyız?
Hatta bunları  sonra  çeşitli  kitap  fuarlarında  satışa  sunabiliriz.Elde  edilecek  gelirde  Eğitimhane  Etkinliklerinde  kullanılabilir  diye  düşünüyorum..
Yani  sadece  öneriyorum..Acaba  mümkün müdür? böyle  birşey  Site yönetimince  uygun  görülür mü?
 Saygı  ve  sevgilerimle...

 

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.141
  • 2.620
  • 6.141
# 17 Kas 2008 23:53:53
MUTLU AŞK YOK Kİ DÜNYADA
Aslında hiçbir şey kâr değil insana
Ne gücü ne zayıf yanları ne de yüreği
Gölgesi bir haç gölgesidir kollarını açsa
Ve kırar göğsüne bastırırken sevdiği şeyi
Tuhaf bir ayrılıktır hayatı kapkara
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Hani giydirilmiş erler bir başka yazgıya
İşte o silahsız askerlere benzer hayatı
Sabahları o yazgı için uyanmış olsalar da
Tükenmiştirler ve kararsızdırlar akşamları
Söyle yavrum şu sözleri ve sakın ağlama
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Güzel aşkım tatlı aşkım çıbanım derdim
Yaralı bir kuş gibi taşırım seni şuramda
Ve görmeden bakanlar şu halimize bizim
Süzdüğüm sözleri söylerler benden sonra
Ve her şey der demez ölür iri gözlerin uğruna
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Yaşamayı öğrenmek bizimçin geçti çoktan
Ağlasın gece içinde kalplerimiz yan yana
En küçük şarkıyı mutsuzluktur kurtaran
Her ürperiş borçlu baştan bir hayıflanmaya
Ve her kitar havası beslenir hıçkırıkla
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Acılara batmamış bir aşk söyle bana
Yıkmamış kıymamış olsun bir aşk söyle
Bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama
İnan ki senden artık değil yurt sevgisi de
Bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına
              Mutlu aşk yok ki dünyada
              Ama şu aşk ikimizin öyle de olsa
   Louis ARAGON
Çeviri : Cemal SÜREYA

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.141
  • 2.620
  • 6.141
# 17 Kas 2008 23:55:01
SULTANIM...

Yüregime kör dügümler atıldı,
Çözemedim, çözülmüyor Sultanım,
Yillar yılı kaderimin hükmünü,
Bozamadım, bozulmuyor Sultanım.

Yollarıma tuzak konmus bir kere,
Güvenim yok haftalara günlere,
Zamanın tesbihi saçildi yere,
Dizemedim dizilmiyor Sultanım.

Bu bendeki çölün suya çağrısı,
Fecir vakti yıldızların agrısı,
Bu diyarlar güzel ama dogrusu,
Gezemedim, gezilmiyor Sultanım.

Baris umdum su yillarin kaçından,
Kan döküldü bulutların saçından.
Gök mâviyi, gün ışığı içinden,
Süzemedim, süzülmüyor Sultanım.

Sana dert dökmeye yetmiyor bir gün.
Kâgıt bile mısralardan tedirgin.
Vakit gece, kalem hasta, göz yorgun,
Yazamadım, yazılmiyor Sultanım

Dilaver Cebeci

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.141
  • 2.620
  • 6.141
# 18 Kas 2008 10:54:28
Dayan Kalbim

Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!


                           Necip Fazıl Kısakürek 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK