Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı yvural

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eki 2008 22:29:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hayatımda tek ezberlediğim şiir yazarını bile hatırlamıyorum            HANCI
fazıl hüsnü dağlarcamıydı acaba
Hocam o şiirin bir kısmını bende ezberlemiştim fakat unutmuşum sadece başı aklımda kalmış..

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...

Çevrimdışı a.badem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.500
  • 19.445
  • 8.500
  • 19.445
# 17 Eki 2008 22:49:36
Hocam şiirin tamamı bu şekilde :)

          Hancı
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
Sıla burcu burcu ille ocağım...
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma sor yavaş yavaş.

Güç bela bir bilet aldım gişeden,
Yolculuk başladı Haydarpaşa 'dan...
Hancı, ne olur, elindeki şişeden
Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!..

Ben o gece hem ağladım hem içtim,
İki gün diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan Niğde'yi geçtim,
Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş...

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı,
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

Bende bir resmi var yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük...
Garip birde sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

İşte hancı! ben her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim?
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
Şu benim hesabı gör yavaş yavaş...
Bekir Sıtkı Erdoğan

Çevrimdışı midyatlı

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 122
  • 12
  • 122
  • 12
# 17 Eki 2008 23:00:43
DOSTLUK

Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın…
“Nereden çıktın bu vakitte”dememeli,
Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
“Gözünün dilini”bilmeli;
Dinlemeli sormadan,söylemeden anlamalı…
Arka bahçede varlığını sezdirmeden,mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi
Köklenmeli hayatında;
Sen,her daim onun orada durduğunu hissetmelisin.
İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli.
Kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları.
Dalları bitkin başına omuz,
Yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı…
En mahrem sırlarını verebilmeli,
En derin yaralarını açıp gösterebilmelisin;
Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz…
Onca dalkavuk arasında bir tek o,
Sözünü eğip bükmeden söylemeli,
Yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece,
Asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
Övmeli alem içinde,baş başayken sövmeli
Ve sen öyle güvenmelisin ki ona,
Övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin,
“Hak ettim” diyebilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının;
Günahlarının yegane şahidi…
Seni senden iyi bilen,sana senden çok çok güvenen bir sırdaş…
Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında,onun gözünden gelmeli yaş…
CAN DÜNDAR

Çevrimdışı salemm

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.216
  • 2.824
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.216
  • 2.824
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eki 2008 23:01:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hocam şiirin tamamı bu şekilde :)

          Hancı
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
Sıla burcu burcu ille ocağım...
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma sor yavaş yavaş.

Güç bela bir bilet aldım gişeden,
Yolculuk başladı Haydarpaşa 'dan...
Hancı, ne olur, elindeki şişeden
Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!..

Ben o gece hem ağladım hem içtim,
İki gün diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan Niğde'yi geçtim,
Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş...

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı,
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

Bende bir resmi var yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük...
Garip birde sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

İşte hancı! ben her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim?
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
Şu benim hesabı gör yavaş yavaş...
Bekir Sıtkı Erdoğan
evet bu
TEŞEKKÜRLER

Çevrimdışı kralkurt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 388
  • 230
  • 388
  • 230
# 17 Eki 2008 23:06:42
Ruhunmu ateş yoksa o gözlermi alevden.
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu.
Pervane olan kendini gizlermi alevden .
Sen istedin bu yürek ondan böyle tutuştu.
                                  Nihal ATSIZ

Çevrimdışı saraci45

  • Aktif Üye
  • **
  • 65
  • 8
  • 65
  • 8
# 17 Eki 2008 23:17:57
SİVAS'TA YOKSUL ÇOCUKLAR


Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar

Yalvaran gözlerle etrafa baka baka

Açıyorlar küçük esmer avuçlarını:

-Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka!


Hükümet konağının yanında biri

Bir kemik kalmış bir deri...

'Boya cila yimbeş,boya cila yimbeş' diye ağlıyor

Ve daha fırça bile tutamıyor elleri.


Garipler Pazarı'nda körpe çocuklar

Yorgunluktan güzelim yüzleri al al...

Öldüren bir çığlık dudaklarında:

-Boş hamal!boş hamal!boş hamal!


Nane satan su satan yetim çocuklar

Şarkı söyleyemediler güneşe aya...

Biliyorum ne masal dinlemeye doydular

Ne oyun oynamaya...


Bezirci'de,Yüceyurt'ta Altıntabak'ta...

Çocuklar var incecik yüzleri nurdan

Ama toz toprak içinde elleri ayakları

Oyuncakları çamurdan...


Ve günahkar çocuklar,suçlu çocuklar

Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi

Bu suç bizim suçumuz,bu günah bizim

Affedin bizi.


Gökteki yıldızlar kadar sayısız

Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları

Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!

Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık

Utanıyorum yaşamaktan.

YAVUZ BÜLENT BAKİLER

Çevrimdışı saraci45

  • Aktif Üye
  • **
  • 65
  • 8
  • 65
  • 8
# 17 Eki 2008 23:20:45
Bu şiiri birde Allah uzun ömür versin Üniversitede hocam Mehmet Kiremit'ten dinlemenizi isterdim.

Çevrimdışı kralkurt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 388
  • 230
  • 388
  • 230
# 17 Eki 2008 23:26:26
Türküler Dolusu

Kirazın derisinin altında kiraz
Narin icinde nar
Benim yuregimde boylu boyunca
Memleketim var
Canima cigerime dek islemis
Canima cigerime
Sapina kadar.
Elma dalindan uzaga dusmez
Ne yana gitsem nafile.
Memleketin hali gozumden gitmez
Binbir yerimden baglanmisim
Bundan otesine aklim ermez.

Yerliyim yerli olmasina
ilmik ilmik, damar damar
Yerliyim.
Bir dilim Trabzon peyniri
Bir avuc tiftik
Bir cimdik cavdar
Bir tutam sile bezi gibi
Disimden tirnagima kadar
Ressamim.
Yurdumun tasindan topragindan surup gelir nakislarim
Tasima topragima toz konduranin
Alnini karislarim.
Sairim sair olmasina
Canim kurban siirin gercegine hasina
icerisine insan kokusu sinmis misralara vurgunum
Bicak gibi kemige dayansin yeter
Egri bugru, kör topal kabulum
Sairim
Zifiri karanlikta gelse siirin hasi
Ayak seslerinden tanirim
Ne zaman bir koy turkusu duysam
Sairligimden utanirim
Sairim
Siirin gercegini koy turkulerimizde bulmusum
Turkulerle yunmus yikanmis dilim
Onlarla aglamis, onlarla gulmusum.

Hey hey, yine de hey hey
Salinsin turkuler bir uctan bir uca
Evelallah hepsinde varim
Onlar kadar sahici
Onlar kadar gercek
insancasina, erkekcesine
Bana bir bardak su' dercesine
Bir turku soylemeden gidersem yanarim.

Ah bu turkuler
Turkulerimiz
Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi temiz
Turkulerde tuter dag dag, yayla yayla
Koyumuz, koylumuz, memleketimiz.
Ah bu turkuler,
Koy turkuleri
Dilimizin tuzu biberi
Memleket ahvalini onlardan sor
Kitaplarda degil, turkulerde ara Yemen'i
Oleni, kalani, gidip gelmeyeni...
Ben turkulerden aldim haberi.

Ah bu turkuler, koy turkuleri
Mis gibi insan kokar, mis gibi toprak
Hilesiz hurdasiz, cirilciplak
Disisi disi, erkegi erkek
Kasi kas, gozu goz, yarasi yara
Bicagi bicak.
Ah bu turkuler, koy turkuleri
Karanlik kuyularda acilmis cicekler gibi
Kiminin reyhasindan gecilmez
Kimi zehir, kimi zemberek gibi.

Ah bu turkuler, koy turkuleri
Olgun bir karpuz gibi yarilir icim
Kan damlar ucundan, murekkep degil
iste soz, iste ses, iste bicim:
Uzun kavak gıcım gıcım gıcılar
iliklerine kadar islemis sızı
Artik iflah olmaz kavak agaci
Bu turkunun yureginde sanci var.

Ah bu turkuler, koy turkuleri
Ne duzeni belli, ne yazani
Altlarinda imza yok ama
iclerinde yurek var
Cennet misali sevisen
Cehennemler gibi dovusen
Bir cocuk gibi gulup
Magaralar gibi inleyen
Nasil unutur nasil
Omrunde bir kez olsun
Halk turkusu dinleyen...

            Bedri Rahmi EYÜBOĞLU

Çevrimdışı yvural

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eki 2008 23:31:06
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hocam şiirin tamamı bu şekilde :)

          Hancı
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
Sıla burcu burcu ille ocağım...
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma sor yavaş yavaş.

Güç bela bir bilet aldım gişeden,
Yolculuk başladı Haydarpaşa 'dan...
Hancı, ne olur, elindeki şişeden
Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!..

Ben o gece hem ağladım hem içtim,
İki gün diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan Niğde'yi geçtim,
Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş...

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı,
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

Bende bir resmi var yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük...
Garip birde sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

İşte hancı! ben her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim?
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
Şu benim hesabı gör yavaş yavaş...
Bekir Sıtkı Erdoğan

a.badem hocam teşekkürler...

Çevrimdışı kralkurt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 388
  • 230
  • 388
  • 230
# 17 Eki 2008 23:32:33
Türküz Türkü Çağırırız

Dunya dolsa sarkiylan
Turkuz turku cagiririz
Yola gitmek korkuyulan
Turkuz turku cagiririz

Turkuz Turkler yoldasimiz
Hesaba gelmez yasimiz
Nerde olsa savasiriz
Turkuz turku cagiririz

Turklerdir bizim atamiz
Halis Turkuz kani temiz
Sarki gazeldir hatamiz
Turkuz turku cagiririz

Bayramlarda dugunlerde
Toplantida yiginlarda
Sıkılınca dar günlerde
Turkuz turku cagiririz

Yaylalarda yataklarda
Odalarda otaklarda
Koyun gibi koytaklarda
Turkuz turku cagiririz

Su basinda sulaklarda
Turkun sesi kulaklarda
Besiklerde beleklerde
Turkuz turku cagiririz

Hep beraber gelin kizlar
Bile cosar o yildizlar
Kosulunca cifte sazlar
Turkuz turku cagiririz

Inler Veysel arı gibi
Bulbulerin zari gibi
Turnalar katari gibi
Turkuz turku cagiririz
             Aşık VEYSEL

Çevrimdışı kizilboga

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 122
  • 399
  • 122
  • 399
# 17 Eki 2008 23:37:03
 AĞLAMAK

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
* * *
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh birbirini bağlayamaz mı?
* * *
Hasret;özlenenden uzak kalmak mıdır?
Özlenen uzaktayken hicran duyulamaz mı?
* * *
Hırsızlık para,mal çalmakmıdır?
Saadet çalmak hırsızlık olamaz mı?
* * *
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solamaz mı?
* * *
Öldürmek için silah hançer mi olmalı?
Saçlar bağ,gözler silah,gülüş kurşun olamaz mı?

VİCTOR HUGO

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 18 Eki 2008 17:04:45
BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE

Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme
Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne
İster aşk denizine ister hicran gölüne
Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne

Yılda bir olsa bile seviyorum de hele
Senden gelmişse eğer sefadır bana çile
Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile
Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne

Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı
Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne

Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi
Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi
Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne

Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
Tanrım beni korusun benden bıktığın andan
Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan
Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne

Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet
İster sılaya çağır ister hergün sürgün et
Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret
Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne

Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne
__________________

Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne
[/color]

Çevrimdışı BİRGÜL

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 470
  • 172
  • 470
  • 172
# 19 Eki 2008 23:18:12
SUSKUN
suskun
yağmurlar adını çizseydi yüreğime
gözyaşı tufanlarıyla
yağmalanmazdı bu sevda
oysa
amansızlığın burçlarında
bencilliği unutup
sencil yaşamak vardı bir zaman
hasret kokulu günlerin tortuları
böyle çökmezdi gözlerime
hani sevdalar sevda gibi yaşanırdı
hani yenilgi sandığın yengiler vardı suskun

yüreğimi kanırtmışlığınla
çekip gitmişliğinleyim
uçurumlarca uzağım sana
kan revanım
bu kadar mı kadük
bu kadar mı derme çatma bu sevda
suskun

çorak toprakların
köhne çatlaklarına ağlarım
öyle ölgün öyle perişan
bulutlar kırılır başımın üstünde
ve
bağışlamalar serpiştiririm sulara
yılları unuturum yolları beklerken
gelmezsin suskun
dillenmeden yıllanırsın suskun

tamiri olmaz bitenlerin
yarınların gardiyanlığı düşer bize
özü sevdasında saklı suskun

seni anlatmaktan yorgun mektuplar var
iflah olmaz ve
yaralı şiirlerle dolu
dipsiz kuyulardan
şahikalara doğru

al beni götür kendine suskun
üşütmez bizi tenhalıklar
yakışmaz bu öfkeler bize
sevilmişlik kokuyor dudaklarımız
sözlerce serpin bana
ört ateşimi suskun
_KAHRAMAN TAZEOĞLU_________________
   

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 20 Eki 2008 15:46:27
GEL BUYRUĞU

Tanrının "gel" buyruğu tatlılıkla erince
Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice?
Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası,
Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince.

Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır;
İkisini birlikte verirler bir verince.
Ecel dedikleri şey erlerin kevseridir;
Gözünü kırpmadan iç, içme çağı erince.

Bir yumunca gözünü, kaybedince özünü ,
Çalamazsın sazını öyle inceden ince .
Ne güneş kalır, ne ay; ne ırmaklar akar, ne çay;
Dünya`ya gelmedin say yağız yere girince.

Bildiğin, neyse unut, Tanrı`ya kavuştun tut,
Bir gün ölüm meleği seni yere serince.
Şu gördüğün ne varsa birer birer küçük damladır,
Bir denize akıyor hepsi yerli yerince.

Bir gördüğün baştır, mezar beşiğe aştır,
Ölü diriye eştir, düşün biraz derince.
Atsız! Ölüm gerekmek teninde can yaşarken,
Sen burada olmazsın ölüm kanat gerince...

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı ayl52

  • Uzman Üye
  • *****
  • 347
  • 249
  • 347
  • 249
# 21 Eki 2008 00:56:52
BESMELE
Her gün biraz daha yoruyor beni,
Hasretinle başa çıkamıyorum.
Her gece bir yerden vuruyor beni,
Sağ salim sabaha çıkamıyorum...

Savaşta geçirdim sanki bir ayı,
Düşmandan almadım ben bu yarayı,
Giderken verdiğin tek sigarayı,
Hatıradır diye yakamıyorum...

Vicdanın halimi hiç mi sormuyor?
Küsecek ne yaptım, aklım ermiyor!
Zalimsin demeye dilim varmıyor,
Tavrına bir isim takamıyorum...

Yeter ki mektup yaz canımı dile!
Yetmezse uğrunda çektiğim çile!
Nazar değer diye resmine bile
Besmele çekmeden bakamıyorum...
  CEMAL SAFİ

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK